Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/25 E. 2022/205 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/25 Esas
KARAR NO : 2022/205

DAVA : Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/01/2017
KARAR TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, 19/07/2015 tarihinde meydana gelen kazada, müvekkilinin kullandığı—-motosiklete davalılardan —– sürücüsü, davalı — — davalı —sigortası olduğu —– aracın çarptığını; kazan edeniyle müvekkilinin kalıcı ve geçici iş gücü kaybına uğradığını; ayrıca — tarafından karşılanmayan tedavi yol giderleri, koltuk değneği ve sair tedavi masraflarını karşılamak zorunda kaldığını, geçici bakıcı ihtiyacı nedeniyle harcama yaptığını belirterek, sigorta şirketinin müvekkiline 05/12/2016 tarihinde maddi tazminat kapsamında 47.227,73 TL ödediğini ancak bu bedelin maddi zararını karşılamadığını; kalan maddi zarardan davalıların müteselsilen sorumlu olduklarını; kaza nedeniyle müvekkilinin çalışamadığı dönem ve kaza sebebiyle oluşan masrafları için bankadan kredi çekmek zorunda kaldığını; kredi nedeniyle uğranılan zarardan da davalıların müteselsilen sorumlu olduklarını; ayrıca kaza nedeniyle müvekkilinin manevi yönden de çok üzüldüğünü, yaralanmalarının verdiği elem ve sıkıntıyı bir nebze hafifletmesi için manevi tazminata da hak kazandığını belirterek; maddi tazminat yönünden belirsiz alacak davası açtıklarını, fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL’lik maddi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davalılardan araç maliki ve sürücüsü aleyhine de 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılardan ——-numaralı poliçeyle—- ile teminat altına aldıklarını; kaza tarihi itibariyle kişi başı limitlerinin 290.000,00 TL olduğunu ancak kazada gerçek zararın ve gerçek kusurun tespit edilmesi gerektiğini; müvekkili sigorta şirketi tarafından davadan önce 47.227,73 TL ödeme yapıldığını, bunun ibraname niteliğinde olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhine maddi tazminat talep edilemeyeceğini; bir an için davacının sigortaya karşı dava hakkının devam ettiği düşünülse de, yapılan ödemenin yaralanmaya nazaran yeterli olduğunu belirterek, sigorta yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuş,
Davalı —– cevap dilekçesinde, meydana gelen kazada davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin emniyet şeridinde ve bariyere çarpmış ve durmuş vaziyetteyken davacının kullandığı motosikletle emniyet şeridine girip müvekkilinin aracına çarptığını kazanın bu şekilde meydana geldiğini, —- yargılamanın devam ettiğini belirterek, müvekkili kusursuz olduğundan ötürü davanın reddine karar verilmesini, ceza dosyası sonucunun da beklenilmesini savunmuş,
Daval—-vekili de, aracın işleteni olduğunu ancak kazada müvekkiline ait aracın kusurlu olmadığını, davacının—– şirket aracına arkadan çarpmak suretiyle yaralandığını; kaldı ki, sigortalarından da davacı sürücüye — yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, olayla ilgili— esas sayılı dosyasında yapılan soruşturmanın da sonucunun beklenmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
19/07/2015 tarihinde kazanın gerçekleştiği, davalının kullandığı —–plakalı aracın kazaya—davacının yaralandığı;—- aracın kaza tarihi itibariyle —- davalı sigorta şirketi olduğu, araç işleteninin davalı şirket olduğu, sürücüsünün de davalı —olduğu, ayrıca kazadan önce de sigorta şirketi—- —- ödeme yapıldığı hususlarının ihtilafsız olduğu;
Davalılardan —- sürücü olarak davacının yaralanmasında ve dolayısıyla zararında Borçlar Kanununun haksız fiil hükümleri gereğince, davalı —– araç işleteni olmasından dolayı Kara Yolları Trafik Kanununun —- ilkeleri gereği davacının yaralanmasından ve dolayısıyla zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin — gereğince zarardan sorumlu olduğu sabittir.
Mahkememizce kazadaki kusur oranları yönünden rapor alınmış olup, trafik – makine bilirkişisi—– davalı sürücü —- kamyoneti ile seyir ederken önünde seyir eden araçlarla emniyetli takip mesafesini korumadığı ve çarpmamak için kontrolsüzce şerit değiştirdiği, doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yaparak trafiği tehlikeye soktuğu, sağdaki bariyerlere çarptığı ve arkasından gelen davacı tarafından kullanılan—- plakalı motosikletinde kendisine çarpmasına neden olduğu sebebiyle kazada asli ve %100 kusurlu olduğunu, davacı sürücü — motosikletiyle kendi şeridinde ve—– kamyonetin kontrolsüzce şeridine girmesi nedeniyle birden gelişen bu durum karşısında duramayarak ona çarptığı kazada kusuru olmadığını raporunda tespit etmiştir.
Kusur yönünden ceza yargılamasında—– dosyası da incelenmiş olup, Ceza Mahkemesi de — almıştır. —- yukarıda tanıtılan bilirkişimizin raporundaki gerekçelerle yine davalı sürücüyü %100 kusurlu bulmuş olup; mahkemece bu rapor esas alınmak üzere sanık olarak yargılanan —- mahkumiyetine hükmedilmiş, —- karar kesinleşmiştir. Bu nedenle, mahkememizce alınan raporla ceza dosyasında alınan raporun çelişmediği, ceza mahkemesi hükmüne göre de herhangi bir çelişki olmadığı belirlenmiş, söz konusu kusur raporumuz olayın gerçekleşmesine ve dosya kapsamına uygun bulunduğundan hükme esas alınmış, davalı sürücü tam kusurlu olduğundan hükmedilecek tazminatlarda herhangi bir indirime gidilmeyeceği belirlenmiştir.
Mahkememizce davacının tedavi evrakları toplanmış ve kaza tarihinde geçerli olan yönetmenliğe göre maluliyet durumu tespit edilmiş olup, ——- kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan “özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek — raporu” hakkındaki yönetmelik gereğince davacının %3 malul kaldığı, iyileşme sürecinin de 9 ay olduğu belirlenmiştir.
Davacımız kaza tarihinde —- doğumlu olması —– yaralanma durumuna nazaran uzman hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır. Davacının asgari ücretin üzerinde bir işte çalıştığı ispat edilemediğinden, hesaplamalar asgari ücret üzerinden gerçekleştirilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından hazırlanan 03/01/2022 tarihli raporda, 9 aylık geçici iş göremezlik tazminatının 10.561,65 TL olduğu, sürekli iş göremezlik zararının ise, 28.326,15 TL olduğu; davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı tarihteki ücret verilerine göre —dahi zararı ziyadesiyle karşıladığı, bu nedenle ödenen bedelin güncellenmesine bile gerek olmaksızın davacı tarafın geçici ve kalıcı iş gücü zararının karşılanmış olduğu; bu kalemlerden dolayı herhangi bir tazminat ödenmesi gerekmediği belirlenmiş,
Davacı taraf her ne kadar——- karşılanmayan tedavi —- yönünden talepte bulunmuş ise de; son celsede bu taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bunlar yönünden ayrıca bir rapor alınmasına gerek bulunmamış;
Davacı her ne kadar, kazadaki yaralanması ve ortaya çıkan masraflarla çalışamadığı dönem için oluşan masrafları karşılamak için banka kredisi çekmek zorunda kaldığını, bunun da davalılarca karşılanması gerektiğini bildirmişse de, oluşan zararla kredi çekmek arasında nedensellik bağı görülmediğinden dolayı bu talebin reddine karar vermek gerekmiş, bu nedenle maddi tazminattan dolayı herhangi bir miktara hükmedilememiş olup,
Manevi tazminat talebi yönünden ise; davacı sürücünün kazada herhangi bir kusuru olmadığı, sırf davalının kusuruyla meydana gelen kazadan dolayı %3’de olsa maluliyete uğradığı, 9 ay kadar çalışamadığı, bunları gerektirecek şekilde yaralandığı; tüm bunların bir manevi tazminatı gerektirdiği; manevi tazminata hükmederken tarafların tespit edilen sosyo-ekonomik durumlarının nazara alındığı; manevi tazminat her ne kadar bir cezalandırma aracı değilse de, duyulan elem ve üzüntüyü de bir nebze giderecek şekilde taktiri gerektiği nazara alınarak miktar yönünden mahkememizin değerlendirme ve vicdani taktiri çerçevesinde 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
Davacı vekili her ne kadar hükmedilecek tazminatlara ticari avans faizi uygulanmasını talep etmiş ise de, hükmedilen tazminatların haksız fiile dayalı olduğu, her iki aracında birden ticari olmadığı, davacının motosiklet kullandığı nazara alınarak yasal faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
MADDİ TAZMİNATA İLİŞKİN YÖNÜNDEN;
Davacı tarafın geçici ve sürekli iş gücü tazminatları talebinin; bu talepler davadan evvel yapılan ödeme ile karşılanmış bulunduğundan reddine,
Davacı tarafın banka kredisi çekme ile oluşan zararından dolayı talebinin nedensellik bağı görülmediğinden reddine,
Davacı tarafın ulaşım tedavi ücretleri ve bakıcı giderleri yönünden davadan yukarıdaki zabıttaki beyanı gereğince feragat ettiği sebebiyle reddine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15000 TL manevi tazminat talebinin 19/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılar —– müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gereken — harçtan peşin olarak alınan 105,89 TL harcın mahsubuyla—eksik harcın davalılar—– alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 137,29 TL harcın tamamı ile 19 normal 27 elektronik tebligat—- kusur bilirkişisinin ücreti —- kabul ve ret oranları gereğince, 1.612,26 TL’lik kısmının toplamı —- yargılama giderinin davalılar — alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki—–
Manevi tazminat yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından —-maktu vekalet ücretinin davalılar——- alınarak davacıya verilmesine; reddedilen kısım sebebiyle de hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin de reddedilen manevi tazminat için davacıdan alınıp, davalılar —- paylaştırılmasına,
Maddi tazminat yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından ve asıl alacağı da geçemeyeceğinden 1.000,00 TL vekalet ücretinin reddedilen maddi tazminat yönünden davacıdan alınıp, her üç davalıya da eşit olarak paylaştırılmasına,
Dair karar, e duruşma ile katılan davacı vekili ve davalı —- vekilinin ve huzurda bulunan—– vekillerinin yüzlerine karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.