Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/607 E. 2020/389 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/607 Esas
KARAR NO: 2020/389
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/05/2017
KARAR TARİHİ : 23/09/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ———– üzerinde park ettiği aracın kapısını aralayıp, yanından geçmekte olan kamyonun geçmesinden sonra aracına binmeyi beklerken, yanından geçmekte olan davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı olduğu kamyonun direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kasa tarafı davacının sol eline çarparak bir parmağının kesilmesine diğer parmağının sakat kalmasına neden olduğunu, öncelikle kaza tespit tutanağına itirazla, kaza anında müvekkilinin hastaneye kaldırıldığından bilgi eksikliği ile düzenlenmiş olup sadece kamyon sürücüsünün beyanlarıyla müvekkilinin kusurlu gösterildiğini, delilleri arasında sunmuş oldukları fotoğraflardan ve tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere yolun geniş olup olay anında kamyonun bu kadar yakınlaşmasını gerektirecek bir daralma yahut karşıdan gelen araçtan dolayı yolun sıkışmasının da söz konusu olmadığını, kaza sonrası müvekkilinin çeşitli defa operasyon geçirdiğini, sol başparmağının kesildiğini diğer bir parmağını da kullanamayacağından yaşamının geride kalan sürede kendisini olumsuz etkileyeceğini iddia ile bilirkişi incelemesi sonucu arttırılmak üzere bu aşamada— maddi, —- manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar ——- cevap dilekçesinde özetle; Davacının olayı anlatımının tamamen asılsız olduğunu, müvekkili ———-, davacının elinin yaralanmasında herhangi bir kusuru yada ihmalinin bulunmadığını, davacının kendi ağır kusuru ile olayın olmasına sebep olduğunu, sürücünün ifadesinde belirtmiş olduğu üzere, Olayın olduğu yol gidiş ve geliş araçlarının kullanmış olduğu çift yönlü bir caddedir. ——— gidiş istikametinde yolun sol tarafında araçlar park etmiştir. Yine gidiş istikametinde sağ tarafta ise davacı aracını park etmiştir. Burada davacının aracından başka park halinde araç bulunmadığı gibi burası park edilmesi yasak alandır. Nitekim davacı aracını park edilmesi yasak yere park etmiş olduğundan yol oldukça daralmış, davalıya göre karşı yönden gelen otobüsün geçmesi için araçlar — dakika kadar beklemiş, otobüs geçtikten sonra davalı ve diğer araçlar geçmek için hareket edebilmiştir.—- bu sebeple — dakika kadar beklemek zorunda kalmış, kalkış yaptıktan sonra yaklaşık —– sonra ses üzerine aracını durdurmuş, kendi aracının kasasının arka kısmında kan olduğunu görmüştür. Davacı, —- kullanmış olduğu araç henüz geçmeden aracının kapısını açmak sureti ile elini —- ait aracın kasası ile kendi aracının kapısı arasına sıkıştırmıştır. Olay ——— normal istikametinde gittiği esnada olmuştur.Davacı, kendi aracının kapısını, davalının geçişe başlamasından sonra fakat tam olarak geçmesinden önce açmıştır.Kaza geçiş anında olması halinde davacının eli, ——– aracının ön kısmı ile davacının aracının kapısı arasında sıkışması gerekirdi. Davacı hem park edilmesi yasak olan yere aracını park etmek hem de geçmekte olan aracı beklemeksizin kendi aracının kapısını açmak sureti ile %100 kusurlu olarak kazanın olmasına sebebiyet verdiğini, ——- olayın oluşunda hiçbir kusurunun bulunmadığını, dava dilekçesinde aracın hakimiyetini kaybetmekten bahsetmektedir ki trafik sebebi ile —- hızla giden birinin aracın hakimiyetini kaybetmesinin mümkün olmadığını, olayın oluşu dikkate alındığında da bunun mümkün olmadığının gözükmekte olduğunu, davacı, kendi kusuru ile kazaya sebebiyet vermiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili olarak —- verdiği cevap dilekçesinde davalılar ——vekili olduğunu belirtmiş ise de dosyaya sadece —- adına vekaletname sunduğu diğer davalı—– adına vekaletname sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı —- Vekili cevap dilekçesinde;————göre dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine yazılı olarak başvurunun bir dava şartı haline getirildiğini, ancak davadan önce müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, kaza tespit tutanağı incelendiğinde dava konusu kazanın davacının KTK madde 68/1-c maddesini ihlal ederek yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde trafiği tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunması sebebiyle meydana geldiğinin görüleceğini, meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik giderinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, zira bu hususta sorumluluğun ———– ait olduğunu, davacının müvekkili şirketten manevi tazminat talebinin haksız olduğunu, sigortalı aracın müvekkili şirkete ——— olup manevi tazminat taleplerinden sorumlu olmadıklarını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, davadan önce müvekkili şirket başvuru olmadığından müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, —– tarihinde meydana gelen kaza sebebi ile davacının yaralanmasından dolayı davalı sürücünün kusuru işleten ve sigorta şirketinin sorumluluğu var ise talep edilebilecek maddi ve manevi tazminat miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya —- gönderilerek davacının kaza sebebi ile yaralanmasına ilişkin var ise maluliyeti ve geçici iş göremezliğine dair rapor alınmıştır.
——- raporunda; —- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bilinmemekle meslek grup numarası Grup 1 kabul olunarak: ——- göre %19.01 E cetveline göre %19.2 (yüzdeondokuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Tarafların göstermiş olduğu tanıklar davetiye ile çağrılmak suretiyle duruşmada dinlenmişlerdir.
—— Sayılı dosyası — üzerinden celp edilip incelenmiş, işbu dosyada alınmış —– raporunda Sanık sürücü —- kusursuz, müşteki yaya —- asli derecede kusurlu olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Dosya yeniden ——– kaza tarihi dikkate alınarak, Özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümleri çerçevesinden dosyanın yeniden değerlendirilerek, maluliyet oranında bir değişiklik olup olmadığının oluyorsa buna göre tespit edilerek maluliyet oranının ne olduğu hususunda rapor düzenlenmesi istenmiştir.
—– raporunda; Mevcut belgelere göre; —- doğumlu —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının —————: ikinci parmak özür oranı ——- göre: üst ekstremite özür oranı ——— tarihinden itibaren —–aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Tarafların delilleri toplanmış, dosya kusur ve hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi heyeti ortak raporunda; dosyanın incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilmesi sonucu; —- plaka sayılı araç (davalılar) sürücüsü —- KUSURSUZ olduğu, —— %100 (Yüzde Yüz) oranında KUSURLU olduğu, Olayda başkaca da kusurlunun bulunmadığı, Geçici İş Göremezlik Ve Sürekli Maluliyet Oranlarının Tespiti; Dosyada mübrez —— hazırlanan Raporuna göre; Maddi Zarar; Davacı —- tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu 3 ay/90 gün iyileşme dönemi- Geçici İş Göremezlik zararının—– olduğu, daimi / sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise —maluliyet oram sonrası —- olduğu, toplam maddi zararının— olduğunun hesaplandığını, —- teminat limiti —- içinde olduğu, Ancak, davalı sigoıta şirketinin poliçede belirtilen limitler dahilinde, sigorta teminatı altında olan araç sürücüsünün kusuru oranında maddi tazminattan sorumlu olduğu, davacının kazanın meydana gelmesinde % 100 Tam ve ASLİ kusurlu olduğunun Sayın Mahkemece kabulü durumunda davacının davalı sigorta şirketinden maddi tazminat talebinde bulunmasının söz konusu olamayacağının takdir ve hukuki münakaşası elbette Yüce Mahkemeye ait olduğunu,—- tarafından rücuya tabi herhangi bir —– ödemesinin bulunmadığını, Manevi Tazminat yönünden; Davacının talep etmiş olduğu —– manevi tazminatın takdirinin elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu, trafik sigortacısının genel şartlar gereği sorumluluğunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin olup, mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi heyeti ortak raporu dosyanın incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgeler birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde; —- plaka sayılı araç (davalılar) sürücüsü —- KUSURSUZ olduğu, yaya —- %100 (Yüzde Yüz) oranında KUSURLU olduğu, Olayda başkaca da kusurlunun bulunmadığı, Geçici İş Göremezlik Ve Sürekli Maluliyet Oranlarının Tespiti; Dosyada mübrez —— tarafından hazırlanan Raporuna göre; Maddi Zarar; Davacı——- tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu —- gün iyileşme dönemi- Geçici İş Göremezlik zararının —– olduğu, daimi / sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise % 21 maluliyet oram sonrası — olduğu, toplam maddi zararının —-olduğunun hesaplandığını, —— poliçelerinin teminat limiti —– içinde olduğu, Ancak, davalı sigoıta şirketinin poliçede belirtilen limitler dahilinde, sigorta teminatı altında olan araç sürücüsünün kusuru oranında maddi tazminattan sorumlu olduğu, davacının kazanın meydana gelmesinde % 100 Tam ve ASLİ kusurlu olduğu, dosyamızda alınan kusur raporu ile ———– dosyasında alınan kusur raporlarının aynı olduğu davacının davalı sigorta şirketinden maddi tazminat ve manevi tazminat talebinde bulunamayacağı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Maddi tazminat yönünden, avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden, avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Alınması gereken 54,40 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 75,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 23/09/2020