Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/244 E. 2020/213 K. 02.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/244 Esas
KARAR NO : 2020/213

DAVA : Şirketin Feshi Terditli Olarak Payı Karşılığında Çıkmaya İzin
DAVA TARİHİ : 28/02/2017
KARAR TARİHİ : 02/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Feshi Terditli Olarak Payı Karşılığında Çıkmaya İzin davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin kurucusu olduğunu, —– şirket payına sahip olduğunu bildirerek; müvekkilinin aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduğunu beyan etmiş; 11/12/2015 tarihli genel kurul kararı ile şirketin sermayesinin artırımına karar verildiğini;—— olan şirket sermayesinin —– çıkarıldığını; yeni çıkarılan payların tamamının——————-lehine ihraç edildiğini ve bu şirketin hakim ortak haline getirildiğini; bundan sonra hakim ortak tarafından çoğunluk gücünün kötüye kullanılmaya başlandığını, eşit ilkelerine aykırı hareket edildiğini, bir yönetici olarak yönetime katılma hakkının ihlal edildiğini, artık ortaklar arasındaki geçimsizliğin çözülmez hale geldiğini, 04/12/2007 tarihli ortaklık sözleşmesine aykırı hareket edilip, sözleşmenin ihlal edildiğini belirterek, taraflar arasında çok sayıda dava bulunduğunu, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini; bu talepleri kabul edilmezse hisselerinin rayiç değeri karşılığında şirketten çıkmalarına izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davayı kabul etmediklerini, şirketin tasfiyesi için herhangi bir sebebin gerçekleşmediğini, ihtilaf çıkaranında davacı olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK’nun 531. Madde gereğince açılan anonim şirketin haklı sebeplerle feshi, bu talep kabul edilmediği takdirde payın karar tarihine yakın gerçek değerinin ödenerek şirketten çıkmaya izin davasıdır.
Davacının şirket ortağı ve aynı zamanda yöneticisi olduğu ihtilafsız olup, taraflar arasındaki ihtilafın, şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirecek şartların oluşup oluşmadığı; oluşmuşsa fesih ve tasfiye yerine bir başka tedbire karar verilip verilemeyeceği hususunda toplanmaktadır.
Mahkemece bu çerçevede deliller toplanmış, bilirkişi raporu ve ek raporu alınmış olup;
Yargılamaya devam edilirken davacı vekili davasından feragat ettiğini bildirmiş; davalı vekili de lehlerine vekalet ücreti taktirine karar verilmemesini, lehlerine yargılama giderine hükmedilmemesini yazılı olarak bildirmiştir. İhbar edilen vekili de vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediklerini yazılı olarak bildirmiştir.
Davadan feragat HMK’nun 307. Madde gereğince yargılamayı sona erdiren nedenlerden olduğu, karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı ve her halükarda yargılamayı sona erdirdiğinden mahkememizce feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davalı vekili açıkça yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkından vazgeçtiğinden davalı yararına da herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
HMK’nun 307. Madde gereğince FERAGAT NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
Maktu harcın mahsubu ile eksik 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Davalı lehine vekalet ücretinin taktirine yer olmadığına, ( vekalet ücreti taktir edilmemesini kendisi talep ettiğinden )
Dair karar, tarafların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi.