Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1379 E. 2018/1378 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1379 Esas
KARAR NO : 2018/1378

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 31/12/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı …, geçirdiği trafik kazası sonucu tedavi gördüğünü ve tedavi sonunda sakat kaldığını, davacıya vekâleten taraflarınca davalı … şirketine, K.T.K.’nın zorunlu malt sorumluluk sigortası poliçesine göre mesul olduğu tazminat tutarını Ödemesi için 30.11.2017 tarihli dilekçeyle aynı tarihte alma haberli posta yolu ile başvuruda bulunulduğunu, dilekçemiz davalı şirkete 04.12.2017 tarihinde ulaştığını, davalı … Şirketi’nce müracaat tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde taraflarına cevap verilmediğini ve taleblerinin karşılanmadığını, 31.08.2017 günü saat 13:15 sıralarında sürücü —- sevk ve idaresindeki——plakalı aracıyla——— istikametine geçiş yaptığı esnada aracının sağ ön köşe kısmına sürücü ——-sevk ve idaresindeki —– plakalı kayıklı motosikletiyle ——- istikametinden —— istikametine seyir halindeyken ——— Caddesi kavşağına geldiğini motosikletinin Ön kısımlarıyla çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Kaza tespit tutanağına göre; bu kazanın oluşumunda ——-plakalı araç sürücüsü ———– kuralı ihlal ettiğini kaza yeri incelemesinde ve sürücü beyanlarından anlaşıldığını, davacı …, meydana gelen trafik kazasında, kazaya karışan ———-plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, dolayısıyla davacının kusura katılması söz konusu olmadığını, Meydana gelen trafik kazasından sonra davacı …,——- Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak ilk müdahalesinin bu hastanede yapıldığını, bu tedaviye ilişkin evrak ve raporların dosyaya celbini talep ettiklerini, Kazaya karışan —————-plakalı araç …’nin ———– poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar ile sigortalandığını, dosyada hükmedilecek tazminat tutarına işleyecek faizin başlangıç tarihi Yerleşik Yargıtay İçtihatları’na uygun olarak ve talebleri doğrultusunda davacı zararının meydana geldiği kaza tarihi olan 31.08.2017 tarihi olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmasını, Trafik kazası nedeni ile davacı için belirlenecek maddi tazminat tutarlarının hüküm altına alınması talebinde bulunulduğunu, davacının meydana gelen kaza nedeni ile çok zor günler geçirdiğinden davacının mağduriyetinin giderilmesi için iş bu davayı açma zaruriyetinin doğduğunu,davanın kabulü ile tahkikat sonucunda davacının zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesini mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 200 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 31.08.2017. tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacı usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını Eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddinin gerektiğini, davacı tarafından dava konusu kazaya ilişkin talepler için davalı şirkete başvurulmuş olmakla birlikte; “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği”ne göre düzenlenmiş heyet raporunun taraflarına iletilmediğini inceleme yapılmadığını, söz konusu belgeler davacı taraftan talep edilmiş, davacı tarafça herhangi bir belge iletilmediğinden sürecin devam ettirilemediğini, tazminat hesaplaması için gereken eksik belgelerin davalı şirkete iletilmediği, işbu nedenle Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davacının dava açma hakkının bulunmadığını, bu nedenle davanın usulen reddinin gerektiğini, HMK 121. maddesi gereğince, davaya ilişkin bütün delil örneklerinin taraflarına tebliğ edilmediğinin, bir kısmının tebliğ edilmiş olup sadece dava dilekçesindeki davacı ifadeleriyle poliçenin geçerliliği ve teminat kapsamı, rücu imkânımız vs. yönünden davaya cevap verme imkânlarının olmadığını, bu sebeple delillerin tebliğine kadar davaya cevap verme haklarının saklı kalması kaydı ile söz konusu dava dilekçesi kapsamında davaya itiraz etme zaruretinin doğduğunu, Davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesinin gerektiğini, kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli tıp trafik ihtisas kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, davalı şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davalı şirket ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davalı şirket nezdinde sigortalı aracın kusurunun bulunmadığını, maluliyet oranının tespiti gerektiğini,
Geçici iş göremezlik bakımından taleplerinin olmadığını, davacı vekilinin geçici iş göremezlik talebinin reddinin gerektiğini, bu konuda inceleme yapılmamasını ve hüküm kurulmamasını talep etmiş, davacının çalışma gücünü kısmen veya tamamen yitirmesi sonucunda kalıcı işgöremezlik tazminatı içerisinde değerlendirilmeyen giderler, geçici iş göremezliğe ilişkin talepler gideri kapsamında bulunduğunu ve bu giderlerden davalının sorumluluğunun olmadığını, aktüeryal hesaplamayı gerektiren tazminat ödemelerinde hesaplamanın Müsteşarlık nezdinde tutulan Aktüerler Siciline kayıtlı aktüerler ile Müsteşarlık nezdinde tutulan listeye kayıtlı yardımcı aktüerler tarafından yapılması gerektiğini, kaza tarihinin 31/08/2017 olduğunu,
buna göre; 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren ve Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişiklik ile hesaplamanın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında öngörülen usul ve esaslara göre yapılacağı açıkça belirtildiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartları hükmü uyarınca da tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu ——— ve hesaplamada esas alınması gereken teknik faiz %1,8 olarak düzenlenmiştir. İşbu nedenle tazminat hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını ve teknik faizin 1,8 olarak esas alınmasını talep ettiklerini, sözkonusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacı tarafa peşin sermaye geliri ödenmesi durumunda, Sosyal Güvenlik Kurumunun %50’sine tekabül eden miktarı rücu etme hakkı bulunduğundan, sebepsiz zenginleşme olmaması bakımından Sosyal Güvenlik Kurumuna yazı yazılarak söz konusu kazanın iş kazası adledilip adledilmediğini, peşin sermaye değeri geliri bağlanıp bağlanmadığını, bağlandı ise ne kadar bağlandığının sorulmasını, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ancak gerçek ve doğrudan olan zarar kalemleri için teminat vermekte olduğunu, davacı tarafın taleplerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, davalı şirket söz konusu zarardan Poliçe Teminat limitleri dâhilinde sorumlu olduğunu Kabul manasında olmamakla bu dava tarihine kadar davalı şirkete herhangi bir başvuru yapılmamış olması halinde faiz başlangıcı dava tarihi ve faiz türü yasal faiz olması gerektiğini, Ayrıca böyle bir başvuru olsa da bu başvurunun eksiksiz evraklarla yapılması gerektiğini, eksiksiz evraklarla başvuru yapıldığı davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, Haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ZMMS poliçesi kapsamında tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 27/12/2018 tarihli dilekçe ile taraflar sulh olduğundan davadan feragat edildiği belirtilerek gereğinin yapılması talep edilmiştir.
Davalı vekili ekinde ibraname, feragatname sunulan dilekçesinde yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. Vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. Maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Taraflarca yapılmış yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
3-Her iki taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğundan verilen karar açıkça okundu.