Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/62 E. 2021/819 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/62 Esas
KARAR NO : 2021/819

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2017
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı Taraf İddiaları : davalı ile müvekkili arasında önceden beri süren ticari ilişki kapsamında davalının müvekkiline olan borcunun —— tarihleri arasındaki —-. miktarındaki kısmına yönelik, davalı aleyhine—–üzerinden icra takibi başlatıldığını , borçlu davalının haksız ve kötü niyetli olarak “ böyle bir borcumuz yoktur “ şeklinde itirazı sonucu takibin durdurulduğunu, bu sebeple süresi içerisinde iş bu itirazın iptali davasının ikamesi gereğinin hasıl olduğunu,—- dilekçesinde her ne kadar borca ve ferilerine itiraz etmiş ise de icra takibine dayanak 16.12.2014 tarihli protokoldeki imzaya ilişkin açıkça imza itirazında bulunmadığını, bu sebeple protokol üzerindeki imzanın ikrar edildiği için taraflar arasında yapılan —-koruduğunu, Taraflar arasında yapılan— kalmak üzere davacı müvekkilinin, takip tarihi itibariyle davalı borçludan —- borçlunun müvekkili adına keşide etmiş olduğu —- doğan ödenmemiş borcunun yapılandırılması ve belirlenen kesin vadelerle taksitle ödenmesi için tarafların rızalarıyla imza altına alındığını, ancak davalı borçlunun yapılandırmaya rağmen, hiçbir ödeme yapmadığını, bu nedenle —– miktar üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlunun faize ilişkin itirazlarının —-, takip tarihi itibariyle alacak —– sayılı kanunla değişik 2. Maddesi uyarınca reeskont faizi ve değişen oranlardaki faizin uygulandığını, bu sebeple davalının faize itirazlarının da reddinin gerekeceğini, dava konusu alacağın varlığının, ikrar edilmiş—- ile sabit olduğunu, sayın mahkemece gerekli görüldüğü taktirde davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde alacağın varlığının ayrıca kanıtlanacağını, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, tamamen icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun icra takibine yönelik itirazının iptali ( asıl alacak ve faize itirazının iptaline ) takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20 sinden az olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılması için mahkemeye müracaat etmenin gerektiğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle ve sayın mahkemenin res’en göz önünde bulunduracağı nedenlerle, —- borçlunun yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini saygıyla arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Taraf İddiaları : Davalı tarafa tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edilmesine karşılık davalı tarafından davaya karşı herhangi bir cevap ve beyanda bulunulmadığı tespit edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava itirazın iptali davası olup, davacı vekili mahkememize verdiği dilekçe ile davalı borçluların takip dosyasına yaptıkları itirazlarından vazgeçtiklerini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını belirterek gereği talep edilmiştir.
Celp edilen—–Esasa sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığı, İcra takibinin 16.12.2014 tarihli protokole dayandırıldığı , dosyanın incelenmesinde, —- davalı-borçludan tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlu vekili tarafından verilen —- dilekçesinde, icra takibinde alacaklı konumunda bulunan şirkete, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş faize, faiz miktarına da itiraz ettiği ve takibin durdurulmasını talep etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlık İİK. 67 madde gereğince itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin —- tarihli duruşmada verilen ——yapılmasına karar verilmiştir. Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Dosyada mübrez mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; Dosya mevcudu, icra dosyası ile yine bu kayıtların —- ve yukarıda yapılan tespit ve genel değerlendirmeler neticesinde; Davacı tarafından davalı / Borçlu tarafa —-, davalı/borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği ve takibin durduğu ,———- Esas sayılı icra takibine itirazın kaldırılması konulu ) davacının davasının reddine karar verildiği, Davacı vekilince kararın temyiz edildiği, —— —- sayılı ilamı —– ile davanın kabulüne—- kaldırılmasına, takibin —- sayılı dosyasının—- etmekte olduğu, —- görülmekte olan davanın ——— tarihinde yaptırdığı , Davacı şirketin —– davacı vekilinin davacı —– muaf olduğunu, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesinin mümkün olmadığını bu nedenle müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının sunulamadığı beyan ettiğinden herhangi bir tespit yapılmadığı , Davalı Şirketin ticari defterlerinin incelenmesine yönelik 25.10.2019 tarihli ara kararın tebliği için çıkartılan tebligatın şirkete tebliğ edilmesine rağmen , davalı şirketin belirlenen gün ve saatte defterlerini ibraz etmediğinden davalı şirket defterleri üzerinde bir inceleme yapılmadığı , Davalı tarafa —-bir alıma ait bildirimin olmadığı, Davacı ile davalı arasında — taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığından yola çıkılarak davalıya—-dosyasında devam ettiğinden herhangi bir hesaplamanın yapılmadığı , Davacı vekilinin dava dosyası içerisinde bulunan— vekaletname yürürlükte olacak —-yerine getirilecektir “ hususunun bulunduğundan bu tarihten sonraki işlemlerle ilgili hukuki değerlendirme ve kararın Sayın Mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatlerini bildirmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
HMK:115 maddesi gereğince tamamlanabilen bu dava şartının tamamlanması için davacıya uygun bir süre verilmiş, verilen süreye rağmen tamamlanmamış olduğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
1- Peşin alınan 1.931,82 TL nispi harçtan alınması gerekli 59,30 TL harcın mahsubu ile 1.872,52TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, tarafların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.