Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/818 E. 2020/728 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/818 Esas
KARAR NO : 2020/728
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalıdan cam alındığını, bedelinin ödendiğini; ancak camların ayıplı çıktığını, bunun üzerine davalıya iade etmek istediklerini; —– tarihinde —– numaralı iade faturasını düzenlediklerini fakat ödemiş oldukları bedelin iade edilmediğini belirterek bu nedenle bedelin iadesi için davalı aleyhine ———— dosyasında icra takibi başlattıklarını; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, müvekkili aleyhine yapılan icra takibi ve açılan davanın haksız olduğunu; taraflar arasında gerçekten cam alışverişinden ötürü ticari ilişki kurulduğunu ancak bu ilişkide kendilerinin alacaklı olduğunu; davacı tarafın bir kısım cam bedelini ödemediğini, bu nedenle bakiye bedel yönünden davacı aleyhine müvekkilince ——- sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını; davacının bu takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini beyan etmiş; camların ayıplı olmadığını savunmuş ve davacı tarafından ödenen cam bedellerinin iade istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini; davacının haksız takipte bulunduğu sebebiyle kötü niyetli takip tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalı aleyhine —– sayılı dosyasında başlattığı icra takibinde davalıya ödediği ——— takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili yönünde icra takibi yapmış; iş bu takibe davalı “borcum yoktur” şeklinde itiraz etmiş; itiraz üzerine takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, mahallinde keşif yapılmak suretiyle camlar incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış, tarafların ticari defterleri incelenmiş; bu yönden bilirkişi raporu alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle hüküm oluşturulmuştur.
Taraflar arasında cam alışverişine dayalı ticari bir ilişkinin kurulduğu, bu ilişki çerçevesinde davalının davacıya cam verdiği, davacının da davalıya cam bedeli olarak ——- ödediği ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, söz konusu camların ayıplı olup olmadığı şayet ayıplı ise, bedelinin iadesinin kısmen ya da tamamen mümkün olup olmadığı ve bu çerçevede de icra takibi tarihinde davacının alabileceği bir bedel iadesinin bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır.
Davalı taraf, camların ayıplı olmadığını iddia etmiş olup; taraflar arasında toplanan delillere nazaran davacı tarafın ayıp ihbarında bulunduğu, malların iadesi yönünde iade faturası düzenlediği ve gönderdiği mahkememizce tespit edilmiş; söz konusu olan malların halen davalının elinde olduğu belirlendiğinden ve mevcut oldukları beyan edildiğinden, mahallinde keşif yapılmış, keşifte uzman kimya mühendisine söz konusu olan camlar inceletilmiş; kimya mühendisi hazırladığı raporunda, camlarda GİZLİ AYIP mevcut olduğu; zira imalat esnasında iki cam arasına hapsedilen kuru hava veya —————– veya macunu ile iyi kapatılmadığı takdirde zamanla dış hava ile yer değiştirmeye başladığında ve ortamdaki havanın etkisiyle içeride buharlaşma başladığında terleme sonucu su damlacıklarının oluşacağını; davaya konu emtiada da bu durumun mevcut olduğunu belirtip, bu hususu fotoğraflamış ve fotoğraflarda görüldüğü gibi su damlacıklarının cam içinde oluşup akmaya başladığını belirterek, davacının oluşan duruma nazaran davalıdan satış bedelini geriye isteyebileceğini bildirmiştir.
Davacı tarafın kestiği ve bedelini talep ettiği bir de fatura mevcut olup; bu nedenle tarafların ticari defter ve kayıtları da mahkememizce mali müşavir bilirkişiye inceletilmiştir. Mali müşavirin raporu hükme esas alınmış olup; her ne kadar camlarda gizli ayıp var ve bu nedenle camların iadesiyle bedelin davacıya geri verilmesi gerekiyorsa da ticari defter ve kayıtların incelenmesiyle esasen buna imkan olmadığı tespit edilmiştir. Zira, mali müşavir bilirkişinin raporunda da anlaşılacağı üzere takip anındaki davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan alacağı sıfırdır. Bizzat davacı kayıtlarında, takip tarihi esnasında davalıdan bir alacağı gözükmemektedir. Zira, davacının dayandığı ———- bedelli fatura davacı tarafından kesilip ticari defter ve kayıtlarına kaydedilince alacak borç hesabı sıfıra yükselmiştir. Bu faturadan önce davacının davalıya ——- borcu vardır. Mali müşavir ayrıca söz konusu olan bu faturanın, davacının ihtiyacı olan camların üçüncü bir firmadan / şahıstan temin edilmesi ve üçüncü şahsa yapılan ödemeyle ilgili bedele ait olduğu tespit edilmiştir. Yani, davacı davalıdan aldığı camları kullanamayınca o camların yerine üçüncü şahıslardan cam almış, satın alma bedeli olarak ——-olarak belirlenmiş, bu faturayı iade faturası olarak ve davalı ile ilgili cari hesap kısmına işlemiş ve bu miktar davalıya borç yazıldıktan sonra taraflar arasındaki ilişkide takip tarihi itibariyle cari hesap sıfıra düşmüştür. Bu durumda davacının kendisi için gerekli olan ve davalıdan aldığı camları iade etmeden üçüncü şahıstan aynı miktarda cam alıp bunu faturasına işleyip, aynı miktarı davalıya fatura ettikten sonra davalı ile arasındaki alacak borç ilişkisi sıfıra indiğinden; artık kendi kayıtlarına göre davalıdan herhangi bir bedeli talep etmesi mümkün değildir, aynı bedelle üçüncü şahıs firmalarından aldığı cam bedelini davalıya fatura etmesine rağmen davalıdan herhangi bir alacağı bulunmamaktadır. Bu sonuçta kendi kayıtlarından çıkmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiş ancak takibin kötü niyetle başlatılmadığı, zira senaryo olmadığı taraflar arasında bir ilişki kurulduktan sonra doğan duruma göre takip yapıldığı nazara alınarak davalı lehine de kötü niyetli takip tazminatına hükmedilmeksizin aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Davalının kötü niyetli takip tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
Ret harcı maktu olduğundan bakiye 177,61 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince davalı lehine hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi. Açıkça okunup usulen tefhim olundu. 25/12/2020