Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/837 E. 2021/665 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/837 Esas
KARAR NO: 2021/665
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2017
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Mahkememizde görülen Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ——- gösteren saygın bir — olduğunu, davalı ile — kurulduğunu, sigorta sözleşmesi süresi için yük hasarlarında —– azami limiti aşılmadığı sürece, davalının sigorta tazminatını ödemesi gerektiğinin öngörüldüğünü, bu çerçevede davacı müvekkilinin — taşıma kaynaklı tazminat ödeme risklerini sorumluluk sigortası güvencesine aldığı ve davalının bu süre içinde meydana gelen zayi ve hasar riskleri taşıyıcı adına ve hesabına üstlendiğinin —- arası sigorta sözleşmesi çerçevesinde açık olduğunu, daha —-ödenmemiş ise de; davalı tarafın sigorta sözleşmesini—- feshettiğini, müvekkilinin üç aylık prim borcuna karşılık, davalı —- gerçekleşen sorumluluk risklerini tazmin etmesi gerektiğini, prim ödeme ve tazminat yükümlülüğü konularında karşılıklı olarak, —- döneminde çeşitli kereler e-posta yazışması yapıldığını, davalı yanın sigorta tazminatlarını ödeme yönünde bir girişimde bulunmadığını, aksine sürekli prim alacağı iddiasını ileri sürdüğünü, —– ilişkin —-döneminde —-yapıldığını, ancak davalının —- bir aykırılık içinde kalmaya devam ettiğini, müvekkili şirketin söz konusu taşıma sürecinde meydana gelen hasar ve zayi zararından sadece sürücüsünün kusurlu olduğu durumlarda değil, —– sorumlu tutulabileceği tüm zararlar bakımından sorumluluk altında olduğunu, müvekkilinin sürücü kusuru olmasa da sorumluluk altında olduğu tüm taşıma risklerinden sorumluluk risklerini davalıya sigorta ettiğini,——- sorumluluk risklerini güvence altına alan bir sigorta sözleşmesi türü olduğunu, müvekkilinin taşıma sürece ön aşamasında taşıma süreci bittikten sonrasına kadar depolama süreci hariç her türlü zayi-hasar veya gecikme zararı ile karşılamaması ve buna katlanmak zorunda kalması halinde kasten zarar verme dışında tüm ödemek zorunda kaldığı tazminatlarının sigortacı tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, bu yükümlülüğün akdedilen sözleşme ana amacı ve gereği odluğunu, arz ve izah ettikleri ve mahkemece resen nazara alınacak nedenlerle ve fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabul edilerek; fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalmak şartı ile —– asıl alacağın, sigorta tazminatı olarak ödenmesini, toplam tazminat miktarına davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesini ve her türlü yargılama gideri ve masraflar ile yasal vekalet ücretinin davalı sigortacı üzerinde bırakılmasına” karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi ile davacı şirket arasındaki mutabakat neticesinde müvekkili tarafından davacı lehine —- düzenlendiğini, davacının dava dilekçesinde taşımayı üstlendiği —- meydana geldiği iddia olunan hasarlara ilişkin olarak dilekçe ekinde, hasarların hangi tarihte, hangi plakalı araçta meydana geldiğini ve—-tarafından tanzim edilen hasar icmal tablolarını ve cam emtia göndericisi — tarafından düzenlenen rücuen tazminatına esas kırık—- ücreti iade faturaları sunduğunu, dava dosyasına konu edilen tazminat talebinin farklı tarihlerde gerçekleşen —- dayandırıldığını, ancak davacı tarafından işbu tespitlere esas alınacak herhangi bir belge dosyaya sunmadığını, hasar iddiasının ve talep edilen tazminatın tutarlarının afaki nitelikte olduğunu, sigorta şirketinden rücuen tazmini talep edilen ve taşımacının sorumluluk alanı kapsamında meydana geldiği iddia olunan — trafik kazası nedeni ile oluştuğu iddia olunan—- hasara ilişkin davacı tarafından dosyaya sunulan ve savunmalarına esas teşkil eden hasar icmal tablosundan yapılan tespitlerinden, davacı sigortalı rizikonun gerçekleştiğine ilişkin ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkili sigorta şirketinin ekspertiz çalışmaları engellendiği gibi daha önemlisi hasarın gerçekten taşımacının sorumluluk alanında ve taşımacının kusuru ya da ihmali neticesinde doğduğuna dair bir tespit yapılamadığını, davacı tarafından rücuen tazmini talebine konu edilen ve meydana geldiği iddia olunan —- hasarın her birinin süresi dahilinde ve ayrı ayrı sigorta şirketine ihbarının yapılması gerekirken davacı taşıyıcının hasarlardan dolayı müvekkili sigorta şirketine karşı olan süresinde ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, —- arasında meydana geldiği iddia edilen trafik kazalarına ilişkin şoför tarafından tutulan tutanak dışında herhangi bir belgenin bulunmadığını, sigortalı her trafik kazasının sigortalı yetkili polis idaresine bildirmekle yükümlü tutulmuş olduğunu ve ayrıca trafik kazasını sigortacısına ihbar yükümlülüğü altında olduğunu, konusu talepte hasarın miktarına, taşıma esnasında ve taşıyıcının kusuru ile meydana geldiğine dair dosyada delil mevcut olmadığını, yükleme hatasından meydana geldiği iddia olunan ve sebebi dahi belirlenemeyen hasarlardan taşıyıcının sorumluluğunun bulunduğunu, sigortalının sigorta şirketinin onayı olmaksızın hasar miktarını ödeme halinde sözkonusu hasarların teminat dışında kaldığını, davacının afaki olarak bir zarar iddiası ileri sürdüğünü, talebinin gerçekliği ve müvekkili sigortacının sorumlu olduğunu gösteren bir belgenin mevcut olmadığı gözetilerek davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, sözleşmeden kaynaklı sigorta tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında —– düzenlendiği davacı tarafından ilk iki ayı için sigorta pirimlerinin ödendiği diğer aylarının pirimlerinin ödenmediği ve davalı tarafından —- sözleşmenin fesih edildiği ihtilafsız olup uyuşmazlığın pirim ödenen ve ödemeyen dönemde gerçekleşen ve poliçe teminatında kalan rizikolardan olup olmadığı ve davalının sorumlu olup olmadığı ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; dosyada mevcut raporlarla gereği gibi tartışılmış ve irdelenmiş olan dava konusunun, yurtiçi karayolu ile eşya taşıması kaynaklı davacı taşıyıcının sorumlu olduğu ve ödemek durumunda kaldığı tazminatın davalı sorumluluk sigortacısına yansıtılması amacıyla ikame edilmiş rücuen tazminat talebi olduğu,
davacının ödemek durumunda kaldığı — davacı tarafından müşterisi —- sözleşmesi kapsamında somut olaya uygun ve kadri marufunda zarara işaret ettiği, davalının —– davacı tarafından taşınan emtianın taşıma riskleri —- taşınırken hasar meydana geldiği ve sigorta poliçesi teminatına dahil olduğunun değerlendirilebileceği, poliçe şartlarında gerçekleşen hasar bakımından davacının katlandığı ve cari hesapla ödemek durumunda kaldığı tazminattan sorumluluk sigortacısının tazmin sorumluluğu olduğunun söylenebileceği, davalı tarafından tanzim olunan poliçenin davacı yanca ileri sürülen ve katlanılan tüm hasarı temin ettiği, davacının kendi ticari kayıtları, alınan raporlar ve dosyaya sunulan sair deliller gözetildiğinde, müşterisine ait malın taşınması sırasında meydana gelen zarardan dolayı taşıma sözleşmesi ve cari hesap ilişkisi gereği müşterisinin— kısmının mal kaynaklı, — kısmının ise navlun kaynaklı olduğu, davalının emtia kaynaklı — zararın davalı yanca karşılanması gerektiğinin ifade edilebileceği, davacının sorumluluğunda gerçekleşen hasar nedeniyle, emtia sahibine yaptığı ödemelerle müşterisinin zararını tazmin ettiği, tazmin etmiş olduğu zarar nedeniyle, meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında olduğu değerlendirilmekle davalı —- gereği rücuen tazmin talep edebileceğinin söylenebileceği bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davalı —— tarihleri arasında teminat verildiği, — konusunu —– şeklinde olup malların taşınması veya depolanması ile bağlantılı olması halinde taşımacılıkta ve depolamada mutat olan lojistik hizmetlerin de bu işlerden sayılacağı kararlaştırılmış ve hasar tarihleri ——olmakla, davalı —- tanzim olunan poliçe hasar tarihleriyle geçerli olup poliçe genel şartlarına göre teminat harici durum söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu olayda hasar gören emtianın —- olduğu, — burada ticari bir emtia olarak mevcut olup, bu tip emtianın taşınmasında, ——–kullanıldığı, davacı firmanında bu tip emtiayı taşıma kabiliyetine haiz donanıma sahip olduğu, davacının dava dışı müşterisine ait —- emtianın yurt içi taşımasını üstlendiği, bu yönde kendi araçları ile hizmet verdiği ve davacının sorumluluğundan gerçekleşen hasar nedeniyle, emtia sahibine yaptığı ödemelerle müşterisinin zararını tazmin ettiği, meydana gelen zararın sigorta teminatı altında olduğu ve davalı —- şirketinden poliçe gereği müşterisine ödemiş olduğu tazminatı talep edebileceği anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın KABULÜ ile;
1— dava tarihinden itibaren işleyecek—- faizi ile birlikte tahsili ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken —- harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan—- davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 13.137,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021