Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1042 E. 2020/508 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1042 Esas
KARAR NO : 2020/508
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ———- firması arasında imzalanan taahhütname/sözleşme gereğince, davalı firmanın —— tarihleri arasında —— reklamlar ve sponsorluklar yayınlattığını, söz konusu reklam ve sponsorluk bedellerine istinaden kurum tarafından —- adet fatura düzenlendiğini, sözleşme gereğince her bir faturanın tanzim tarihinden itibaren —— ödeme vadesi olduğunu, vadelerinin geçtiği halde herhangi bir ödemenin yapılmadığını, davalı firma tarafından düzenlenen fatura bedellerine de itiraz edilmediğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesi gereği—– gün içinde fatura içeriğine İtirazda bulunmadığında bu içeriği kabul etmiş sayıldığını iddia ile ——- asıl alacak kısmına her bir faturanın vade tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya gelmediği gibi herhangi bir cevap dilekçeside vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan alacağın asıl alacak kısmına her bir faturanın vade tarihinden itibaren ayrı ayrı yasal faizi ile tahsil edilip edilemeyeceği ve sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilip getirlmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya —— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
——- talimatı ile alınan bilirkişi raporunda; Davacı Tarafın defter kayıtları ve hesap incelemesi ile ilgili olarak; Davacının incelenen —– yılına ait defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygıın tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, defterlerin delil niteliği taşıdığı, HMK 222 hükmü gözetilerek takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davacının İtilafa konu —- yılında düzenlemiş olduğu—- adet faturadan oluşan—-alacağından, ——–mahsup edilen tutarın düşülmek suretiyle defter kayıtlarına aldığı, defter kayıtlarında davalıdan —-Alacak bakiyesinin mevcut olduğu, Davacı —-bildirimde bulunduğu —- kayıtlarında dava konusunu içeren itilafa konu faturaların; ——— Bedeli olarak faturaların davacı tarafından —– beyanında beyan edildiği, Davacının iddiası ile ilgili olarak;——–gelen—– dava konusunu içeren itilafa konu faturaların; —–olarak faturaların davalı tarafından —beyanında beyan edildiği, Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesi gereği, —gün içinde fatura içeriğine itirazda bulunmadığında bu içeriği kabul etmiş sayıldığı, Davacının —— sözleşmeden kaynaklanan asıl alacağın, asıl alacak kısmına vade tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline ilişkin, talebin yerinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun incelenmesi sonucunda raporda; tarafların BA ve BS kayıtlarında hangi faturayı bildirdikleri anlaşılmadığından bu haliyle hükme esas alınamayacağından bilirkişiye yeniden tevdi edilerek hangi faturaları defterde kayıtlı olduğu ve BA-BS olarak bildirildiğinin ayrıntılı olarak yazılması ve düzenlenmesi için dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile EK RAPOR alınmasına karar verilmesi üzerine dosya ek rapor alınmak üzere yeniden——- yazılmak suretiyle Ek rapor alınmıştır.
——–sayısı ile alınan bilirkişi Ek Raporunda; davacının düzenlemiş olduğu—- adet faturadan oluşan — alacağını defter kayıtlarına aldığı, —- mahsup edilen tutarın düşülmek suretiyle defter kayıtlarında davalıdan — alacak bakiyesinin mevcut olduğu, davacının düzenlemiş olduğu —adet faturadan oluşan — alacağın usul olarak matrah üzerinden ——– beyan edilen tutarın taraflarca ——– beyanında beyan edildiği, beyan edilen tutarların birbirini doğruladığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin olup, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya ——Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek suretiyle alınan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, Davacının incelenen 2018 yılına ait defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygıın tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, defterlerin lehine delil niteliği taşıdığı, Davacının ihtilafa konu—- yılında düzenlemiş olduğu —- adet faturadan oluşan —– alacağından, —- mahsup edilen tutarın düşülmek suretiyle defter kayıtlarına aldığı, defter kayıtlarında davalıdan —alacak bakiyesinin mevcut olduğu, Davacı —– bildirimde bulunduğu —- kayıtlarında dava konusunu içeren itilafa konu faturaların;—— olarak faturaların davacı tarafından —- beyanında beyan edildiği, Davacının iddiası ile ilgili olarak; —- gelen Davalı —– dava konusunu içeren ihtilafa konu faturaların; ——-olarak faturaların davalı tarafından —-beyanında beyan edildiği, Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesi gereği, — gün içinde fatura içeriğine itirazda bulunmadığı, davacının defter kayıtlarında davalıdan —– alacak bakiyesinin mevcut olduğu, davacının düzenlemiş olduğu—— adet faturadan oluşan —-alacağın usul olarak matrah üzerinden ———- beyan edilen tutarın taraflarca ——- beyanında beyan edildiği, beyan edilen tutarların birbirini doğruladığı, davalı tarafından aksi durumun ispatının yapılmadığı, faiz talebi yönünden öncesinde temerrüde yönelik usulüne uygun ihtar sunulmadığından, ayrıca Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesine yönelik açık bir talep bulunmadığı gibi uygulama şartlarının oluştuğu da davacı tarafça kanıtlanamadığından ve ayrıca Ticaret Kanunu 1530. Maddesinin ikinci fıkrasında da belirtildiği üzere ”Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşürüleceği” belirtildiğinden ve iş bu davada ticari işletmeler arasın mal ve hizmet tedariki olmadığından, şartları da oluşmadığından faiz başlangıcı dava tarihinden başlatılmasına kanaat getirilerek davanın kabulü ile ——— asıl alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
——- asıl alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafça yapılmış, 35,90 TL başvurma harcı, 4.380,48 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı olarak toplam 4.421,58 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.825,00 TL masraf olmak üzere toplam 6.246,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 26.405,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 17.521,89 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 4.380,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.141,41 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, davacının yüzüne karşı davalının yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 27/10/2020