Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/706 E. 2021/724 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/706 Esas
KARAR NO: 2021/724
BİRLEŞEN, MAHKEMEMİZİN —- DOSYASINDA;
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ: 22/06/2017
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 22/06/2017
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
Mahkememizin —— Esas sayılı dosyamızın birleştirildiği anlaşılmakla, görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA;
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin —– gösterdiğini, —– bir sözleşme olmamasına rağmen —-yılından —–ilişkisi içerisinde bulunduğunu, müvekkilin—- özelliklerine ilişkin tekliflerini — yapıldığını, ancak, — muavin defterinde davalının borç miktarının —olduğunu, — tarihinde yapılan — ödeme sonucunda kalan bakiyenin — olduğunun — tarafından borcun ödenmemesi üzerine —-işlemiş faizi ile birlikte toplam — üzerinden icra takibi başlatıldığını, yetki itirazı üzerine —– takibe devam edildiğini, borçlu vekilinin itirazı üzerine takibin durduğunu, haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun —- aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile müvekkil şirket arasında kapı alım-satım sözleşmesi kurulduğunun doğru olmadığını, ilgili kapı alım satım ilişkisinin müvekkil şirket ile —- kurulduğunu ve bu kapıların müvekkil şirket ile dava dışı —- akdedilen sözleşme uyarınca çeşitli — ettirildiğini, dava — dışı —— doğan yükümlülüklerinin yerine getirilmesi talep edildiğinde, ilgili işlerin, bayisi olan — yerine getirileceği belirtilerek müvekkilin davacı tarafa yönlendirildiğini, işbu sebeple davacı tarafın, bayisi olduğu —– adına yaptığı işlerin yükümlüsünün —olduğunu, davanın —- ihbar edilmesini talep ettiklerini, dava dışı —–tarafından müvekkil şirkete karşı—-dosyası ile dava ikame edildiğini ve derdest olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA;
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davada açıklanan gerekçelerle, ticari ilişkinin ilk tarafı olarak—- sayılı dosyası ile ——- üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın —– aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davacı arasında herhangi bir akdi ilişkinin söz konusu olmadığını, müvekkilin, sermayesi halka açık lojistik ve depolama alanında —– firma olduğunu, davacı taraftan herhangi bir mal ve hizmet satın alınmadığını, müvekkilin salt depo sahibi konumunda olduğunu, davacının iddiasının aksine teselsül hükümlerinin davaya tatbikinin hukuken mümkün olmadığını, davacının müvekkil şirkete yöneltmiş—— işbu davanın kabulünün tahsilde tekerrür sonucu doğuracağını, davanın derdestlik ve pasif husumet yokluğu bakımından esastan reddine, davanın —– ihbarına, davacı aleyhine —-aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
ASIL DAVADA ; celp edilen—– avans faizi ile birlikte tahsili için genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, takip borçlusuna ödeme emrinin — tebliğ edildiği, borçlu vekilinin — günü takibe, asıl alacağa, borca, faize, yetkiye itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklı vekilinin — tarihli yazıları ile dosyanın—-gönderildiği,
—- incelenemesinde; asıl davaya konu —- faizi ile birlikte tahsili için genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, takipte borcun sebebi olarak —-bedelli faturalar gösterildiği, takip borçlusunun,—günü takibe konu asıl alacağa, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine vuku bulan itirazı üzerine takibin durduğu,
BİRLEŞEN DAVADA;—- faizi ve değişen oranlardaki faizi ile birlikte tahsili için genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, takipte borcun sebebi olarak — tarihli cari hesap bildirimi, — adet fatura ve muavin defter kaydının gösterildiği, takip borçlusunun,—günü, davacı şirket ile hiçbir ticari ilişkisinin ve hiçbir isim altında borcunun da bulunmadığından bahisle vuku bulan itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
ASIL DAVADA;
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; davaya konu uyuşmazlığın davacı ile birleşen dosya davalısının —– yılından beri herhangi bir yazılı sözleşme bulunmamasına rağmen kapı ve kapı malzemeleri alımında ticari ilişkide bulunduğunu, davacı tarafça işbu ilişkiye ilişkin malzemelerin satışına dair düzenlenmiş tekliflerin birleşen dava dosyasında davalı olarak yer alan —–mail yoluyla sunulduğunu, davacı ile işbu davalı arasında ticari anlamda kapı malzemeleri alım satımı hususunda —— sağlandığını, ancak işbu davalının talebi üzerine bu alım satıma ilişkin düzenlenmiş faturalarının mahkememizin asıl dava dosyasındaki davalı olarak yer alan — adına tanzim edildiğini ve faturaların bu davalıya tebliğ edildiğini ancak fatura borçlarının ödenmediğini ve bu sebeple davalı —- takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, alacak miktarı ve faiz ile birlikte toplam—— alacak olduğunu, birleşen dosyasındaki davalı—- dosyası ile takip başlatıldığını ve buradaki takibin asıl alacaık ve faiz ile birlikte toplamda —-Olduğunu, davalı —— yapılan takibe itiraz edildiğini, birleşen dosya davalısı —– başlatılan takibe itiraz edildiği belirtilerek itirazların iptaline, takiplerin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN DAVADA:
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; davacı tarafından yapılan takibe konu faturalar nedeni ile davalının borçlu olup olmadığı ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyadan bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; 1- Asıl Dava Yönünden A) Davacı firmanın ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, kendi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinin açılış kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, e-defter beratlarının süresinde alındığı, kendi lehine delil vasfına haiz olduğu, B) Yukarıda değerlendirme başlığı altında — bentte tarafların cari hesapları arasında —fark olduğunun, bu farkın davacı tarafından düzenlenen ve dosya kapsamında mevcut olan —- tutarlı faturanın davalı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığının tespit edildiği, takip tarihi itibariyle davacı—-asıl alacağı olduğunun tespit edildiği, C) Davacının, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz isteyebileceği 2- Birleşen Dava yönünden yukarıda değerlendirme başlığı altında — sayılı bentte birleşen dosyanın davalısı—-firmasının kaydına rastlanılmadığı, davacı—- bulunmadığı, borcun doğmasına sebep olan olgular bakımından borcun kaynaklarının—- oluştuğu, somut olayda, birleşen davanın davalısı —– davacıyla akdi ilişkisi bulunmadığı, diğer borcun kaynağını teşkil eden fiil/olayların varlığının dosyaya yansımadığı; buna göre birleşen davanın davalışının davacıya karşı sorumluluğu doğup doğmadığının takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu, tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamının mahkememize ait olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Asıl davanın davalısı —– tedarik şirket vekilinin önce akdi ilişkiyi kabul etmeyip, daha sonra davacının verdiği emtiaların ayıplı olduğunu, bu sebeple tam ödeme yapmadıklarını, ayıp karşılığı takibe konu alacağın ödenmediğini ileri sürmüş ise de ayıp ihbarı bulunmadığı, kaldı ki bizzat davalının —- ticari kayıtlarına göre karar verdiğimiz —- davacıya borçlu gözüktüğü, savunduğu gibi bir ayıp olsa kendi kayıtlarında bir iade faturası veya açıklama olması gerektiği karşısında, bizzat davalı kayıtlarına göre tespit edilen alacağa hükmedilmiştir.
Alacak emtia satışından kaynaklanan faturalı alacak olup likittir. Bu sebeple inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Bu nedenle asıl davanın kısmen kabulüne,
Birleşen dosyada ise dava reddedilmiştir. Zira ne davacının ne de bu birleşen dosyaların davalı ticari kayıtlarında —- sorumlu kılacak bir kayıt yok. Bir takım mailler varsa da bunlarda sipariş, onay mailleri fakat bu mal verildiğini—-göstermez. Tam tersine fatura—- talimatı ile olmuyorsa, basiretli tacir gibi talimatı yazılı olacaktı. Ama ispat edilemediğinden ret olduğu için kötüniyetli değildir.
Bu nedenle birleşen davanın reddine,
Karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-ASIL DAVANIN KISMEN KABULÜNE, —-yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ile, takibin — üzerinden ve bu miktara takip tarihinden itibaren yıllık —- oranı geçmemek koşuluyla geçerli olacak dönemsel avans faizi uygulanarak devamına, fazlaya dair itirazın iptali davasının reddine, asıl alacak olan —- %20’si icra inkar tazminatının bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine,
2-Birleşen Mahkememizin — sayılı dosyasındaki davanın subut bulunmadığından reddine, birleşen dosyanın davalısı —- kötü niyet tazminat talebinin reddine,
ASIL DAVADA;
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli — harcın, dava açılırken peşin olarak yatırılan — harçtan mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 1.413,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılmış— başvurma harcı, — peşin harç, — tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden– — davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı — yapılmış tebligat, müzekkere ücreti olarak toplam — yargılama giderinden reddedilen kısma isabet eden — davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
BİRLEŞEN DAVADA;
9-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli—- harcın, dava açılırken peşin olarak yatırılan — harçtan mahsubu ile fazla yatan — harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde davacıya iadesine,
10-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde, talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 20/10/2021