Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/290 E. 2019/1490 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/290 Esas
KARAR NO: 2019/1490
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2017
KARAR TARİHİ: 18/12/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin gemilerin ve teknelerin bakım ve onarımı işiyle iştigal ettiğini, müvekkilinin davalı firma ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağını tahsil edemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- Es. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekilinin Sayın Mahkemenize hitaben düzenlediği bila tarihli cevap dilekçesinde özetle: u Davacı şirketin, başlatmış olduğu İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı icra takibini dayandırdığı cari hesap ilişkisinin, yazılı şekilde yapılmadığını, dolayısıyla davacı tarafın cari hesap sözleşmesine dayanmasının hukuken mümkün olmadığını, bir an için taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunduğu kabul edilse dahi, davacı tarafça cari hesap ekstresi TTK 94 maddede öngörüldüğü gibi yazılı şekilde kat edilmediğinden, davacının alacağı muaccel olmadığını, öte yandan, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında, – yürürlük tarihli —nolu sözleşme imzalandığını, davacının işbu itirazın iptali davası ile devamına karar verilmesini talep ettiği İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasına dayanak olan ticari ilişkinin, bu sözleşme ile kurulduğunu, işbu sözleşmenin — başlıklı maddesine göre davacı şirketin, müvekkili şirketin bakım ve onarımını üstlendiği gemilerden davacı adına iş emri düzenlenen gemilerin teçhiz ile ilgili her türlü iş ve işlemlerin yapılmasını taahhüt ettiğini, bu sözleşme hükmüne göre davacı şirketin, davaya konu işbu sözleşmenin ifası sırasında istihdam edeceği işçilerin ücretlerini, sosyal sigorta primlerini ve Vergi Kanunlarından vergi yükümlülüklerini ödeyeceğini kabul ve taahhüt etiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin esas itibariyle bir eser sözleşmesi olduğumu, iki tarafa da borç yükleyen bir sözleşme olduğunu, gerek 6098 sayılı TBK aktarılan madde hükmü, gerekse de taraflar arasındaki sözleşme gereği, davacının davaya konu İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —- Es. Sayılı dosyası ile tahsilini talep etmiş olduğu miktarı, müvekkili şirketten talep edebilmesi için öncelikle istihdam ettiği işçilerin ücretlerini ve — prim borçlarının ödemesi gerektiğini, davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğinden, davacının alacağı muaccel olmadığı gibi, davacının işbu alacak iddiasına karşı ayrıca ödemezlik definde bulunduklarını, dava konusu sözleşmenin ifası sırasında, davacının, davalı müvekkili ve istihdam edilen işçiler arasında alt işverenlik – üst işverenlik ilişkisi çerçevesinde iş sözleşmesi ilişkisi kurulduğunu, davacı tarafından sözleşmenin ifası sırasında istihdam ettiği işçilerin İş Hukuku Mevzuatından doğan bir alacağının ödenmemiş olması durumunda, bu işçiler tarafından müvekkiline karşı dava ve icra takibi açılma ihtimalinin yüksek olduğunu, böyle bir durumda Mahkeme tarafından hükmedilen miktarların müvekkili şirket tarafından ödeneceğini, davacı şirket tarafından, istihdam ettiği işçilerin ücretlerine ilişkin maaş bordroları ile,— aylık prim ödeme makbuzları müvekkili şirketin Mali İşler Müdürlüğüne teslim edilmediğini, müvekkili şirketçe de davacı şirketin — tarihi itibariyle—- TL prim borcunun bulunduğu tespit edildiğini, bu sebeple de müvekkili şirketçe, davacının istihdam ettiği işçiler tarafından açılacak davalar sonucu ödenmesine karar verilen ödemelerin yapılabilmesi için, sözleşmenin yukarıya aynen aktarılan hükümlerinden doğan hak kullanılarak davacının hak edişleri bloke edildiğini belirterek, davanın reddine, icra takibinin iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And. —.İcra Müdürlüğü’nün — Es. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın cari hesap bakiye alacağına istinaden – TL’nin davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı-borçluya —-tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlu vekili tarafından yasal süresi içinde —- tarihinde takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, İstanbul Anadolu —. İcra Dairesinin—– sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edildiği görüldü.
Tarafların delilleri toplanarak, dosya tayin edilen inceleme gününde mali müşavir ile makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucu, Davalı şirketin – yazısı ile davacının önceki aya ait ücret bordrosu + — aylık prim bildirgesi + —prim makbuzu +Muhtasar beyanname ve makbuzu gibi belgeleri müvekkile ibraz etmediği itirazlarının değerlendirilmesi ancak – konusunda uzman bir bilirkişi tarafından yapılabileceğinden, dosyaya— konusunda uzman bilirkişinin eklenip eklenmeyeceği konusunda takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, bu hususlar hariç olmak üzere, davacı … davalı tarafın ticari defterleri birbirini davacının davalıdan -takip tarihi itibariyle — TL alacağının bulunduğu ile ilgili birbirini teyit ettiğinden, davacı tarafın davalıdan – takip tarihi itibariyle — TL tutarınca alacağının bulunduğunun ve takipte yıllık % 9,75 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi isteminin mümkün bulunduğunun söylenebileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davalının itirazları doğrultusunda dosya- – konusunda uzman bilirkişi — tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ortak ek raporunda; Davacı … davalı tarafın ticari defterleri birbirini davacının davalıdan – takip tarihi itibariyle – TL alacağının bulunduğu, (Davacının davalıdan alacak talebinde bulunabileceğinin Sayın Mahkemece kabulü durumunda)- takip tarihinde TCMB kısa vadeli krediler avans faizi nispetinde avans faizi isteyebileceği ve davacının takipte yıllık % 9,75 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faiz isteminin mümkün bulunduğu, Davalı tarafın hakkediş ödemesini yapması esnasında davacıdan – borcunun olup olmadığına dair belge istemesinin, borcunun olması halinde – karşı sorumlu olmamak için davalının – borcunu ödedikten sonra bakiye alacağı ödemek istemesinin sözleşme hükmüne aykırılık teşkil etmediği, aksi durumda -S-karşı alt işverenle birlikte – prim borcundan dolayı müteselsil sorumluluğunun söz konusu olacağı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle itirazın iptali davasına yönelik olup denetime uygun olan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan Bilirkişi raporu da dikkate alınarak; Eser sözleşmesi, taraflar arasında tam iki tarafa borç yükleyen ve herhangi bir şekle bağlı olmayan sözleşmelerdir. Yüklenicinin eseri meydana getirme borcunun yanı sıra sadakat ve özenle davranmak, işi bizzat yapmak, araç ve gereçleri sağlamak gibi borçları da vardır. İş sahibinin ise yalnızca bedel ödeme borcu bulunmaktadır. Yüklenici belirlenen zamanda eseri teslim etmez ise borcunu gereği gibi yerine getirmemiş olur bu durumda da yüklenicinin temerrüdünden söz edilir. Yüklenicinin temerrüde düşmesi için borcun muaccel hale gelmesi, ifada imkansızlık bulunmaması, edimin henüz ifa edilmemiş olması, temerrüde düşmede başkaca bir engel kalmamış olması ve iş sahibinin müteahhide ihtarda bulunması gerekmektedir. Ödemezlik def-i sözleşmenin asli edimleri arasında geçerli olup davacı davalı şirketin bakım ve onarımını üstlendiği gemilerden davacı adına düzenlenen iş emrine göre gemilerin techiz ile ilgili her türlü iş ve işlemlerinin yapılması konusunda anlaşılmış olup davacı tarafından sözleşmeden kaynaklanan asli edim yerine getirilmiş olup davalı yanca asli edim yerine getirilmemiştir. Davacı vekilince mahkememize sunulan cevaba cevap ve rapora karşı beyan dilekçelerinde de belirtildiği gibi davacı şirket ile davacı şirket işçileri arasında iş sözleşmesinin akdedildiği iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinin tümü açısından sorumlu olduğunu kabul etmiş birinci derecede üzerine aldığını kabul etmiş olup davalının bu aşamada ödemezlik definde bulunamayacağı, ödemezlik defiinde bulunulması için davalının sözleşmenin asli edimini yerine getirmiş olması gerektiği tüm bu sebeplerle davalı tarafın ticari defterleri birbirini davacının davalıdan – takip tarihi itibariyle –TL alacağının bulunduğu ile ilgili birbirini teyit etmesi ve iki tarafından defterlerinin kanuna uygun tutulması sebebiyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
Davalının istanbul anadolu – İcra müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartları haliyle aynen devamına,
2-Davalının İİK 67/2 maddesi gereğince asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış, 31,40 TL başvurma harcı, 494,50 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı olarak toplam 530,50 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak 2.141,85 TL masraf olmak üzere toplam 2.672,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 4.853,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Alınması gereken 2.796,81 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 494,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.302,31 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 18/12/2019