Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/59 E. 2018/423 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/59 Esas
KARAR NO : 2018/423

DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 25/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili 15.05.2009 tarihli dava dilekçesi ile, müvekkilinin 2005 model …. plakalı aracı satın aldığını, söz konusu araç için davalı……… Bankası Bostancı şubesinden kredi kullandığını , davalı şirketin ise krediye kefil olduğunu, müvekkilinin aracının 24.3.2006 tarihinde …’nin vekil sıfatı ile yaptığı satış sözleşmesine istinaden davalılardan …’a satıldığını, yapılan satışa rağmen bugüne değin herhangi bir bedel ödenmediğini, ayrıca satış tarihinden sonraki dönemlere ilişkin kredi taksitlerinden bir kısmının davalı banka tarafından müvekkilinden tahsil edildiğini, davalı bankanın satışa onay verdiğini, araçtan kaynaklanan kredi taksitlerini ise aracı satın alan kişilerden talep ve tahsil etmesi gerekmesine rağmen buna riayet etmeyerek müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, diğer davalı …….nin ise kefil sıfatı ile araç satış tarihinde sonraki taksitlerini ödediğinden bahisle Kartal…… İcra müdürlüğünün ……. esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıp, dosya alacağını müvekkilinden tahsil ettiğini, müvekkilinin kalan taksitlerini ve davalı şirketin başlattığı icra takibine karşı alacağını ödemek zorunda kalmasından ve dava açabilecek maddi imkana kavuştuktan sonra davalılara ihtarnameler keşide ederek haksız yere kendi ödediğinden, tahsil edilen bedellerin ödenmesini talep ettiğini, davalılar … ile …’ye de ihtarname keşide edildiğini, davalı …’ın bugüne kadar müvekkiline bir ödeme yapmadığını iddia ederek, müvekkilinin ödenmeyen satış bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kaymak kaydı ile 10.000 TL nin 24.3.2006 tarihinden itibaren işlemiş en yüksek ticari faizi ile davalı … ve …”den müştereken ve müteselsilen, satış tarihinden sonraki taksitleri ödeyip icra yolu ile müvekkilinden tahsil eden davalı ……. ve San Ltd Şti’den 5.000 TL nin 25.12.2008 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile, rehinli aracın başkasına satışına muvafakat etmesine rağmen satış tarihinden sonraki kredileri müvekkilinden tahsil eden davalı ……. Bankası Bostancı şubesinden 5.000 TL nin en yüksek ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili …. tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu ile dava değerlerini artırarak, davalı …’dan …. tarihinden itibaren 85.000 TL nin yasal faizi ile, davalı …’nin müvekkilinin vekili olarak araç satışını yapmasına rağmen satım bedelini tahsil etmeden satışına onay vererek müvekkilinin zararına neden olduğu için tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
SAVUNMA: Davalı …. vekili, müvekkilinin … şubesi ile davacı arasında 14.2.2005 tarihinde imzalanan taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi uyarınca davacıya satış kredisi kullandırıldığını, …… plakalı otobüs kaydında banka lehine rehin şerhi işlenip kefalet alındığını, davacı tarafça söz konusu kredinin borcun ödenme planına göre ödenmeyip , kredi borcunun geri ödemelerinin tamamen aksaması üzerine bakiye taksitlerin kefil ….. tarafından ödendiğini, bu arada davacının müvekkili bankaya rehinli olan aracı …’a satılması talebi üzerine müvekkili banka tarafından aracın rehinli olarak satışına muvafakat edildiğini, davalıların arasındaki ilişkinin alacak verecek ilişkisi olup, müvekkili banka yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ……..Ltd Şti, … ve … vekili, iddiaların asılsız ve kötüniyetli olduğunu, davacının kardeşi …….bankadan kredi alarak müvekkili şirketten araçlar satın aldıklarını, müvekkili firma yetkilisinin ….. da kredinin kefili olduğunu, davacı ve diğer araçları satın alan şahısların kredi taksitlerini ödemede temerrüde düşüp, kefil sıfatıyla müvekkilinin hesabından tahsil edildiğini , müvekkili …’ın satın aldığı aracın parasını davalı banka şubesinde bulunan hesabına gönderdikten sonra davacıdan satış faturası istediğini, müvekkilinin oyalanıp satış faturasının gönderilmediğini, davacının aracın satış bedelini alıp, krediye mahsuben borçlarını ödediğini gayet iyi bildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, araç satış sözleşmesine konu araç satış bedelinin vekil ve alıcıdan ,uğranılan zararın ise kredi veren banka şubesi ve kefilden tahsili istemine ilişkindir.
Davanın …… E. Sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda ……. Sayılı kararı ile; “Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporları sonucunda, davacıya ait dava konusu aracın davacıya vekaleten davalı … tarafından diğer davalı …’a noterde düzenlenen 27 Mart 2006 tarihli araç satış sözleşmesi ile satılmasına karşılık davalı …’ın satın aldığı aracın parasını banka hesabına gönderdiğini savunmasına rağmen bu iddialarını banka kayıtları ile ispatlayamadığı, fotokopisi sunulan kapalı faturanın ise, bedelin ödendiğine dair makbuz olmadığından tek başına yeterli olmayacağı, davalı …’ın aracı satın alan olarak ödemeye dair ikrarını ispat edemediği, yemin deliline dayanmadığı için, dava konusu araç satış bedelinden dolayı davacıya karşı sorumlu olacağı, davalı … ‘nin ise araç satış sözleşmesinde davacı adına vekaleten hareket eden davacı vekili olduğu, 85.000 TL nin
davalı alıcıdan tahsil edilerek, davacı satıcıya iade edildiğini, yani vekalet görevini usulüne uygun şekilde yerine getirdiğini ispatlayamamıştır. Bu arada davacı vekili …’de , davaya konu vekalet ilişkisinden dolayı davalı alıcı … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır, davalı banka şubesinin kredi ile ilgili muvafakat verme işlemin de bankacılık işlemine yönelik bir aykırılık olmadığı, davalı şirketin ise kefaleten ödediği ticari kredi bedellerini davacıdan icra takibi ile takipte usulüne aykırı bir durum olmadığı anlaşılmakla, davacının ……. ve ……ye karşı açılan davasının reddine, diğer davalılara karşı açılan davanın ise davacı vekilinin ıslah talebi de dikkate alınarak kabulüne” karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerinde dosya, Yargıtay ……. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. Yargıtay ……. Hukuk Dairesi ……. E ve K sayılı 11/06/2015 tarihli ilamı ile; Davalılar ………LTD ŞTİ hakkında verilen karara ilişkin temyiz talebi reddedilmiş, davalılar … ve …… yönünden verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava davacı tarafından daha önce davalı bulunan bankadan kredi kullanmak sureti ile satın alınan aracın davalılardan …… …… vekaleti ile diğer davalı …’a satıldığı ancak bedelinin tahsil edilmediğinden alacak iddiası ile çalmış olup,dava konusu edilen aracın ……i tarafından vekaleten satıldığı ve aracın davalı … Taşkına satıldığı ve satış bedelinin davalı Temelden tahsil edilerek davacıya ödenmediği hususu Yargıtay ….Hukuk Dairesinin ……. Sayılı ilamı ile sabit olup,Kadıköy ….. Noterliğinin 27.03.2006 tarih ….. yevmiye nolu satış sözleşmesinin satıcı tarafından vekil olarak Davalı ……. ,alıcı davalı olarak ta … tarafından imzalandığı, satış sözleşmesinde aracın kasko değeri 85.000 TL satış bedelinin 59.500,00 olarak göründüğü, satış sözleşmesinin yapıldığı Noter ile yapılan yazışma sonucunda aracın satış bedelinin 59.500,00 TL olduğu, 818 SayılıBorçlar Kanunu 389 ve 392 maddeleri gereğince vekilin vekileden adına yapmış olduğu işlemin hesabını vekiledene vermek zorunda olup, satış bedeli olan 59.500,00 TL yi alıcıdan tahsil ederek vekiledene vermek sorumluluğunda olduğu, davalı … ile vekil ……satış bedelini alıcıya ödediklerine ilişkin herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 59.500,00 TL nin davalı alıcı ile vekilden 01.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, diğer davalılar ……. Bankası ve ……. LTD. Şti hakkında açılan dava hakkında daha önce Mahkememizce davanın reddine karar verilip bu davalılar hakkında temyiz talebi de reddedilmiş olmakla yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Mahkememizin …. esas sayılı …. karar sayılı davalılar… bankası ve…… LTD şirketi hakkında daha önce davanın reddine karar verilip bu davalılar yönünden temizde reddedilmiş olmakla yeniden karar verilmesine yer olmadığı,
Davalılar … ve ……. yönünden davanın kısmen kabulü ile 59.500,00 TL 01/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin talebin reddine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 4.064,45 TL harçtan, peşin alınan 1.235,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.829,20 TL harcın davalılar … ve ……’ den alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan başvurma harcı, peşin harç ve ıslah harcı toplamı 1.250,85 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 3.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 115,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.215,80 TL nin davalılar ……. ile ……. Bankası AŞ hakkında açılan davanın reddi gözetilerek takdiren 1/2’si tutarı olan 1.607.90 TL si ile diğer davalılar verilen kabul/red oranına göre 482,37 TL nin davacı üzerinde bırakılmasına, 1.125,53 TL nin davalılar … ve ……i’ den alınarak alınarak davaıya ödenmesine,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 6.895,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve ……. den alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalılar … ve ……. yararına AAÜT uyarınca 3.060,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne Yargıtay yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.