Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/534 E. 2021/327 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/534 Esas
KARAR NO : 2021/327
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/05/2017
KARAR TARİHİ: 14/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket —- ünvanın değişmiş olup —– devralındığını, dava dışı — müvekkili şirket nezdinde —— sigortalı olduğunu, — gönderilmek üzere yüklemesi yapılan — alüminyum profil emtiasının —— araç ile parsiyel olarak davalının sorumluluğu altında taşındığını, emtiaların —– varışını müteakip araçtan tahliye edilmeleri esnasında yapılan kontrollerinde hasarlı olduklarının görülmesi üzerine taşıma senedi üzerine hasar şerhi düşüldüğünü, emtialarda meydana gelen hasara istinaden—- tanzim edildiğini, rapora göre davalı borçlunun sorumluluğu altında yapılan taşıma işlemleri esnasında hasarlanan emtialarda —— Zarar tespit edildiğini, hasar ile ilgili gerekli incelemeler yapılmış olup poliçe kapsamında dava dışı sigortalıya —– Ödeme yapıldığını, —–taşıma işini yapan davalı-borçlunun emtiada meydana gelen hasar nedeniyle sorumlu olduğunu, yapılan hasar ödemesi ile sorumlulara karşı rücu haklarının kayıtsız ve şartsız olarak müvekkili davacı şirkete devredildiğini, dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin sorumlulardan rücuen tahsil edilmesi amacıyla davalı aleyhine ——– sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek takip çıkışı ——-icra dosyasına ilişkin dava konusu edilen —- kısım dışında kalan miktara ilişkin olarak itirazı ettikleri veya feragat ettikleri anlamına gelmemek kaydıyla bakiye kısmına ve fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun —– esas sayılı takip dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazları ile ilgili olarak icra takibinin —–kısmına ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına, davalı- borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen değişen oranlardaki reeskont avans faizi ile ödemesine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olup davanın müvekkiline yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşımanın uluslararası bir taşıma olup uyuşmazlığın çözümünde —– öncelikli olarak uygulanmasının gerekli olduğunu, —– Maddesi uyarınca hasar halinde, hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında, hasarın açıkça görülmediği diğer hallerde ise yükün alıcısına tesliminden sonra —– içinde taşıyıcısına ihbarda bulunulmaması halinde taşımacıdan tazminat talep edemeyeceğinin düzenlendiğini, bu kapsamda davacının emtianın hasarlı olduğunun tespiti için taşıyıcı hak düşürücü süre içerisinde usulüne uygun ve süresinde ihbarda bulunduğunu ispat etmekle mükellef olduğunu, aksi takdirde davanın süresinde ihbarda bulunmadığından reddi gerektiğini, taşımanın müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilmediğini, hasarın müvekkilinin sorumluluğunda gerçekleştiğinin ispat edilmesi gerektiğini, hasarın taşıma sırasında gerçekleşen bir kazadan kaynaklandığının iddia edilmediği gibi ispat da edilmediğini, konteyner içine yüklemenin gönderici firma tarafından yapılmış olduğundan ve konteynıra dışarıdan bir darbe de söz konusu olmadığı için müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını, ayrıca taşınmak üzere müvekkili şirkete verilen emtia üzerinde taşıyıcıyı yönlendirmesi gereken işaret veya numaralarında mevcut olmadığını, zarar iddiası ve miktarının ispata muhtaç olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için taşıyıcının emtiaları sağlam olarak teslim edemediği ve davacı tarafın zarara uğradığı varsayılsa bile talep edilen zarar miktarının fahiş olduğunu, davacının faiz talebinin haksız olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddi gerektiğini belirterek haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen—– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; taşıma esnasında meydana gelen hasar bedelinin tahsiline dayalı —–asıl alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, davalı şirketin itirazın üzerinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —– tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; uyuşmazlığa uygulanacak hukukun——olduğunu tespit ettikleri için, biz Konvansiyonun m. 17 hükmüne göre taşıyıcının vaki zarardan sorumlu olduğunu, yine aynı Konvansiyonun m.23 hükmüne göre sınırlı sorumluluğun üst sınırını hesapladıklarını, davacının akdi taşıyıcı olduğunun dosyaya mübrez navlun faturası ile birlikte dosyada bulunmayan CMR.nin (kilit belge) sunulması halinde uzmanlık alanları ile ilgili daha somut değerlendirme yapabilecekleri, taşıyıcının akdi taşıyıcı olduğunun navlun faturası + CMR belgesinin ikisinin birlikte irdelenmesi sonucu kesinleşmesi sonrası, davacı vekili tarafından, ekspertiz raporunda yollama yapılan fotoğraflar—– tarafından düzenlenmiş belgede kayıt düşülen —– fotoğrafların dosyaya kazandırılması sonrası, bilirkişiliğin kusur oranı konusunda değerlendirme yapabileceği, —– sayılan belgelerin dosyaya ikmali ile aynı başlık altında yer alan açıklanması istenilen hususlara davacı vekili ve davalı vekili tarafından illiyet bağı kurulmak suretiyle açıklama getirilmesi halinde bilirkişiliğin nihai kanaat ortaya koyabileceği, ancak —– bilirkişilikten sonuç beklediğinden, öncelikle sorumlunun belirlenmesi halinde, CMR. nin m.23/2 hükmüne göre sorumluluk üst sınırının — gerçek zararın bilirkişilikçe — olarak belirlenmesi ve bu tutarın CMR. m.23/2 hükmünde belirlenen —— sınırının altında kalması nedeniyle, gerçek zarardan, zararın meydana gelmesinde kusurlu olanların kusurları oranlarında sorumlu olduklarının belirlenebileceği, —– karşılığının esas alınması suretiyle tekrar hesaplanması gerektiği, davacının nezdinde düzenlemiş olduğu nakliyat poliçesi incelendiğinde; gerçekleşen rizikonun —- teminatı kapsamındaki risklerden olduğu ve bu riskin poliçe geçerlilik süresi içinde meydana geldiği kanaatine varıldığı, ancak sonuç fıkrasının —maddesinde sayılan belgeler sunulmadan ve açıklanması istenilen hususlara açıklık getirilmeden, davacının TTK. nın m. 1472 hükmüne dayanarak davalıdan hangi miktarı rücuan talep edebileceğinin belirlenebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyada mübrez —- tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç bölümünde; kök rapor ile talep ettikleri ——-senedinin henüz sunulmamış olması nedeniyle, davalı —— arasındaki ve yukarıda ayrıntı olarak tartıştıkları iç ilişkinin ortaya konulamayacağı, sonuç kısmı yukarıya alıntılanan kök raporumuzun sonuç ve kanaat başlığı altında —– talep edilen belgelerin dosyaya ikmali gerektiği, bu belgelerin sunulması sonrası kanaatleri kesinleşecek ise de; dava dışı —- faturasında yazılı olan ve satıcı ile alıcının anlaşmış olduğu ——– belirlenen yerde teslim” olduğu, bu kurala göre ihracatçı firma, malları ithalat ülkesindeki varma yerinde ilgili taşıma aracından boşaltılmamış bir şekilde, ithalatçının tasarrufuna bıraktığı, dosya kapsamına baktıklarında ——- firmasının deposu yerine,—- yetkilendirmesi ile emtianın —- kapısında teslim edildiğini değerlendirdiklerini, eğer bu aşamada —- üzerine hasara ilişkin ihtirazi kayıt— düşülmemiş ise; artık—- talebi ile rücu edilemeyeceği, ancak belirttikleri belgeler sunulmadan—– arasındaki iç ilişkiyi açıklayamayacaklarını, net olan husus, eksperinde ifade ettiği gibi, —— arasında yapılan —— esnasında hasar meydana geldi ise bu hasarın muhatabının— olamayacağı, ayrıca —– arasındaki iç ilişkinin bu davanın konusu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.
Takibe konu alacağın uluslararası karayolu ile yapılan taşıma anında hasarlanan mal bedelinden kaynaklanmaktadır. Dava süresi içerisinde açılmıştır. Taraflar arasındaki ihtilafın, davalının taşıma işini gereği gibi yerine getirip getirmediği, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığı, davacının rücuan tazminat isteyip isteyemeceği, isteyecek ise miktarının ne kadar olduğuna ilişkin olduğu belirlenmiştir. Alınan bilirkişi raporuna göre de davacının davasını ispat edemediği anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacının takibinin —- olmadığı, davacı bilirkişi raporu ile alacağını ispat edemediği anlaşıldığından koşulları oluşmayan kötüniyet takip tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL. Harçtan peşin alınan 57,65 TL. Harcın mahsubu ile bakiye 1,65 TL. Harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 4.080,00 TL. Vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 14/04/2021