Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/252 E. 2021/899 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/252 Esas
KARAR NO: 2021/899
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/03/2017
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
Mahkememizde görülen yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; —– ağır yaralandığını, olay günü, —— sürücüsünün, trafik yoğunluğu nedeniyle güzergahını değiştirerek dar bir yola girdiğni ancak burada da trafik yoğunluğu olduğunu görünce geri dönmek için manevralar yapmaya başladığını ve bunun için —- olan davacının yardımını istediğini, —— manevralar tamamlandıktan sonra davacı,—— geri binmek amacıyla kendisini dikiz aynasından gören şoföre işaret vererek araca binmek üzere —– sağ tarafına geçtiği esnada, —-davacıyı beklemeden ani kalkış yapmak suretiyle, davacıyı araçla duvar arasında sıkıştırmış ve davacının ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, —- kaza öncesi inşaat sektöründe; boya badana, alçıpan ve sıva ustası olarak çalışmakta, bu işten aylık net —- kazanç elde etmekte olduğunu, kazada ağır yaralanan davacının, uygulanan tedavilere rağmen sağlığına kavuşamadığını, kalıcı olarak sakat kaldığını, davalı —– maliki bulunduğu, —— olduğunu, meydana gelen maddi zararın giderilmesi için ——- hasar dosyasının açıldığını, davalı —— sekiz iş günü içerisinde ödeme yapmak zorunda olduğu halde, ödeme yapmadığından——– temerrüt oluştuğunu, kazada ağır yaralan davacının, günlük bakım ve ihtiyaçlarını tek başına yapamadığını, üçüncü kişilerin yardımına ihtiyaç duyduğunu, kaza tarihinden bu yana, hastanede ve evde tedavi gören davacının, uygulanan tedavilere rağmen sağlığına kavuşamadığını ve kalıcı olarak sakat kaldığını, davaya konu alacağın likit olmadığını, alacak tutarının tam ve kesin olarak tayini mümkün olmadığından HMK. 107. madde gereğince, alacak tutarlarının tespitiyle, davaya konu maluliyet tazminatı——— sınırlı olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, davacının hastanede tedavi döneminde, hasta işlemleri, hasta bakımı ve gözetimi için üçüncü kişilerin refakatçi olarak kaldığını bu nedenle refakatçi ücret ve giderlerini talep ettiğini, evde tedavi döneminde davacının günlük ihtiyaçlarını üçüncü kişilerin yardımıyla karşılamak zorunda kalmış olduğundan, bakıcı ücret ve giderlerini talep ettiklerini, davacının, bundan sonraki yaşamını devam ettirebilmesi için birçok işte üçüncü kişilerin bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağını, bu ihtiyacın yaş ilerledikçe artacağını, bu nedenle, ilerde yapılacak yardımcı giderlerini de talep ettiklerini, HMK. 107. madde gereğince, alacak tutarlarının tespitiyle, davaya konu tedavi —— giderleri için şimdilik—– limitiyle sınırlı olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, davacının, bugüne kadar birden fazla ameliyat olduğunu ancak sağlığına kavuşamadığını, hala yatağa bağımlı yaşadığını, çalışamadığını, günlük ihtiyaçlarını üçüncü kişilerin yardımıyla karşıladığını, tedavi süresinin uzaması, davacıda yeni sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olduğunu, davacının acı ve ıstırap veren operasyonlar ve her gün derinleşen ekonomik çöküş nedeniyle, psikolojik sorunlar yaşamaya başladığını, davalı tarafın yaşanan bunca acıyı görmezden geldiklerini, pişmanlık ifade edecek, davacının acısını hafifletecek en ufak bir davranışta bulunamadığını, davacının yaşadığı acıları yok saydığını, hak sahibi için belirlenmiş tutarın, paranın alım gücü, manevi tazminatın caydırıcı olması kriteri yanında, maluliyet nedeniyle davacının psikolojisinde ve sosyal yaşamında oluşacak olumsuzlukları önleyecek ya da katlanma gücünü artıracak nitelikte olması gerektiği gözetilerek ——- ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, uyuşmazlığın sigorta hukukundan kaynaklandığı ve bu hususun —– düzenlendiği, —– maddesi gereği bu kanunda düzenlenen hususların ticari iş olduğu, yine kazaya sebebiyet veren aracın ticari araç —–olduğu gözetilerek, alacağın ticari avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, davalı ——-, gerekli tüm belgeler eklenerek, yazılı müracaatta bulunulmasına rağmen, —- iş günü içerisinde ödeme yapılmadığını—– gereği; alacağın,—- temerrüt tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla; ihtiyati tedbir istemimizin kabulüne karar verilmesini, maddi tazminat tutarının tam ve kesin olarak tayini mümkün olmadığından, HMK. 107. madde gereğince alacak miktarın tespitine, davacı için —– maddi tazminatın, temerrüt tarihinden, işleyecek ticari temerrüt—-sorumluluğunun — limitiyle sınırlı olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davacı için—- manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek ticari avans faizi, masraf ve ücreti vekâlet ile birlikte, davalı —–müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı —– tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu araçların müvekkili şirket nezdinde—— altına alındığını, işbu dava ile müvekkili şirkette sigorta teminatı altına alınmış aracın karıştığı kaza neticesinde sakat kalan davacı tarafından maddi tazminat talepli dava açıldığını, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini,—– Şartları uyarınca; Sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporunun dikkate alınması gerektiğini, işbu raporda trafik kazası ile maluliyet arasında illiyet bağının tespit edilmiş olması gerektiğini, davalı sürücünün kusurunun uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirket ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın kusurunun bulunmadığını, kazanın —– meydana geldiğini, maluliyetin kalıcı olup olmadığının kaza tarihinden — yıl sonra alınacak raporla tespit edilmesi gerektiğini, bu raporun——- alınması gerektiğini,—– maluliyet oranının altında ortaya çıkan kalıcı sakatlık sebebiyle talep edilen bakıcı giderlerinden davalı müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, —–sigortası genel şartlarına göre tedavi-sağlık gideri teminatı; üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen ——- bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminat olduğunu, yine işbu genel şartlara göre; kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderlerin tedavi-sağlık gideri teminatı kapsamında sayıldığını, tedavi/sağlık giderleri teminatı—- olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve —— maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderlerinin bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamına alındığını, genel şartlarda açıklandığı üzere; tedavi/sağlık giderlerine ilişkin sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderlerinin tedavi gideri kapsamında sayıldığını ve işbu giderlerden —– olduğunun açıkça tespit edildiğini, kişinin kalıcı sakatlık raporu aldıktan sonra ortaya çıkacak bakıcı giderlerine ilişkin sorumluluğun ise sakatlık teminatı kapsamında bulunduğunun belirtildiğini, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik ödeneğine ilişkin davanın müvekkile şirket adına reddine karar verilmesi gerektiğini, dolayısıyla —- tarafından karşılanması gerektiğini, davacının tedavi masraflarının—– ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan —-dâhilinde sorumlu olduğunu, kabul manasında olmamak üzere işbu dava tarihine kadar müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmamış olması halinde faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —-vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde davacının tam kusurlu olduğunu, davacının trafiğin sıkışması neticesi alternatif yol olarak koskoca —–manevra yapmasının ve dönmesinin mümkün olmadığı bir yola soktuğunu, arabayı buradan çıkarmak için üstüne görev olmadığı halde —arkasına geçtiğini, —— manevra yaparken duvar ile—- arasına sıkıştığını, kazanın meydana gelmesine davacının gereksiz davranışlarının sebebiyet vermiş olup müvekkili şoförün hiçbir kusurunun olmadığını, kazanın meydana gelmesinden sonra da hastanede davacının tedavisi ile ilgilenildiğini, — boyunca hastanede davacının bakımına katkıda bulunulduğunu, davacının inşaat sektöründe boya badana alçıpan ve sıva ustası olarak çalıştığı bildirilmiş olmakla aylık— kazancı olduğu iddiasını da kabul etmediklerini, —-ortalama ne kadar çalıştığının tespitini talep etiklerini, ayrıca başkasının bakımına muhtaç olup bakıcı/refakatçi kullanıldığının da ayrıca ispatlanması gerektiğini, ayrıca davacının maluliyet oranın tespiti için tüm hastane kayıtları ile birlikte —-sevk edilerek rapor alınmasını talep ettiklerini, davacı tarafından dava tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edilmiş ise de ancak yasal faiz talep edilebileceğinden faiz oranını da kabul etmediklerini, müvekkilinin aracının—- —poliçesinde manevi tazminat da teminat kapsamında olduğundan davanın ——– talep ettiklerini belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ihbar olunan vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde özetle; hiçbir surette davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; —- tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma/ölüm halinde manevi azami sorumluluk limitinin —-olup sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, —- teminatı içerisine alındığını, söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete müracaat edilmediğini, bu durumda müvekkili şirketin sorumluluğu oluşmadığından dolayı temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, dolayısıyla davacının, olay tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğunu, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, dava konusu kaza, haksız fiilden kaynaklanmış olup, ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenle uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu belirterek müvekkili şirkete ihbar edilen işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, —- tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın;——-sorumluluğunun poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla daevalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile — Manevi tazminhatın kaza tarihinden işleyeck avans faizi ile birlikte davalılardan—-müştereken ve müteselsilen tahsili istemi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
—- davacı —- ustasıdır. Daire bazında iş alırdı. Sıva alçıpan işi ile uğraşır götürü iş alırdı. Tahminen aylık — kazancı vardı. Kendisi çalışkan biriydi. Zaten sadece ustaları değil kendisi de çalışırdı. Kazadan sonra kaza sebebiyle çalışamadığını biliyorum. Şu an çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. —- gitmedim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce duruşmada dinlenilen tanık—– “Ben davacıyı aynı mahallede oturmamız sebebiyle — yıldır tanıyorum, — işi ile uğraşır, alçı, boya dış cephe, mantolama işleri yapar, kendi şirketi yoktur, taşeron olarak çalışır, ben bu işler nedeni ile yaklaşık —aylık alırım, davacı ile birlikte iş yaptık, davacı ile birlikte iş yapıyorduk, davacı da ortalama aylık — alıyordu, birlikte bir binanın bu işlerini yapıyorduk, kaza geçirdikten sonra çalışamadı, yardıma muhtaç oldu, biz komşuları olarak ona yardım ettik” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyada mübrez — raporunda; Mevcut belgelere göre;— geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının—–hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin—- kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Dosyada mübrez —– tarihinde kurulda yapılan muayenesinde —-sınırları içerisinde tespit edilen yara izlerinin ve burundaki —–belirli bir mesafeden, belirgin bir dikkat sarf etmeden, ilk bakışta fark edildiğine göre, yüzde sabit iz niteliğinde olduğu oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Dosyanın kusur incelemesi yönünden bilirkişiye verilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Dosyada mübrez kusur bilirkişisi—- tarihli raporunda özetle; davalılardan sürücü —idaresindeki —- arkasında bulan manevra gözcüsü, yaya davacının varlığını ve hareketlerini gözetmeyip dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeden sol ileri manevra yaparak ———- veya sola dönerken, taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır” trafik kurallarının ihlali niteliğinde olarak, aynı yasanın —– asli kusur olarak kabul edileceği hüküm altına alınmış olan —– oranında kusurlu olduğu; davacı yaya —-gözcülük yaparak manevrasına yardımcı olmaya çalıştığı —– arasında güvenli mesafe bırakmayarak — manevrası için kullanacağı alanlara kontrolsüzce girmiş olarak; —- üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek, tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmaları, dikkatsiz hareket etmeleri, yasaktır” maddesinin ihlali niteliğindeki davranışlarının olaya tali katkısıyla; %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyada mübrez akktüer bilirkişi —- günü meydana gelen trafik kazasında davalı sebep sorumlusunun %75 kusurlu olmasına nazaran; davacının maluliyetinin oluşmadığının— tarafından mütalaa edilmekle, sürekli iş göremezlik zararı bulunmadığı; davacının belirlenen —- sayılı bentte işaret edilen indirim nedeni varlığının tahkiki gerekip gerekmediğinin takdirinin mahkememize ait olduğu; davacının tedavi gideri tazmin talebinin raporda—- sayılı bentte irdelendiği; işaret edilen hususların takdirinin mahkemmeize ait olduğu; davacının bakıcı gideri tazmin talebinin raporda (II/4) sayılı bentte irdelendiği; işaret edilen hususların takdirinin mahkememize ait olduğu, davalı –yapılan başvurunun alındı belgesine nazaran —–tedavi evraklarıyla başvurulduğu; temerrüt oluşturmaya yeterli olduğunun benimsenmesi halinde, temerrüt için ilk günün —- şirketinin ödeme savunması vuku bulmadığından, hesaplanan zararla mükerrerlik oluşmadığı; tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamı mahkememize ait olmak üzere hesaplamaya dayalı kanaatlerini bildirmiştir.
Bilirkişi —- raporda; davacı itirazlarının incelendiği, iştirak edilmediği; geçici iş göremezlik süresi ile bakıcıya ihtiyaç duyacağı süre kavramlarının farklı olduğu; bakıcıya ihtiyaç duyacağı sürenin ise, tıbbi bir değerlendirme gerektirdiği; bu gerekçeyle mevcut delil durumuna nazaran itiraza iştirak edilmediği; kök rapordaki tespit ve görüşlerin cari olduğu; ancak yeniden bir itiraz oluşmaması bakımından örnek hesaplama olarak — aylık geçici iş göremezlik devresinin aynı zamanda bakıcıya ihtiyaç duyacağı süre olması ihtimalinde tutarının —- olarak hesaplandığı; davalı itirazlarının incelendiği; raporda tanıtılan yüksek yargı uygulamasına nazaran, itiraza iştirak edilmediği kök rapordaki tespit ve görüşlerini işaret edilen durumlar ayrık kalmak kaydıyla cari olduğu sonucuna varıldığı kanaatlerini bildirmiştir.
Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi sunarak talebini arttırmıştır.
Kaza tarihi olan —- plakalı —- geri manevra sırasında davacının yardım ettiği sırada davacıya çarpmak suretiyle yaraladığı trafik kazasında alınan kusur raporuna göre davalı sürücü—-kazanın meydana gelmesinde %75 oranında davacının ise kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkememizce bu kusur oranları kabul edilmiştir.
Davacının kaza nedeniyle maluliyet oranının tespiti için—- rapor alınmış alınan rapora göre davacının sürekli maluliyet tayinine yer olmadığı ile iyileşme süresinin üç aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Dosya hesap bilirkişisinden rapor alınmış alınan rapora göre davacının —- geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmıştır. Rapor hukuka uygun ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Davacı —-kapsamında kalan tedavi ve bakıcı giderlerinden feragat etmiştir.
Bu nedenle şartları oluşmayan sürekli iş göremezlik tazminat davasının reddine, poliçe kapsamında kalan tedavi e bakıcı giderleri yönünden feragat nedeniyle reddine, geçici iş göremezlik davasının kabulüne,
Manevi Tazminat davasına ilişkin yapılan yargılamada; Hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle faili zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemez. Olayda davacının, sürücünün kusuru , olayın meydana geliş şekli davacılar ile davalının sosyal ekonomik durum araştırması mahkememizce dikkate alınmış olup, bu açıklamalar itibarı ile Manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile, takdiren—manevi tazminatın davalılar —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı ticari avans faizi talep etmiş ise de; davacının tacir olmadığı gerçek şahıs olduğu, kazaya karışan aracın halk otobüsü olsa da; kazanın aracın ticari faaliyeti olan yolcu taşıma sırasında gerçekleşmediği, olayın davacının yardımı ile otobüsün geri geri park manevrası sırasında meydana geldiği yani ticari faaliyeti sırasında meydana gelmediği anlaşıldığından ticari avans faizi yerine yasal faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE
2-Davacının tedavi ve bakıcı giderlerine ilişkin taleplerin feragat nedeniyle reddine,
3-Şartları oluşmayan sürekli iş göremezlik talebinin reddine,
4—- geçici iş göremezlik tazminatının — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsil alınarak tahsilde tekerrür olmamak üzere davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminatın kısmen kabulü ile —- tarihinden itibaren davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli——-harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile —– hazineye gelir kaydına
8-Davacı tarafından yapılan ilk dilekçe gideri —-olmak üzere toplamda——yargılama giderinin —-davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı—yargılama giderinin red/kabul oranına göre —— davacıdan alınarak davalı —verilmesine, bakiye giderin davalı —- bırakılmasına,
10-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen maddi tazminat yönünden —– vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen maddi tazminat yönünden 750,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen manevi tazminat yönünden 5.100,00 TL. vekalet ücretinin davalılar—–alınarak davacıya verilmesine,
13-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen manevi tazminat yönünden 5.100,00 TL. Vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —–verilmesine,
14-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 08/12/2021