Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1002 E. 2021/53 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1002 Esas
KARAR NO: 2021/53
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/08/2018
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı sigortalısı olan ——- sayılı fatura ile satın aldığı emtianın —- nakliyesi için ana taşıyıcı olarak davalı——- taşıyıcı olarak da ———– anlaştıklarını; taşıma işleminin de davalı ——- teminatı ile gerçekleştiğini belirterek; sigortalı emtianın —- tam ve eksiksiz olarak —- plakalı yarı römorka yüklendiğini, aracın — varış yeri olan ——-sırasında sevk edilen emtianın bir kabında ambalaj hasarı görülerek ——- üzerine not düşüldüğünü; depoda tahliye sonrası yapılan kontrolde gümrüklü antrepo yetkilileri tarafından da tutanak düzenlendiğini; müvekkilinin bu durumdan haberdar edilmesinden sonra görevlendirilen bağımsız eksperin —— hasarlı makinenin bulunduğu antrepo da kapsamlı ekspertiz çalışması yaptığını ve nakliye sürecinde oluşan aracın ——- nolu ekspertiz raporunda sovtaj tenzili ile zararın ——olarak belirlendiğini; teslim aldıkları yükü o haliyle teslim edemeyen, zararın gerçekleşebileceği bilinciyle hareket eden ve bu nedenle mesuliyetlerine sınırlama getiren haklardan yararlanamayacak olan davalıların tazminden sorumlu oldukları bu bedeli; müvekkili sigorta şirketinin dava dışı sigortalıya ödediğini ve böylece ——– göre halef olduklarını belirterek; hasar bedelinin rücuan tahsilini temin için ———– dosyası üzerinden icra takibi başlattığını; davalıların haksız itirazıyla takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılardan ——— taşıma işinin —— hükümlerine tabi olduğunu; davacının bu taşıma işinde oluşan hasar nedeniyle öncelikle sigortalısına ödeme yapması ve onun haklarına halef olması gerektiğini; davacının sigortalısına ödeme yaptığını ispatlayamaması halinde davanın aktif dava ehliyetinden reddi gerektiğini; kaldı ki, hasarında malın taşıyıcılar tarafından teslim alınmasından önce gerçekleştiğini; malın hasarlı olarak taşıma aracına yüklendiğini, oluşan hasarın nakliye sürecinde meydana geldiğinin kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla bir an için müvekkilinin oluşan hasardan sorumlu olduğu var sayılsa bile her halükarda mesuliyetin ve mesuliyet sınırının davacı tarafın talebine göre değil, taşımanın tabi olduğu CMR konvansiyon hükümlerine göre belirlenebileceğini; oysa davacının hasara uğrayan emtianın rayiç bedeli üzerinden icra takibi başlattığını; icra takibine konu miktarın hasarlı malın satış faturasındaki değeri olduğunu belirterek, hasarlanan kolinin ağırlığına göre mesuliyetin ———- aşamayacağını; hasarlı makinenin tüm bedelinin de istenemeyeceğini zira tamir edilip edilmeyeceğinin belli olmadığını; ekspertiz tarafından belirlenen sovtaj bedelinin de çok çok düşük olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili, söz konusu taşıma işleminin —— başlayıp —– kadar süreceğini; malın ön taşıma ile göndericinin kapısından alınıp, ara nakliyesi gerçekleştirildikten sonra ——- Şirketleri tarafından —- deposundan ——- gidecek araca yüklendiğini, ara nakliye sırasında hasarın oluştuğuna ya da dava konusu yükün ambalajının yetersiz olduğuna dair müvekkiline herhangi bir bilgi verilmediğini; müvekkilinin yükleme boşaltma yapmadığı gibi fiili taşıyıcı da olmadığını; malın ara taşıması ve İstanbul’a yapılan taşıma işini alt taşıyıcılar olan ———– şirketlerinin gerçekleştirdiğini; müvekkilinin dava konusu emtianın taşıma belgesinin tarafı da olmadığını, iş bu davanın müvekkile yöneltilemeyeceğini somut olayda ana taşıyıcı olarak müvekkiline sorumluluk yüklenmek istense de taraflar arasındaki anlaşma gereği müvekkilinin meydana gelen hasardan sorumlu tutulamayacağını; kaldı ki, bir an aksi kabul edilse dahi hasarlı makinenin —– olarak belirlenen sovtaj bedelinin çok düşük olduğunu makinenin değerinin çok daha yüksek olduğunu; zarar sorumlusu olmayan müvekkiline tazminat mesuliyeti yüklenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüş;
Davalı —— davacının dava dışı sigortalısının —- aldığı emtianın nakliyesi için ana taşıyıcı —-müvekkili ile davalı —– anlaştığını; emtianın —- yüklendiğini; ——- antrepoya tahliyesi sırasında sevk edilen emtianın bir kabında ambalaj hasarı olduğu belirtilerek CMR üzerine not düşüldüğünü; söz konusu taşıma işi esnasında meydana geldiği belirtilen hasarla ilgili olarak müvekkiline yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığını; hasarın müvekkilinin bilgisi dahilinde gerçekleşmediğini belirterek, aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini savunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup; takip konusu olan alacak uluslararası taşımacılığa konu emtianın bir kabında meydana gelen ambalaj hasarından kaynaklı zararına ilişkindir. Davacı, taşınan malın sahibi olan dava dışı——– olup; zararı dava dışı sigortalı şirkete ödemiş; ——— gereğince haklarına halef olduğundan bahisle davalılar aleyhine icra takibi başlatmış; tüm davalıların yapmış olduğu ve süresinde olan itirazla icra takibi durmuş; iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, taşıma sözleşmeleri getirtilmiş; taşıma işleminin uluslararası olduğu, sigortalıya ait emtianın ana taşıyıcı ——— tarafından gerçekleştirileceği konusunda dava dışı sigortalı ile bu şirketler arasında sözleşme bulunduğu; davalı ———– olarak davada yer aldığı; bu nedenle emtianın taşınmasından kaynaklanan zararlardan davalıların müteselsilen sorumlu olacakları mahkememizce belirlenmiştir.
Bu belirlemeden sonra, getirtilen CMR evrakları hasara ilişkin tutanaklar ve dosya üzerinden alınan bilirkişi rapor ve ek raporu ile oluşan duruma nazaran;
Yukarıda konumları izah edilen ana taşıyıcı ve alt taşıyıcı şirketler tarafından taşıma işinin üstlenildiği, emtianın —– tarihinde taşıyacak araca yüklendiği, —– — indirildiği ancak antrepo’ya tahliyesi sırasında sevk edilen emtiaların içinde bir kabın hasarlı olduğunun tespit edildiği; bunun üzerine gerek taşımayı yapan aracın sürücüsü gerekse antrepo yetkilileri tarafından hazırlanan tutanakta emtianın hasarlı bir şekilde dava dışı sigortalı şirket tarafından teslim alındığı sabittir.
Taşımanın yurt dışı taşıması olması ve niteliği itibarıyla CMR konvansiyonuna tabi olduğu şüphesizdir. Hasar incelenmiş olup, bilirkişilerin fotoğraflamış olduğu ve kök raporun ——yer alan anlatımdan da anlaşılacağı üzere; yüzeye monte teknolojisi ile bileşenlerin doğrudan basılı devre kartlarının yüzeyine monte edilen robotlar niteliğindeki emtianın son derece hassas ayarlar içeren teknolojik makineler olduğu; bu nedenle de normal şartlar altında sevkiyat için özelliklerine uygun bir şekilde ambalaj yapılsa dahi, sevkiyat sürecinde araç içi sabitleme, başka yüklerle birlikte hatalı tertipleme veya aktarma esnasında kaba elleçlemeden dolayı sürtmeye / düşmeye / darbeye bağlı ambalajında hasar oluşması durumunda; bu unsurlar şiddetine göre benzeri teknolojiyle çalışan makinelerin amacına uygun kullanma özelliğini kaybetmesine sebep olacağı; üretici firmanın ——- bedelle sigortalıya satışını yaptığı dava konusu ————- oluşan hasarın da nitelik ve niceliği itibariyle makinenin tahliye edildiği antrepo da yapılan teknik incelemeyle belirlenmiş hasarının bu tip bir hasar olduğu; ekspertiz raporunda da bunun uzun uzun incelendiği; ——— nedenle dava konusu olan ve hasar gören makinenin artık amacına uygun olarak kullanılabilme özelliğini tamamen kaybettiği; bu sebeple üretildiği fabrika ortamında onarılsa bile tamirinin ekonomik olamayacağı; makineden tam randuman alınmasının teknik olarak tamirden sonra da mümkün olamayacağı nedeniyle; —– mevcut halinin bir işe yaramayacağı ancak aynı türdeki bir makinenin belirli bir tipte hasarı halinde davamıza konu olan makinenin hasarlanmayan parçalarının ona aktarılması halinde bir işe yarayabileceği; bunun da çok düşük bir ihtimal olduğu; bu nedenle sovtaj bedelinin sadece—— olarak belirleyen ekspertiz raporunun olaya uygun düştüğü; bunu tespit eden bilirkişi rapor ve ek raporunun gerekçelerinin yerinde olduğu mahkememizce kabul görmüştür.
Yargılama devamında, davalılar vekilleri her ne kadar hasarın taşıma işi başlamadan evvel meydana geldiği, söz konusu emtianın hasarlı bir biçimde taşımayı gerçekleştiren araca yüklendiğini iddia etmişler ise de, buna ilişkin bir belge mevcut değildir. Öte yandan taşıyıcının aracına yüklenen emtiayı kontrol etmesi; somut olayda nasıl İstanbul’da antrepoya tahliye edilirken dıştan bu hasar görülmüş ve CMR’ye hasar şerhi düşülmüşse; — aracı yükleme esnasında da —— bulunan taşıyıcılar tarafından aynı özenin gösterilmesi, ambalaj hasarının görülüp, şartlı ve şerhli olarak taşınmak için emtianın teslim alınması gerekirdi. Bu nedenle nezaret yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve emtianın da hasarlı yüklendiğine dair bir delil ibraz edemeyen davalıların bu savunmasına itibar edilmemiştir. Davalı taşıyıcıların yüklemeye nezaret görevi esnasında yapması gereken kontrolde, ambalajında bariz hasar olan yükü fark edememesi de fiilen mümkün kabul edilmemiştir.
CMR konvansiyonuna tabi taşımalarda taşıyıcı konvansiyonda ön görülen sorumluluk sistemine göre, taşıdığı eşyayı——-yerinde alıcısına veya onun temsilcisine TESLİM BORCUNU ÜSTLENİR. Yükün güzergah üzerinde yaptığı aktarmalarda dahil olmak üzere taşıma süresi içinde eşyayı gözetim sorumluluğu mevcut olup, bu kural olarak yükleme yerinden varış mahalline kadar taşıdığı eşyaya gelecek zarardan, gördüğü hasardan bozulmadan veya kaybolmasından sorumluluğu objektif sorumluluk niteliğindedir. Bunun istisnası taşıyıcıların kendilerini mesuliyetten kurtarabilecek olan CMR 17. Madde ve devamındaki beyyinelerden birinden faydalanabilmek için; tahdidi olarak sayılan hallerin gerçekleşmesi gerekir ki, bilirkişi raporu ve ek raporunda bahsedildiği gibi bu tür bir halde mevcut olmadığından davalı yükleniciler ve dolayısıyla davalı sigorta hasardan sorumlu tutulmuştur.
Ancak, davacının davalılar aleyhine yapmış bulunduğu icra takibi ekspertiz tarafından belirlenen malın rayiç değeri üzerinden yapılan bir icra takibidir. İcra takibinde malın fatura bedelinden sovtaj bedeli düşülmek suretiyle icra takibi ——— mevduatlara fiilen uygulanan azami faiz oranıyla birlikte tahsili şeklinde gerçekleştirilmiştir. Oysa, CMR konvansiyonuna göre, taşıyıcının sorumluluğu ——– sınırlandırılmış olup; özel bir hesaplama şekliyle hesaplanmaktadır. Yükün bürüt ağırlığı ——– olduğu için CMR 23/3 maddede ön görülen mesuliyet üst sınırı olan —– bu ağırlığın çarpılması ile sorumluluğun taşıyıcılar ve davalı sigorta yönünden ——– sınırlı olacağı hesaplanmıştır. Bu bilirkişi raporuna davacı itiraz etmiş olup, olayda davalı taşıyıcıların ağır kusuru bulunduğunu, CMR hükümleri gereğince ağır kusur halinde söz konusu sınırlamaya göre hesaplama yapılamayacağı; hesaplamanın hasara uğrayan emtianın rayiç bedeli üzerinden yapılması gerektiğini iddia etmiş ise de; bu hususta alınan ek raporda açıkça anlatıldığı gibi CMR 29. Maddeye göre taşıyıcıların görevlerini ifası esnasında bilerek işledikleri kötü hareket veya kusur ya da kasıtlı eylemleri halinde söz konusu sınırlamanın ortadan kalkacağı ve malın değeri üzerinden hasarı gidermesi gerektiği; olayımızda meydana gelen hasarın açıkça taşıma esnasındaki istifleme / ambalaj / kabaca elleçleme sebebiyle meydana gelmesi karşısında CMR 29. Maddedeki hallerin söz konusu olmadığı; bu nedenle sınırlamadan da davalılarımızın faydalanması gerektiği kanaatine varılarak hüküm oluşturulmuştur.
İcra takibi ——asıl alacak üzerinden gerçekleştirilmiş olup; emtianın hiç kullanılmaz hale geldiği, bu nedenle enkaz —— düşülmek suretiyle gerçek zararın bu miktar olduğu; takibin de bu miktar üzerinden başlatıldığı nazara alınarak; öte yandan gün gün belirlenen ——bedelinin takibin sonunda gerçekleşecek tahsil anı itibariyle ne miktara ulaşılacağı şuan bilinemeyeceğinden mahkememizce davacı tarafın gerçek zarar üzerinden takipte bulunduğu; bu sebeple takibin talep edilen bedel üzerinden devamı gerektiği fakat tahsil anında —- sınırlı tahsilin gerçekleştirilmesi; bir başka deyişle tahsil anında —- daha fazla ederse o takdirde —- işlemiş faiziyle tahsiline; tahsil tarihinde —- altında kalırsa o taktirde —– tahsil tarihindeki — karşılığı üzerinden hesaplama yapılması gerekeceğinden aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
Taşıma akdinden kaynaklanan alacaklar likit olduğu ve takibe itirazda haksız bulunduğundan davacı inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş; davanın reddedilen bir kısmı bulunmadığından haksız takip tazminatına hükmedilmemiş; icra inkar tazminatının hesaplanması yönünden de —– takip tarihindeki değeri üzerinden ——- inkar tazminatına karar verilmek suretiyle hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
Davacı yanca davalılar aleyhine ——- sayılı dosyasında yaptığı takibin AYNEN DEVAMINA,
ANCAK, bu takip sonunda davacının—- bu takip sonucu tahsil edeceği bedeli ——— SINIRLI OLMASINA,
—— üzerinden %20 inkar tazminatının davalılardan alınıp, davacıya verilmesine,
Alınması gereken —- harçtan peşin olarak alınan —— mahsubu ile eksik —– harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan — başvuru harcı ve peşin ilam harcı ile 37 tebligat gideri 387,00 TL ile bilirkişi inceleme ücreti 2.750,00 TL’nin toplamı 11.234,88 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, 23.325,90 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, Davacı ——-Davalılardan ——— yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu..28/01/2021