Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/310 E. 2018/1312 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/310 Esas
KARAR NO : 2018/1312
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete——– sinema filminin stüdyo hizmetleri verildiği; taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu ve verilen bu hizmetten dolayı müvekkili şirketin 30.000,00 TL cari hesap alacağının söz konusu olduğunu; davalı şirket tarafından bu bedelin ödenmediğini bu sebeple icra takibi yapmak zorunda kaldıklarını; İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün ——— sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, davacı şirketin bizzat kendilerinin müvekkilini aradığını; film vizyona çıkmadan evvel ilk işlerini bizde yapmak istediklerini bildirdiklerini; ücrette indirim yapacaklarını ve film için renk düzenleyici bir elemanı dışarıda temin edeceklerine söz verdiklerini; ancak sözlerini tutmadıklarını, işin, işten anlamayan bir elemana yaptırdıklarını, bu nedenle görüntülerde dağılma ve çıkışta sıkıntılar oluştuğunu; müvekkili şirket tarafından bu nedenle yönetmen tutulup, para ödenmek zorunda kaldığını; ayrıca davacı şirketin hiç ses temizleme yapmadığını, ses temizleme işini bizzat müvekkilinin çalışanlarının sabaha kadar mesai yapmak suretiyle gerçekleştirdiklerini bu nedenle çalışan personele ek ödeme yapmak zorunda kaldıklarını; davacının verdiği hizmet nedeniyle tam tersine kendilerinin zararlı çıktıklarını; davacı tarafın müvekkilinin zararını karşılayacağına bu davayı açtığını, kötü niyetli olduğunu, verdiği hizmetin ayıplı olduğunu, onların yapacağı işi 13.500,00 TL’ye tuttukları yönetmene yaptırmak zorunda kaldıklarını; fazla mesai yapan müvekkili şirket çalışanlarına da ödeme yaptıklarını, buna rağmen acele yapılmak zorunda kalınan işler nedeniyle ses kaymalarının yaşandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, davalıdan kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Takip konusu olan alacak davacı şirket tarafından verilen film stüdyo hizmetlerine ilişkin olup; taraflar arasında akti ilişkinin kurulduğu ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı tarafındın verilen hizmetlerin ayıplı olup olmadığı, bu çerçevede davacının hizmet bedeli hak edip hak etmediği, haketmişse bunun takip tarihi itibariyle miktarı ve cari hesap gereğince takip anında alacaklı olup olmadığına yöneliktir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davalı tarafa ayıplı mal yönünden tüm delillerini ibraz etmesi bildirilmiş, davalı taraf ayıplı mal iddiasını ispat edememiş, cari hesap alacağının belirlenmesi yönünden tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş; davalı ticari defterlerini ibraz etmemiş; davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dosyaya sunduğu belgelerin incelenmesi sonunda; davalı tarafça yapılan ödemeler düştükten sonra davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 30.000,00 TL ana para, 2.734,52 TL’de işlemiş faiz alacağının bulunduğu; davacı kayıtlarının icra takibine konan asıl alacak ve işlemiş faizi teyit ettiği görülmüştür.
Davalı taraf, ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, sunması için kendisine “bilirkişi inceleme kararı verildiği” 03/04/2018 tarihli celsede ve inceleme kararı içinde gerekli ihtaratın yapıldığı, kayıtlarını sunmazsa, sunmaktan imtina ettiği kabul edilerek karşı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre karar verileceği ihtar edilmiş; davacı tarafın kayıtlarının nizami olduğu, kayıtlara göre takibe konan alacak ve işlemiş faiz kadar haklı olduğu, davalının kayıt sunmamakla, davacı tarafın iddialarını kendi kayıtları üzerinden de teyit edilme imkanını yok ettiği; bu nedenle davanın kabulü gerektiği değerlendirilmiş; ancak davalı tarafın ayıplı mal iddiası çerçevesinde ve dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmış olması nedeniyle yemin delili hatırlatılmış; davalı taraf yemin deliline dayandığını bildirmekle mahkememizce belirlenen “namusum şerefim ve kutsal saydığım tüm değerler üzerine yemin ederim ki: İstanbul Anadolu 24. İcra müdürlüğünün ————– sayılı icra dosyasında takip konusu alacağın sebebi olan ——— isimli sinema filminin stüdyo hizmetleri yönünden davalıya verdiğimiz hizmet ayıplı değildir” şeklinde davacı şirket temsilcisine meşruatlı yemin davetiyesi çıkarılmasına karar verilmiş; bu çerçevede davacı vekiline şirketin hali hazırdaki yetkilerini ve yetki durumunu gösterir sirküleri ibraz etmesi; şirketin bir temsilcisi varsa ona birden çok temsilcisi varsa ve temsilciler münferit yetkili ise ilk isme, müşterek temsil yetkisine sahiplerse tüm şirket yetkililerine yemin davetiyesi çıkarılmasına karar verilmiş; davacı vekili sirküleri sunup bu işle ilgili şirketi ilzam yetkisine yönetici …’in sahip bulunduğunu yazılı olarak bildirmiş; bu nedenle yemin davetiyesi …’e çıkmış, … yemin için mahkememize yemin için gelmiş ise de; sirkülerin incelenmesinde …’in davacı şirketi sınırlı olarak tek başına temsil yetkisinin bulunduğu, kendisine verilen sınırlı temsil yetkisinin mahkemede yemin etmeyi içermediği; bu nedenle sunulan sirkülere göre yemini ancak ——— ismindeki yönetim kurulu başkanının yapabileceği belirlenmiş; son celsede zapta geçirilmiş; bu yöneticiye yemin davetiyesinin tebliğine dair ara karar oluşturulurken davacı vekili söz almış ve bu yöneticinin yemin etmeyeceğini zira şirketin mali durumu ile ilgili olan kişinin … olduğunu; ———-çok iyi tanıdığını, bu kişinin görmediği bir hususta asla yemin etmeyeceğini bu nedenle yemin davetiyesi çıkarılmasına gerek bulunmadığı mevcut duruma göre davanın kabulüne karar verilmesini talep etmesi üzerine artık yemin davetiyesi davacı vekilinin bu beyanı çerçevesinde çıkarılmamış; davacı şirketin yeminden kaçındığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ancak davalı tarafın kötü niyetli takip tazminatı şartlarınında oluşmadığı nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Davalı tarafın kötüniyetli takip tazminatı talebinin de reddine,
Verilen hüküm maktu harca tabii olduğundan davacı tarafından dava açılırken yatırılan peşin ilam harcından maktu harcın mahsubu ile bakiye 476,43 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşlınan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereği 3.600,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 25/12/2018