Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/105 E. 2019/123 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/105 Esas
KARAR NO : 2019/123

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2018
KARAR TARİHİ : 06/02/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu hakkında 03.10.2017 tarih ve ——– fatura numaralı 7.963,47 TL lik faturadan kaynaklı bakiye 3.546,33 TL alacak için İstanbul Anadolu ——. İcra Dairesinde 2017/30761 sayılı dosyası ile açılmış olan icra takibine 11.12.2017 tarihinde borçlu tarafından itiraz edilerek takibin durduğunu, borçlu şirket —- ithal edeceği—- hacminde 11 paletten oluşan emtianın nakliyatı için 18 Eylül 2017 tarihinde fiyat ve teslim tarihi bilgisi sorduğu, vermiş olduğu hacim b ilgileri uyarınca müvekkili şirket tarafından aynı tarihli revize edilmiş navlun teklifinin borçlu firmaya bildirildiğini, fiyat teklifinde —- hacmindeki 11 palet emtianın navlun bedeli 1050 Euro olacağı şeklinde bildirildiği ve taraflar arasında anlaşma yapıldığını, anlaşma üzerine ithalat konusu emtianın —— nakliyesi için işlemlere başlanıldığını, ithalata konu emtianın —- hacminde olduğunu ifade etmesine rağmen, emtianın —–göndericisi olan firma tarafından palet araları boş bırakılarak araç yükleme yapılması nedeniyle söz konusu emtiaların araçta 7,7 metre yer kapladığını, durum borçlu şirkete bildirildiği, ayrıca emtianın araç içinde kapladığı yer ile ilgili fotoğraflarda firmaya iletildiğini, İthalata konu emtianın fiyat teklifinde belirtilenden fazla yer kaplaması üzerine müvekkili şirket tarafından fiyat teklifindeki oran ve orantı ile navlun fiyatı emtiaların hacmine göre revize edilerek 1.758,00 Euro olarak faturalandırıldığını, Nakliyata konu alacak 135- Euro yurtdışı gümrük masrafı ve 1.758 Euro navlun ücreti olarak 7.963,47 olarak faturalandırılması yapıldığını, borçlu şirketin bu alacağın bir kısmını müvekkiline ödediğini belirterek davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait bir kısım ticari malların, taraflarca mutabakata varılannavlun karşılığında taşınması amacıyla davacı ile anlaşmaya varıldığı, ancak davacı yan ticari ahlaka uymayan bir şekilde, mutabakata varılan anlaşmanın üzerinde navlun talep ettiğini, davacının bu talebinin haksız olduğu ve reddi gerektiğini, davacı şirket tarafından taşıma bedeline istinaden 7.963,47 TL bedelli fatura tanzim edilerek müvekkiline gönderildiğini, miktarın daha önce mutabakata varılan miktarın üzerinde olması nedeniyle Kartal Noterliği’nin 06.10.2017 tarih, —– yevmiye numaralı ihtarnamesinin yasal süresi içerisinde itiraz edildiği ve fatura aslının davacı tarafa iade edildiğini, davacı tarafa iade edilen faturanın tekrar taraflarına gönderildiği ve 16.10.2017 tarihli 3.456,33 TL bedelli iade faturası düzenlenerek davacı yana gönderildiğini, davacı yanca 7.936,47 TL bedelli faturaya istinaden icra takibi başlatıldığı, bu icra takibine de yasal süresi içerisinde itiraz edildiği ve aleyhlerine işbu haksız mesnetsiz dava açıldığını, davacı yanın yükleme sonrasında araçta oluşan boşluğun bedelini de müvekkili şirkete yansıtmak istenildiğini, davacı yanın, yükleme tamamlandıktan sonra ve araç yola çıktıktan sonra ileri sürdüğü haksız taleplerinin müvekkili tarafından kabul edildiğine dair herhangi bir belge bulunmadığını belirterek davacı anlaşmaya aykırı olarak ve müvekkilinin onayını almaksızın tek taraflı fiyat belirlemesi ile haksız taleplerde bulunduklarını, davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli olması göz önünde bulundurularak talep konusu alacağın %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce uyuşmazlığın davacı tarafından davalı hakkında yapılan takibe konu faturanın dayanağı taşımanın tarafların anlaşımasına uygun olarak yapılıp yapılmadığı ve ödenmesi gereken fatura bakiyesi bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
İstanbulAnadolu —–İcra Müdürlüğünün 2017/30761 E. sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 3.546,33 TL ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı vekilinin 11/12/2017 tarihinde borca, ferileri ile takibin tamamına itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
HMK 142.maddesi uyarınca zaman aşımı itiraz ve definin ileri sürülmediği, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde mali müşavir ve Taşıma konusunda uzman bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 03/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda, dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Tarafların Ticari defterlerindeki kayıtları ve müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre; davacı Şirketin 3.546,33 TL asıl alacak üzerinden İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş ve harçlandırmış olduğu işbu itirazın iptali davasında, davacı yanın davalı yana ait taşıdığı yükün araç dorsesi içerisinde 7,7 —– yer kapladığı hususunun ispata muhtaç olduğu, davacının diğer müşterisine ait olup, araç içerisinde 2,5 —– yer kapladığını belirttiği yüke ait somut belge sunulması halinde, satıcı-gönderenin iş yerinde gerçekleşen fiili yüklemede satıcı ve taşıyıcının sorumluluğu ile davalı yana yapılan ihbar da dikkate alınarak birlikte değerlendirilmek suretiyle Ek Rapor arz edilebileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekili tarafından yeni delil bildirilmekle ıslah dilekçesi verilmiş olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin yeni delil bildirilmesine yönelik ıslah dilekçesinin HMK 176-177/1 ve 182 md. ri gereğince davanın HMK 180 maddesi gereğince tamamen ıslah edilmeyip, bilirkişi raporu ile belirlenen sonucu göre yeniden delil bildirdiği, davanın aşaması itibarı ile ıslahın HMK 182 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekili, bilirkişi raporuna göre verilen faturanın davalı kayıtlarında da bulunduğunu, davalının kestiği fiyat farkı faturasının kendi kayıtlarında olmadığını ayrıca kabul de edilmediğini, ayrıca davalının kayıtlarının usulüne uygun olmadığını, ispat külfetinin davala tarafa geçtiğini belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
Davanın İİK 67 maddesi gereğince açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu —–İcra Müd.2017/30761 E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığı ödeme emrinin 08.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği itirazın 11.12.2017 tarihinde yapıldığı ve eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davaası takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olması nedeni ile takibin dayanağının—- nolu faturadan kaynaklanan bakiye alacağa ilişkin olduğu, somut olayda davacı şirket tarafından davalı şirkete ait yükün davalının talebi ve ölçüler değerlendirilmek sureti ile 1.050,00 Euro taşıma ücretine anaşmaya varıldığı, ürünün satıcı firma tarafından yüklendiği bu hususun taraflar arasındaki mail yazışmaları ve kabülleri ile doğrulandığı, taraflar arasındaki mutabakatsızlığın 16.10.2017 tarihli fiat farkı yönünden kesilen faturanın davacı tarafın davalı yanın yükünün belirlenen ebatta olmadığı ve araçta fazladan yer kaplaması nedeni ile kesilen bedel olduğu, ancak davacı tarafından sunulan delillerle , davalı yanın yükünün bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davalı ile anlaşması dışında 7,7 ladametre yer kapladığına ilişkin dosyada delil bulunmadığı anlaşılmakla açılan itirazın iptali davasının reddi ile , davalının talep ettiği İİK 67/2 maddesi gereğince kötü niyet tazminatı talebinin davacının hem haksız hemde kötüniyetli olduğuna dair delil bulunmadığından reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-İtirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Davalının İİK 67/2 md. gereğince şartları bulunmayan tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan, 42,87 TL peşin alınan harcın ve icra veznesine yatırılan 17,73 TL harcın mahsubu ile 16,20 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2019 yılı —— tarifesi uyarınca davalıyararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yaptığı 18,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından artan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.