Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/243 E. 2020/399 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/243 Esas
KARAR NO : 2020/399

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 28/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı, davalı şirketin ortağı iken hisselerinin tamamını Kadıköy —– Noterliğinde düzenlenen ——– yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesiyle — devrettiğini; devir işlemlerinin şirket kayıtlarına ve ticaret sicile tescili için taahhütte bulunan — şirketin defter ve belgelerini de teslim ettiğini; bir süre sonra hisse devrinin şirket kayıtlarına işlenmediğini, ticaret sicile tescil edilmediğini ve şirket müdürlüğünün sona ermediğini öğrendiğini; bunun üzerine noterden ihtar çekerek bu işlemlerin yapılmasını talep ettiğini fakat sonuç alamadığını belirterek;—- tarihinde başvurduğunu, —– tarihli cevabi yazısında hisse devriyle ilgili ortaklıktan ayrılması ve müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti için mahkeme kararı gerektiğini bildirmeleri üzerine iş bu davayı açmak zorunda kaldığını belirterek, ortaklığının hisse devir sözleşmesine istinaden ve devir tarihi itibariyle bittiğinin tescil ve ilan edilip, şirketteki müdürlük görevininde hisse devir tarihinde son bulduğunun tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı şirket, davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, limited şirkette hisse devrinin tespiti tescil ve ilanı ile müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti, tescil ve ilanına ilişkindir.
——- hisse devri TTK 595. Maddesinde düzenlenmiş olup; hisse devrinin yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onanması şarttır. Davacının bu şartı sağladığı, davalı şirkete ait tüm hisselerini noterde ——–devrettiğine dair noter devir senedini sunduğu görülmüştür. Ancak, hisse devrinin tamamlanması için noterde sözleşme yapılması yeterli olmayıp; şirketin genel kurulu tarafından onaylanması ve —- işlenmesi gerekir. Devir işlemi bu şekilde tamamlanır.
Mahkememizce çıkarılan şirket kaydına göre davalı şirketin eşit hisseli iki ortağı olup, bunlar ——-davacımızdır. Davacımızın hissesini —— devrettiği ihtilafsız olup ancak bu keyfiyetin ticaret siciline işlenmediği anlaşılmaktadır. Yine gelen kayıttan şirketin tek temsilcisinin davacımız olduğu görülmektedir. Bu sebeple iş bu dava yönünden davacının hem davacı konumuyla hem de davalı şirketi temsilci konumuyla bulunamayacağından dolayı davalı şirkete mahkememizce kayyım atanmış, kayyım huzurunda dava görülmüştür.
Davacının yönetici olarak şirket kayıtlarına devir işlemini işleyebileceği değerlendirilmiş ise de, davacının şirket defter ve kayıtlarını ortaklığını devrettiği—– vermiş olmasından dolayı mümkün bulunmadığı kanaatine varılmış; bu yoldan herhangi bir sonuç alınamayacağı sebebiyle dava esastan değerlendirilmiştir.
TTK 595/1 madde gereğince hisse devrinin yazılı ve noter onaylı olarak gerçekleşmesinden dolayı geçerli olduğu; aynı maddenin 7. Bendi gereğince 3 ay içinde şirket genel kurulundan da devrin onaylanmadığına dair bir kaydın bulunmadığı; esasen olayın gerçekleşme şekline göre ticari defter ve kayıtlar devir alana verilmiş bulunduğundan ve şirketin iki ortağının bulunup, her ikisinin eşit paya sahip olması; bu durumda genel kurulunda —– tarafından toplanmasının mümkün olmadığı, davacının da hissesini devreden bir ortak olarak artık yönetici sıfatını kullanmak suretiyle şirketin genel kurulunu toplantıya çağıramayacağı, kendi hissesinin devri yönünden şirket yöneticisi sıfatıyla devir için onay isteyemeyeceği; hal böyle olunca genel kuruldan pay devrinin onayı için karar alınmasının mümkün olmadığı değerlendirilerek; davacının geçerli bir sözleşme ile gerçekleştirdiği pay devri ve yasa gereğince ortaklığa bağlanılan müdürlüğün ortaklığın devri ile sona erdiği de nazara alınarak davacı tarafın 29/05/2015 tarihi itibariyle şirket ortağı olmadığının ve şirket yöneticiliğinin sona ermiş bulunduğunun tespiti taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiş; ancak, bunların ilan ve ticaret siciline işlenmesine ilişkin taleplerinin ticaret sicil müdürlüğünün yetkisinde olan idari işlemlerden olduğu için bu talepleri reddedilmek suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Ancak, davalı şirketin iş bu davaya haksız olarak sebep olmadığı, davacı yanca davalı şirkete çekilen herhangi bir ihtarın bulunmadığı; davacının devirden sonra şirkete başvurarak devir işlemlerinin şirket kayıtlarına tescili için gerekli girişimde bulunmadığı nedeniyle yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
Davacının davalı ——–hissesini Kadıköy —-. Noterliğinin ——yevmiye nolu hisse devir sözleşmesiyle ——————- devir etmiş olduğunun ve dolayısıyla davalı———- OLMADIĞININ ve ŞİRKET YÖNETİCİLİĞİNİN SONA ERMİŞ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Ancak bu hususların ticaret siciline tescili işleminin “idari işlem olduğundan” buna ilişkin tescil talebinin reddine,
Dava peşin harca tabii bulunduğundan peşin harçtan eksik 20,00 TL’nin davacıdan alınıp, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Dair karar, davacının ve davalı şirket kayyımının yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu