Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/733 E. 2018/943 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/628 Esas
KARAR NO : 2018/981

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2013
KARAR TARİHİ : 02/10/2018

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili, 25.4.2013 tarihli dava dilekçesi ile, davalılardan ……a…. plakalı aracın 23.800 TL bedelli satışı konusunda anlaşıldığını ve aracın devir ve satış işlemlerinin davalılardan … adına yapıldığını, aracın davalı tarafından teslim alınıp kullanılmaya başlandığını, ancak bakiye 9.300 TL nin ödenmediğini iddia ederek, 9.300 TL nin avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili araç bedelinin müvekkili tarafından …… bırakıldığını ve … tarafından da makbuz mukabili davacı şirket yetkilisi …’e ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili , davanın husumetten reddi gerektiğini, satın alınan aracın bedelinin davalı … tarafından müvekkiline bırakılıp, makbuz mukabili davacı şirket yetkilisine ödendiğini savunarak davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, satıma konu araca ait bakiye araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçe safahatının tamamlanmasından sonra dosya incelenmiştir.
1.7.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK nun 4. Maddesinde ticari davalar düzenlenmiştir. Aynı yasanın 5. Maddesindeki 6335 sayılı yasa ile değişik 3. Fıkrada ise, ASliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin göreve ilişkin olduğu, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK 1. Maddesinde ise mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirtildikten sonra düzenlemeye paralel olarak , aynı yasanın 114/1-c bendinde mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. HMK 138. Maddesinde ise, mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar vereceği belirtilmiştir. Düzenleme kapsamında, öncelikle mahkemenin görevli olup olmadığı değerlendirilmiştir. Somut olayda 4. Madde hükmü gereğince uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesinden doğmamaktadır. Bu tür uyuşmazlıktan doğan hukuk davaları ise 6100 sayılı HMK nun 4. Maddesi uyarınca değer ve miktarı ne olursa olsun Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecektir. Dava konusu uyuşmazlığın 6102 sayılı yasanın 4. Maddesinde düzenlenen ticari davalardan olmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, görev kuralları kamu düzeninden ve dava şartlarından olduğu için taraflar yönünden usuli kazanılmış hak oluşturmayacağından ve davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekeceğinden davanın görevle ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair verilen karar Yargıtay 19. Hukuk dairesinin 24/02/2015 tarih 2014/19887 esas, 2015/2472 karar sayılı kararı ile “Dava, ticari taksi satışından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, toplanan delillere göre, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden doğmadığı, bu nedenle dava konusu uyuşmazlığın 6102 sayılı Yasanın 4.maddesinde düzenlenen ticari davalardan olmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçeleriyle mahkemenin görevsizliğine, davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı şirket vekili, müvekkili tarafından davalı … isimli şahıs firması olan ……. aracılığıyla diğer davalı …’a araç satışından kaynaklanan alacağını talep etmektedir. Davalı … şahıs firması tacir sıfatını haiz olup, davacının tacir olması karşısında 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesi uyarınca davanın ticari dava olduğu ve Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.”denilerek karar bozulmuştur.
Mahkememizce Usul ve yasaya uygun Yargıtay 19. Hukuk dairesinin 24/02/2015 tarih 2014/19887 esas, 2015/2472 karar sayılı bozma kararına kararına uyulmuştur.
Mahkememizce dosya hesap bilirkişisine verilmiş, hesap bilirkişisi 17/12/2015 tarihli raporunda; ……… adına matbu basılmamış ve sıra numarası olmayan adi tahsilat makbuzları ile …’ün,……… aracılık ederek sattığı müşterilerden makbuzlcarşılı& 156.450,- TLsını şirket kasasına intikal ettirmediği, ancak makbuzların müşterilerin borçlarından fazla miktarlarda düzenlenmesinin, tanık … 21.05.2012 tarihli duruşmadaki belirttiği …..n “bana zorla makbuz imzalattılar” şeklindeki beyanı da göz önüne alındığında makbuzların güvenirliliği olmadığı kanaatini güçlendirdiği,……. aracını müşteki şirketten aldığı, 8.100,- TL. ödediğini beyan ve ifade etmesine rağmen buna ilişkin bir belgeyi dosyaya sunmadığı anlaşıldığından 8.100,- TL. borcu bulunduğu,… tarafından aldığı iddia edilen paralar şirket kasasına intikal ettirilseydi dahi……… …… araç satın alan ……. 1.050,- TL., …… araç satın alan…… 100,- TL.,dosyaya paralan ödendiği şeklinde ifadeler verilmesine rağmen makbuzları sunulmamış olduğundan …….. araç satın alan ……… 4.700,- TL.,…… araç satın alan…. 26.200,- TL.,borçlarının kaldığı, bu borçların, müşterilerinden tahsil edip …’e ödediklerini belirten ………… tarafından müşteki şirkete ödenmesi gerektiği rapor edilmiştir.
Dava davacıya ait olup davalılardan … a satılarak devri yapılan …..plakalı aracın satış bedeli olan 23.800,00 TL den bakiye 9.300,00 TL nin davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsili talebi olduğu, aracın trafik kaydından daha önce davacı adına kayıtlı iken 30.11.2010 tarihinde davalılardan … üzerine kaydının geçirildiği, taraflar arasındaki ihtilafın davalı … tarafından diğer davalı ……. a bırakılan ve makbuz karşılığında davalının çalışanı olarak görev yapan …e makbuz karşılığında ödenen bedellerden dolayı davacının talep hakkı bulunup bulunmadığı noktasında olduğu, 25.06.2013 tarihli …. cevabından davalılardan …ün 01.10.1991 yılından 2013 yılı 5. Ayına kadar aralıklarla giriş çıkış yapılsa daihi davacının sigortalı çalışanı olduğu, İstanbulAnadolu …… Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/125E-2015/411 K. Sayılı kararı ile sanık … hakkında verilen mahkumiyet kararının … yönünden kesinleştiği, TBK 74 maddesi gereğince maddi vakıaların belirlenmesi ve mahkumiyet kararının hukuk Mahkemesi yönünden bağlayıcı olduğu ve kesin delil niteliğinde bulunduğu, İstanbul ….Asliye Ceza Mahkemesi kararında sanık …..davacı adına hareket ettiği ve satılan araçlarla ilgili bedelleri davalı galerici …. dan ve araç alıcısı ….. tahsil ettiği, davacı şirketin davalı… TBK 547 ve devamı maddeleri gereğirce temsilci gibi hareket etmesine uzun süre rıza gösterdikleri ve yapılan bilirkişi incelemelerinde de bu durumun yıllarca devam ettiğinin belirli olduğu, davalı …’ün davacı adına tahsil ettiği ve bakiye 9,300,00 TL yi ödemediği anlaşılmakla ,davalı … hakkındaki davanın kabulü ile 9.300,00 TL nin davalı …’den davacı tacir olmakla 3095 S.Y 2/2 maddesi gereğince avans faizi ile birlikte tahsiline, diğer davalılar araç alıcısı … ve ……. hakkındaki davanın ispatlanamadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davanın davalı … hakkında kabulü ile, 9.300,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davalılar ……………… hakkındaki davanın Reddine,
3-Kabule göre alınması gerekli 635,28 TL harçtan peşin alınan 158,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 476,43 TL harcın davalı …’den tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2018 yılı …….. uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …. alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalılar …….kendilerini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı ……. uyarınca davalılar …… Yararına takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ……….a ödenmesine,
6-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 158,85 TL harç, 1.300,60 TL posta gideri ki cem’an 1.459,45 TL yargılama giderinin davalı….. alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalılar ………. yaptıkları 56,60 TL posta ve tebligat giderinin davacıdan alınarak davalılar ……… ödenmesine,
8-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa ödenmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.