Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/484 E. 2021/130 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/484 Esas
KARAR NO: 2021/130
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 26/04/2017
KARAR TARİHİ: 17/02/2021
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketinin dava dışı sigortalı——— muhtelif bayilere sevk edilen yedek parça emtialarının davalı taşıyıcı şirket sorumluluğunda karayolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle davacı/alacaklı müvekkil sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacı ile —- dosyası üzerinden —- no’lu taşıyıcı şirket ile onun sigortacısı konumundaki——- davalı sigorta şirketi aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, ancak borçlu/davalı şirketler tarafından icra takibine itiraz edildiğini, alacaklı/davacı sigorta şirketi nezdinde —– sigortalı dava dışı şirkete ait taşınan yedek parça emtialarının davalı —– şirketinin sorumluluğunda olduğunu, dava konusu hasarın davacı sigorta şirketine ihbar edilmesinden sonra yapılan ekspertiz incelemesi sonrası tanzim edilen ekspertiz raporunda hasarlanan—- yedek parçanın nakliye aracı şoförlerinin imzalarına havi tutanak tanzim edildiğinin ve —- tarafından temin edilen araçlar ile —– adresinden bulunan depolarından muhtelif bayilere yapılan sevkiyat ya da yükleme-tahliye —– sırasında hasara uğramış olabileceği görüşünün verildiğini, ekspfertiz raporu rücu yorumu başlıklı bölümünde hasardan sorumlu ana nakliyeci ——- rücu imkanı bulunduğunun ifade edildiğini, müvekkil sigorta şirketinin nakliye poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısın — ilavesiyle —–hasar tazminatı ödediğini, — poliçe marjı hariç tutulmak suretiyle hasar tazminatı olarak ödenen —– için rücu hakkı doğduğunu, dava konusu hasarlanma olayı nakliye sırasında meydana geldiğinden emtiaların taşıma işini üstlenen davalı taşıma şirketinin ve onun sorumluluk sigortacısı konumunda bulunan davalı —– meydana gelen hasardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın aynı konuya fakat farklı tarihlere ilişkin onlarca davadan biri olduğunu, bağlantılı ve aynı yargı bölgesindeki davaların birleştirilmesi gerektiğini, uyuşmazlık konusunun eşya taşımasına ilişkin olduğunu, davacının talebinin —- ————–kapsamında olduğunun anlaşıldığını, madde metninden de anlaşılacağı üzere bu halefiyet davacı sigorta şirketinin ödemiş olduğu tutarın—— şeklinde olmadığını, TTK taşıma işleri kitabında bahsi geçen ve zamanaşımına tabi olan (m.885) “zarar görenin yerine geçme” şeklinde olacağını, bundan dolayı TTK m.855 f.l gereği bir—– geçerli olacağını, bu takip ile benzer olmak üzere tüm takipler yalnızca bir taşıma için değil belli tarihler arasında yapılan çeşitli taşımalar için olup her taşıma için ayrı ayrı zamanaşımı itirazında olduğunu, davacı tarafından dava dosyasına sunulan bildirim mektuplarının ulaşıp ulaşmadığına, ulaştı ise hangi tarihte ulaştığına dair bir delilin bulunmadığını, hasar tespitinin tek taraflı ve usule aykırı yapıldığını, hasara ilişkin tespit tutanaklarında davalı yanların yetkililerinin bulunup bulunmadığının açık olmadığını, sunulan tutanaklarda müvekkil şirketin onayı olmadığını, onayının olduğu tutanakların okunaklı olmadığını, hem hasarı gösterir hem de kusurlu yedek parçaların imha edildiğine dair herhangi bir belge bulunmadığını, var ve süresinde ise yapılan bildirimlerde poliçe marjında talep edildiğini, bu nedenle bildirimin geçersiz olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirket ve diğer davalının davacı şirketin ödemiş olduğu tazminatın tamamının rücu edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, taşıma hukukunun uluslararası kurallarını belirleyen CMR olarak adlandırılan —– ile uluslararası Anlaşmasına paralel olarak düzenlenen —— hasar hali için sigorta ettiren şirketin sorumluluğunun sınırlandırıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı şirketin sadece eksik brüt ağırlığın kilogramı başına —- aşmayan miktarın davalılardan talep edilebileceğini, davacı tarafın eksik emtiaların ağırlık miktarlarını ispata yarayan herhangi bir delil dosyaya sunmadığını ve herhangi bir bildirim yapmadığını, davacı yandan açılan davaların bir listesinin temin edilip davaların birleştirilmesini, taleplerin ve icra inkâr tazminat taleplerinin reddini, davacı yan aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —–vekili dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından seri dava olarak açılan tüm davaların HMK. 166. Madde gereğince bileştirilmesini, davacı şirketin işbu davayı açmak için dayanak yaptığı müvekkil şirkete ait poliçeler, hasarların gerçekleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan veya konusu itibariyle davayla ilgisi bulunan poliçeler olmadığını, —– konusunun araç taşımaları olduğunu, huzurdaki davanın konusunun ise —–ait yedek parça taşımalarından kaynaklanan hasarlar olduğunu, ilgili poliçenin dava ile ilgisi olmadığını,————bu tarih aralığında gerçekleşen taşımalardan kaynaklı hasarları poliçe şartları kapsamında teminat altına aldığını hasarların gerçekleşme tarihlerinin —— ilgili poliçe bu tarihler arasında gerçekleşen taşımalardan kaynaklı hasarları poliçe artları kapsamında teminat altına aldığını dava konusu hasarların gerçekleşme tarihlerinin —– olduğunu, müvekkil şirket nezdinde bu tarihleri içeren herhangi bir poliçe bulunmadığını, davacının listesinde sunulan —– aylarına ait hasar formları bulunduğunu, şayet hasarların bu tarihlerde gerçekleştiyse dava ile ilgili olabilecek poliçeler ———– olduğunu, ilgili poliçelerin davaya konu hasarların gerçekleşme tarihleri kapsamakla birlikte poliçe genel şartları ve özel şartlan dikkate alındığında gerçekleşip/gerçekleşmediği, gerçekleştiyse —— tarafından mı gerçekleşti belirsiz olan davaya konu hasarlar bakımından sağlanan herhangi bir teminat bulunmadığını, sunulan hasar tespit tutanaklarında—— imzası bulunmadığını, tutanakların delil niteliği taşımadığını, tutanakların sonradan düzenlenmiş olabileceğini, —— tarihli ekspertiz raporunun tamamen tek taraflı olarak kendini tayin eden davacı şirket lehine rücu imkanı yaratmak amacıyla düzenlendiğini, raporun düzenleme tarihinin —- olmasına rağmen ekspertiz raporlarında ki hasar tarihlerinin ——–olarak belirtildiğini, ekspertiz raporu ekinde yer alan hasar bildirim formundaki tarihlerin ise —– aylarına ait olduğunu, ——- TEMİNATIN ÇALIŞMASI İÇİN GEREKEN ÖN ŞART’I” Yedek parçaların stok sahasına girdiği andan itibaren ilk —- gün içinde tespit edilen hasarlar teminata dahildir” gereği hasar tespitinin ilk 60 gün içinde yapılıp yapılmadığı hususunun netleştirilmesi gerektiğini, davaya konu hasar tarihleri———— olarak belirtilmesine rağmen davacı tarafından delil olarak sunulan —- vade tarihi —- olarak görüldüğünü, davacı şirketin dava konusu hasar tarihlerini içermeyen poliçeye dayanarak —- ödeme yaptığını, davacı şirketin poliçenin —- — açıklaması yer aldığını, ekspertiz raporunda—- tarafından yapılan taşımanın — bulunan depodan —- içindeki muhtelif bayilere yapılmıştır açıklamasının yer aldığını, poliçenin —- gereğince davacı şirketin azami sorumluluğunun sınırının — olduğunu,——başlığı altında teminat dışı kalan halin ifade edildiğini, bu şartlara uyulup uyulmadığının ortaya konmadığım, kabul anlamına gelmemekle birlikte TTK ve/veya CMR konvansiyonunda ki düzenlemeler gereğince davalıların sınırlı sorumlu olduğunu, davacı şirketin rücu başvurunda bulunduğunu ancak hasara ilişkin belgeler davacı tarafından ibraz edilmediği için davalı sigorta şirketinin gerekli incelemeleri yapamadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket tarafından ödenecek faizin TTK’nın 1427/2 maddesi kapsamında belirlenmesi gerektiğini, müvekkil şirket tarafından istenilen bilgi ve belgeler iletilmediği için temerrüt faizine hak kazanılmayacağını, davanın ————– sayılı dava dosyası ile birlikte birleştirilmesini talebin reddi halinde seri halde açılan diğer davalarla birleştirilmesini, takibin iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı ‘ya yükletilmesini, İİK 38. Madde gereği %20’den aşağı olmamak kaydıyla davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen —–dosyasının incelenemesinde; — asıl alacak, — işlemiş avans faizi olmak üzere toplam ———– alacak için icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, Davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı olduğu belirtilen ——-tarafından muhtelif bayilere sevk edildiği belirtilen yedek parça emtialarının davalı ——— sorumluluğu altında karayoluyla taşınması esnasında hasarlandığı iddia olunduğu ve bu sebeple davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödendiği belirtilen hasar tazminatının rücuen tahsili amaçlı ———- dosyası üzerinden davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığı, iş bu takibe itiraz üzerine takibin durduğu belirtilerek itirazın iptali, takibin devamına karar verilmesi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez —— tarihli bilirkişi raporunda özetle; Uyuşmazlığa konu hasarın TTK. Hükümlerine tabi olduğu, dosya içeriğindeki belgelerden hasarlı ürünlerin kg olarak —— tespiti mümkün olmayıp, sorumluluk limiti ve gerçek zarar yönünden hesaplama yapılamadığından davacı tarafından tazmin edilen —- parçaları yönünden tazminat üst limiti belirlenemediği, taşıma mevzuatı açısından inceleme ——-alt başlığı altında tek tek sayılan eksik belgelerin dosyaya ikmalinin gerektiği, aynı zamanda sorulan sorulara ve çelişkilere açıklık getirilmesi gerektiği, davalının kusuru yönünden değerlendirme yapılamadığı için hasarın davalıya rücu edilemeyeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyada mübrez —- tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Heyetimiz Muhterem Mahkemenin — nolu celsesinde alman —- nolu ara karar gereği ek incelemesini, tarafların bilirkişi heyet raporumuza karşı yapmış olduğu itirazlar doğrultusunda yapmış ve itirazların tamamını yukarıda ayrıntılı, yasal mevzuatla örtüştürmek ve ——– desteklemek suretiyle tamamlandığı, itirazların çürütülüp çürütülmediği hususu Muhterem Mahkemenin takdirindedir kanaatine varılmıştır”. denilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;
Dava konusu uyuşmazlığın davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı ——– Tarafından , muhtelif bayilere sevk edilen yedek parça emtiasının, davalı taşıyıcı şirket sorumluluğunda karayolu ile taşınması sırasında hasarlandığı iddia olunarak, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından doğan rücuan tazminat alacağının tahsili nedeniyle —— dosyasından taşıyıcı şirket aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını , ancak davalı şirketin iş bu icra takibine itiraz ettiği belirtilerek davalının borca itirazının iptalı ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya sigorta uzmanı, makine mühendisi ve uluslararası konvansiyon nakliyat uzmanı dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş alınan rapora göre hasarlı ürünlerin kg olarak imha edildiklerinden tespiti mümkün olmadığı, sorumluluk limiti ve gerçek zarar yönünden hesaplama yapılamayacağı ve davacı tarafından tazmin edilen otomotiv parçaları yönünden tazminat üst limiti belirlenemeyeceğinin bildirildiği, raporun hukuka uygun ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır. Bu nedenle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Takibin senaryo olmadığı, durumun bilirkişi raporu ile tespit edildiği bu nedenle davacının kötü niyetli takip yaptığına dair delil bulunmadığından kötüniyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 154,29 TL harçtan mahsubu ile bakiye 94,99 TL harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraflar kendilerini vekil ile temsil ettiklerinden AAÜT uyarınca davalılar yararına taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —— Tarafından yapılan 82,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davalı —– tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından artan tutar varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 17/02/2021