Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1334 E. 2020/558 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/43 Esas
KARAR NO: 2020/556
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2017
KARAR TARİHİ : 11/11/2020
Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı—— perakende ve toptan satış yapan giyim mağazalarına tekstil temelli mal üretmekte olduğunu ve müvekkili ——- kendi mağazasında dışarıya, özellikle okllara çeşitli kurumlara sipariş usulü tekstil temelli kıyafet ve benzeri ürünle sattığı için davalı firma ile ticari bir münasebete başlamış olduğunu, bu minvalde davalı firma ile müvekkili arasında borç ilişkisi oluştuğunu, bu ilişkinin ticari güven üzerine kurulmuş bir ticari ilişki olduğunu, davacı müvekkili tarafından, davalı ——- tarihinde bir sipariş geçildiğini, bu sebeple taraflar arasında sözleşme düzenlenerek anlaşıldığını, bu sözleşme hükümleri gereğince müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiği halde davalının kendi edimlerini yerine getirmediğini, tüm bu işlemler neticesinde müvkkilinin zor durumda kaldığını , davalı tarafı defalarca uyarmasına rağmen davalı taraftan olumlu biryaklaşım göremediğini, bu nedenle müvekkilinin ticari hayatının tehlikeye girdiğini firmasını kapatma aşamasına geldiğini, anlaşma gereğince ürünleri tam ve eksiksiz olarak teslim etmeyerek müvekkilini zarara uğrattığını, buna rağmen müvekkilinin zorlanmasına karşın ilk iki çeki , üçüncü şahıslara borçlanarak ödediğini, ancak üçüncü çeki ödeyecek durumda olmadığını, açıklanan sebeplerle davalıya verilen çekin verilmesine neden olan işlemin malın eksiksiz ve kesin vadesinde teslimi ortadan kalktığı için anılan çekin iptali ve müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çek iptali davası açmak için gereken şartlara sahip olmayan keşidecinin hukuki yarar bulunmayan bu davasının reddinin gerektiğini, yine çek iptaline sebep olacak herhangi bir husus da bulunmadığını, Müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, davacı yanın isteği ve sözleşme doğrultusunda —–sunulmak üzere talep ettiği —– kıyafetinin tamamını tek seferde davacıya teslim ettiğini, Davacının Menfi Tespit Davası açmakta hukuki yararının olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE Dava, davacı tarafından davalıya verilen çekin verilmesine neden olan işlemin malın eksiksiz ve kesin vadesinde teslimi ortadan kalktığı iddiasıyla borçlu olmadığına yönelik açılmış menfii tespit davasından ibarettir.
Dosyanın Mahkememize —– kararı ile geldiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlığın, davacı tarafından davalıya —–adet çek verildiği ve taraflar arasında eşofman üretimi konusunda sözlexşme imzalandığıihtilafsız olup, ihtilafın davalı tarafından sözleşme ile üretilen ürünlerin ayıpsız ve süresinde teslim edilip edilmediği ve davacı tarafından verilen çekler hakkında davacının borcu bulunup bulunmadığı ve dava konusu çeklerin iptaline karar verilip verilemeyeceği noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi —– tarihli raporunda, Davacı tarafından davalıya —– çek verildiği ve taraflar arasında öğrenci forma üretimi konusunda sözleşme imzalandığı hususunun ihtilafsız olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşmeye bağlı olarak davalı şirketin davacının sözleşme kapsamında siparişini verdiği okul öğrenci formalarının üretimini yaparak sözleşmede belirlenen süre ve şartlar dahilinde davacıya teslimi hususlarında mal alım/satımına dayalı ticari bir ilişki kurulduğu, davalı Şirketin Davacı Firma adına ——-Tarihinde düzenlediği Tek bir Fatura ile —–ı gerçekleştirdiği ve bedelini davacı yandan nakden tahsil etmiş bulunduğu, Bunun dışında davalı şirket ticari defter kayıtlarında, taraflar arasında akdedilen sözleşmede kapsamında yer alan, Ne —- Davacı yanca Davalı Şirkete keşide edildiği iddia olunan ve de içeriğinde işbu davaya konu yapılan —– Çekinde yer aldığı ve vadeleri gelenlerinin davacı tarafından ödendiği iddia olunan ——- Kayıtlı olmadıklarının tespit edildiği rapor edilmiştir.
HMK 225 ve devamı maddeleri gereğince davalı asil şirket yetkilisi Mahkeme huzurunda ” Davacı ile yapmış olduğumuz sözleşme gereğince eşofman ürünlerinin ayıpsız ve süresinde teslim edildiğine, teslim ettiğimiz bu ürünlerin uluslararası standartlarda olduğuna ve sözleşmeden kaynaklanan tüm borçlarımızı tamamen yerine getirdiğimize dair yemin ediyorum” şeklinde yemin etmiştir.
Davacı vekili davalarının kabulünü, davalı vekili de davanın reddini talep etmiştir.
Dava menfi tespit davası ise de davanın dayanağının TTK 780 ve devamı maddelerinde düzenlenen çeke dayalı olarak açılan İİK 72 maddesinde düzenlenen menfi tespit davası olduğu, HMK 190 maddesi gereğince ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça , iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu,2 fıkrasında kanuni bir karineye dayanan tarafın sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altında olduğu, karşı tarafın kanuni karinenin aksini ispat edebileceği, davacı tarafından çeklerdeki imzaya yönelik bir itirazda bulunulmadığı, çeklerin taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak verildiğine ilişkin yerine getirilmeyen bir hukuki ilişkinin varlığı için verildiğinin ispat külfetinin davacı çek borçlusunda olduğu,taraflar arasındaki ticari ilişki için bila tarihli ürün üretimi ve teslimi konusunda bedel de belirlenerek anlaşma yapıldığı, ve anlaşma kapsamında davalı şirketin —– yılında tek bir fatura ile eşofman satışı gerçekleştirdiği ve bedelini tahsil ettiği, davaya konu edilen çekin verildiğine ilişkin davacı ve davalı kayıtlarında herhangi bir kaydın bulunmadığı, toplanan mevcut delillere göre davanın ispatlanamadığı, davacının yemin deliline dayanmış olması nedeni ile davalı şirket temsilcisine HMK 225 maddesi gereğince yemin teklif edilmiş davalı şirket temsilcisi —- tarihli celsede usulüne uygun olarak yemin etmiş ve yemininde ısrarlı olduğunu bildirdiği anlaşılmakla davanın reddine, her ne kadar davalı tarafından tazminat talep edilmiş ise de teminat yatırılarak takip durdurulmamış olduğundan İİK 72/4 maddesi gereğince davalının şartları bulunmayan tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının şartları bulunmayan tazminat talebinin de reddine,
3-Peşin alınan 725,80 TL harçtan alınması gerekli 54,40 TL harcın mahsubu ile 671,40 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2020 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 6.325,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davalının yaptığı yargılama gideri olarak 50,00 TL nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2020