Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1001 E. 2021/107 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1001 Esas
KARAR NO: 2021/107
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 29/08/2018
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı avukat olduğunu,—– tarihinden itibaren de davalı kooperatifin avukatlığını yaptığını; ——– tarihli yönetim kurulu kararıyla avukat olarak atanan —— tarihinde kooperatifimize üye kabul edilmiştir. Vekalet ücreti yerine kendisine üyelik verilmiş, kooperatifin diğer ortaklarına anahtarlar teslim edilinceye kadar kooperatif üyelerince yapılması gereken ödentilerin bu üye yönünden bizzat kooperatifçe ödeneceği, anahtar teslim aşamasında kooperatifçe ödenecek aidat ve masraflarla avukatın vekalet ücretleri takas mahsup işlemine tabi tutularak hesaplaşılacağı ” hususunun kararlaştırıldığını; kendisinin avukat olarak edimini tam anlamıyla yerine getirdiğini; fakat kooperatifin —— —– ait bir araziye inşaat izni alınamadığı için burayı satışa çıkardığını fakat alıcı olmadığı için—– trampa ve satış vaadi ön sözleşmesi tanzim ederek kooperatifin büyük zorluklarla kazandığı —- karşılığında alıcının—– ödenmesi kararının oya sunulduğunu; bu teklifin kabul edildiğini; bu——– yılına ait genel kurullarla ilgili mahkemelerce bu kararların iptaline hükmedildiğini; iptal davalarının kendisi tarafından ve diğer bir kısım ortakların açtığı iki ayrı davanın birleştirilmesi şeklinde görüldüğünü; bunlardan —– yılı genel kurulunun ve burada alınan kararların iptali davasının kesinleştiğini; —- tarihinde yapılan genel kurulda —- alınan kararın saptırılarak ——– satış işleminin yapılmasına karar verildiğini; —- mülkiyetinin hala —- adına kayıtlı olduğunu; —– daireleri ortaklara devretmek için en geniş anlamda ibra ve haklardan feragat sözleşmesi istediğini; oysa kendisinin baştan beri bu işlemlere karşı olduğu için —– dosyasında mutlak butlanla malul genel kurulun ve bu genel kurulda alınan kararların iptali için dava açtıklarını; açtığı bu davadan feragat etmesinin istendiğini ancak bunun mümkün olmadığını, —– kooperatifin ibra etmesinin de mümkün olmadığını, bu nedenle kooperatif yönetiminin husumetini çektiğini; —- yılının hesaplarına ilişkin ———–müracaat etmeyen, sözleşme imzalamayan ve gerekli vekaletname ve belgeleri vermeyen üyelerin ihraç edilmelerinin görüşülüp karara bağlanması maddesinin müzakereye açıldığını ve maddenin kabul edildiğini, kendisinin bu karar altına ” konut ve ——– teslim almayan üyelerin ihracı mümkün değildir ” demek suretiyle muhalefetini bildirdiğini; bunun üzerine kooperatif yönetim kurulu kararıyla ——— yasal süresi içinde buna karşı iptal davası açtığını, ——– kararının iptali davasının sonucunun beklenmesine karar verildiğini; dava ile ilgili işlem yapılmadığını, öte yandan —— tarihli —- gündemin ihraçla ilgili 11. Maddesinin iptal edildiğini; dosyanın hala istinaf incelemesinde olduğunu; böylece ihracıyla ilgili yönetim kurulu kararının mesneti olan genel kurulunun 11. Maddesinin mahkeme kararıyla iptal edildiğini; kendisine ——— tarihinde tebliğ edilen ihraç kararının kesin hükümsüz olduğunu; hukuken geçerli olmadığını; o tarihten sonraki bütün genel kurullara ortak olarak katıldığını; ancak ——- tarihli son ——– da hazurun listesinde adının bulunmadığını; bu nedenle genel kurula katılmasının engellendiğini; kongreye giren bir üyeden aldığı bilgiye göre gündemin 13. Maddesinde çıkan ve çıkarılan ——-dairesinin satılmasının görüşülüp karara bağlanması hususunun ele alındığını, ihracın mahkeme kararıyla —– üyelikten çıkarılmasına, üyelikteki dairesinin satılıp, kooperatif giderlerinde kullanılmak üzere kooperatife gelir yazılmasına, bu gelirle öncelikle çalışanların tazminatının ödenmesine ve avukatlık muhasebe gibi sair giderlerde kullanılmasına —–çokluğuyla karar verilmiştir şeklinde karar alındığını; —- tarihli ———– davayı açtığını; genel kurulda alınan dairesinin satışına ilişkin kararın uygulanmasının mümkün olmadığını; hakkındaki ihraç kararının yasaya ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek —– tarihinden itibaren de ortağı olduğu kooperatifteki ortaklığının —— itibaren kesintisiz olarak devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı kooperatif vekili, davacının—— tarihli yönetim kurulu kararıyla ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini; kararın kendisine tebliğ edildiğini; ortaklıktan çıkarma kararının —– tarihli genel kurulda alınan karara dayalı olarak verilmiş olduğunu; davacının ——- sayılı dosyasıyla dava açtığını; davanın ticaret mahkemelerinin tekli / heyetli olmaları sonunda ——- sayılı dosyasıyla görülmeye devam ederken —– tarihinde davacının dosyayı takipsiz bıraktığını; bu nedenle —— karar sayılı dosyasıyla ———- tarafından açılan iptal davasının açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini; dolayısıyla davacı hakkında kesinleşmiş bir ihraç kararı varsa iş bu davanın haksız yere açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, kooperatif üyesi tarafından açılmış bulunan kooperatif üyeliğinin tespiti davasıdır. Davacı, kooperatife üye olduğu tarihte dava tarihine kadar üyeliğinin kesintisiz olarak devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep etmektedir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış olup, davacının ileriye sürdüğü dosyalar incelenmiş, kooperatif kayıtları inceletilmek suretiyle uzman bilirkişiden rapor alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesinde, davacımızın vermiş bulunduğu avukatlık hizmetinden dolayı kooperatife üye kaydedildiği; kendisinden kooperatif üyelerince ödenen aidatların alınmamasına, kooperatif tasfiye edilirken daire kazanan kooperatif üyelerinin ödediği aidatlar ile verdiği ve faturaladığı avukatlık hizmet ücretlerinin takas mahsubu sonunda hesaplama yapılacağı hususunun üye kayıt kararında yer aldığı; bir müddet üyeliğinin devam ettiği; kooperatifin —–tarihli genel kurulunun 9/b maddesinde davacının ihracıyla ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı; diğer ortakların ödediği aidat kadar serbest meslek faturası ——— kesmesine karar verildiği; davacı kesmeyince ——- tarihlerinde ——- adet ihtarla bu makbuzları kesmesi, kooperatife göndermesinin bildirildiği; söz konusu makbuzların vekalet ücretinden düşülmek üzere istendiği; ——— İhtarda ise, ilk iki ihtarla bildirilmesine rağmen makbuzları kesmediği, böylece aidatı ödememiş sayıldığı belirtilerek bu nedenle ——- tarihli yönetim kurulu kararıyla kendisinin ihraç edildiğinin davacıya tebliğ edildiği görülmüştür. Bunun üzerine davacının kendisinin ihracıyla ilgili —tarihli ————- ihracın iptali için dava açtığı; ticaret mahkemelerindeki tekli yargılama heyetli yargılama gibi değişikliklerle ve bölünme ile dosyanın önce —– esasına gittiği, oradan da——-gittiği, yargılamaya —-sayılı ——- tarihindeki duruşmayı davacının mazeretsiz takip etmediği, dosyanın işlemden kaldırıldığı bilahare açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararında —– tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Son celsede davacıdan sorulmuş; ——- dışında iptale ilişkin başka bir dava olmadığını davacı da beyan etmiştir.
DAVACI HAKKINDAKİ VERİLEN VE KESİNLEŞEN İHRAÇ KARARI ——- TARAFINDAN VERİLEN İHRAÇ KARARIDIR. Söz konusu karar iptal edilmiş değildir.
Davacı tarafın bildirmiş olduğu —– ödemede bulunmayan ——- ihraç edilecekleri hususunda bir karar alınmasına ve bu yönde yönetim kuruluna talimat verilmesine karar verildiği; bu kararın bir ihraç kararı olmadığı, aidat tahsiline ilişkin bir karar olduğu ve sonucuna göre ihraç kararı verilmesi hususunda yönetim kuruluna bildirimde bulunulmasının kararlaştırıldığı; bu nedenle —– bu karara karşı verdiği iptal hükmünün bu genel kurulda alınan aidat kararına ilişkin olduğu, davacımızın ihracına ilişkin bir karar olmadığı anlaşılmıştır. Davacımız, sonradan gerçekleşen ve——- ilişkin hüküm oluşturulan bu kararın evvelden takip etmediği sebebiyle kesinleşen yönetim kurulu kararındaki ihraç sebebini de ortadan kaldırdığını, bu nedenle iptaline hükmedilmemiş olan —— yönetim kurulu kararının temelinden çöktüğünü belirterek üyeliğinin tespitini talep etmekteyse de; bunun teknik olarak mümkün olmadığı hakkında ihraca yönelik verilen bir yönetim kurulu kararı olduğunu; bu karara karşı süresinde iptal davası açtığı ancak açılmamış sayılmasına karar verildiğini; yönetim kurulu kararının iptali için artık dava açma sürenin de kaçtığı; yönetim kurulunca —— tarihinde verilen ihraç kararının kesinleştiği; kesinleşmiş olan bu ihraç kararının ARTIK DOĞRU OLUP OLMADIĞININ, BUTLANLA MALUL OLUP OLMADIĞININ, bu karar yönünden açılmış bir dava yokken tartışılamayacağı; bu nedenle kesinleşme tarihinden sonraki dönem için üyeliğin tespitine karar verilemeyeceği mahkememizce belirlenmiştir.
Davacının talebi kooperatif üyeliğinin dava tarihine kadar kesintisiz olarak devam ettiğinin tespitine ilişkin olduğundan; yukarıda bahsedilen ve —- tarihli olan ihraç kararı ——— kesinleştiği için o tarihe kadar kooperatife üyeliğinin tespitine karar verilmiştir, zira Kooperatif kanununun 16/son maddesinde kooperatif ortakları hakkında hak ve yükümlülükler çıkarma kararı kesinleşinceye kadar devam eder demektedir. Bu düzenleme karşısında davacının kooperatifteki hak ve yükümlülükleri —— kadar devam ettiği için mahkememiz hükmü bu çerçevede oluşturulmuştur. Zaten davalı kooperatifte KK 16/son maddesindeki bu düzenleme nedeniyle ihraç kararının kesinleşinceye kadar olan genel kurul toplantılarına dava dilekçesinde belirtildiği üzere davacıyı davet etmiş, katılmasını sağlamış olup, her ne kadar davacı bunu kooperatif üyeliğinin bir yerde zımmen kabulü gibi bildirmişse de, kooperatif yasal sorumluluğu sebebiyle zorunlu olarak davacımızı ihraç kararı kesinleşinceye kadar toplantılara çağırmış, hazurun cetvelinde göstermiştir.
Bu gerekçelerle aşağıdaki hüküm tesis olmuştur.
Davanın kooperatif üyeliğinin başlangıcı ile dava tarihine kadar kesintisiz devam ettiğinin tespitine ilişkin olduğu, bu sebeple belirli bir dönemi kapsadığı, davalı tarafça davanın tümden reddi gerektiğinin savunulduğu oysa iş bu dava açıldığında davalı kooperatifinin ihraç kararının kesinleşme tarihinden sonra olan kısmı yönünden davanın reddini talep etmesi halinde aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri yüklenemeyeceği nazara alınmak suretiyle verilen hükmün bir yerde kısmen kabul niteliğinde bir hüküm olduğu dikkate alınmak suretiyle yargılama giderlerinin yarısından davalı sorumlu tutulmuş, harçtan davalı taraf sorumlu tutulmuş ve davalı lehine de maktu vekalet ücreti taktir olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVACININ DAVALI KOOPERATİFİN YÖNETİM KURULUNCA HAKKINDA VERİLEN İHRAÇ KARARININ KESİNLEŞMESİ TARİHİ OLAN ——–KADAR KOOPERATİF ÜYESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Ancak, davacının halen kooperatif üyesi olduğunun tespitine ilişkin TALEBİNİN REDDİNE,
Dava maktu harca tabii bulunduğundan maktu harçtan eksik 23,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 71,80 TL başvuru harcı ve peşin harcın tamamı ile 10 davetiye gideri 140,00 TL’nin ve bilirkişi inceleme 1.200,00 TL’nin yarısı üzerinden toplam 741,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, davalı lehine 4.080,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, davacı ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu.11/02/2021