Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/287 E. 2020/138 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/287 Esas
KARAR NO : 2020/138

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, davalı alacaklının dava dışı—- aleyhine Düzce —-. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını; takibin kesinleştiğini, bilahare borçlu şirketin müvekkilinden alacaklı olduğu iddiası ile davalı şirket tarafından— ihbarnamelerinin gönderildiğini, bunların şirketin adresine değilde şirketin — ilçesindeki ———- tebliğe çıkarıldığını; bu nedenle usulsüz tebligatın söz konusu olduğunu; zamanında söz konusu haciz ihbarlarından haberdar olunmadığı için itiraz edilemediğini; itiraz süresinin geçtiğini, sürenin iadesi için İcra Hukuk Mahkemesinde talepte bulunduklarını ancak mahkememizde de iş bu menfi tespit davasını açmak zorunda kaldıklarını belirterek; gelen haciz ihbarlarında dava dışı borçlu şirketin — — borçlu olduklarının bildirildiğini ancak borçlarının sadece — olduğunu; kalan ——yönünden borçlu olmadıklarını belirterek; borçlu olmadıkları —— yönünden davalarının kabulü ile bu miktar için —— borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, davacının sadece —- ödeme yaptığını, kendilerinin —– daha alacaklı olduklarını, kalan —- yönünden davacının dava dışı borçlu şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını kabul ettiklerini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 89. Maddeye dayalı açılan menfi tespit davası olup, davalı tarafın —- yönünden davayı kabul ettiği de nazara alınarak, davacının kabulünde olup, ödediği — dışında kalan ——- yönünden ihtilafın bulunduğu; ——davacı yanca dava dışı——şirketine borcu olup olmadığı hususunda ihtilafın toplandığı belirlenmiştir.
Mahkememizce, —- İcra Hukuk Mahkemesinin ———- esas sayılı dosyası bekletici mesele yapılmıştır. Zira o dosyada davacımız, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğinden bahisle; sürenin iadesi ve itirazlarını ileriye sürmüş olup; davasının kabulü halinde haciz ihbarnameleri kesinleşmeyeceğinden; artık haciz ihbarlarına itirazın kaldırılmasının davalımız tarafından ileriye sürülüp, İcra Hukuk Mahkemesinde ele alınması gerekeceğinden; iş bu davanın görülmesinde hukuki menfaatin kalmayacağı görülmüştür. Bu çerçevede İcra Hukuk Mahkemesinin sonucu beklenmiş; İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne, sürenin iadesine karar verilmiş; karar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi —. Hukuk Dairesinin —-Karar sayılı hükmü ile yerinde görülmüş; davalımızın istinaf başvurusu reddedilmiş; davalımız ret kararını temyiz etmiş, Yargıtay —. Hukuk Dairesinin —— Karar sayılı hükmü ile mahkeme kararı onanmış; karar kesinleşmiştir.
Hal böyle olunca dava anından davacının iş bu davayı açmakta hukuki menfaati varken ( zira dava süreye tabii bir dava olup, İcra Hukuk Mahkemesi sonucunu beklese ve sonuç olumsuz olsa genel mahkemelerde borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi davasını açamayacaktı ) aynı menfaatin yargılamanın devamında da sürmesi gerektiği; oysa kesinleşen İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile bu menfaatin sona erdiği; artık ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin kesinleşmediği, haciz ihbarlarına yapılan itirazın kaldırılması için İcra Hukuk Mahkemesinde davalımızın dava açması gerektiği; böyle bir davayı açmayı tercih etmesi halinde iş bu davadaki sebeplerini davacımızın o dosyada davalı konumu ile ileriye sürmesi gerektiği belirlendiğinden; davanın, dava devam ederken hukuki menfaat yokluğundan dolayı konusuz kaldığı; bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş; bu tür kararlarda dava anının önem arz ettiği, dava anında en azından haciz ihbarlarına göre davalının kabulünde olan —– kısımda davacının borçlu olmadığı; buna rağmen davalımızın———– takipte bulunduğu; her ne kadar kısmi kabulden arta kalan 40.000,00 TL yönünden hangi tarafın haklı olduğu şüpheli ise de, en azından ——– kısım yönünden davacımızın haklı olduğu nazara alınarak, davalımızın ise bu miktarı içerecek şekilde — yönünden haciz ihbarnameleri göndererek davaya neden olduğu dikkate alınarak yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti taktirine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVA KONUSU KALMADIĞINDAN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
İş bu dava maktu harca tabii olduğundan yatırılan maktu harcın mahsubu ile eksik 23,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan—– başvuru harcı ve peşin harç ile 5 tebligat gideri —- yagrılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki— gereğince iş bu dava maktu vekalet ücretine tabii olduğundan,—- maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.