Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/502 E. 2019/284 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1145 Esas
KARAR NO : 2019/271

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/08/2014
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu ————–. İcra Müdürlüğünün 2011/3145 Sayılı dosyası ile senede dayalı icra takibi yapıldığını; senedin esasen teminat senedi olduğunu; 31/12/2013 tarihinde ———–sebebiyle davalının çalıştırdığı ———- giderek bir araç kiralamak istediğini; bu tür kiralama işinde aracı kiralarken hep bu tür senetlerin alındığını; kendisine bu şekilde söylenince kendisininde takibe konu senedi verdiğini; davalı tarafın aracı iade ettiğinde senedi geri vereceğini söylediğini ancak aracı kullanırken tek taraflı bir kaza ile aracın hasarlandığını; bilahare aracın kaskosuz olarak kendisine verilmiş bulunduğunu öğrendiğini; kendisinin 8.000,00 TL ödediğini, bu parayı havale göndermek suretiyle verdiğini, 1.500,00 TL’de aracı alırken teminat verdiğini; bu bedelleri geri alamadığı gibi bir de senedin icraya verildiğini belirterek; icra takibinin iptaline, davalıdan kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, müvekkilinin —– olarak iştigal ettiğini; aracın davacının arkadaşı —— kiraladığını; aracı beraber kullanırken sarhoş olarak kaza yaptıklarını, tek taraflı bir kaza olduğunu; müvekkili tarafından 600,00 TL çekici ücreti ödendiğini, 17.270,00 TL araca onarım yaptırıldığını, bir ay boyunca aracın tamir gördüğünü bu nedenle tamir süresinde 3.000,00 TL kazanç kaybının bulunduğunu; bunların tamamı toplandığında müvekkilinin zararının ortaya çıktığını; söz konusu olan senedin kazadan sonra bizzat davacı tarafından verildiğini, senedin teminat senedi olmadığını; meydana gelen kazadaki müvekkilinin gördüğü zararlar nedeniyle davacı tarafından verilen bir senet olduğunu, davacının arkadaşı ile birlikte kullandığı araç nedeniyle arkadaşının borcuna mahsuben bu senedi verdiğini; bu sebeple davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 72. Madde gereğince açılan menfi tespit davasıdır.
Dava öncelikle mahkememizde açılmış ancak mahkememizce alacağın kira ilişkisinden doğduğundan bahisle Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş; Sulh Hukuk Mahkemeside senedin kiracı tarafından verilmediği, kira sözleşmesi dışındaki davacı üçüncü şahıs tarafından verildiği ve kira hukukundan kaynaklanmayan bir durumun söz konusu olduğu; bonodan kaynaklanan ilişki nedeniyle de mahkememizin görevli olduğu belirtilmek suretiyle karşı görevsizlik verilmiş; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin ——-. Hukuk Dairesi tarafından 2017/1668 Esas – 2017/1469 Karar sayılı hükmü ile mahkememizin görevsizlik kararı kaldırılmış; yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, kaza tespit tutanağı ve ödeme belgeleri getirtilmiş, bilirkişi raporu alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Senedin teminat senedi olup olmadığının bir önemi bulunmayıp; senedin kira ilişkisinin tarafı olmayan davacımız tarafından verildiği, teminat senedi olarak verildiği düşünülürse aracın hasarı uğraması halinde hasar bedelininde bu teminatın içinde kalacağı; senedin kazadan sonra ve araçta oluşan hasarı karşılamak üzere verilmiş bulunması halinde de, senedin üzerinden hasarın talep edilebileceği değerlendirildiğinde; yapılacak incelemenin değişmeyeceği, öncelikle davacı tarafın ve dava dışı kiralayan arkadaşının yapmış bulunduğu ödemelerin tespiti, bu tespitten sonra sözleşme ile belirlenen kira bedeli ve bilirkişinin tespit edeceği gerçek hasar bedelinin toplamı; aradaki fark kadar davaya konu senetten dolayı davacının icra takibine muhatap edilebileceği mahkememizce tespit edilmiş; bu hususta alınan bilirkişi raporunda, aracın gerçek zararının onarım halinde KDV dahil 20.378,00 TL olacağı ancak aracın pert edilmesi halinin daha ekonomik olduğu bu nedenle aracın sovtaj bedelinin 11.000,00 TL olduğu nazara alınarak; bu bedele aracın çekme bedeli olan 450,00 TL ile yerine yenisinin alınması için geçecek 10 günlük süre içinde de kira kaybının 750,00 TL olacağı, böylece toplam zararın 12.200,00 TL olduğu; davacı tarafın ödemiş bulunduğu zarar miktarının 8.000,00 TL olduğu; senedin 10/01/2014 vade tarihli olup, 30/12/2013 tarihinde alındığı; 8.000,00 TL ödemenin 08/01/2014 tarihinde yapıldığı, bu bedelin havale ile ödenmiş olduğu konusunda herhangi bir itirazın bulunmadığı; böylece davacının senet bedeli olan 7.500,00 TL’den davacının ödenmeyen zararı miktarı olan 4.200,00 TL’den sorumlu olacağı ve takip talebinde 43,46 TL olarak gösterilen işlemiş faizinde 28,82 TL’sinden sorumlu olmayacağı belirlenmiş; buna göre hüküm oluşturulmuş; davacı taraf her ne kadar kötü niyetli takip tazminatı talebinde bulunmuş ise de; davalı alacaklının bir miktar zararının kaldığı; sadece hesaplamayı gerektiren bir husustan dolayı senedin tamamını takibe koyduğu nazara alınarak kötü niyetli sayılamayacağı kabul edilmiş, bu sebeple kötü niyetli takip tazminatı da reddedilmek suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Hemen belirtmek gerekirki, mahkememizin duruşmada verilen kısa kararında senedin 4.200,00 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine denmişse de; mahkememizce bilirkişi raporu nazara alınarak karar verildiği; davacının 4.200,00 TL zarardan sorumlu olduğu, bu nedenle takibe konan 7.500,00 TL’lik senedin 3.300,00 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği, işlemiş faiz yönünden de zaten miktarlar doğru miktarlar üzerinden hesaplandığından değiştirilecek bir hususun bulunmadığı; karar tarihinde kesinlik sınırı 4.400,00 TL olduğundan iş bu karar her iki taraf yönünden de kesin olacağından hak kaybına neden olmamak üzere bu hata hüküm kısmında düzeltilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu ———-. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde;
Davacımız olan borçlu …’in; takip talebindeki 7.500,00 TL olarak gösterilen asıl alacağın 3.300,00 TL’lik kısmından ve takip talebinde 43,46 TL olarak gösterilen işlemiş faizinde 28,82 TL’sinden dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Fazlaya dair menfi tespit talebinin reddine,
Davalının kötü niyetli takipte bulunduğu sabit bulunmadığından davacının kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 286,90 TL harçtan peşin olarak alınan 128,85 TL harcın mahsubu ile eksik 158,05 TL harcın davalıdan alınıp hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 154,05 TL harcın tamamı ile 6 davetiye gideri 72,00 TL ile bilirkişi inceleme ücreti 1.000,00 TL’nin kabul ve ret oranı gereğince 468,35 TL’lik kısmının toplamı 622,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki —— gereğince taraf vekilleri lehine taktir edilen nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından her bir taraf lehine 2.725,00’er TL maktu vekalet ücreti taktirine, birbirlerinden alınmasına,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar nedeniyle her iki taraf içinde kesin olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu