Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/486 E. 2021/518 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/486 Esas
KARAR NO: 2021/518
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 26/04/2017
KARAR TARİHİ: 06/07/2021
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı —— muhtelif bayilere sevk edilen yedek parça emtialarının davalı taşıyıcı şirket sorumluluğunda karayolu ile taşınması sırasında hasarlanmaları nedeniyle sigorta şirketi tarafı tarafından sigortalılarına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacıyla davalılara—- sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini, %20 poliçe marjı hariç tutulmak üzere hasar tazminatı olarak ödenen —– hakkında rücu hakkı oluştuğunu, kaza ile meydana gelen hasardan davalı şirketin sorumlu olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; bağlantılı ve aynı yargı bölgesinde davaların birleştirilmesi gerektiğini, taşıma hukukunun TMK m.855 gereğince 1 senelik zamanaşımı süresine tabi olduğunu, hasar tespitinin tek taraflı ve usûle aykırı şekilde yapıldığını, teslimat tarihinin, kusurun, bildirim tarihinin, bildirimin gerçeğe uygun olmasının, tespitin tarih ve saati, tespit anındaki parçaların durumu, kusurlu parçaların ağırlığı hususlarının eksik olması durumunda hasar tespitinin kabulün mümkün olamayacağını, taşıma hukukunun uluslararası kurallarını belirleyen CMR paralelinde düzenlenen TTK m.882’ye göre hasar hali için sigorta ettiren şirketin sorumluluğunun sınırlandırıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı şirket tarafından brüt ağırlığın kilogramı başına ——-hesap birimini aşmayan miktarın müvekkili şirketten —- şirketinden talep edilebileceğini, davacı yanın eksik emtiaların ağırlık miktarlarını ispata yarar bir delil sunmadığını beyan etmiş ve davanın reddini talep etmiştir. CEVAP : Davalı —- Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, birleştirme taleplerinin olduğunu, davacı şirketin işbu davaya dayanak yaptığı poliçelerin hasarların gerçekleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan veya konusu itibariyle davayla ilgisi bulunan poliçeler olmadığını, hasar tarihi itibariyle başkaca poliçelerin olduğunu ancak bu poliçelerin genel ve özel şartları dikkate alındığında gerçekleşip gerçekleşmediğinin veya—- tarafından mı gerçekleştiği belirsiz olan davaya konu hasarlar bakımından sağlanan herhangi bir teminat bulunmadığını, hasar ile ilgili formların büyük bir kısmının okunaksız olduğunu, tarih, sürücü bilgisi, araç plakası, sürücünün çalıştığı şirket, hasarın hangi aşamada meydana geldiği, emtianın ne zaman depoya geldiği, kimin teslim aldığı vb. huşuların belirsiz olduğunu, sunulan raporlarda hasara uğradığı iddia edilen emtiaların hangi firmalarca taşındığının anlaşılmadığının belirtildiği, muavafakatnamelerin altına atılan imzaların hukuki bir geçerliliği olmadığını ve davalıları yükümlülük altına sokmasının mümkün olmadığını, —- şartına göre süresinde tespit edilmiş bir hasar bulunmadığını, poliçeye göre ilk —- içinde tespit edilen hasarların teminata —- olduğunu, davacı şirketin teminatı kapsamında olmayan lütuf ödemesi sayılatji|ecek ödemeler yapığını bu nedenle rücu hakkı oluşmayacağını, davalılar açısından sorumluluğun —-kapsamında düzenlenen snırlı sorumluluk olduğunu beyan etmiş ve davanın reddinin talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen — dosyasının incelenemesinde; icra takibi yapıldığını ancak davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini, %20 poliçe marjı hariç tutulmak üzere hasar tazminatı olarak ödenen —- hakkında rücu hakkı oluştuğunu, kaza ile meydana gelen hasardan davalı şirketin sorumlu olduğunu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, Davacı — dava dışı sigortalısı olduğu belirtilen —-tarafından muhtelif bayilere sevk edildiği belirtilen yedek parça emtialarının davalı —- sorumluluğu altında karayoluyla taşınması esnasında hasarlandığı iddia olunduğu ve bu sebeple davacı —- şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödendiği belirtilen hasar tazminatının rücuen tahsili amaçlı—– dosyası üzerinden davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığı, iş bu takibe itiraz üzerine takibin durduğu belirtilerek itirazın iptali, takibin devamı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan —- duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle; dosya makina mühendisi, taşıma konusunda uzman bilirkişi ve sigortacı bilirkişiye tevdi edilerek, dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez heyet bilirkişi raporunda özetle; —- bentlerde belirtilen değerlendirmelerden anlaşılacağı üzere, hasarlı olduğu belirtilen emtia-eşya yedek parçaların, davalı taşıyıcının geçici zilyetliğinde iken taşıma, yükleme/boşaltama esnasında mı, ya da alıcılarına sağlam ambalaj ile teslim edildikten sonra bayilerde mi hasarlandığı hususları ispata muhtaç olduğu şeklinde değerlendirilmektedir. —– emtiaları teslim alan gönderilen bayiler tarafından düzenlendiği gibi, davalı taşıyıcının ifa sorumlusu adamları tarafından teslimatlar esnasında alıcıları ile müştereken koliler açılarak hasar tespit edildiği konusunda —- edilmiş herhangi bir şerh bulunmadığı,—— şahısların taşımayı yapan kişiler olup olmadığı, hangi emtiayı nereden nereye taşıdığı, hasarın hangi aşamada tespit edildiği gibi bayi kaşeleri de bulunmadığı görülmektedir.——- üzerindeki hasar, taşıyıcının düzenlediği Taşıma İrsaliyesi üzerinde tespit edilmekle birlikte, belge üzerindeki hasar şerhi sadece malı teslim alan kişi isim-soyadı ve imzasına havi olduğu, daha açık bir ifade ile taşıyan davalı yan ile teslim edilen alıcı bayiler arasında müştereken imza altına alınıp alınmadığı da anlaşılamamıştır. BU TESPİTLER ve KANAATLER BAĞLAMINDA,. Davacı—–Davacı sigortacı —- tarafından düzenlenen , sigortalıs——Sigortacıya Rücu etme hakkını sağlayan, —- tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bir hak, tazmin ettiği bedel kadar, Sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, Sigortacı, Mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin haiefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” Hükmü çerçevesinde Davalı — Rücu Etme Hakkının Olup, Olmadığı Konusunda Sonuç ve Kanaate varıldığı hususu, 2-) Uyuşmazlığa konu davada çeşitli hasar vakıaları savı, sunulan belgeler kapsamında değerlendirildiğinde, hasar/hasarların ispata muhtaç olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
—-tarihli duruşmada davacının itirazları irdelenmek suretiyle; Dosyanın, ek rapor için önceki bilirkişiye tevdine karar verilerek dosyada alınan ek raporda özetle; Sayın Mahkemeye sunulan Kök raporda, dava dosyası dosya içeriği teknik yönden tüm detayları ile incelenerek yapılan tespit ve değerlendirmeler arz edilmiştir. Kök raporda da görüleceği üzere, davacı yanın iddia ettiği davalı yanın taşıdığı emtia-eşyaların gönderilen alıcılarına tesliminde meydana gelen hasar/hasarlar ile ilgili somut bilgi ve belgeye rastlanılmaması sebebiyle ispata muhtaç olduğu değerlendirilmiştir. Ancak davacı sayın vekilinin Kök rapora yönelik itirazlarında; sadece taraflar arasında akdedilen —– bilirkişilerce incelenmediği üzerinde odaklandığı görülmektedir. —-yönde yapılan teknik incelemelerimiz, iddia edilen hasarın dosya içeriğine göre —- gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle, taraflar arasında kurulan Nakliye Sözleşmesinin — —– maddelerine kıyasla daha geniş hükümler tesis ederek” taşınan emtiada zarar meydana gelmesi halinde davalı taşıyan —– sorumluluğunun (kusuru) ve sorumlu olduğu tutarı bazı kriterlerle belirlenmiş olduğu hususu, daha açık bir ifade ile anılan Nakliye Sözleşmesi içeriği ilgi maddesinin tarafımızca incelenmesi, Sözleşmeler Hukuku yönünden uzmanlık alanımız dışında olup, takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu şeklinde değerlendirilmektedir. Ek görevlendirme kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, yukarıda açıklanan nedenlerle; Kök raporda varılan sonuç ve kanaatlerimizin devam ettiğini, kanaatlerimizi değiştirecek yeni bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığını kanaatlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle; dosya makina mühendisi, taşıma konusunda uzman bilirkişi ve sigortacı bilirkişiye tevdi edilerek, dosyada mübrez denetime uygun olan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkatte alınarak, hasarlı olduğu belirtilen emtia-eşya yedek parçaların, davalı taşıyıcının geçici zilyetliğinde iken taşıma, yükleme/boşaltama esnasında mı, ya da alıcılarına sağlam ambalaj ile teslim edildikten sonra bayilerde mi hasarlandığı hususları ispata muhtaç olduğu, söz konusu tutanaklar ve hasar bildirim formları, emtiaları teslim alan gönderilen bayiler tarafından düzenlendiği gibi, davalı taşıyıcının ifa sorumlusu adamları tarafından teslimatlar esnasında alıcıları ile müştereken koliler açılarak hasar tespit edildiği konusunda derç edilmiş herhangi bir şerh bulunmadığı, —– imzalayan şahısların taşımayı yapan kişiler olup olmadığı, hangi emtiayı nereden nereye taşıdığı, hasarın hangi aşamada tespit edildiği gibi bayi kaşeleri de bulunmadığı, hasar tespitine ilişkin taşıyan davalı yan ile teslim edilen alıcı bayiler arasında müştereken imza altına alınan belgenin olmadığı, Davacı— Davacı sigortacı — tarafından düzenlenen , sigortalısı—– Kapsamında, —- sağlayan,—– doğmadığı, uyuşmazlığa konu davada çeşitli hasar vakıaları savı, sunulan belgeler kapsamında değerlendirildiğinde, hasar/hasarların ispata muhtaç olduğu, Davacı tarafça, dosyaya hasarlı olduğu iddia edilen parçaların ağırlıklarını ispata yarayan herhangi bir evrak sunulmadığı, ispat yükünün davacıda olduğu ispata yönelik delil bulunmadığından, kötü niyet tazminatı talebi yönünden, takip durdurulmadığından ve kötü niyetli olduğu tam olarak ispatlanamadığından, ispatlanamayan davanın reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Kötü niyet tazminat talebi şartları oluşmadığından reddine,
1-Peşin alınan 160,67 TL harçtan, alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 101,37 TL harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı —- kendisini vekil ile temsil ettiklerinden AAÜT uyarınca davalı yararına taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
3-Davalı —– kendisini vekil ile temsil ettiklerinden AAÜT uyarınca davalı yararına taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılarca taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 06/07/2021