Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/653 E. 2018/1276 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/653 Esas
KARAR NO : 2018/1276

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle——– ait ————– firması ile davacı şirket arasında gerçekleşen ticari ilişki neticesinde, davalı davacı firmadan mallar aldığını ancak bu mallara ait faturaların karşılığının ödenmediğini, düzenlenen faturalardan bu faturalara ait irsaliye ve ambar tesellüm fişlerinden açıkça görüleceğini, davalı tarafından mallar teslim alındığını, ancak karşılığı olan tutarların ödemesinin gerçekleşmediğini aradaki hukuki ilişkiye dair müteaddit görüşme ve yazışmalara rağmen de borcun ödenmesi konusunda bir davranış sergilemediğini, davalı aleyhine İstanbul Anadolu —————-.İcra Müdürlüğü 2017/2129 E sayılı icra dosyası ile takip yapılmak zorunda kalındığını, Borçlunun ödeme emrine, bir takım haksız ve hukuki vasıftan uzak beyanlarla itiraz ettiğini, icra takibinin durmasına ve alacaklının alacağına kavuşmasının engellenmesine sebebiyet verdiğini, dilekçelerinde ve ekinde yer alan faturaları, ambar tesellüm fişleri, sevk irsaliyeleri, defter incelemesi ve tüm delillerinin değerlendirildiğinde, davalının davacı firmaya borçlu olduğu açıklıkça belirlenebileceğini, Yapılan itirazın tamamen haksız ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, davalı tarafın kötü niyetli olduğunun, Muaccel hale gelen borca karşı, usulüne uygun şekilde başlatılan takibe, haksız ve yasal dayanağı olmayan nedenlerle itiraz edildiğinden itirazın iptali davasını açma zorunluluğu doğduğunu, bu nedenlerden dolayı borçlunun borca ve faize olan itirazının iptalini, haksız ve dayanaksız itirazı sebebiyle borçlunun %20 ‘den az olmayan bir tazminat ödemesini, takibin devamını ve yargılama giderlerinin borçluya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafında cevap verilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, borçlunun borca ve faize olan itirazının iptalini, haksız ve dayanaksız itirazı sebebiyle borçlunun %20 ‘den az olmayan bir tazminat ödemesini, takibin devamını ve yargılama giderlerinin borçluya yükletilmesi talebinden ibarettir.
Uyuşmazlığın davacı tarafından yapılan takibe konu faturalardaki ürünler davalıya teslim edilimiş ise ürün bedellerinin ödenip ödenmediği ve miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
11/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davacı şirketin 2016/2017 yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre E-Defter olarak tutulduğunu, defter beratlarının süresnide verilmiş olduğu, evanter defterlerinin yazdırılmamış olduğu, yevmiye defterinin belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla sahibi heline delil vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığını, davalı şirket tarafından inceleme gününde herhangi bir ticari defter ve belge ibraz edilmediğinden sadece davacı şirket kayıtları ile sonuca gidildiği, davacı şirketin, davalı şirkete hitaben icra takibine 2 adet faturada dahil olmak üzere toplam 6 adet fatura düzenlemiş olduğu, bu fatura ve irsaliye olarak ayrı ayrı düzenlediği, irsaliyede belirtilen malzemelerin dava dışı—————– Vasıtası ile davalı şirkete teslim etmiş olduğu, kargo teslim fişleri ile irsaliyelerde davalı şirketin kaşe ve imzalarının bulunduğu, davacı şirketin 30/12/2016 tarihi itibari ile cari hesap bakiseyine ilişkin alacak tutarı olan 63.565,20 TL ‘nı 24/01/2017 tarihinde icra takibine konu yapmış olduğu, fakat bu tarih itibari ile davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olmadığı davacı şirketin söz konusu alacak tutarını 30/12/2016 tarihinde dava dışı —– ‘ne ”bölünme farkı” açıklaması ile devir etmiş olduğu ve davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre 24/01/2017 tarihi itibari ile davalı şirketten alacaklı olmadığı, bu tarih itibari ile alacaklı şirketin dava dışı ———————– olduğunu ticari defter ve kayıtlardan tespit edildiği, davacı şirketin icra takibine konu yaptığı faturalara istinaden takip tarihi 24/01/2017 tarihi itibari ile fatura düzenleyen olarak, davalı şirketten alacaklı olduğu yönünden kaanat oluşması halinde, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisini istinaden ; İst. And.———-. İcra Müd. 2017/2129 esas sayılı dosyasında takip 24/01/2017 tarihi itibari ile 63.565,20 TL alacaklı olacağı ve itirazın iptali gerekeceği, somut olay bakımında faizin, davacının davalıyı temerrüte düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığından ve faturalar üzerinden de ödeme vadesinin belirlenmemiş olması nedeni ile takip öncesi faizin uygun olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere davacı şirketin talebi gibi alacağa takip tarihi olan 24/01/2017 tarihinden itibaren değişin ve değişecek oranlarda yasal faiz işletmesinin uygun olduğu, icra inkar tazminat talebinin değerlendirilmesinin mahkeme takdiri içinde kaldığı sonuç ve kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin 25/05/2018 tarihli bilirkişi raporuna karşı kısmi itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 19/09/2018 tarihli duruşma tutanağında dosyanın önceki bilirkişiye verilerek davacının itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi 05/10/2018 tarihli ek raporda; davacı şirketin 30/12/2016 tarihi itibari ile cari hesap bakiyesine ilişkin alacak tutarı olan 63.565,20 TL’yi 24/01/2017 tarihinde icra takibine konu yapmış olduğu, fakat bu tarih itibarı ile davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olmadığı, bu tarih itibarı ile alacaklı şirketin dava dışı——————— olduğunun ticari defter ve kayıtlardan tespit edildiği, dava dışı şirketin 29/12/2017 tarihinde ticari defter kayıtlarını düzelttiği ve davacı şirketin cari hesabına 29/12/2017 tarihinde 63.565,20 TL tutarlı bakiyeyi virman yapmış olduğu, davacı şirketin icra takibine konu yaptığı faturalara istinaden takip tarihi 24/01/2017 itibarı ile fatura düzenleyen ve malı teslim eden olarak, davalı şirketten alacaklı olduğu yönünde kanaat oluşması halinde, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine istinaden; İst. And. —————–. İcra Müd. 201/2129 esas sayılı dosyasında takip 24/01/2017 tarihi itibariyle 63.565,20 TL alacaklı olacağı ve itirazın iptali gerekeceği, Somut olay bakımından faizin, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığından ve faturalar üzerinde de ödeme vadesinin belirlenmemiş olması nedeniyle takip öncesi faizin uygun olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, davacı şirketin talebi gibi alacağa takip tarihi olan 24/01/2017 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda yasal faiz işletilmesinin uygun olduğu, icra inkar tazminat talebinin değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu ————İcra Müd.2017/2129 E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığı ödeme emrinin 01.02.2017 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği davalının 07.02.2017 tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu ve eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takibin dayanağı fatura alacağı olup, taraflar tacir olmakla mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılmış ve bilirkişi tarafından düzenlenen raporda takip tarihi itibarı ile davacı alacaklının davalı şirketten alacaklı olmadığı, davacı ile grup şirketi olan———— nin alacaklı olduğu, davacının takip anında davalıdan bir alacağının bulunmadığı, itiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olup takip tarihinde davalıdan talep edilebilecek alacağın dava dışı firmaya ait olduğu anlaşılmakla davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından HMK 114/1-d maddesi gereğince davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Belirtildiği Üzere;
1-Davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından, itirazın iptali isteminin Reddine,
2-Peşin alınan 1.085,54 TL harçtan alınması gereklisi 35,90 TL harcın mahsubu ile 1.049,64 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.