Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/599 E. 2021/522 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/599 Esas
KARAR NO: 2021/522
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 26/05/2017
KARAR TARİHİ: 06/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin —– veren bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin gelen taleplerin artması ve müvekkilinin —– talepleri karşılayacak yeterli sayıda olmaması sebepleriyle farklı şekilde hizmet arayışına gidildiğini, bu sebeple kendi aracına sahip şoför veya araç sahibi şirketlerle—– kurarak çalışmakta ve hizmet vermekte olduğunu, davalının da şirketin dava dışı servis hizmeti verdiği firmalar için birlikte çalıştığı tedarikçi araç sahiplerinden olduğunu, —– firmaların müvekkili şirket tarafından proje olarak adlandırıldığını, projelerde çalışan tedarikçilere müvekkili şirket tarafından —- edildiğini, davalı tarafa da müvekkili şirket tarafından —- —- tahsis edildiğini, davalının —— kartı ile müvekkili şirketin anlaşmalı olduğu —– şirketinden ——– alımı yaptığını, tedarikçinin bu aşamada taahhütname imzaladığını, —– şirketinin tedarikçinin satın almış olduğu —— miktar ve tutarının dökümünü her ay müvekkili şirkete bildirdiğini, gelen dökümlerden tedarikçinin kullanmış olduğu ——- tutarını tedarikçinin hesabına borç kaydettiğini, ayrıca müvekkili şirketin tedarikçiler tarafından kullanılan —— bedellerini her ay düzenli olarak anlaşmalı olduğu —— şirketine ödediğini, huzurdaki davada davalı tedarikçinin, müvekkili şirketin anlaşmalı olduğu—– müteaddit kereler —— alımı yaptığını, davalının satın aldığı yakıta ilişkin —— bedellerinin —– şirketine ödenmiş olmasına rağmen, davalının ödeme yapmadığını, böylece müvekkilinin davalıdan alacaklı duruma geldiğini, müvekkilinin alacağını davalıdan tahsili için—– dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş, vekili tarafından dosyaya sunulan delil listesi dilekçesinde; —- davacı arasında imzalanmış taşıma sözleşmesinin mevcut olmadığını, sözleşmenin kendilerinde olmadığını, müvekkilinin ——–hesabına yatırılan hakkediş tutarlarına ilişkin — —- fatura dip —— tutarı olduğunu, bildirmiş oldukları tanıklarının davacıya ait — bırakma tarihi olan—– tarihinden sonra, kullanılmadığına dair tanıklık yapacaklarını bildirmiş,
Davalı vekilinin —- tarihli dilekçesi ile de, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan taşıma sözleşmesindeki imzanın müvekkili—- ait olmadığını, bu itibarla taşıma sözleşmesindeki hükümlerin müvekkilini bağlamadığını bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen —- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın cari hesap alacağına istinaden —– alacağın davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından yasal süresi içinde takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalıya ait araç ile davacının yüklendiği sözleşme gereğince servis hizmeti verilmiş ise davalının kullandığı idda edilen ——– bedelinin davalıdan tahsili gerekip gerekmediği ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalıya dava konusu faturalardaki imzanın kendisine ait olup olmadığı hususunda isticvap davetiye tebliğ edilmiş, davalı duruşmaya katılarak; ben hiçbir sözleşme imzalamadım, şirkete bile gitmedim, faturalardaki imzalarda bana ait değildir şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalının ıslak imzalarının bulunduğu belge asılları bulundukları yerlerden bir kısmı mahkememizce bir kısmı talimat yazılmak suretiyle celp edilmiştir.
Tarafların delilleri toplanmış, dosya grofoloji uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek imza incelemesi yaptırılmıştır.
— bilirkişi raporunda; İnceleme konusu —– faturalarda yer alan şirket kaşesi üzerinde yer alan imzaların — mukayese imza örnekleri ile karşılaştırıldıklarında; grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından aralarında uygunluk ve benzerlik tespit edilmediği, söz konusu imzaların davalı—— eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tarafların defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, Davalı tarafın defterleri sunulmadığından davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde —- bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi raporunda;Davacı ile Davalı şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğu, Davacının —- mükellefi olduğu , — açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığı ,—yasal süresi içerisinde gönderdiği, —- defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğu, ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı, Davalıya inceleme gününü bildirir davetiyenin tebliğ edildiği, inceleme saatinde hazır olmadıkları, defterlerin hazır edilmediğinden dolayı davalının defter ve defter kayıtları ile ilgili herhangi bir tespit yapılamadığı, Davacının davalı tarafa —- alım —- edildiği ile ilgili dava dosyası içerisinde herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, ——- bulunmadığını bildirdiği, bununla birlikte davacının dava dosyasına sunmuş olduğu ———- —- nolu— —— alındığı, tanımlı kart ile alınan —– tutarının — olduğu , davacının davalı cari hesabına borç olarak kaydettiği —– bedelleri toplamının—–olduğu , alınan —— ile cari hesaba borç kaydedilen tutarın birbiri ile uyumlu olduğu, Davacı defter kayıtlarının incelenmesinde davacının , davalıdan takip tarihi olan —— alacaklı olduğu, Davacı tarafın icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, Davalı tarafın defterleri sunulmadığından davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde —–bilirkişiden inceleme yaptırılarak düzenlenen denetime uygun olan mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, Davacının —– yıllarına ait ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğu, ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı, Davalıya inceleme gününü bildirir davetiyenin tebliğ edildiği, inceleme saatinde hazır olmadıkları, defterlerin hazır edilmediğinden dolayı davalının defter ve defter kayıtları ile ilgili herhangi bir tespit yapılamadığı, davalı taraf her ne kadar imza inkarında bulunsa da davacının dava dosyasına sunmuş olduğu —belgenin tetkikinde—olduğu , — plaka numaralı araçlara —— alındığı, tanımlı——— tutarının—- olduğu , aracın davalı adına kayıtlı olduğu, davalı tarafça aksi yönde delil ibraz edilmediği, davacının davalı cari hesabına borç olarak kaydettiği —— bedelleri toplamının —– olduğu , alınan ———- ile cari hesaba borç kaydedilen tutarın birbiri ile uyumlu olduğu,
———
“Davacı taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğunu, işin tamamlanıp teslim edildiği halde gerek iş bedelinden gerekse nakdi teminat kesintilerinden olmak üzere — alacağın ödenmediğini ve ——— dosyası ile yapılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptâline takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı iş sahibinden alınarak teslimi gereken tamamlama sertifikası sunulmadığından alacağın istenebilmesi koşulları oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuş mahkemece tamamlama sertifakaları sunularak edimin yerine getirildiğini davacı tarafın ispatlayamadığı, ödemezlik def’inde bulunma hakkı bulunan davalının itirazında haksız sayılamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sözleşme tarihine göre uygulanması gereken —— devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olarak bakiye iş bedelinin ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır.
—– göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş talep edilen alacağın kanıtlandığı ancak icra inkar tazminatı talep etme koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek hüküm kurmak olduğu halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” hükmü gereğince
Davalı tarafın ticari defterlerinin sunulmaması halinde; davacının iddialarının davalı kayıtları ile teyit imkanı davalıca kaldırıldığı için; davalının bunun sonucuna katlanması gerekeceği; Davacı defter kayıtlarının incelenmesinde davacının , davalıdan takip tarihi olan —- alacaklı olduğu, kanaatine varılarak davanın kabulü ile Davalının—- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki haliyle aynen devamına, Davalının İİK 67/2 gereğince alacak likid olduğundan —-üzerinden % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
Davalının —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki haliyle aynen devamına,
Davalının İİK 67/2 maddesi gereğince 3.997,91 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafça yapılmış, 31,40 TL başvurma harcı, 68,28 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı olarak toplam 104,28 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.739,70 TL masraf olmak üzere toplam 1.843,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.997,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 273,10 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 68,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 204,82 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar nedeniyle kesin olarak karar verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.06/07/2021