Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/285 E. 2022/754 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/285 Esas
KARAR NO : 2022/754

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/03/2017
KARAR TARİHİ:16/11/2022
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin iklimlendirme sektöründe faaliyet göstermekte olan sektörünün önde gelen firmalarından biri olup, ticari faaliyeti kapsamında kurmuş olduğu bayi yapılandırması kapsamında davalı tarafın müvekkili şirketin “——- Bayisi olarak faaliyet göstermiş olduğunu, Müvekkili şirketin üretimini ya da ithalini gerçekleştirdiği malları bayileri aracılığı ile piyasaya arz etmekte olup, bu bayilerin mal alımlarında doğrudan doğruya müvekkilinden mal alabilecekleri gibi, bir başka doğrudan bayi kanalı ile de müvekkilinden mal alabilmekte olduklarını, bu durumda Müvekkili Şirketin üçlü bayilik ilişkisi şeklinde bir bayilik de kurulabilmekte olduğunu, bu bayilerin içerisinde belirli kriterlere sahip sınırlı sayıda bayiye ise müvekkilinin —– mağazası diye de adlandırılabilecek——-statüsü tanınmış olup, bu statü ile belirli ayrıcalıklar tanınmakta ve bayinin—— olarak yapılanması sırasında ciddi yatırımlar yapılmakta olup, bu mağazaların belirli standartlar dahilinde tasarlanmış, müvekkili tarafından da özel önem atfedilerek, maddi manevi yatırım yapılan mağazalar olduklarını, Müvekkili şirketin davalı tarafın talebi üzerine müvekkili ile arasında 03.08.2015 tarihli —— imzalanmış olduğunu, Davalı ile sözleşme imzalandığı süreçte —— müvekkili şirketin dağıtıcı ana bayisi olarak faaliyet göstermekte ve davalının, müvekkilinin üretimini ve/veya ithalatını gerçekleştirdiği ürünleri——satın alarak piyasaya arz edeceğini, Taraflar arasındaki ilişki devam ederken dava dışı ——- ihtarnamesi ile müvekkili ile olan ticari ilişkisinin feshedildiğine dair ihtarname gönderildiği ve —– müvekkili Şirkete gönderdiği fesih ihtarı ile birlikte aynı zamanda kendisinden mal alan müvekkili şirketin alt bayilerinin de kendisi ile olan sözleşmelerini feshettiğini duyurmuş olduğunu, davalının da —— tarafından gerçekleştirilen bu feshin ardından yaşanan süreçte hem münhasırlığı ihlal ettiğini hem de müvekkili şirket ile olan sözleşmesini haksız olarak feshetmiş olduğunu,——tarafından yapılan bu fesih bildirimini takiben müvekkili şirket tarafından, kendisinden —- kanalı iken mal satın alan alt bayi konumundaki bayileri ile olan ticari ilişkinin devam ettiği ve de sözleşmelerinin tamamıyla yürürlükte olduğunun bildirildiği, aynı zamanda müvekkili şirket tarafından 03.10.2016 tarihli duyuru maili ile tüm alt bayiler ile olan ticari faaliyetin devam ettiğinin bir kere daha ifade edildiğini, Ancak davalının müvekkili ile olan sözleşmesi yürürlükte olmasına rağmen, müvekkilinin sektördeki rakibi konumunda olan—– ile çalışmaya başlayan eski ana bayi ——ile görüşmeye başladığı ve sözleşme ile kararlaştırılan münhasırlık şartlarını ihlal ettiği bilgisinin edinilmiş olduğunu, —–sahibi / yöneticisi olan —– çalışanları tarafından—– hesapları üzerinden—– alt bayileri ile yapılan görüşme ve yemeklere ilişkin fotoğraflar paylaşıldığını ve fotoğraflar içerisinde davalı ——bulunduğunun görülmüş olduğunu, ayrıca davalının bu görüşmelerinin yanı sıra, aradaki sözleşmeye aykırı olarak rakip firmalara ait ürünlerin satışını yaptığının da öğrenilmiş olduğunu, davalı,—— bayilik sözleşmesi devam ederken,—– mağazasında rakip firma ürünü olan —–satışı gerçekleştirmiş olduğunu, davalının—– yetkili servisi olarak ticari faaliyetine devam ettiğinin görüleceğini ve davalının rakip firmalar ile yaptığı görüşmelerin sonuç vererek rakip firma ile çalışmaya başlamış olduğunu, davalı ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmenin bayilik şartlarını düzenleyen 7/E Madde hükmüne rağmen davalının yukarıda açıklanan davranışlarının tespit edilmesi üzerine müvekkili tarafından —— ihtarnamesinin gönderildiğini, davalı tarafından —— ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesinin feshedildiğinin bildirilmiş olduğunu, Davalının gönderdiği haksız fesih ihtarı üzerine müvekkili şirket tarafından ——-ihtarnamesinin gönderildiğini ve yapılan fesih işleminin haksız olduğunun bildirildiğini, daha önce yapılan uyarıların dikkate alınmaması nedeni ile cezai şart ve ——konsept maliyeti giderlerini ödemesinin talep edildiğini, ancak davalıya tanınan süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı fesih nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 30.000,00 TL cezai şartın 15.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 24.035,11 TL konsept maliyeti bedelinin 15.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın esasını oluşturan——-29.09.2016 tarihinde münfesih olduğunu, davacı yanın davasına esas gösterdiği ——incelendiğinde, sözleşmenin 3 taraflı olduğu görüleceğini, Yine aynı sözleşmenin 10.3’ncü maddesinde davacı —— hak ve yükümlülükleri düzenlenmiş olduğunu, davalı alt bayi müvekkilinin, mal tedarikini doğrudan ve sadece dava dışı Ana Bayi —– yapacağı, —— ise sadece genel olarak denetleme yetkisine sahip olacağını, Müvekkili Firmanın —— doğrudan mal tedariki yapmak gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, Davaya esas sözleşmenin kurucu ve temel unsurlarından olan Ana Bayi——Noterliğinin 29.09.2016 tarih ve —— yevmiye sayılı ihtarnamesi ile—— olan tüm ticari faaliyetine son vermesi ve tüm alt bayileri ile kendi arasındaki sözleşmeleri feshetmesi sonucunda davaya konu sözleşmenin de esasen münfesih hale gelmiş olduğunu, zira Ana Bayi olan —— sözleşmenin esaslı unsuru olduğunu, —— herhangi bir nedenle sözleşmeyi feshetmesi durumunda müvekkili şirketin doğrudan ——- mal temin etme ve/veya başka bir Ana Bayi’ ye bağlanma konusunda sözleşmede bir hüküm olmadığı dikkate alındığında, sözleşmenin kurucu unsurlarından ——sözleşmeden çıkmasının sözleşmeyi uygulanamaz hale getirmiş olduğunu, Nitekim müvekkili şirketin 29.09.2016 tarihinden sonra davacıdan herhangi bir alım da yapmadığını, Müvekkiline atfı kabil bir kusur olmaksızın 29.09.2016 T. ortadan kalkmış bir sözleşmeye dayanılarak müvekkilinden herhangi bir talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, Davacı yanca müvekkiline sözleşmenin devam ettiğine dair bir bildirim yapılmadığını, Sözleşmenin esasen Ana Bayi’ nin sözleşmesini feshetmesi ile 29.09.2016 T. çöktüğünü ve müvekkiline alt bayilerin ——- ticari ilişkilerinin devam ettiğine dair bir mail gelmemiş olduğunu, davacı yanca dosyaya bu yönde sunulan mailin tarihinin 18.11.2016 olup müvekkiline tebliğ edildiğine dair bir kayıt da bulunmamakta olduğunu, Müvekkilinin Sözleşmenin Devamı Sırasında Başka Bir Markanın Satışını Yaptığı İddiası Maddi Gerçeklere Aykırı olduğunu, Yanlar arasındaki sözleşmenin izah edildiği üzere dava dışı Ana Bayi ——29.09.2016 tarihli feshi ile sona erdiğini, Dilekçede bahsedilen başka bir markanın satışının yapılması Tarihinin ise 18.10.2016 tarihi olduğunu, bu nedenle davacı yanın yükümlülüğünü ihlal ettiği, müvekkilinin sözleşmenin devamı sırasında münhasırlık yönündeki iddiasının yersiz ve dayanaksız olduğunu, Müvekkilinin Sözleşmenin Devamı Sırasında Başka Bir Markanın Tanıtımını/Reklamını Yaptığı İddiasının Maddi Gerçeklere Aykırı olduğunu, üzere yanlar arasındaki sözleşme dava dışı Ana Bayi ——-29.09.2016 tarihli feshi ile çöktüğünü ve bu fesih ile temelinden çöken sözleşmeye dayanılarak sonrasında herhangi bir hak elde edilmesinin mümkün olmadığını, Konsept maliyeti ile ilgili olarak da davacı yanca talepte bulunulmasının usulsüz olup, Müvekkilinin kusuru dışında sona ermiş bir sözleşmeye dayanılarak konsept bedeli talep edilmesinin kabul edilemez olduğunu, diğer yandan davacı yanca sunulan faturanın konsept maliyetinin tamamı için kesilmiş bir fatura olup, Faturanın tamamının 19.228,09-TL’ olduğunu, davacı yanın konsept maliyetinin 1/3’ü olarak 19.228,09-TL talep etmekte olup, bu yönü itibariyle de talebin haksızlığının açık olduğunu savunarak, haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine, karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davacı ile davalı arasında “——ALT BAYİLİK SÖZLEŞMESİ” imzalandığı, davacının, Sözleşmenin 16.Maddesinde düzenlenmiş olan Cezai Şart bedeli ve Sözleşmenin 7/A- 6.Md.” düzenlenmiş —— Konsept Maliyet Bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce; taraflar arasındaki dava dışı —–şirketinin de taraf olduğu üçlü—— alt bayilik sözleşmesi olduğu ihtilafsız olup,ihtilafın sözleşmenin hangi tarihte kim tarafından fesih edildiği sözleşme devam ederken davalının münhasır satıcılığa aykırı davranıp davranmadığı ve davacının sözleşmenin feshi nedeni ile davalıdan talep edebileceği cezai şart miktarı ile haksız fesih nedeni ile konsept maliyet bedelinin talep edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı tespit edilmiştir.——- talimat yazılarak mali müşavir marifeti ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişiden davalının sözleşmenin devamı süresinde 03/08/2016 ve dava tarihi 08/03/2017 tarihleri arasında davacı dışında başka firmalardan sözleşme konusu ürünlerden alıp almadığı, özellikle 18/10/2016 tarihli—— kombi satışı yaparak fatura girdisi bulunup bulunmadığı konusunda rapor aldırılmasına, karar verilmiştir.Bilirkişi 03/09/2019 tarihli raporunda; davalının 2016 ve 2017 yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini yasal süresi içerisinde yaptırıldığı ve sahibi lehine delil teşkil etme özelliği taşıdığı, davalının 03.08.2016-08.03.2017 tarihleri arasında İmzalamış olduğu sözleşmenin ayrılmaz parçası olan ürünlere ait farklı markalardan —— mal alışları ve satışı yaptığı, davalının 18.10.2016 tarih ——- nolu faturayı düzenlediği ve resmi defterlerine işlediği rapor edilmiştir.Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca davacı tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.Bilirkişiler 27/11/2020 tarihli raporunda; davacı Şirketin Davalı Firmadan Fazlaya İlişkin Hakları Saklı kalmak Kaydıyla Şimdilik; 30.000,00 TL Cezai Şart ve 24.035,11 TL Konsept Maliyet Gideri Alacağı talebiyle Toplam 54.035.11 TL üzerinden harçlandırmak suretiyle ikame etmiş olduğu işbu Tazminat Davasında; Sözleşmenin 16.Maddesinde düzenlenmiş olan Cezai Şart Talebine ilişkin olarak, davacı Şirketin Davalı Firmadan Talep edebileceği Cezai Şartın; (Davalı Firma 2016 Yılı KDV Hariç Net Satış Cirosu 2.871.755,35 TL X %25 ) 717.938,84 TL olarak hesap edilmiş olup, Davacının Cezai Şart Talep edip, edemeyeceği, Hesaplanan Cezai Şarta İndirim uygulanıp, uygulanmayacağı hususlarında Takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davacı Şirketin Davalı Firmadan Talep edebileceği cezai şartın (19.228,09 TL / 3 ) 6.409,36 TL” nin %25 Fazlası olan 8.011,70 TL olabileceği rapor edilmiştir.Taraf vekillerinin itirazları ile ayrıca , TBK 121/2 182/3 md. Uyarınca değerlendirme yapılmak üzere ek rapor aldırılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişiler 08/06/2021 tarihli ek raporunda, Sözleşmenin 16. maddesinde düzenlenmiş olan cezai şart talebine ilişkin olarak, davacı şirketin davalı firmadan talep edebileceği cezai şartın; (Davalı firma 2016 yılı KDV hariç net satış cirosu 2.871.755,35 TL x %25 —) 717.938,84 TL olarak hesap edilmiş olup, davacının cezai şart talep edip, edemeyeceği, hesaplanan cezai şarta indirim uygulanıp, uygulanmayacağı hususlarında takdirin mahkemeye ait olacağı, Sözleşmenin 16.maddesinde düzenlenmiş olan cezai şart talebine ilişkin olarak davacı şirketin davalı firmadan talep edebileceği cezai şartın; 19.228,09 TL” nın %25 fazlası olan 24.035,11 TL olabileceği rapor edilmiştir.Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçelerde dikkate alınarak; taraflar arasında imzalanan 03.08.2015 tarihli—– Yetkili Bayilik Sözleşmesi, davalı tarafından—–Noterliği” nin 15.11.2016 tarih ve ——yevmiyeli ihtarnamesi ile feshedilmiştir. Davacı, dava dışı——almış olduğu ürünleri alt bayilerine satarak ticari faaliyetini sürdürmekteyken —–29.06.2016 tarih ve ——yevmiyeli fesih beyanı ile davacı ile olan sözleşmesini sona erdirmiştir. Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 16’ncı maddesine göre, sözleşme hükümlerine aykırılık halinde cezai şart talep olunabilir. Dosyaya sunulan 18.10.2016 tarihli faturadan taraflar arasındaki sözleşme devam ederken davalının başka bir firmaya ait ürünleri satmış olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ile dava dışı —— arasındaki sözleşme 15.11.2016 tarihinde feshedilmiş, davalı bayilik sözleşmesine aykırı olarak başka bir firmanın ürünlerinin satışını yaptığı ve 29.06.2016 tarihinde davacı ile olan sözleşmesini feshettiği; davacı ile dava dışı——-arasındaki sözleşmenin fesih tarihi 29.06.2016, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin fesih tarihi ise 15.11.2016 olduğu ve bu durumda, cezai şartın tahsili talebinin dayandığı başka firmaya ait ürünlerin satışının 18.10.2016 tarihli faturadan anlaşıldığı ve davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin de 15.11.2016 tarihinde feshedildiği, sözleşmenin nispiliği ilkesi uyarınca davacı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmenin akıbetinin davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkiyi etkilemeyeceği, keza taraflar arasındaki münfesih sözleşmede bu anlamda bir hüküm olmadığı dikkate alındığında cezai şart bedelinin tahsilini mümkün olduğu hususunda bilirkişi rapor sunmuş ise de ana bayi olan——. 29.09.2016 tarihinde sözleşmeyi fesih etmiş. Davalımız ise 15.11.2016 tarihinde feshetmiştir. Arada yaklaşık 6 aylık süre vardır. Bilirkişimiz bu aradaki sürede sözleşmenin davacımız ile davalımız arasında hüküm doğuracağı ve geçerli olacağını ileri sürmüş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin tek olması ve 3’lü olarak hazırlanmış olması ve bu sözleşmenin bizzat emtiaları verecek ana dağıtıcı tarafından fesih edilmiş olması artık emtiayı alamayacak duruma gelen dosya taraflarının herhangi birininde akde devam etmesi beklenemeyeceği, bu nedenle imkansızlığın 29.06.2016 tarihi ile doğduğu tarihten itibaren dosyanın taraflarınca kendi aralarındaki ilişkinin daha sonra fesih ile sonlandırılması karşı tarafa bir hak kazandırmayacaktır. Ortada imkansızlık vardır. Davalının kestiği faturalarda (3. Kişilerden aldığı emtialar) imkansızlık tarihinden sonra olduğundan davacının talebinin yerinde olmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Peşin alınan 922,79 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile 842,09 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden ——-tarifesi uyarınca davalılar yararına taktir olunan ——– davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yaptığı yargılama gideri 52,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —–Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.