Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/742 E. 2019/639 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/742 Esas
KARAR NO : 2019/639
DAVA : Alacak ( Bankacılık İşleminden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ: 06/07/2017
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirketin otomasyon alanında faaliyet gösterdiğini, yurt dışından mal alıp, ———sattığını; bu çerçevede dava dışı ———- firmasına ödeme yapmak amacıyla davalı banka nezdinde bulunan ————— Iban numarası hesabından————– Iban numaralı hesabına 100.000 Euro ödeme yapılmasının temin için davalı bankaya yazılı talimat gönderdiğini; bir müddet sonra alacaklı firmanın hesabına bu paranın geçmemesi üzerine işlemi kontrol ettiklerini; kontrol sonunda şirketin adının doğru gösterildiğini ancak ıban numarasının hatalı gösterildiğini bu nedenle paranında alakasız bir muhataba gittiğini belirterek; davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, oysa bankaların objektif özeni her havalede göstermesi gerektiğini; alıcının unvanı belli iken basit bir kontrolle dahi yanlış ıban numarasının tespiti ile, parayı göndermemesi gerektiğini; bu nedenle davalı bankanın paranın gönderilme tarihi olan 11/12/2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi gereğince işletilecek yasal faizi ile birlikte 100.000 Euro’dan sorumlu olduğunu belirterek; bu miktarın istenilen faiz oranı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, müvekkili bankanın herhangi bir hatasının bulunmadığını; davacı müşterisinin verdiği talimata uygun olarak havaleyi gerçekleştirdiğini, bankaya atfı kabil bir kusur bulunmadığı için davanın reddi gerektiğini; davacının nedensiz zenginleşme hükümleri gereğince bildirdiği ıbana giden parayı alıcıdan talep etmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak davasıdır. Davacı, davalı bankasının gerekli özeni göstermediği sebebiyle, havale bedelinin faizi ile iade talep etmektedir.
Davacı ile davalı banka arasında bir hizmet ilişkisinin bulunduğu, davacının talimatı ile davalı bankaca havale işleminin gerçekleştiği, paranın davacının bildirimine göre istenmeyen üçüncü şahsın hesabına geçmiş bulunduğu, bu işlemin davacının vermiş bulunduğu havale talimatında ıban numarasının yanlış yazılmasından kaynaklandığı; ıban numarasının alacaklı ——– şirketinin ıbanı olmadığı ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, bu talimata nazaran davalı bankanın “objektif özen” çerçevesinde alabileceği bir tedbirin, bir kontrol yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı; bulunuyorsa o taktirde gönderilen miktara göre iade yükümlülüğünde olduğu para miktarı hususunda toplanmaktadır.
Mahkemece havaleye ilişkin talimat ve davacı şirketin havalenin gerçekleştiği tarihlerdeki hesap özetleri getirtilmiş; taraf delilleri toplanmış, bankacı ve borçlar hukuku konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti, davacının talimatını incelemiş, yurt içi ve yurt dışı havalelerdeki şartlar ve banka özen yükümlülüğünü incelemiş; bilirkişi heyetince hazırlanan rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili rapora itiraz etmiş ancak mahkememizce yeniden rapor alınmasına gerek bulunmamıştır.
Mahkememizce de gerekçeleri ve araştırma sonuçları kabule şayan bulunan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere; göndereni ve alıcısı ülkemiz içinde bulunan havalelerde; havaleyi gerçekleştiren bankanın o ıban numarasının bildirilen alıcı şirkete ya da şahsa ait olup olmadığının tespit etmesi, sistem üzerinden görmesi mümkün olup; bu nedenle somut olaydaki havale yurt içi şirketler arasında gerçekleşseydi, davalı bankanın objektif özeni göstermediği kabul edilecek, en azından bir miktar iadeye hükmedilecekti. Keza, gönderenin yurt dışı firması, alıcının ——— olması halinde de; alıcı firma ———- firması olmasından dolayı———bir bankanın havalede belirtilen ıban numarasının o ——– firmasına ait olup olmadığını kontrol etmesi, sistem kayıtlarından görmesi mümkün olduğu için bu tür bir havale halinde de bankanın objektif özeni göstermediği kabul edilecek, en azından bir miktar iadeye hükmedilecekti. Ancak, somut olayda gerçekleştiği gibi gönderenin ——– firması alıcının yurt dışında bir firma olması halinde; yurt dışındaki firmalar yönünden dünyaca tutulan bir listenin bulunmadığı, bunun doğal sonucu olarak davalı bankanın yurt dışı şirketi olan Juki… Systemh firmasının ıban numarasını bilmesi ya da sistemden kontrol etmesi mümkün bulunmadığından davalımız bankaya yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı; somut olayda davalımız bankanın objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinin söylenemeyeceği; esasen bu durumun tüm dünyadaki bankalar için geçerli olduğu; somut olaydaki gibi ıban numarasının yanlış bildirildiği durumlarda kendi ülkesinde bulunmayan bir şirketin ıban numarasını talimattaki yazılı şirkete ait olup olmadığının bankaca kontrolünün mümkün bulunmadığı; dolayısıyla davacımızın ancak yanlış muhataba ödeme yapan yurt dışı bankasına karşı özen yükümlülüğünden dolayı dava açabileceği; ayrıca parayı herhangi bir ilişkisi olmaksızın alan üçüncü şahsa karşı dava açabileceği mahkememizce benimsenmiş; eldeki davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Ret kararı maktu harca tabii bulunduğundan 6.897,61 TL bakiye harcın talebi halinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince 30.210,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.23/05/2019