Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1016 E. 2021/894 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1016 Esas
KARAR NO : 2021/894

DAVA : Menfi Tespit (Şirket Yöneticisinin Şirkete Karşı Açtığı )
DAVA TARİHİ : 04/09/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Şirket Yöneticisinin Şirkete Karşı Açtığı ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili ve dava dışı —- davalı şirketin hissedarları ve münferiden temsilcileri olduğunu; müvekkili tarafından —aleyhine şirketi haksız eylemlerle zarara uğrattığı için —- müdürlükten azli için, —- Esas sayılı dosyasında da ortaklıktan çıkarılması için davalar açtığını, davaların derdest olduğunu; —-davada alınan bilirkişi raporunda, müvekkilinin davalı şirkete sanki 361.275,07 TL borçluymuş gibi görüldüğünün ortaya çıktığını; ancak böyle bir borcun gerçekte söz konusu olmadığını; ” sahte ve hatalı ” işlem ve kayıtlardan dolayı söz konusu durumun ortaya çıktığını; müvekkilini borçlu göstermek için sahte faturalar düzenlendiğini; müvekkilinin şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek iş bu davayı açmış ve davacının davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, davacının dava dışı —–şikayet ettiğini,—- kararı çıktığını; davacı aleyhine açılan davada ise, ————- Esas sayılı dosyayla yargılamaya devam edildiğini; davacının açtığı azil ve çıkarma davalarının halen derdest olduğunu; açılan iş bu davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının başka bir şirket kurduğunu, uzun süreden beri davalı şirkete gelmediğini, şirketten ayrılırken şirkete ait ———yeni kurduğu şirketine götürdüğünü, şirketin giderlerine katılmadığını; davacı iddiasının aksine şirket kayıtlarının doğru olduğunu; davacının şirkete borçlu olduğunu; söz konusu borcun da, davacı tarafından zimmetine geçirilen ticari mallardan,————— ödettiği şahsi harcamalarından kaynaklandığını; bunlar için kesilen faturalardaki malların davacı tarafından alınmış olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 72. Madde gereğince açılan menfi tespit davasıdır. İş bu menfi tespit davası icra takibinden önce açılmış olup, davacı aleyhine herhangi bir icra takibi söz konusu değildir. Görülmekte olan ——– bilirkişi raporunda davacının davalı şirkete 361.275,07 TL bir borcunun bulunduğu hususundaki tespit üzerine iş bu dava açılmıştır. Ancak, şirket kayıtlarında bu borç yer aldığı için davacının iş bu davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce, taraf delilleri toplanmış, davalı şirketin kayıtları üzerinde inceleme yapılmış, alınan raporlara yapılan itirazlar irdelenmiş, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacı ve dava dışı—— davalı şirketin yegane iki ortağı ve münferit temsilcileridir. Bu husus getirtilen şirket kayıtlarıyla kayden sabittir.
Davacının, davalı şirketin ortağı ve yöneticisi iken, bir başka şirkete de ortak olduğu dosya kapsamına nazaran anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup, bizzat davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarından davacının davalı şirkete ticari kayıtlara göre 361.275,07 TL borçlu olduğu kayıtlıdır.
Mahkememizce önce mali müşavir ——- alınmış, sonra bu rapora itirazlar üzerine davacıdan ödeme belgeleri istenmiş, faturalara ilişkin bilgi alınmış; mahkememizce davalının iddia ettiği ve listesini sunduğu ” davacı tarafından alınan—- malzemeleri ” yönünden ve şahsi harcamaları yönünden davacı vekili 6. celsede beyanda bulunmuş olup, ” Davalı şirket kayıtlarına göre müvekkilimin şirketin kredi kartıyla yaptığı harcamalar, müvekkilime ödenen para —–ödenen ve dayanaksız olduğu iddia edilen para —-müvekkilimin belgesiz şahsi harcaması olduğu iddia edilen para ( 9.958,18 TL ) müvekkilimin yapmış olduğu gereksiz havaleler ( 5.345,00 TL ) ve kasa hesabı olarak ileriye sürülen ( 3.110,29 TL ) yönünden bunların müvekkilim tarafından yapılıp yapılmadığını ve yapılmışsa şirket lehine olup olmadığını, lehineyse de şirket lehine olan hangi işlem için yapıldığını yazılı olarak bildirelim diğer bildirilen ——–alınan malzemeye ilişkin iddiayı zaten kabul etmiyoruz ” demiştir. Daha sonra 14/10/2020 havale tarihli yazılı beyanda bulunarak, —— davalı iddiasını kabul ettiğini, onun dışındaki stok mallar ve —– yönünden iddiayı kabul etmediklerini yazılı olarak bildirmiştir.
Mahkememizce, bu aşamadan sonra davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi —— görevlendirilmiş, inceleme yaptırılıp iddia ve savunmaya nazaran rapor alınmış olup;
Bilirkişi raporunda, davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen——- fatura içeriği —- olmak üzere bu iki kalem yönünden 318.459,83 TL için yapılan inceleme sonunda;
-Davacı adına düzenlenen——– tarihli fiziki —— bulunmadığı, böyle olunca fatura bedeli olan ——
-Davacı adına düzenlenen —– tarihinde görülmediği,
Bu nedenle —– muhteviyatı ticari malların bedeli —- mahsubuyla davacının davalı şirkete —- borçlu olduğunun belirlendiği;
-Davalı şirket tarafından davacının şahsi harcamaları nedeniyle cari hesabına borç kaydedilen 42.815,24 TL tutarındaki hesap hareketlerinden ise, hesap düzeltme işleminden kaynaklanan 9.958,18 TL’nin tenziliyle davacının davalı şirkete şahsi harcamalarından kaynaklı olarak ödettiği bedelin 32.857,06 TL olduğu; hal böyle olunca, davacının davalı şirket kayıtlarında gözüken —–borçlu olmadığı; bu yönden menfi tespit talebinin kabulü gerektiği;
Ancak, kalan 267.395,60 TL yönünden davanın reddi gerektiği bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Davalı şirketin iki ortağı olup, bunlar davacı dava dışı ——– Bu nedenle şirketin genel kurulları toplansa yıl sonu mizanlarına şirket kayıtlarındaki bu durum geçse ve her iki tarafta özellikle davacımız imzalasa şirket mizanlarının davacıyı bağlayacağı, mizanlarda geçen rakam kadar davacının şirkete borçlu olduğunun bilirkişi incelemesine de gerek kalmaksızın kabul edileceği şüphesizdir. Ancak, her iki tarafında kabulünde olduğu gibi şirket limited şirketi olup, genel kurul toplantıları yapılmamış, yıl sonu mizanları hazırlanmış ancak iki ortağın da imzasını taşımamaktadır.
Ancak, tarafların kabulünde ve dosyaya yansıdığı gibi, şirketin ticari kayıtları mali müşaviri tarafından tutulmakta olup, yıl sonu finansal tablolar ve yıl sonu—— mali müşaviri tarafından hazırlanmaktadır. Davacı ile mali müşavir arasında herhangi bir husumet iddiası ileriye sürülmemiştir. Ayrıca bizzat davacı vekilinin son celse açıklaması alınmış olup, bu açıklamada, —-ile birlikte şirketin yetkili müdürü olduğu, davacı ve—– arasına ihtilaf girmeden önce tarafların bir arada oldukları, şirket işlerini birlikte yürüttükleri, 4 yıl önceye kadar şirket işlerini birlikte yürüttükleri belirlenmiş olup; davaya konu olan faturalar ve şahsi harcamalar — tarihlidir. Bu nedenle davacının da o yıllar dahil ve daha sonra şirketin münferit temsilcisi olduğu nazara alınarak en azından yıl sonlarında mizanların düzenlendiği, bilançoların düzenlendiği, bunlarda şirket kayıtlarının aynen yer aldığı, davacı tarafça da bu durumun açıkça bilindiği karşısında; davacının söz konusu —-, şirketin ticari kayıtlarından bir haber olamayacağı; dinlenen davalı tanıklarının ağırlıklı beyanlarından da bu kanaatin doğrulandığı; davacının münferiden yöneticisi bulunduğu şirketin adına kestiği faturalarda,— yer almayan—–malların nerede olduğunu açıklayamadığı, ne yaptığını açıklayamadığı, söz konusu olan faturaların onun adına kesildiği; her ne kadar dava dilekçesiyle sahte fatura iddiası varsa da, faturaların sahte olduğunun kanıtlanamadığı; ——– dinlenen tanık beyanları nazara alınarak, 22/09/2021 tarihli ikinci bilirkişi raporu kabule şayan bulunmuş, bu bilirkişi raporuna göre ticari ürün ve ——- davacının şirketine 234.538,54 TL borçlu olduğu, şahsi harcamalar yönünden de 32.857,06 TL borçlu olduğu böylece toplam borcunun 267.395,60 TL olduğu, bu miktarın kayıtlara göre mevcut 361.275,07 TL’den düşümü ile de bu miktarın 93.879,97 TL’sinden borçlu olmadığı anlaşıldığından aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Dava konusu edilen ——— —- davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Kalan 267.395,60 TL yönünden davanın REDDİNE,
Peşin olarak alınan harcın mahsubu ile 6.377,04 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 71,80 TL harcın tamamı ile ————– kısmının toplamı 803,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki ——
Davacı lehine ——– ücreti taktirine, davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Davalı lehine 27.167,00 TL nispi vekalet ücretinin de davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.