Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/697 E. 2019/777 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/697 Esas
KARAR NO : 2019/777
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ: 20/06/2017
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu; 20/05/2017 tarihinde davalı kooperatifin genel kurulunun toplandığını, toplantıda üyeler arasında kura çekiminin nasıl yapılacağı konusunda karar alındığını; bu kararda birden çok üyeliği olan kooperatif ortaklarına üyelik sayısı kadar peşpeşe kura çektirilmesine karar verildiğini; böylece 5 üyeliğe sahip olan bir ortağı yanyana 5 dükkan verilmesi gibi sonucun ortaya çıktığını; oysa her bir üyelik karşılığında her bir ortağın sıra ile kura çektikten sonra birden çok üyeliği olan ortakların ikinci ve üçüncü turlarda yeniden kura çekmeleri gerektiğini, söz konusu kura çekimine ilişkin kararın iptali gerektiğini belirterek; 20/05/2017 tarihli genel kurulda alınan kura ile ilgili kararın iptaline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, müvekkilinin toplu iş yeri yapı kooperatifi olduğunu, 2014 yılına ilişkin genel kurulu 14/06/2015 tarihinde toplandığını, toplantıdan evvel kura çekim yönetmenliğinin hazırlandığını, genel kurulda 11. maddede “yeni yapılan işyerleri ile ilgili şerefiye raporu ve kura çekimi konusu görüşüldü ve kapsamda yönetim kurulu gerekli çalışmalar ve kararlar için oy birliği ile yetkilendirildi” şeklinde karar verildiğini; davacı tarafından iptali istenen 20/05/2017 tarihli genel kurulda da yetkili olan yönetimce belirlendiği şekilde kuraların çekilmesine karar verildiğini; iptali gereken bir husus olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Mahkememizce iptali istenen genel kurul kararı ile davalının savunmasında geçen genel kurul toplantı tutanakları getirtilmiş, hazurun cetvelleri getirtilmiş; kooperatif kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle rapor alınmış; tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptaline ilişkindir. Davacının kooperatif ortağı olduğu ihtilafsız olup, taraflar arasındaki ihtilafın, üyelere tahsis edilen dükkanların belirlenmesi için çekilecek kuranın şeklini belirleyen genel kurul kararının iptalinin gerekip gerekmediği, davacının iptal isteme hakkının bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır.
Bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere, davalı kooperatifin genel kurulunun onayından geçmeyen kur’a yönetmenliği ticaret sicil gazetesinde yayınlanmamıştır. İptali istenen 20/05/2017 tarihli genel kurulun 13. Gündem maddesinde yer alan kararın, işte bu genel kurulca kabul edilmemiş ( onayından geçmemiş ) bir kura yönetmenliğinin hükümlerine dayalı olarak alınmış olması nedeniyle, iptali gerekmektedir. Zira davacınında iddia ettiği gibi, söz konusu kura şekli, kura yönetmenliğine dayalı olarak belirlenmiş olup, bu kura yönetmenliği genel kurulca madde madde onaylanmamış ve ticaret sicile tescil edilmemiştir. Sırf bu nedenle kooperatifin ana sözleşmesine aykırıdır, iptali gerekir. Ancak, bu husus iptali istenen karar yönünden butlan sebebi olmayıp, iptal sebebidir. Kooperatif kanunu gereğince iptal sebebi olan bu hususun ortak tarafından dava konusu edilebilmesi için, ortağın genel kurul kararına muhalif oy kullanması şarttır. Somut olayda davacımız kooperatif kanununun 53. Maddeye dayalı olarak iptal talep etmiş olup; iptalini talep ettiği genel kurul kararının alındığı toplantıya temsilci göndermiş, davacıyı temsilen genel kurul toplantısına katılan İlhan Urgancı 13. Gündem maddesi görüşülürken karara muhalefet oyu kullanmamış, muhalefet şerhide yazdırmamıştır.
Kooperatif kanununun 53/1 maddesi gereğince toplantıda hazır bulunupta kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsade edilmeyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesince yapılmadığını ve yahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahutta genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahiplerinin bu davayı açabileceği düzenlenmiştir. Davacıyı temsilen, atadığı temsilci toplantıya katılmış fakat iptali istenen karara karşı muhalefet oyu kullanmamış, muhalefet şerhi koymamıştır. Davacı vekili her ne kadar bilirkişi raporundan sonra, toplantının sonunda oldu bittiye getirilmek suretiyle, müvekkilinin temsilcisinin muhalefet şerhini tutanağa yazdırmasının engellendiğini ileriye sürmüş ise de; tutanak incelendiğinde, iptali istenen 13. Maddeden sonra gelen 14. Maddede ——— isimli bir ortağın ret oyu kullandığı, bunun gerekçesini de tutanağa yazdırmış bulunduğu, bu nedenle toplantının sonunun esasen oldu bittiye getirmiş bulunduğunun söylenemeyeceği tespit edilmiştir. Dava, kooperatif kanununun 53. Maddeye dayalı açılan bir dava olup, iptali istenen maddenin butlanla malul olmadığı zira genel kurul kararlarına dayalı olmak şartıyla kooperatiflerde emeği geçen kimseler ve arsa sahibi kimselerin kura dışı olarak tercihli konut, işyeri ve arsa verilebildiği; iptali istenen söz konusu genel kurul kararının benzer durum olan birden çok üyelik halinde de butlan oluşturmayacağı; sadece kura yönetmenliğinin maddeler halinde görüşülüp, maddelerinin tek tek genel kurulda onaylandıktan sonra ticaret sicilinde yayınlanmış olsa idi, o takdirde iptal sebebininde bulunmayacağı; buna aykırı olarak genel kurulda onaylanmayan ve ticaret siciline tescil edilmeyen kura yönetmenliğine göre genel kurulda karar alındığından ötürü ortada bir iptal sebebinin bulunduğu fakat davacının katıldığı genel kurulda bu karara muhalif olmadığı ve muhalefet şerhi koymadığı nedeniyle davacının iptal talep edemeyeceği nazara alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Dava maktu harca tabii bulunduğundan maktu harçtan eksik 13,00 TL’nin davacıdan alınıp hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince davalı lehine 2.725,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.20/06/2019