Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/639 E. 2018/778 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/639 Esas
KARAR NO : 2018/778

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/07/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirket ile davalı arasında danışmanlık sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşmeye istinaden düzenlenen faturanın davalı tarafından ödenmediğini, müvekkilinin alacağını tahsili amaçlı sözleşmenin 6. maddesine göre yetkili icra dairesinde takip başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazında; “Fatura isnadı sözleşme şirketimizin yetkilisi tarafından imzalanmış bir sözleşme olmadığı gibi tarafımıza verilen bir hizmette söz konusu değildir” dendiğini, davalının bu yöndeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, bir an davalının iddia ettiği gibi sözleşmenin davalı şirket yetkilisi tarafından değil de çalışanı tarafından imzalandığı kabul edilse bile, Yargıtay …….. Hukuk Dairesi 2012/11553 E 2012/14800 K – 11/06/2012 tarihli kararında”Sirket kaşesini kullanarak imzalayan kişi davalıya ait işyerinde yine davalıya ait maktu evrak ve kaşeyi kullanarak iş yapıldığı ve şirket kaşesini kullanarak imzalayan kişinin bu nedenle iyi niyetli üçüncü şahıslar nezdinde temsilci olarak kabul edilmesi gerektiğini”öngördüğünü, bunun yapılan itirazın yersiz olduğunu kanıtladığını, davalının itirazının aksine müvekkilinin imzalanan sözleşmenin gereğini yerine getirdiğini, davalıya teşvik alabileceği harcamalar hakkında bilgi aktardıklarını, gerekli evrak listesinin bildirildiğini, ………….com adresinden bilgi alınması için şifre verildiğini, davalının proje işlemleriyle ilgili olarak proje ekibinden ……. adlı personelin yetkilendirildiğini, sözleşmeye istinaden …………. no.lu 23.09.2013 tarihli hizmet faturasını davalı şirket adına düzenlediklerini, davalının fatura bedelini ödemediğini ve hakkında başlatılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla, Açıklanan nedenlerle fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla; Davalının haksız hukuki mesnetten yoksun itirazının iptaline ve İst And. ……… İcra Müd. 2013/15183 E. sayılı takibin devamına, davalının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK yetki kuralları gereği yetkili icra dairesi ve mahkemenin davalının yerleşim yeri olduğunu, dosyanın yetkili icra müdürlüğü olan İstanbul İcra Müdürlüklerine gönderilmesi gerektiğini, Takibe dayanak yapılan 23.09.2013 tarihli 7.048,14 TL bedelindeki faturanın dayandığı sözleşmenin müvekkilinin yetkilileri tarafından imzalanmadığını, müvekkilinin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde bunların görülebileceğini, sözleşmeyi imzalayan……..n imzaya yetkisi olmadığını, bu nedenle sözleşme ve faturanın kabulünün mümkün olmadığını, fatura ve sözleşmeye konu hizmeti almadıklarını, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarında böyle bir faturanın bulunmadığını, davacının talep ettiği icra inkar tazminatıkoşullarının oluşmadığını, olmayan bir borcun talebinin reddedilmesi gerektiğini, davanın haksız ve mesnetsiz olduğundan öncelikle usulden reddine ve davanın yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini beyanla, usule aykırı davanın usulden reddine, esasa girilmesi halinde esastan reddine, davacının kötü niyeti nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Dava, ……… tarihinde mahkememizin ……. E. Sırasına kayıtlanarak açılmış, mahkememizce yapılan yargılamada; Celp edilen İst. And. ….. İcra Müdürlüğü’nün 2013/151383 E. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın fatura alacağına istinaden 19/11/2013 Tarihinde 7.048,14 TL alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davacının davalı şirket adına düzenlemiş olduğu 23.09.2013 tanzim tarihli 7.048,14 TL bedelli danışmanlık hizmet bedelinden kaynaklanan davacı alacağının sübuta erip ermediği ve davacı tarafça faturanın tanzimine konu olduğu iddia edilen 23.09.2013 tarihli sözleşmenin davalı tarafı bağlayıp bağlamayacağı, bağladığının kabulü halinde ise davacının talep etmekte haklı olduğu fatura bedeli olarak tespit edilmiştir.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir ve bilgisayar mühendisi bilirkişiden oluşturulan heyete inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez 04/12/2015 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ticari defterlerinde davalı …….. ile olan ticari ilişkisini …… Alıcılar ana hesabında takip edildiği görülmekte olup, davalıdan 7.002,12 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, davacı şirketin, 23.09.2013 tarihinde ……. no.lu fatura ile ……” açıklaması ile, 5.973,00 TL ve 1.075,14 TL KDV (% 18 KDV) olmak üzere 7.048,14 TL fatura kestiği, davalının defter kayıtlarında dava konusu fatura kayıtlı olmadığını, Davacı vekilinin dilekçesinde “davalının faturayı teslim almasına rağmen bedeli ödemediğini ve faturayı da iade etmediğini” beyan etmişse de davacının faturasını davalıya tebliğ ettiğine dair dosya içerisinde bir belgeye rastlanmadığını, defter kayıtlarına göre 7.002,12 TL alacaklı olduğu ve bu tutarı talep edebileceği belirtilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda ……. K. Sayılı 06/02/2017 tarihli kararı ile; “…..Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; uyuşmazlığın sözleşmeyi imzalayan ……… davalı şirketin temsilcisi olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği konusunda toplandığı, davacı yanın tacir olduğu, şirketi temsile yetkili kişi dışında yapılacak sözleşmenin şirketi bağlamayacağını bilmek durumunda bulunduğu, sözleşme şirketi temsile yetkili kişi tarafından imzalanmadığı gibi bu konuda yukarıda belirtiğimiz maddelere uygun olarak onay başvurusunun yapılmadığı, davalı tarafın sözleşmenin yetkili temsilci tarafından imzalanmadığını belirterek sözleşmeyi baştan beri kabul etmediği, getirtilen ticaret sicil kayıtlarına göre sözleşmeyi imzalayan kişinin davalı şirketi temsile yetkili olmadığı, yetkisiz kişinin imzaladığı böyle bir sözleşmenin davalı şirketi bağlayacağından söz edilemeyeceği, davalı tarafın sözleşmeyi onayladığına ilişkin olarak açık veya zımni kabulünün bulunmadığı, davacı yanın yetkisiz temsilciye başvuru hakkının bulunduğu, davacı yanın davalı tarafın kaşesinin sözleşmede bulunduğu ve sözleşmenin davalı iş yerinde imzalandığı yönündeki iddiasının davalı şirketin hileli davranışı olarak nitelendirilemeyeceği, davacı şirketin sözleşmenin geçerliliği için yetkili temsilciden onay alması gerektiği aksi halde varsa zararı sözleşmede imzası bulunan şahıstan talep edebileceği, taraflar arasında devam eden herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığı iddia olunan sözleşmenin taraflar arasında imza edildiği iddia edilen ilk ve tek sözleşme olduğu anlaşılmakla” davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul Anadolu Bölge Adliye Mahkemesi ………. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
İstanbul Anadolu Bölge Adliye Mahkemesi ………. Hukuk Dairesi 2017/620 E. 2017/605 K. Sayılı 10/05/2017 tarihli kararı ile; “…….istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kararın delil değerlendirilmesi hiç yapılmadan verilmiş olması nedeniyle kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına” karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesi 2017/620 E. 2017/605 K. Sayılı 10/05/2017 tarihli kararı üzerine dava mahkememizin 2017/639 E. Sırasıa kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, davanın İİK 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu…………İcra Müdürlüğünün 2013/15183 E. Sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin borçluya 29.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02.12.2013 tarihinde yetkiye ve borcu itiraz ettiği ve süresinde yapılan itiraz ile takibin durduğu ve eldeki davanın İİK 67 maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen taraflar arasındaki sözleşmenin yetkili şirket temsilcisi tarafından imzalanmamış olması nedeni ile reddine dair karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ………. Hukuk Dairesinin 2017/620E-2017/605 sayılı kararı ile kaldırılmış ve taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen sözleşmede imzası bulunan ……….. şirketteki görevine ilişkin yapılan araştırmada sözleşmede imzası bulunan davalı şirket çalışanı olduğu hususu istenen ……… kayıtları ile belirlenmiş, sözleşme üzerinde imza yanında davalı şirketin kaşesinin de bulunması nedeni ile davalı şirketten bu konuda çalışan ile ilgili bir ……Başsavcılığına yapılmış şikayetleri olup olmadığı konusunda beyanda bulunması istenmiş 27.04.2018 tarihli davalı vekili beyanında olay tarihi üzerinden uzun zaman geçmiş olması nedeni ile bilinmediğine dair beyanda bulunulmuştur. Gelen kayıtlar ve davalı beyanına göre davalı çalışanının imzalamış olduğu sözleşmede davalı şirketin kaşesinin bulunması , davalı şirketin çalışanı olması ve yaptırılan bilirkişi incelemesine göre fiilen ………. davalı şirket yönünden imzalamış bulunduğu sözleşmenin davalı şirket tarafından benimsenmiş olmasının hayatın olağan durumuna uygun olduğu kabul edilmekle sözleşmenin taraflar yönünden bağlayıcı nitelikte olduğu, sözleşme gereğince taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, ve alacağın İİK 50 yollaması ile B.K 89 maddesi gereğince alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahına göre belirlenmesi gerektiği ve davalının İcra dosyasına yapmış olduğu Yetki itirazının reddi gerektiği, usulüne uygun olarak yetkili yerde yapılmış bulunan takip nedeni ile yaptırılan mali müşavir ve bbilirkişi uzman görüşü ile birlikte bilirkişi raporunun da denetime olanak verecek şekilde hazırlandığı davacı tarafından sözleşme gereğince hizmetin verildiği,kullanıcı adı ve şifre tanımlamasının yapıldığı bu hususun maillerle de desteklendiği, davalı şirket yetkilisinin Proje ekibinden …… yetkilendirildiği, TTK 64 ve devamı ile HMK 222 maddesi gereğince davacı kayıtlarında bulunan faturaya konu hizmetin davalı tarafından alındığı ve bedelinin ödenmediği anlaşılmakla davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 7.002,12 Tl üzerinden iptali ile taraflar tacir olmakla 3095 S.Y nın 2/2 maddesi gereğince bu miktara takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği, inkar edilen alacak fatura alacağı olup likit olmakla İİK 67/2 maddesi gereğince 7.002,12 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davalının İstanbul Anadolu,,,,,,,,,,,,,, İcra müdürlüğünün 2013/15183 esas sayılı dosyasına yapımış olduğu yetki itirazının İİk 50 yollaması ile BK 89 maddesi gereğince Reddine,
Davalının İcra dosyasında yapmış olduğu itirazın 7002,12 TL üzerinden iptali ile, 3095 sayılı yasanan 2/2 maddesi gereğince takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile itirazın iptaline, ve takibin devamına fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin Reddine,
Davalının İİK 67/2 maddes gereğince inkar edilen ve likit bulunan alacak yönünden 7002,12 TL’nin %20’si oranında davalının tazminat ile mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 478,31 TL harçtan, peşin alınan 85,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 393,11 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 110,40 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 1.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 201,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.601,50 TL nin kabul ver red oranına göre; 1.591,04 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, 10,46 TL nin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf yararına ……… uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı taraf yararına ………. uyarınca 46,02 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .