Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/235 E. 2021/587 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/235 Esas
KARAR NO: 2021/587
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/02/2017
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin eski çalışanı satış departmanında görev yapan davalı —- aynı görev alanında çalışmaya başladığını, şirketin yine müvekkilinin diğer bir eski çalışanı —- şirkete —- dahil ettiğini ve davalıların müvekkili şirketin müşteri portföyünü ele geçirdiğini, müvekkili şirketin —- dinamiklerini şekillendiren başarısına sağladığı katkı ile alanında ilk projelere imza atan ve her geçen yıl şirketlerin başarısına sağladığı katkı ile büyüyen bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin —— gösterdiğini, —- şirketini satın alması sonrasında şirket adını — olarak faaliyetine devam ettiğini, davalı— satış departmanında işe başladığını ve— ayının başlarında istifa ettiğini, daha sonra —— olarak satış pozisyonunda şe başladığını ve hala çalıştığını, söz konusu şirketin müvekkili şirketin çalışanlarını bünyesine katarak şirketin müşteri portföyü başta olmak üzere ticari sır niteliğinde olan bilgilerini ele geçirerek rekabette önce geçmeye çalıştığını, davalı şirketin —- kurulduğunu, — tarihinde alınmış olduğunu, müvekkili şirketin eski çalışanı — tarihinde ortak olduğunu, müvekkili şirkette —- tarihinde şirketten ayrıldığını, davalı şirketin müvekkili şirketten sonra kurulduğunu —- yazılımlarına ilişkin çalışmalar yapan müvekkili şirketin sektörel yatırımını değerlendirmeye çalışan bir şirket olduğunu, davalı——- müvekkilinin ticari sırlarını rakip firmayla paylaşarak müşteri portföyünü kullanarak rekabette öne geçmelerinin ve bu şekilde kazanç elde etmelerini haksız olduğunu, davalı—- tarihinde imzaladığı—– şirketin ticari sırlarının paylaşmak suretiyle aykırı davrandığını belirterek; müvekkili şirketin eski çalışanı olan, satış departmanında görev yapan —- diğer davalı şirket bünyesinde aynı görev alanında çalışmaya başlaması,—- diğer —–dahil etmesi ve davalıların müvekkili şirketin müşteri portföyünü ele geçirmek ve bu şekilde rekabette öne geçmek ve benzeri eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, — rekabetin durdurulmasına, önlenmesine ve giderilmesine, davalıların, müvekkili şirketin müşteri portföyünü, ticari sır niteliğindeki verilerini ele geçirmek yoluyla elde ettiği kazanca göre fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik — maddi ve —- manevi tazminat ödemelerine, mahkeme tarafından davalıların haksız rekabet eylemlerinin tespiti ve önlenmesine ilişkin verilecek kararın masrafın davalıdan alınarak — çağında tirajı yüksek olan üç gazetede birinde ilanına, işbu dava dosyası kapsamında hükmün etkinliğinin sağlanması bakımından davalı şirketin işbu eylemleri sebebiyle davalı şirket bilgisayarlarında, sistemlerinde, somut olarak evrak şeklinde —– yerlerde müvekkili şirkete ait tüm ticari bilgilere el konularak toplatılmasına, —- silinmesine, silinmesi mümkün değilse haksız rekabetin işlenmesine yarayan araçların ve malların imha edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin—-faaliyet göstermek üzere —-olduğunu, davacı şirketin de —ağırlıklı olarak—-ortağı olduğunu, oysa müvekkili şirketin, ——– programlarını da satmakta olduğunu, başka bir ifade ile müvekkil şirketin, —-davacı şirketinkinden çok daha fazla ve çeşitli olduğunu, müvekkil şirketin——-, davacı şirketten ayrılmasından —, şirket ortaklarından —- hisselerini satın alarak ortak olduğunu, —- müvekkil şirkete de hiçbir zaman, ne davacı, ne de bir başka şirkete ait ticari sır veya bilgi vermediğini, müvekkili şirkette hali hazırda satış yöneticisi olarak çalışmakta olan diğer davalı—- yılından bu yana, yazılım ürünlerinin satış ve pazarlaması alanında çalışmakta olduğunu, —- şirkette çalışmaya başladığını, sonrasında sırasıyla davacı şirkette, —- müvekkili şirkette çalıştığını—- davacı şirkette, gerekse onun öncesinde ve sonrasında yaptığı çalışmaların sonucu edindiği bilgi ve tecrübeyi, şimdi müvekkili şirkette kullanmasında da, herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatinde olduklarını, müvekkili şirketin davacının hiçbir ticari bilgisine veya sırrına sahip olmadığı gibi, davacının hiçbir müşterine müvekkilinin, davacının sattığı ürünleri satmadığını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddi gerektiğini, davacının sunmuş olduğu iş sözleşmesi incelenecek olursa, sözleşmenin iki tarafa da borç yükler nitelikte olduğu halde, sözleşmede sadece —– bulunduğunu, davacının sözleşmeyi imzalamamış olduğunu belirterek; davacının zamanaşımına uğrayan taleplerinin reddine, davacının tüm taleplerinin ve davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı —– dilekçesinde özetle; iki tarafa da borç yükleyen iş sözleşmesinde davacının imzası bulunmadığından iş sözleşmesinin geçersiz olduğunu, iş sözleşmesini baskı altında imzalandığını, iş sözleşmesinde, yer alan rekabet yasağına ilişkin düzenlemeler, sure çoğrafi sınır ve kapsam bakımından açıkça yasaya aykırı ve geçersiz olduğunu iş sözleşmesinde rekabet yasağı, coğrafi olarak yasaya uygun şekilde sınırlandırılmadığı gibi süre bakımından da sözleşmede herhangi bir sınırlamaya yer verilmediğini, —– yıllık süreyle geçerli olacağının düzenlendiğini, davacının sunduğu iş sözleşmesinde rekabet etmeme borcuna ilişkin herhangi bir süre sınırlanmasına yer verilmediğini, bu yönüyle iş sözleşmesindeki hükümlerin geçersiz olduğunu, rekabet yasağına aykırı herhangi bir eylemde bulunmadığını ve davacının da herhangi bir zararı doğmadığını, gerek davacı şirkette gerekse onun öncesinde ve sonrasında yaptığı çalışmaların sonucu edindiği bilgi ve tecrübeyi şimdi çalışmakta olduğu şirkette kullanmakta herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, tecrübesi sonrası işlerde kullanılmasının gizlilik veya rekabet etmeme hükümlerine aykırılık teşkil etmeyeceğini, davacının tüm müşteri portföyü veya gizli bilgileri hakkında bilgi sahibi olmadığını, davacıya ait hiçbir ticari bilgi veya sırrı paylaşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK’nun 54. Madde gereğince haksız rekabetin gerçekleştiğinin tespiti ve bu nedenle doğan maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili talebine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalılardan —- daha önce davacı şirket personeli olup daha sonra davalı şirkette çalışmaya başladığı ihtilafsız olup uyuşmazlığın davalının işten ayrıldıktan sonra davacı şirket ile aynı iş kolundan çalıştığı iddia edilen davalı şirkette davacı şirketin ticari sır niteliğindeki bilgilerini de temin ederek diğer davalı ile birlikte haksız rekabete neden olup olmadığı ve davalılardan talep edilebilebilecek maddi ve manevi tazminat miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; davacıya ait olduğu belirtilen —- incelendiğinde, sitelerde kullanılan sekmelerin, marka konumlandırmaların, görsellerin veuygulama yapılan alan görsellerinin tamamen farklı olduğunun tespit edildiği, — — yer aldığı, alan adının —- edildiği, davalı —— oranında artış gösterdiği, şirketin —-diğer yıllarda hep faaliyet zararı açıkladığı, faaliyet zararlarının, faaliyet giderlerindeki sürekli artıştan kaynaklandığının tespit edildiği, davalılar eylemlerinin —–değerlendirilmesi gerektiği, bent kapsamında iş ürünlerin yetkisiz yararlanılmasının haksız rekabet olarak kabul edildiği, ancak müşteri çevresinin tek başına bent kapsamında iş ürünü olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, aynı sektörde faaliyet gösteren şirketlerin müşteri çevrelerinde benzerlik olabileceği, bu durumun tek başına haksız rekabetin varlığını ortaya koymayacağı, davacıya ait müşteri çevresinin özellik arz etmesi, basit bir araştırma ile ulaşılmayacak nitelikte olması durumunda bunun davalı şirketçe kullanılmasının haksız rekabet teşkil edebileceği, ancak bu hususta ispat yükünün davacıda olduğu, davacı internet sitesinde yer alan bilgilerin raporun ilgili kısmında değerlendirilemediği, bu itibarla her iki internet sitesi arasında, sayfalarda yer alan bilgiler itibariyle bir benzerlik olup olmadığının değerlendirilemediği, kural olarak internet sitesinde yer alan bilgilerin de iş ürünü olarak kabul edilmesinin mümkün olduğu ve bundan yetkisiz yararlanılmasının bent kapsamında haksız rekabet teşkil edebileceği ancak huzurdaki uyuşmazlıkta bu konuda bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, davalıların eylemlerinin ayrıca —- değerlendirmeye tabi tutulması gerektiği, zira —–uyarınca haksız rekabet teşkil edebileceği, davalıların eylemlerinin ——haksız rekabet teşkil edip etmediğinin takdirinin—- ait olduğu bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçelere göre; davacı, davalılardan —- davacının eski çalışanı olduğu ve aynı pozisyonda davalı şirkette istihdam edildiği, yine davacının eski çalışanlarından —-davalı şirkette ortak olduğu, bu kişiler eliyle davacıya ait müşteri çevresinin ve ticari sırların davalı şirkete aktarıldığı, böylece haksız rekabette bulunulduğu ileri sürülerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de, davalının internet sitesinde yer alan bilgilerin davacının internet sitesinden alındığı ancak belirtilen adreslerde içeriklerin yer almaması sebebiyle içeriklerin aynı olup olmadığı tespit edilememiş olduğu ve tarafların benzer hizmetler sunduğu ve bu nedenle müşteri çevrelerinde benzerlik olduğu, bu durumun da tek başına haksız rekabet teşkil etmeyeceği ve davalıların —- uygun bir haksız rekabet eyleminin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harçtan, peşin alınan 51,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,06 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davalılardan— vekil ile temsil edildiğinden AAÜT uyarınca bu davalı şirket yararına taktir olunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılardan —-yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davalılardan — yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan tutar varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——–istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2021