Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/275 E. 2022/224 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/275 Esas
KARAR NO: 2022/224
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2017
KARAR TARİHİ: 23/03/2022
(Birleşen Dava: —-)
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
BİRLEŞTİRME KARAR TARİHİ : 04/05/2017
Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
(Esas Dava : ——)
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Davacı şirketlerin —-olduğunu, aynı adreste faaliyet gösterdiklerini ve yöneticilerinin aynı kişiler olduğunu, dava konusu —— verildiğini, grup şirket olmaları nedeniyle borç niteliği taşımadığını, dolayısıyla çeki yazdıran davalı — dava konusu çeklerde 3. Kişi sıfatında olmadığını, dava konusu çeklerin davalı —- şirketine ön avans niteliğinde verildiğini, iş bu çeklerin karşılandığında müvekkili —– malzeme temin edecek davalı şirketin edimini yerine getirmeyerek malları teslim etmediğini, Davalı —– edemediğinden işbu dava konusu çekleri müvekkili şirkete iade edeceğini —Tarihli ——etmiş olduğunu, ancak işbu —— davalı şirketin kötü niyetli olarak çekleri müvekkili şirkete iade etmediğini ve çekleri bankada yazdırmış olduğunu, çeklerin iadesine ilişkin olarak çekler ile aynı vade tarihli, —— tarafından imzalanarak —- verilmiş olduğunu, Bu —–eş zamanlı olarak —- verilen —- edileceğinin kararlaştırılmış olduğunu, —- görüleceği üzere —- —- olmadığını, çek ve senetlerin karşılıklı iadesi yapılmış olsa davalı şirketin — daha borçlu olacağını iddia ederek, Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, —–yapılmaması, şayet yapılmış ise söz konusu takiplerin durdurulması yönünde —-verilmesini, Davaya konu çeklerden dolayı müvekkili şirketlerin davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitine, Davaya konu —— bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı Şirketin taraflarına usulüne uygun yapıları tebligata rağmen HMK.116 uyarınca İlk itirazda bulunmadığı ve duruşmalara iştirak etmedikleri görülmüştür.
(Birleşen Dava :——)
DAVA : Davacı vekilince Dosyaya sunulan —- harçlarıdırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– olduğunu, aynı adreste faaliyet gösterdiklerini—– verildiğini, —— olmaları nedeniyle —- taşımamakta olduklarını, dolayısıyla —– dava konusu çeklerde 3.Kişi sıfatında olmadığını, —– niteliğinde verildiklerini, işbu çekler karşılığında müvekkili —–malzeme temin edecek davalı şirketin edimini yerine getirmeyerek malları teslim etmediğini, Davalı —– —-edemediğinden işbu dava konusu çekleri müvekkili şirkete iade edeceğini ——ile kabul etmiş olduğunu, ancak işbu protokole rağmen davalı şirketin kötü niyetli olarak çekleri müvekkili şirkete iade etmediğini ve çekleri bankada yazdırmış olduğunu, —– verildiği üzere, Davalı yan tarafından müvekkili —-işbu çeklerin iadesine ilişkin olarak çekler ile aynı vade tarihli,—- tarafından imzalanarak —- verilmiş olduğunu, Bu —–kararlaştırılmış olduğunu, —- görüleceği üzere —- durumda olmadığını, çek ve senetlerin karşılıklı iadesi yapılmış olsa davalı şirketin —-olacağını, Davalı —-olduğunu, birleştirilmesini talep ettikleri dosyada davalı müşterisi—-davaya konu çekleri alırken davalı —–olsa bu çeklere ilişkin olarak müvekkili şirketin hiçbir borcunun olmadığını rahatlıkla görebileceğini,—– kamuyu zarara Uğratmamak için her türlü tedbiri alma yükümlülüğü bulunduğunu, gerek—— gereği olan yükümlülüklerini yerine getirmeyen bankanın iyi niyetli 3.Kişi olması veya iyi niyetli hamil olmasının açıklanan bu nedenlerle mümkün olmadığını iddia ederek, Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, —– Dosyadan devam eden takiplerin durdurulması yönünde Tedbir Kararı verilmesini, Davaya konu çeklerden dolayı müvekkili şirketlerin davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitine, —– İptaline, Davaya konu Çeklerin iptaline veya iadesine—– Ücretinin Davalı Şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı Banka vekilince Dosyaya sunulan —- Tarihli cevap dilekçesinde özetle; —- keşide ettiği, lehtarı —-nedeniyle —— dosyasından icra takibine konu edilmiş olup, müvekkili — kredi müşterisi asıl davada davalı ——-tarafından Müvekkili Banka’ya, ciro edilerek, tahsilinde bedeli kredi borcuna mahsup edilmek üzere, tevdi ve teslim edilmiş olduğunu, Davacı borçlu takip konusu çeklerin —— karşılığında taraflar arasındaki ticari ilişkinin neticesinde sipariş edilen malzemenin davacı —— edilmediği ve bu nedenle çeklere dayalı olarak borcu bulunmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olduğunu, ——- çekin bir ödeme aracı olup, keşidesine neden olan temel ilişkiden bağımsız ve cirosu kabil bir kıymetli evrak olduğunu, Davacı-borçluların çekten dolayı borcunun bulunmadığına yönelik iddiasının, şahsi bir def’i olup, sadece davalı ciranta borçlu ——-sürülebileceğini, —— çeklerin meşru ve haklı hamili olduğunu, Davacıların —— çekler nedeniyle müvekkili Banka’ya karşı borcu bulunmadığına ilişkin bir iddiada bulunamayacağı—— gereği olduğunu, Müvekkili ——- ciro ile hamili olduğu çekteki keşideci-ciranta arasındaki ilişkiye yabancı olduğundan taraflar arasındaki ticari ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığını ve ——- çekin iyiniyetli yasal hamili sıfatı ile icra takibi yaptığını, Ciro yolu ile hak sahibi olan alacaklıdan, çek bedelinin tazmin edildiğinin araştırılması konusunda yasanın da alacaklıya böyle bir zorunluluk yüklememiş olduğunu ve Müvekkili Bankanın iyiniyetli yasal hamil olduğundan bahse konu çekleri takibe koymada kendisine bir kusur yüklenemeyeceğini, Davacının haksız çıkması halinde İ.İ.K. 72. maddesi uyarınca müvekkili bankanın alacağının geç tahsili nedeniyle uğrayacağı zararlarda dikkate alınarak alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, —— aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için takipte haksız ve kötüniyetli olması gerekmekte olduğunu, oysa müvekkili Bankanın sadece alacağını tahsile çalışmakta olan iyiniyetli bir alacaklı olduğunu savunarak, Davanın reddi ile davacının İİK m.72 uyarınca takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl davanın ve birleşen davanın kıymetli evraktan kaynaklanın menfi tespit davası olduğu görülmektedir.
Dava hukuki niteliği itibariyle davacıların davalı —- ve davalı—- borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
——– birleştirme kararı ile mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, ihtilafın davacılar tarafından düzenlenen iki adet çekten dolayı davacıların davalı —–bilreşen dosyanın davalısı —– borçlu olup olmadıklarının tespiti noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından,—- her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri —-üzerinde mali müşavir ve bankacı bilirkişilerden inceleme yaptırılarak—- tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi heyet raporunda özetle; Esas Davada: Davacı —- vadeli olarak —- edilen çeklerin ön ödeme/avans çeki olarak verildikleri, Ancak Davacı—-arasındaki —- kapsamında, Davacı —– verilmesini gerektirir Ticari bir ilişki ve bu ilişki kapsamında —- yönünde Teamül bulunduğu, Davacı —– çıkan ve işbu davanın konusu olmayan başka ——–kaldığından, Davacı Şirketçe Davalı—— kısmının bedelsiz kaldığından söz edilemeyeceği, Takdiri Mahkemeye ait olmak üzere ——kısımının ise taraflar arasında imzalanan —– kapsamında Davacı ——- Niteliği taşımayan çeklerle aynı vadeli —- kapsamında değerlendirilebileceği, Birleşen Davada: ——-Tarihinde teslim ettiği, —–gösterir —– dosyaya sunmamış bulunduğundan, davaya konu çeklerin —olan —- Davalı—–olup olmadığı, alınan bu çeklerin davalı şirketin —— borçlarına ilişkin Teminatlar olup, olmadıkları tespit edilememiş olup, Davalı ——–olup, olmadığı Hususlarında Takdirin Mahkemeye ait olacağı Sonuç ve Kanaatlerine varılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketlerin grup şirketler olarak faaliyet gösterdikleri, dava konusu çeklerin müvekkili şirket tarafından davalı —— niteliğinde verildiği, bu çekler karşılığında malların müvekkiline teslim edilmediğini, davalı şirket ile malzemelerin temin edemediğinden işbu dava konusu çekleri davacı şirkete iade edeceğine dair —–tarihli protokol yapıldığını, ancak protokole rağmen çekleri iade etmediğini ve bankada yazdırdığını belirterek davaya konu —- karşılığı olan malların müvekkiline teslim edilmemesi nedeniyle davaya konu —— çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişiler tarafından sunulan raporlara göre; Davacı ——yılında mal alım/satımına dayalı olarak sürdürüldüğü görülen bir ticari ilişki bulunduğu, davacı —- davaya konu edilen ve diğer davacı —- tarafından tarafına keşide edilmiş toplam tutarı—- adet ileri vadeli çeki ciro etmek suretiyle davalı —-tarihinde davalı —— durumunda bulunduğu ve davalı şirkete ciro ettiği dava konusu ileri vadeli çekler sonrasında davalı şirketten —– avans alacaklısı durumuna geçtiği, — tarihi sonrasında davalı —– adet satış faturası düzenlemek suretiyle davacı şirkete toplamda —- mal satışı gerçekleştirildiği, bu satışlar sonrasında davacı şirketin davalı şirketten —— bakiye avans alacağı kaldığı ve bu tarihten sonra davacı şirkete gerçekleştirilen başkaca mal satışı bulunmadığının tespit edildiği, tarafların —- borç/alacak bakiyesinin tasfiyesi için —– tarihli protokol —– kapsamında senet lehtarının mal vermediği sabit olmakla, her ne kadar davalı şirketçe ——- adet bonolar düzenlenerek davacı şirkete keşide edilmiş ise de takas/mahsup talebi ileri sürülmediği için mahkemece dikkate alınmamış olup, davaya konu çeklere karşılık mal teslimi yapılmadığı ve çeklerin karşılıksız kaldığı anlaşıldığından asıl dava yönünden davacının dava konusu çeklerden dolayı davalı —- şirketine borçlu olmadığının tespitine, davalı —— yönünden ise taraflar arasında yapılan protokolü, çek ve senet taraflarının aralarındaki ilişkiyi bildiği ispat edilemediği anlaşılmakla birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı alacaklının tazminat talebine gelince İİK’nun 72/4 maddesi gereği davalı alacaklı lehine tazminata hükmedilebilmesi için icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durmasına karar verilmiş olması gerekmekte olup, mahkememizce davacının icra takibinin durdurulmasına dair karar bulunmadığından, davalı lehine tazminat şartları oluşmadığı anlaşıldığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Asıl davanın KABULÜ ile;
Keşidecisinin —–olduğu, lehtarının —-olduğu, —– numarasından verilen;
—- nolu çekten dolayı davacı —–olmadıklarının tespitine,
2-Birleşen —– sayılı dosyasındaki davanın ise REDDİNE,
3-Birleşen dosyanın davalı —– kötüniyetli dava tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
(Esas Dava :——-)
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 10.246,50 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 2.561,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.684,87 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 2.561,63 TL peşin harç olmak üzere toplamda 2.593,03‬ TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen 2.265,50 TL (2.000,00 TL bilirkişi ücreti+265,50 TL posta/tebligat ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
(Birleşen Dava :——)
3-Alınması gereken 80,70 TL red karar ve ilam harcından, dava açılırken peşin ödenen 2.513,47 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.432,77 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf yararına AAÜT uyarınca 17.932,10 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2022