Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/74 E. 2022/265 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/74 Esas
KARAR NO: 2022/265
ASIL DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan),
BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ: 18/01/2017
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 10/10/2018
KARAR TARİHİ: 13/04/2022
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA
TALEP
Asıl davada davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —–başlıklı dilekçede açık metni yer alan ve idarenin ihtiyacı olan—-cihazının müvekkili tarafından ithal edilerek idareye teslimi konulu sözleşmeyi —- tarihinde akdettiğini, müvekkilinin sözleşme konusu cihazın temini amacıyla davalı yan —-imzaladığı sözleşme gereği teslim yükümlülüğü altına girdiğini, — cihazını davalı yandan —– mukabilinde satın almak için anlaştığını, davalı yanın, maddi değeri çok yüksek olan sözleşme konusu cihazda meydana gelecek açık ayıp ve gizli ayıplara karşı garanti sorumluluğu altına girdiğini, zaten bu yükümlülüğün kanunlardan da doğduğunu, müvekkili ile davalı yanın anlaşmaları gereği; sözleşme konusu cihazın, —-teslim edildiğini, müvekkili ve dava dışı —– dava dışı —- sözleşme konusu cihazın kendisine tesliminden sonra doğabilecek zararlara karşı — meblağlı teminat mektubu talep ettiğini, sözleşme konusu teminat mektubunun, müvekkili tarafından teslim edilecek —–tarihine kadar meydana gelebilecek ayıpların tazmini amacıyla idareye sunulduğunu, müvekkili ile — arasında akdedilen sözleşmenin tek ediminin, —-teslimi olduğunu, müvekkilinin sözleşme konusu cihazın —- taahhüdünde bulundu ise de; diğer yandan da sözleşme konusu cihazı müvekkiline satan davalı yanın satışa konu —- tüm —– üstlendiğini, müvekkili ile davalı —- arasında yapılan anlaşmada, davalı yan sözleşme konusu cihaz ile ilgili müvekkiline karşı —— üstlenmiş olmakla; müvekkilinin —-üstlendiği garanti sorumluluğu gereği sunulan teminat mektubu mukabilinde müvekkiline —-kambiyo senedi verileceğini taahhüt ettiğini, gelinen durumda; taraflar arası sözleşmeler gereği, müvekkilinin —- bedelli teminat mektubu ile garanti sorumluluğu altında olmakla, davalı yanın da müvekkiline karşı —-bedelli kambiyo senedi ile garanti sorumluluğunu üstlendiğini, davalı yan ile müvekkili arasında kararlaştırılan anlaşma gereğince; müvekkilinin —- imzaladığı sözleşme gereği sunma yükümlülüğü altında olduğu teminat mektubunun —- sunulduğunu ve teminat mektubunun halihazırda — yedinde tutulduğunu, müvekkilinin —- nakit olarak bankada tutulduğunu, ancak davalı yanın, müvekkiline sözleşmede kararlaştırılan —– teslim etmediğini, davalı yanın sözleşme konusu mal teslimine müteakiben müvekkiline sözleşmede kararlaştırılan bedel nispetince fatura kestiğini, müvekkilinin davalı yan tarafından kesilen faturayı tebliğ aldığında, bedelin ödeneceğini ancak davalı yanca akdedilen —- —– uyarınca garanti sorumluluğu için belirlenen — meblağlı kambiyo senedini talep ettiğini, bunun üzerine davalı yanın kambiyo senedinin müvekkiline verilemeyeceğini ancak —- nakdi olarak alınmasını ve sözleşmede belirlenen —– mahsup edilerek tarafına ödenmesini talep ettiğini, tarafların bu konuda da mutabık kaldığını ve müvekkilinin davalı yanca kesilen — meblağlı faturanın —– tutarınca iade faturası keserek bakiye bedeli davalı yana ödediğini, iade faturasının davalı yan defterlerine işlendiğini, ilerleyen dönemde; davalı yanın hileli hareketlerle müvekkiline karşı —- bedelle alacak iddiasında bulunduğunu, Davalı yan tarafından düzenlenen —- yevmiye numaralı ihtarnamede; — seri numaralı iade faturasının tarafı olmadıklarını, fatura içeriğinin hatalı olduğunu ve davalı şirketi bağlamadığı” içerikli ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edildiğini, durum üzerine taraflarınca —- sayılı ihtarname ile itiraz edildiğini, bununla yetinmeyen kötüniyetli davalı yanın, —- ihtarname keşide ettirdiğini ve müvekkilinin —-borçlu oluğunu ve bu borcun— içerisine ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, durum üzerine; —– sayılı ihtarnamesi ile yeniden taraflarınca ihtarnameye itiraz edildiğini, gelinen durumda; müvekkilinin haksız olarak kendisine karşı açılabilecek bir icra takibinin tarafı olma tehditi altında olduğunu, müvekkilinin yurtiçi ve yurtdışında faaliyet gösteren itibarlı bir firma olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları baki kalmak kaydıyla; öncelikle, müvekkiline karşı davalı yan tarafından uyuşmazlık konusu sözleşme mukabilinde icra takibi açılamaması yönünde teminatsız olarak tedbir kararı verilmesine; Mahkeme aksi kanaatte ise; belirleyeceği teminat mukabilinde tedbir kararı verilmesine; müvekkilinin davalı yana —– borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Asıl davada davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın müvekkili şirketten —- cihazı satın aldığını, cihazın davacıya teslim edildiği, söz konusu alım-satım ilişkisi uyarınca —– faturanın düzenlenerek—– tarihinde imza karşılığı davacı şirkete teslim edildiği hususlarının dava dilekçesindeki beyanlarla sabit olduğunu, davacı şirketin cihaz bedelinden kaynaklanan borcundan —- bedel mahsubunun yasal bir dayanağının bulunmadığını, iade faturasının yasal dayanağının bulunmadığını, davacın yanın dilekçesinde söz konusu iade faturasının düzenlenmesinin gerekçesini taraflar arasında varlığını ileri sürdüğü —– dayandırdığını, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında imzalandığı belirtilen bir sözleşme bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber, taraflar arasında geçerli böyle bir sözleşme olsa bile, teminat senedinin verilmemesinin davacıya cihaz bedeline ilişkin iade faturası kesme hakkını vermeyeceğini, müvekkili şirketçe davacı şirkete keşide edilerek —- tarihinde itirazsız kabul olunan faturanın cihaz bedeline ilişkin olduğunu, söz konusu cihazın her türlü ——- şekilde davacıya teslim edildiğini, taraflar arasındaki alım satıma konu cihaz bedelinin ihtilafsız olduğunu, müvekkili şirketin alacağının dayanağı—- tarihinde imza karşılığı davacı şirkete teslim edildiğini, —- uyarınca fatura muhteviyatına itirazların sekiz gün içinde yapılması gerektiği açıkça belirtildiğini, davacı yanın iddiasına konu iade faturasının, düzenleme tarihi olarak gözüken —— tarihi itibariyle bile yasal süreden çok daha sonra düzenlenmiş olup bu yönüyle de geçersiz olduğunu, geçerli bir iade faturasından bahsedebilmek için dayanak faturadaki mal-hizmetin iade faturasındaki bedele karşılık gelen miktarının iadesi veya hizmetin yerine getirilmemiş olması gerektiğini, taraflar arasındaki mal satımına ilişkin dayanak faturadaki cihaza ve bedeline ilişkin hiç bir itirazı bulunmayan, ürünü tam ve eksiksiz teslim alan davacının hangi hukuki gerekçeyle iade faturası kestiğinin muamma olduğunu, söz konusu iade faturasının bu haliyle —- teamüle aykırı olup, hükümsüz olduğunu, davacı yanın dilekçesinde hiç bahsetmediği hususun davacı şirketin ortağı ve temsil-ilzama yetkilisi —- taraflar arasındaki alım-satım ilişkisinin olduğu dönemde müvekkil şirketinde ortağı ve en önemlisi her türlü konuda tek başına temsil-ilzama yetkili yönetim kurulu başkanı olduğunu, davaya dayanak faturanın —- tarafından hakim ortak ve yetkilisi olduğu şirketler namına yaptığı usulsüz işlemler vasıtasıyla davacı şirket (tek ortağıdır.) lehine haksız menfaat temin ettiğinin anlaşılması üzerine işlediği suçları gizlemek için düzenlendiğini ve kullanıldığını, müvekkil şirket ortaklarının ısrarlı talepleri sonunda —- tarihinde , sırf dava konusu faturayı işlenmiş göstermek için mali yıl dolmadığı halde yazdırarak teslim ettiği ticari defterlerde —— yaptığını, söz konusu alacaktan bakiye bedelin —– tahsili için taraflarınca —– sayılı dosyası ile takip açıldığını, davacı yanın haksız itirazı ile takibin durduğunu, haksız itirazın iptali dava haklarının saklı olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
TALEP
Birleşen dosyada davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı/borçlu şirketten —–fatura ve cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağının bulunduğunu, müvekkili şirketin takibe dayanak faturalara konu ürünleri davalı-borçlu yana teslim ve yanı sıra tüm edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkili şirketin alacağının taraflar arasındaki hesap mutabakatı, cari hesap dökümleri, elektronik posta yazışmaları ve delilleri arasında ibraz olunacak diğer belge ve kayıtlarla da ispat olunacağını, söz konusu alacağın tahsili için davalı/borçlu hakkında —– takip açıldığını, davalı/borçluya yapılan usuli tebligata rağmen haksız yere itirazla takibin durduğunu, davalı-borçlu şirketin—– dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız olup alacağın tahsilini geciktirmek amacı taşıdığını, bu itibarla, haksız itirazı sebebiyle takip konusu asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı-borçlu hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, davalı/borçlu şirketçe müvekkili şirket hakkında, taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı — bedelli borcu bulunmadığı hususunda —- dosyası ile görülmekte olan bir menfi tespit davasının bulunduğunu, davalı/borçlu tarafın sözde borçsuzluk iddiasının dayanağı, huzurdaki davaya konu cari hesapta kayıtlı ——-fatura içeriğinde yazılı ürüne ilişkin —- istinaden düzenlediği iade faturası olduğunu, söz konusu davanın tarafları ve konusu aynı olmakla beraber, davalı/borçlu yanca açılan menfi tespit davasında verilecek kararın, haksız yere itiraz edilen icra takibinin devamını sağlamadığını, davalı/borçlu yanca açılan menfi tespit davasına karşın huzurdaki davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu belirterek öncelikle; —-dosyası ile görülmekte olan bir menfi tespit davası huzurdaki davayı etkileyeceğinden, HMK 166. madde uyarınca her iki davanın birleştirilmesine, bu mümkün olmazsa menfi tespit davasının huzurdaki davada HMK 165. maddesi uyarınca bekletici sorun yapılmasına,——sayılı dosyasına vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamınına, likit alacağa yönelik haksız itirazı sebebiyle davalı-borçlunun takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin —- karar sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkememizce dosya üzerinden yapılan inceleme ile mahkememizini — karar sayılı kararı ile dosyanın mahkememizin —-esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, dosyanın dosyamız arasına alındığı görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Asıl dava, hukuki niteliği itibariyle davacı şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Birleşen dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen—- sayılı dosyasının incelenemesinde; cari hesap ilişkisinden ve muhtelif faturalardan kaynaklı —– Asıl alacağın tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince — yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; taraflar arasında — cihazının davacı tarafça ikmal edilerek idareye teslimi konulu —- tarihinde sözleşme yapıldığı, sözleşme konusu cihazın teslimi amacıyla davacı şirket ile —-imzalamış olduğu sözleşme gereği davacının teslim yükümklülüğü altına girdiği ve sözleşme konusu —davalı tarafından —- satın alma konusunda anlaştığı ve bu anlaşma sonucunda cihazın — teslim edildiği, davacı ile —– arasında akdedilen sözleşmede işbu sözleşme konusu cihazın teslimi tek edim olarak belirlendiği, davalı tarafın işbu cihazın tüm garanti sorumluluğunu üstlendiği, ancak dava dışı —– işbu cihazın kendilerine tesliminden sonra doğabilecek zararlara kaşı — Meblağlı teminat mektubu talep ettiği, davacı ile davalı arasında yapılan anlaşmada da davalının davacıya — kambiyo senedi vereceğini taahhüt ettiği ancak davacıyla —- arasında düzenlenen sözleşme gereği teminat mektubunun —— sunulduğu ve halihazırda —- elinde bulunduğu ancak davalı tarafın sözleşmede kararlaştırılan kambiyo senedini teslim etmediği ve davalı tarafın sözleşme konusu malı teslimine mutakiben davacıya sözleşmede kararlaştırılan bedel nispetinde fatura kestiği, iddia olunarak davacının davalıya — borçlu olmadığının tespiti istemi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
—– esas sayısı üzerinden yargılamasının yapıldığı anlaşılmıştır.
—– sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkemece yapılan yargılama neticesinde —- beraatine dair karar verildiği, mahkeme ilamının istinaf incelemesinden geçerek —- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
DAVALI —- duruşmadaki beyanında; “Ben mali müşavir olarak görev yapmaktayım, —- arkadaşım olur, birgün —-beni arayarak —- yönetiminden ayrılacağını bu hususta yardımcı olup olmayacağımı sordu, yardımcı olabileceğimi söyledim, —- faaliyet gösteriyorlardı, beni oraya davet ettiler, hesapları kontrol etmem rica edildi, —hesaplarını gözden geçirdim,—- aynı zamanda hem — tek yetkilisi aynı zamanda —tek yetkilisi idi, — hesaplarını kontrol ettiğimde hatırladığım kadarıyla —- borçlu olduğunu gördüm, borcun kaynağı —-alışverişten kaynaklandığını gördüm
” Davalı vekilinin talebi ile tanıktan soruldu: Bu kayıtları nasıl gördüğü soruldu: “bu kayıtları genel kurul öncesinde —- —- olan —- istedik, —- elektronik ortamda mail olarak bize gönderdi, ben genel kurulda yer aldım, defterler bize elektronik ortamda teslim edildi ancak gerçek defterler bize teslim edilmedi, ben —— yanında danışman olarak bulunuyordum, ancak bunun karşılığında ücret almadım, — iade faturası görmedim, —senet gördüm, senedin keşidecileri — keşidi tarihini tam hatırlıyorum ancak faturanın kesildiği ay içerisinde diye hatırlıyorum, lehtarı da —–şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde —-bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez —— tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Asıl Davada: davalı —davacı —tarafından dava dışı —- verilecek cihazı davacıya teslim ettiği, — tarafından dava dışı —tarihine kadar geçerli —- teminat mektubu verildiği, taraflar arasındaki —- uyarınca davalının davacı —- tutarlı bono vereceğinin kararlaştırıldığı, davalı — defter kayıtlarında davacı —borç senedi verildiğine dair kayıt bulunduğu, davacı —-bononun verilmediği gerekçesiyle davalı – no’lu faturanın davalı tarafından kabul edilmeyerek noter kanalıyla iade edildiği, davacının fatura düzenlemesini gerektiren bir husus olmadığı kanaatine varıldığı, — tarafından dava dışi — verilen teminat mektubunun — tarihine kadar geçerli olduğu, rapor tarihi itibariyle akıbetinin dosyaya yansımadığı; Birleşen Davada: davacı — defter kayıtlarında dava tarihi itibariyle — alacaklı olduğu, raporda —— bentte açıklandığı üzere davalı —- cari hesap muavin kayıtlarının ibraz edilmemiş olması nedeniyle incelenemediği, buna göre; davacı — asıl alacak miktarının takipteki gibi — olduğu, takipte birikmiş faiz bulunmadığı, davacının takip tarihinden itibaren yıllık —avans faizi yürütülmesi istemi bulunduğu, — defter tasdiklerinin süresinde yapıldığı, usul ve yasaya uygun olduğu, — defter tasdik bilgilerinin —– nedeniyle ibraz edemediğinin düşünüldüğü, —- belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, ——- uygun olarak noter açılış kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı, ticari defterlerinin delit niteliğine haiz olduğunun görüldüğü tüm delillerin takdiri, hukuki değerlendirmenin tamamı mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamı üzerinde yapılan incelemeye göre oluşan kanaatlerini bildirmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;
Asıl davada; taraflar arasında — dava dışı —- teslimi konulu sözleşme yapıldığı, davacının teslim yükümlülüğü altına girdiği, cihazın davacı tarafından —-bedel ile satın alınması konusunda anlaşıldığı, — talebi üzerine doğabilecek sorunlara karşılık davacı tarafından — teminat mektubu verildiği, taraflar arasında anlaşmada davalının —- tutarlı kambiyo senedi vereceğinin taahhüt edildiği, davalının kambiyo senedini teslim etmediği gerekçesiyle davacının —fatura keserek, cihazın satın alma bedelinden mahsup edilerek kalan kısmının davalıya ödendiği, iş bu asıl dava davacının davalıya — borçlu olmadığına ilişkindir. Davalı —, dava dışı — verilecek cihazı davacı — teslim ettiği, davacı tarafından —- bedelli — tarihine kadar geçerli teminat mektubunu dava dışı — teslim ettiği, davacı ile davalı arasındaki — uyarınca davalın davacı —- tutarlı bono vereceğinin kararlaştırıldığı, davalının ticari kayıtlarında davacı — borç senedi verildiğine dair kayıt bulunduğu, yine dava dışı —verilen teminat mektubunun — tarihinde davacıya iade edildiği bu nedenle asıl davanın reddine,
Birleşen davada; asıl dava yönünden tespit edilen—- iade faturasının birleşen davanın davacısı tarafından iade edilerek kayıtlarına alınmaması neticesinde cari hesap sonuçlarına göre davacının —-asıl alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi olduğu, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ettiği, iş bu dava süresi içerisinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
Tarafların tacir oldukları, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaba bağlı alacak nedeniyle takibe başlandığı, tarafların tacir olması nedeniyle her iki tarafından ticari kayıtları üzerinde mali müşavir tarafından inceleme günü verildiği, her iki tarafın ticari kayıtları üzerinde yapılan inceleme de davacının davalıdan —- asıl alacağının bulunduğunun tespit edildiği, tarafların yasal defterinin kanuna göre usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapılmış olmasının HMK 222/3 md hükmü gereği birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Asıl alacağın cari hesaba bağlı alacak olması nedeniyle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan —- yüzde yirmi oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın ASIL DAVANIN REDDİNE,
2-Birleşen —- sayılı kararının KABULÜNE,
3-Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
4-Asıl alacak olan 86.467,72 TL nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL. Harcın peşin alınan 1.588,21 TL. Harçtan mahsubu ile bakiye 1.507,51 TL. Harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacı—– iadesine,
6-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan bilirkişi gideri, tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 855,55 TL. yargılama giderinin davalı—- alınarak davacı —- verilmesine,
7-Asıl davada hüküm tarihindeki tarife uyarınca 12.785,00 TL. Vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalı—- verilmesine,
8-Birleşen davada Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 5.906,61 TL. Harçtan peşin alınan 1.044,28 TL. Harcın mahsubu ile bakiye 4.862,33 TL. Harcın davalı —- tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Birleşen davada davacı tarafça dava açılırken yatırılan 35,90 TL. Başvurma harcı ile 1.044,28 TL. Peşin harç toplamı olmak üzere 1.080,18 TL. Harcın davalı —- alınarak davacı —– verilmesine,
10-Birleşen davada hüküm tarihindeki tarife uyarınca 12.040,80 TL. vekalet ücretinin davalı —alınarak davacı —- verilmesine,
11-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince her iki dosyada gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 13/04/2022