Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1425 E. 2019/1451 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1425 Esas
KARAR NO: 2019/1451
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 29/12/2017
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN—– ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 29/12/2017
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, iş bu davada …’un, birleşen dosyada ise …’un davacı şirketin hissedarları olduğunu; davacı şirkete İstanbul Anadolu —-. Sulh Ceza Hakimliğince —-tarihinde ve —- D.iş dosyası ile kayyım atandığını; şirketin yönetim yetkisininde —- devredildiğini; —— tarafından atanan kayyım heyeti eliyle şirketin yönetildiğini; kayyım atandıktan sonra yapılan kontrollerde iş bu dosyanın davalısı … ve birleşen dosyanın davalısı …’un müvekkili şirkette — TL borç aldıklarının ortaya çıktığını; şirket kayıtlarına göre borcun ödenmediğinin sabit olduğunu; söz konusu —- TL borçtan dolayı işlemiş faizi ile birlikte tahsili için … aleyhine Anadolu — İcra Müdürlüğünün —aleyhine ise Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün—– sayılı dosyaları ile icra takibi başlattıklarını; davalıların haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve her bir dosya için her bir davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar vekili, gerek bu dosya gerekse birleşen dosyada, müvekkillerinin hissedar olduğu davacı şirketin bir gurup şirket olduğunu, davacı şirketle birlikte —— bu gurup şirketler içinde bulunduğunu; müvekkillerinin bu — şirket üzerinden aldığı ve verdiği paraların bulunduğunu, hangi şirketten ne miktar alacaklı, hangi şirkete ne miktar borçlu olduklarını bilmediklerini ancak davacı şirketle birlikte diğer şirketlerin kayıtları incelendiğinde esasen müvekkillerinin alacaklı çıkacağını savunarak, iş bu davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmesini; diğer şirketlere verdikleri borçlarında şayet bu dosyada borçlu olduklarına kanaat getirilirse mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: İş bu dava ve birleşen dosyadaki dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Her iki davalı aleyhine de —-TL asıl alacak —- TL işlemiş faiz olmak üzere toplam —– TL üzerinden icra takibinde bulunulmuş; icra takiplerinde asıl alacak üzerine yıllık %9,75 ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanması talep edilmiştir. Her iki dosyada da ödeme emrine karşı davalılar süresinde itiraz etmek suretiyle icra takibine konu edilen şekilde bir borçları bulunmadığını bildirmişler; süresinde yapılan itirazla takipler durmuş, iş bu davada birer yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
İş bu dosya ve birleşen dosya yönünden icra takipleri şirketin, şirket ortağına verdiği borçtan kaynaklanan alacaklarla ilgilidir. Davalılar vekili, müvekkillerinin davacı şirketten takibe konu borcu almadığına dair bir savunma getirmemişler, tam tersine bu ve bildirdikleri gurup şirketlerinden müvekkillerinin hem alacaklı hem de borçlu olduklarını, ancak alacak ve borçlar mahsup edildiğinde globalde müvekkillerinin takibi gerektirecek borcu olmadığına dair savunmada bulunmuşlardır.
Davacı şirket ve diğer şirketlerin sistem üzerinden ticari kayıtları incelendiğinde, şirketlerin her birinin ayrı bir tüzel kişilik olduğu, bu nedenle her birinin alacağı ve borçlarının kendilerine ait olacağı; birinin alacağının diğerinin borcuna mahsup edilemeyeceği; kaldı ki, — olaylarından öncede bu gurup şirketlerinin genel kurullarında şirket ortaklarının bu gurup şirketlerine olan borçlarının yine kendi alacaklarından mahsup edileceğine dair bir genel kurul kararınında bulunmadığı ve ileriye sürülmediği karşısında; davalılar vekilinin diğer şirketlerinde kayıtlarının incelenerek müvekkillerinin o şirketlerden olan alacaklarının davacı şirkete olan borcundan mahsup talebi mahkememizce kabul edilememiştir.
Davacı şirketin kayıtları üzerinde incelene yapılmış olup; davacı şirket kayıtlarına göre, bu dosyanın ve birleşen dosyanın davalılarının şirketten gerçek — TL borç aldıkları; borcun —- tarihinde alındığı; ticari defter ve kayıtları üzerinde bu borcun gözüktüğü; paranın şirket kasasından da —- tarihinden çıktığı; geri ödenmediği tespit edilmiştir. Zaten davalılar vekilinin de bu şirkete bu paranın geri ödendiğine dair bir savunması bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, bu dosya ve birleşen dosyanın davalıları tarafından — TL’nin davacı şirketten borç alındığı, geri ödenmediği; alacağın sebebinin borç olması nedeniyle iş bu davanın açılması için herhangi bir genel kurul kararına gerek bulunmadığı, icra takiplerinin asıl alacak yönünden haklı, asıl alacağa yapılan davalı itirazlarının ise haksız olduğu belirlenmiş; takibin borçtan kaynaklandığı ve likit olduğu nazara alınarak asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilirken, —- TL üzerinden de inkar tazminatına hükmedilmiş; ancak şirket kayıtlarına göre borcun geri ödenmesi yönünden bir vadenin konulmadığı, bu nedenle borçlu davalılardan faiz isteyebilmek için takipten önce temerrüte düşürülmesi gerektiği; davalılara da temerrüt ihtarı çekilmemiş bulunduğundan; işlemiş faiz yönünden itirazın iptali davasını reddetmek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
İŞ BU DOSYANIN VE BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN —— ESAS SAYILI DOSYASININ KISMEN KABULÜNE;
İş bu dosyada:
Davalı …’un İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin —- TL asıl alacağa takipten itibaren ticari faiz uygulanarak ( yıllık 9,75’i aşmayacak şekilde ) devamına; takip anına kadar işleyen faize yönelik itirazın iptali davasının reddine, —-TL üzerinden %20 inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
İş bu dosya ile birleşen mahkememizin —- Esas sayılı dosyasında;
Davalı …’un İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin —- TL asıl alacağa takipten itibaren ticari faiz uygulanarak ( yıllık 9,75’i aşmayacak şekilde ) devamına; takip anına kadar işleyen faize yönelik itirazın iptali davasının reddine, — TL üzerinden %20 inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı harçtan muhaf olduğu için harçsız açılan iş bu davada,—- TL ilam harcının davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı harçtan muhaf olduğu için harçsız açılan birleşen mahkememizin — Esas sayılı dosyasındaki davada,—- TL ilam harcının davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
İş bu davada tamamı davacı tarafından karşılanan – davetiye gideri —- TL ile bilirkişi inceleme ücretinin —olan— TL’nin toplamı —TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Birleşen Mahkememizin —- Esas sayılı dosyasında tamamı davacı tarafından karşılanan – davetiye gideri —- TL ile bilirkişi inceleme ücretinin —olan — TL’nin toplamı —TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
İş bu davada davacı lehine karar tarihindeki AAÜT gereğince —- TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı şirkete verilmesine; reddedilen faiz nedeniyle hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından —- TL maktu vekalet ücretinin de davacıdan alınıp davalı …’a verilmesine,
Birleşen Mahkememizin — Esas sayılı dosaysında davacı lehine karar tarihindeki AAÜT gereğince—- TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı şirkete verilmesine; reddedilen faiz nedeniyle hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin de davacıdan alınıp davalı …’a verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.12/12/2019