Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/885 E. 2019/120 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/885
KARAR NO : 2019/120

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ : 06/02/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün 2016 / 26886 E. Sayılı dosyasında başlatmış oldukları icra takibinin 19.12.2016 tarihînde tebliğ edildiğini, 21.12.2016 tarihinde davalı tarafın icra takibine karşı İtirazda bulunduklarını, İşbu itiraz sonucunda icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, davalı İle müvekkili arasında yapılan ticaret gereği, müvekkilinin davalı borçluya ham mermer teslimi yapacak ve bunun karşılığında da davalı yan belirlenen ücreti almaya hak kazanacağını, bu ticari ilişkiye binaen müvekkili şirketin, icra takibine konu olan 02.09.2016 tarihli fatura ile tevsik edilen mermerler ve bunlara ait faturaların davalıya teslim edildiğini ve davalı tarafından faturaya herhangi bir itraz dair yapılmadığını, toplam fatura tutarından 95.000,00.-TL’nin halen müvekkîline ödenmediği gibi haklı olarak başlatılan icra takibine itiraz ederek müvekkilini zarara uğratma amacı ile hareket ettiklerini, icra takibinin konusunun borç mezkur satış sözleşmesi ve faturadan kaynaklanan bakiye borç olduğunu, davalı tarafın yaptığı itirazın tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek, davanrn kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmarıak üzere icra İnkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ” Davacı tarafın Istanbul Anadolu ——-. icra Müdürlüğünün 2016 / 26886 Esas sayılr dosyası ile icra takibi yapıldığını, davacı tarafın kendisine 97,568,90.-TL borcunun olduğundan bahisle icra takibi başlattığını, davacı tarafın, malzemeli işçilik ile yerinde uygulama ve imalat konusunda teklif sunduğunu, bu teklife göre de metrekare birim bazlı malzeme + İşçilik konularında bir fiyata anlaşma sağlandığını, davacı tarafın halihazırda yükümlülüklerini tamamladığını, imalatın eksik durumda olduğunu, faturaları işler devam ederken kesildiğini ve karşılıklı güvene dayalı olarak, İş bitiminde kesin hesap görüleceği üzerirde anlaşıldığını, bu sebeple faturalara itiraz edilmediğini, davacı taraf ile yapılan anlaşma gereği metraj çıkarılıp kesin hesap yapılmadığından bugüne kadar bakiye ödemesini kendisine yapılmadığını, yaklaşık 90,000,00.-TL ödeme davacı tarafa yapıldığını, davacı tarafa bir kısım borçlarının olduğunu, lakin tam miktarının ancak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkabileceğini, bu yönüyle de likit bir alacak olmadığını, bu sebeple İnkar tazminatı talebinin reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafa olan borçlarının ne kadar olduğu konusunda, imalat konusu işlerin bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmesi akabinde, bakiye borçlarını ödeyeceklerini, bunun dava miktarı kadar olmadığını, karşılıklı görüşmelerden bir sonuç alamadıklarını, bu sebeple de yapılan İcra takibine itiraz ettiklerini belirterek, yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu gerçek borcun ortaya çıkarılmasına, icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce uyuşmazlığın davacı tarafından davalı hakkında takibe konu edilen ürünler davalıya teslim edilmiş ise davalının ödemesi gereken miktar noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
İstanbulAnadolu ——.İcra Müdürlüğünün 2016/26886 E. sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 97.568,90 TL ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı vekilinin 21/12/2016 tarihinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
HMK 142.maddesi uyarınca zaman aşımı itiraz ve definin ileri sürülmediği görüldü, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde Mahkememizce mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 16/07/2018 tarihli raporunda, davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, takip tarihi itfbari ile 106.289,17.-TL tutarınca alacağını raporlandığı görülmesine rağmen, davacı taraf takipte 95.000,00 TL tutarınca alacak isteminde bulunup, davacının incelenen 2016 yılı ticari defterlerinin lehlerine kesin delil vasfına haiz oldukları kanaati edinildiğinden ve davaya konu faturalar ile ödeme tutarlarının davacının ticari defterlerinde kayıt altna alındığı ve faturaların davalının da kabulünde olduğu anlaşıldığından, davalı taraf İncelemeye gelmediğinden ve ticari defterlerini İbraz etmediğinden, davaya konu ticari ilişkinin davalının ticari defterlerinde ne şekilde kayıt altına alınıp alınmacığı anlaşılamadığından, davalı tarafın huzurdaki davaya cevap dilekçesinde ” davacı taraf ile yapılan anlaşma gereği metraj çıkarılıp kesin hesap yapılmadığından, bu güne kadar bakiye Ödemesinin davacıya yapılmadığı, yaklaşık davacıya 90.000,00 TL ödeme yapıldığı, dekontların sunulacağı ” beyan edilmesine rağmen, ödeme dekontlarının davalı tarafından sunulmadığı görüldüğünden ve davacı tarafın ticari defterlerine göre davalının 70.000,00 TL tutarınca ödemesinin raporlandığı görülüp, dava konusu olay hakkın kesin hesabın yapılması uzmanlık alanına girmediğinden ve taraflar arasında kesin hesap yapıldıktan sonra bakiyenin ödeneceği ile ilgili her hangi bîr sözleşmenin bulunmadığı, dosyada bulunan mevcut bilgi ve belgelere göre, davacının davalıdan alacak talebinde bulunabileceği, davacının davalıdan 06.12.2016 takip tarihi itibariyle talebi ile bağlı olarak 95.000,30 TL tutarınca asıl alacak ve 1.801,04 TL tutarınca takipten önce faiz isteminin mümkün bulunduğu, bu durumda davacının 95.000,00 TL tutarındaki matrah üzerinden takipte yıllık %10,50 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi isteminin mümkün bulunduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili tarafından rapora faiz yönünden kısmen itiraz edildiği, davalı vekili tarafından da rapora karşı itiraz dilekçesi verildiği, davacı vekili faiz konusundaki itirazlarında ısrarlı olduklarını, davalı vekili de yeni bir heyet oluşturularak rapor alınmasını talep etmişler, Mahkememizce itirazlar da değerlendirilmek sureti ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 21/12/2018 tarihli raporunda; davacının davalıya hitaben düzenlediği faturaların 02/09/2016 tarihinde düzenlenmiş olup, davalının bu iş için yaklaşık 10 ay önce (23/11/2015 tarihinde 15.000,00 TL) kısmi ödeme yapmasının yerinde olmadığı, mahkemece bu ödemenin cari hesaptan düşülmesi gerektiği görüşünün benimsenmesi durumunda, davacının davalıdan 06/12/2016 takip tarihi itibarı ile (106.289,17 -15.000,00)=91.289,17 TL alacağının bulunduğu, davacı tarafın 11.289,17 TL tutarı icra takibine konu etmediğinden davacının takipte 80.000,00 TL alacağının bulunduğunun söylenebileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekili ek rapora itirazlarının da değerlendirilerek davanın kabulünü, davalı şirket yetkilisi ise davanın reddini talep etmiştir.
Dava İİK 67 madddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu ——.İcra Müd.2016/26886 E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı ve ödeme emrinin 19.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 21.12.2016 tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olup, takip dayanağı 95.000,00 TLlik fatura alacağına ilişkin olduğu, tarafların tacir olması nedeni ile taraf kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, davacı tarafından sunuluan kayıtların TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafın meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen kayıtlarını ibraz etmediği, davacı kayıtlarının HMK 222 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu, davacı tarafından dosya içinde bulunan fiat teklifinde bulunulduğu, davalı tarafın cevap dilekçesinde faturaların işler devam ederken kesildiği, iş bitiminde kesin hesap görüleceğinden faturaya itiraz edilmediği bildirilmiş olmakla faturaların kabulünde olduğu, davalı tarafından ilk raporla belirlenen 70.000,00 TL ödemenin davacı kayıtlarında da bulunduğu bu miktarın fatura bedeli olan 176.289,17 TL den düşülmesi gerektiği, ödeme miktarı düşüldükten sonra davacının 106.289,17 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından takipte 95.000,00 TL talep edilmekle talebin bu miktar ile değerlendirmeye alınacağı, davalı tarafından rapordan sonra 15.000,00 TL lik banka havalesi sunduğu,bu miktar her ne kadar fatura tarihinden önce ise de taraflar arasında başka bir ticari ilişki bulunduğuna dair delil bulunmadığından bu miktarından asıl alacak miktarından düşülmesi ile 80.000,00 Tl üzerinden itirazın iptali ne, davacı takip öncesi faiz talebinde bulunmuş ise de taraflar arasında ödenmeyen faturalara faiz işletileceğine dair sözleşmede bir hüküm bulunmadığından takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinin reddi gerektiği, taraflar tacir olmakla takip tarihinden itibaren asıl alacağa 3095 S.Y nın 2/2 maddesi gereğince avans faizi işletilmesi ve davalının İİK 67/2 maddesi gereğince inkar edilen asıl alacak 80.000,00 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının İst. And.———- İcra Md. nün 2016/26886 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 80.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine,
2-Davalının İİK 67/2 md. gereğince inkar edilen asıl alacak 80.000,00 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 5.464,80 TL harçtan peşin alınan 1.178,40 TL harcın ve icra veznesine yatırılan 487,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.798,56 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı ——— uyarınca davacı yararına taktir olunan 9.150,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 1.666,24 TL harç, 956,00 TL bilirkişi ücreti, yazı ve tebligat gideri ki cem’an 2.622,24 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansından artan tutarın talep halinde davacıya iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı şirket temsilcisinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..