Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/567 E. 2018/1222 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/567 ESAS
KARAR NO : 2018/1222

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ——–, park malzemeleri, kent mobilyaları ve bunlara ilişkin yapı malzemeleri üretmekte, satış ve motajını yaptığını, davalı şirket davacıdan 1265 kg çift kompenantlı kauçuk zemin yapıştırıcısı talep ettiğini ve bunun üzerine davacı ile davalı şirket arasında 04/12/2015 tarihli ve —— sipariş onay formu üzerinde anlaşmaya varıldığını, söz konusu sipariş onay formu şirket yetkilisi ——- tarafından ıslak imza ile imzalandığını, bu formun taraflar arasında sözleşme niteliğinde olduğunu, bu forma göre davacı davalı şirkete 1265 kg çift kompenantlı kauçuk zemin yapıştırıcısını göndererek borçlandığını, buna karşılık davalı şirketin ise 07/12/2015 tarihinde düzenleyeceği 90 gün vadeli çeki ile sipariş bedeli olan 4.328,83 TL’yi ödemeye borçlandığını, davalı şirket verdiği siparişe daha sonradan 230 kg daha çift kopenantlı kauçuk zemin yapıştırıcısı eklenmesini talep ettiğini, bu ek siparişin bedelinin 780,39 TL eklenmesi ile şirketin davacıya olan toplam borcu 5.115,89 TL olduğunu, davacı davalı şirketin siparişine uygun şekilde toplam 1495 kg çift kopenantlı kauçuk zemin yapıştırıcısını teslim borcunu eda ettiğini, bunu 04/12/2015 düzenleme tarihli,——– seri numaralı fatura , 04/12/2015 düzenleme tarihli, ——– seri numaralı sevk irsaliyesi ile karşı tarafa tasdik ettiğini, ancak davalı tarafın toplam 5.115,89 TL’lik borcunu ödemekten kaçındığını, davalı borçlunun borcunu ödemekten kaçınması üzerine davacı lehine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nde 2017/7882 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ortaya koyan evrakların 20/03/2017 tarihinde tebliğ edildiğini ancak borçlu şirket vekili 22/03/2017 tarihinde borca, akdi ilişkiye, borç dayanağına, faize takibine sair ferilerine, itiraz ettiğini, takibe yapılan itirazın kötü niyetli ve haksız olduğunu, davalı şirket davacıdan aldığı malzemeyi miktarını bile değiştirmeden birim fiyatın bir miktar kar payını da ekleyerek dava dışı şirket ———– —–. Sattığını, davalı şirket —— gönderdiği sipariş onay formunda ödeme şekilini bile davacıyla aralarındaki sözleşmedeki şekliyle aynı olacak şekilde 90 gün vadeli çek olarak belirttiğini, iki sipariş formu içeriğinin birbirinin kopyası olduğunu, davalı şirektin ———— sattığı malzemeleri davacıdan temin ettiğini ortaya koyduğunu bu işlem karşılığında almış olduğu ——– ait 30/03/2016 vadeli ——- seri numaralı çekin fotokopisinin üzerine şirket yetkilisi tarafından ”15/12/2015 tarihi —— ibaresinin yazılarak imzalandığını, bu hususun davalı şirket ile davacı arasındaki ticari ilişkiyi ve davalının borçlu olduğunu ispatlar nitelikte olduğunu, davalı şirket yetkilisi ——– davacı şirketten alınan malzemelerin bedelinin ödenmemesi üzerine davacı şirket çalışanlarına karşı mahcup düştüğünü, çalışmakta olduğu davalı şirketteki işinden ayrıldığını, davacı şirketin ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının ve sair hususların bilirkişi tarafından incelenmesini, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile herhangi bir akdi ilişkisi olmadığını davalı şirket, davacının iddiasının aksine, kesinlikle 1265 kg çift kompenantlı kauçuk zemin yapıştırıcısı siparişi vermediğini, Sipariş konusu ürün, davalı iştigal konusuyla uyuşmadığını, davalı bu ürünlerin satışını yapmadığını ayrıca bu ürünlere de hiçbir zaman ihtiyacı da olmadığını, Davacını dava dilekçesindeki iddiasının aksine ————- isimli şahıs hiçbir zaman müvekkil şirket ortağı ya da yetkilisi olmadığını, Aynı zamanda hiçbir zaman müvekkil şirket işçisi de olmadığını, davacının dava dilekçesinde hep, ——– bahsedildiğini, davacının davalı şirketle herhangi bir şekilde ticari ilişkisi olmadığını, davalı, dava dilekçesinde iddia edilen 1265 kg çift kompenantlı —- zemin yapıştırıcısı ya da başka bir ürün kesinlikle davacıdan satın almadığını, böyle bir ürün davalı şirkete teslim edilmediğini, fatura ve irsaliyeler dava dilekçesi ile taraflarına tebliğ edilmediğini bununla birlikte, fatura ve irsaliye üzerinde imza bulunması halinde bu imzalar da kesinlikle müvekkil şirket yetkililerine ve işçilerine ait olmadığını, davalı şirket ticari defterlerinde davacı ile ilgili herhangi bir kayıt olmadığını, bu nedenlerle davalı şirketin davacıya borçlu olmadığını, Davacının, alacakla ilgili ——- veya 3. Bir kişiyi tanık olarak dinletmesine kesinlikle muvafakatlarının olmadığını, Davacının davalı şirkete malı sattığını ve sattığı malı teslim ettiğini yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, Davacının varsa bir ticari ilişkisi dilekçesinden açıkça anlaşılacağı üzere ——’yla ilişki olduğunu, Taleplerini de bu şahsa yöneltmesi gerektiğini, davalı şirket yetkilisi ya da çalışanı olmayan ———–’nın tanıklığını kabul etmediklerini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, haksız ve kötü niyetli davacının % 20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava,borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Uyuşmazlığın davacı tarafından takip konusu faturadan kaynaklı ürünleri davalıya vermiş ise davalıdan faturadan dolayı var ise alacağı ve miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
11/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda, dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların ticari defterlerindeki kayıtları ve müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, davacı şirketin 5.115,89 TL asıl alacak ve 589,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.704,99 TL üzerinden harçlandırarak itirazın iptali istemi ile ikame etmiş olduğu iş bu davada, davacı şirketin takip ve dava konusu yaptığı fatura ve içeriği malları davalı şirkete teslim/tebliğ ettiğini ve taraflar arasında ticari ilişki kurulduğunu ispatlanması halinde; davalı şirketten 5.115,89 TL Asıl alacağın talep edebileceği, Takip öncesi temerrüt koşullarının oluşup, oluşmadığı, davacının alacağa hak kazanması halinde işlemiş faiz talep edip demeyeceği hususlarında takdirin mahkemeye ait olacağın, davacı şirketin takip ve dava konusu fatura içeriği malları davalı şirkete teslim ettiğini kanıtlayamaması halinde ise; davalı şirketin davanın dayandığı takibe yapmış olduğu itirazın hukuken yerinde olacağı rapor edilmiştir.
Dava İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu ———.İcra Müd.2017/7882 E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığı ödeme emrinin borçluya 20.03.2017 tarihinde tebliğ edildiği davalı borçlunun 22.03.2017 tarihinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın esasının incelenmesinden taraf vekillerince dayanılan ticari defterler mali müşavir marifeti ile incelenmiş , taraf defterlerinin TTK 64 ve devamı maddeleri ile V.U.K göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve HMK 222 maddesi gereğince delil niteliğinde bulunduğu, davacı kayıtlarında takip konusu faturanın kayıtlı olduğu ancak davalı kayıtlarında faturanın kayıtlı olmadığı, davacı tarafından faturaya konu ürünlerin davalıya teslimi ve taraf lar arasındaki anlaşmaya ilişkin bir delil de dosyada bulunmadığı anlaşılmakla, davacının taraflar arasında satışa ilişkin bir ilişkinin kanıtlanmadığı ve ürün teslimine dair irsaliye de bulunmadığı anlaşılmakla temel ilişkinin kanıtlanamadığı açılan itirazın iptali davasının reddi gerektiği, davalı tarafından her ne kadar İİK 67 maddesi gereğince kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de davacının takip yapmakta hem haksız hem de kötüniyetli olduğuna dair delil bulunmadığı anlaşıldığından davalının tazminat talebinin de reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Belirtildiği Üzere;
1-İtirazın iptali davasının Reddine,
Davalının İİK 67/2 maddesi gereğince talep ettiğini kötü niyet tazminatı talebinin şartları bulunmadığından Reddine,
2-Peşin alınan 97,43 TL harçtan alınması gereken 35,90 TL harcın mahsubu ile 61,53 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı ————— tarifesi uyarınca davalıyararına taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalının yatırmış olduğu 150,00 TL gider avansının davalıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.