Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/598 E. 2018/1243 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/598 Esas
KARAR NO : 2018/1243

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2015
KARAR TARİHİ : 13/12/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin karşı taraf borçlu aleyhine İstanbul —————. İcra Müdürlüğünün 2014/18653 esas sayılı dosyası ile ilmaszı icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, borçluya ödeme emrinin tebellüğ ettikten sonra Anadolu —————-. İcra Müdürlüğüne borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, borçlunun yetkiye borca işlemiş faize ve takibe itirazı mevcut olduğunu, itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, borçlunun borca ait herhangi bir ödeme yapmadığını, aksini iddia etmeleri durumunda ispat etmelerini talep ettiklerini, borçlu davalı tarafın isteminin tamamen yersiz ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek açılan davalının kabulüne talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde;dava dilekçesinde, dava değerinin belirtilmediğini, HMK m.119/F.1,(d) ‘de ki zorunlu unsurları içermediğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya konu borcun ödenmediğini, davanın yetkisiz mahkeme de açıldığını, davacının açmış olduğu davanın öncelikle ve özellikle yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili Adana Nöbetçi Asliye ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davalı şirket ile davalı müvekkili arasında alım-satıma konu ürünlerin bedellerinin ödenmiş olması nedeniyle haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine, davacının kötüniyeti nedeniyle aleyhine takibe konu alacağın %20si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizin ————– Esas——- karar sayılı kararı ile “Taraflar arasındaki alım satım sözleşmesi göz doktoru olan davalı borçlunun ameliyat esnasında gerekli olan tıbbi ürün ve hijyen malzemelerinin alımına yönelik yapılmış olup borcun ifa edileceği yer 89/1f-3 uyarınca borçlunun yerleşim yeri olup HMK. 10. Madde gereğince sözleşmeden doğan davalarda yetki, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemedir. Davalı Adana da ikamet etmekte olup, sözleşmenin ifa edildiği yerde Adana olmakla, davanın yetki yönünden HMK. 116. Maddesi gereğince usulden reddine” karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay ————–. Hukuk Dairesinin 2017/3589 E. 2017/4402 K. Sayılı kararı ile “HMK’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de, icra takibine konu fatura, davalı tarafından inkar edilmemiş ve fatura kapsamında icra takibi yapılmış olup, davacının istemi belgeden kaynaklanan para alacağı olduğuna göre Türk Borçlar Kanunu 89. (eski B.K’nın 73.) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Davacı şirketin merkezi Ümraniye/İstanbul olduğuna göre borcun ifa edileceği yer itibariyle yetkili mahkeme ve icra dairesi İstanbul Anadolu Mahkemesi ve icra dairesi olduğundan, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” denilerek karar bozulmuştur.
Mahkememizce davacı tarafından davalı hakkında yapılan takibe konu faturaya dayalı ürünlerin teslim edildiği ve davacının davalıdan takip miktarı kadar alacağı olduğu ihtilafsız olup davalının takip öncesinde bu miktarları ödeyip ödemediği noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
İst.Anadolu ———–.İcra Müdürlüğünün 2014/18653 E. sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 11.379,34 TL ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrin davalı vekili tarafından yetkiye, borca, işlemiş faize ve takibe itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
HMK 142.maddesi uyarınca zaman aşımı itiraz ve definin ileri sürülmediği görüldü, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 21/09/2018 tarihli raporunda, Takip konusu fatura içeriği malların davalıya teslimi konusunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, takip konusu faturaların her iki tarafın defterlerinde de kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacı tarafin kendi defterlerinde 7.587,00 TL alacaklı gözüktüğü, davalı vekili tarafından dava dosyasına sunulan “Tediye Makbuzları” nın incelenmesinde takip konusu fatura bedellerinin, —– gelen Hizmet dökümlerinde de, tahsilatın yapıldığı tarihlerde davacı şirket çalışanı —- — isimli kişinin şirketi temsil ile ilzam yetkisi olmasa da davacı çalışanı (pazarlama elemanı) olduğunun sabit olduğu, yapılan ödemenin yetkisiz kişiye yapılıp yapılmadığından bahisle geçerli sayılıp sayılamayacağına, davalı tarafından ödemenin yapıldığı değerlendirildiği takdirde, davacının 13.10.2014 takip tarihi itibariyle alacağının bulunmadığı, Taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ya da haricen başkaca somut belgede ödeme vadesi bulunmadığı ve davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin tebliğ şerhine havi ihtarname ya da eş eğer belge bulunmadığından, takip öncesinde davacı alacağının muaccel olmadığından davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, Mahkemenin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde: takip sonrasında hükmolunan asıl alacağı için %9 yasal faiz talebinin verinde olduğu rapor edilmiştir.
Dava İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu —————-. İcra Müdürlüğünün 2014/18653 E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığı ödeme emrinin 27.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği itirazın 03.12.2014 tarihinde süresinde yapıldığı ve takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takip dosyasına yapılan itirazda davalının öncelikle Yetki yönünden takibe itiraz etmiş olması nedeni ile Yetki itirazı incelenmiş, takibin faturaya dayalı olması ve faturanın davalı tarafından inkar edilmemiş olması nedeni ile TBK 89 maddesi gereğince para borçları için takibin yapıldığı yer yetkili olmakla davalının icra dosyasına yapmış olduğu Yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Takibin dayanağı fatura alacağı olması nedeni ile taraf kayıtları üzerinde mali müşavir marifeti ile inceleme yaptırılmış, denetime olanak verecek şekilde hazırlanan rapora göre kayıtların TTK 64 ve devamı ile V.U.K göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve HMK 222 maddesi anlamında lelil niteliğinde bulunduğu, faturaların her iki tarafın kayıtlarında da mevcut olduğu, sunulan tediye makbuzlarından ödemelerin davacı şirket çalışanı ———- isimli şahsa ödendiği, getirtilen —— kayıtlarından tediye makbuzları düzenleyen şahsın davacı şirket çalışanı olduğu imzalayan —– her ne kadar davacı şirketin imzaya yetkili kişisi olmasa da pazarlama yetkilisi olduğu ve pazarlama elemanına yapılan ödemenin davacıya yapılan ödeme olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının takip tarihi itibarı ile alacağı bulunmadığından itirazın iptali davasının reddine , davalı her ne kadar İİK 67/2 maddesi gereğince kötü niyet tazminat talep etmiş ise de davacının hem haksız hemde kötüniyetli olduğuna dair dosyada delil bulunmadığından davalının tazminat talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davalının takip dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının kaldırılmasına,
2-Davacının itirazın iptaline yönelik davasının esasdan Reddine,
3-Davalının İİK 67/2 maddesi gereğince talep ettiği kötü niyet tazminatının şartları bulunmadığından Reddine,
4-Peşin alınan 114,27 TL harçtan ve icra veznesine yatırılan 56,80 TL harçtan alınması gerekli 35,90 TL harcın mahsubu ile 135,17 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı ——- tarifesi uyarınca davalıyararına taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.