Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1297 E. 2020/126 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1297 Esas
KARAR NO: 2020/126
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 29/11/2017
KARAR TARİHİ: 19/02/2020
Mahkememizde görülen Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı —- sahip ve maliki olduğu ———— kain arsasına davalı şirket tarafından yapılan inşaat esnasında tanıştıkları———— şirketin üzerinde çalıştığı projelerin önemi ve bunlann gerçekleştirilmesi halinde getirisi konusunda telkin ve iknaları sonucu duyduğu güvene dayalı olarak davalı ———— davalı şirkette ortak —————hisselerini bedeli ödenerek devir ve temlik almak suretiyle ortak olduğu ve şirketin yapacağı projeler ile ilgili olarak çalışılan ———– temsile ve idareye yetkili yönetici ortak ———– sağladığı güvene bağlı olarak davalı şirketin —————– imzaladığı kredi sözleşmelerinin davacılar tarafından müşterek ve müteselsilen olarak imzalanarak şahsi kefalet verildiğini, bununla da yetinilmeyerek ayrıca —————-davalı şirketin doğmuş ve doğacak tüm borçlarına karşılık olarak davacı ——— ait —————— bulunan taşınmazın ———- bedelle teminat olarak ipotek verdiğjni, faaliyet konusu yurt içi ve yurt dışında inşaat taahhüt ve montaj işleri yapmak ve inşa etmek olan davalı şirketin birden çok taahhüt işi aldığını ve uygulamaya geçtiğini, yapılan tüm işler ile ilgili olarak elde edilen kazançlar açısından davacılar tarafından talep edilen bilgilerin şirket müdürü ————- tarafından kendisine verilmekten kaçınıldığını, şirket müdürünün idarenin kendi elinde oluşu ve şirketin faaliyetlerinin iyi gitmesi ve kazanç sağlaması karşısında davacıların ——– yaşıyor olmalarını fırsat bilerek kendilerini devre dışı bıraktığını, ana sözleşmede kar dağıtımı olmasına rağmen kar dağıtımının yapılmaması ve buna ilişkin tüm taleplerin geçiştirilmesinin şirket müdürünün idare ve temsil yetkisini kötüye kullanarak davacıların zarara uğratmaya başladığını, davalı şirketin ————yılında —— TL sermaye ile ——————- ait olmak üzere başlangıçta her iki ortak tarafından birlikte atacakları imzalar ile temsil ve yetkili olarak kurulduğunu, şirketin temsili, ortaklık ve sermaye .yapısının muhtelif tarihlerde değiştiğini, şirketin sermayesinin —— tarihinde ——-TL’ye çıkartıldığını, şirket ortaklarından ——- tutarındaki hissesinin ——–kısmının davacı …’e devredildiğini, daha sonra —– kalan ———— hissesinin —– kısmının da —–devredildiğini, Davacı ———— hissesinin ——- devredilmesi üzerine sermaye dağılımının ————- ————-TL’sinin ise ———– olarak gerçekleştiğim, daha sonra ——– hissesini ———- hissesini de …’e devrederek ortaklıktan ayrıldığını, limited ortaklıkta sürekli bir borç ilişkisi olmakla ve sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmelerde tarafların MK m. 2’de belirtilen dürüstlük kuralı gereğince devamının esas olduğunu, ne var ki kendileri için çekilmez hale gelen bir ilişkiyi davacıların sürdürmelerinin beklenemeyeceğini, haklı sebeplerle bu ilişkisi sona erdirmelerinin mümkün olduğunu, davalı şirketin idare ve temsilinden sorumlu ortak —————-şirketin faaliyet ve taahhütleri ile gerçekleştirilen üretimler ve elde edilen gelirler konusunda davacılar aleyhine haksız kazanç temini yönünde bilgi taleplerinin devamlı olarak geçiştirilmesi ve imzaladığı karşılıksız çekler ile şirketin ve davacıların mali durumunu zora soktuğunu, şirketin pek çok borcunun davacı … tarafından ödendiğini, şirketin iyi yönetilmesi yerine iflası için da açılmış olması karşısında ——– işler iyi giderken şirkete ihanet ettiğini beyanla, müvekkillerinin davalı şirketten çıkarılmalarına, ortaklık payının gerçek değerine denk gelen ayrılma akçesinin ödenmeyen karlarla birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı halde dosyanın esasına yönelik bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmadığı anlaşılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, davacıların davalı şirketten çıkarılmalarına, ortaklık payının gerçek değerine denk gelen ayrılma akçesinin ödenmeyen karlarla birlikte davalı şirketten tahsili talebine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; davacların davalı şirketin ortağı oldukları, uyuşmazlığın davalı şirketin diğer ortağı ve yönetcisinin davacıları şirketin faliyetlerinden haberdar etmediği bu nedenle haklı sebep ile ortaklık payı ve ödenmeyen kar payları ile çıkmaya izin verilip verilemeyceği kamusal borçlar nedeni ile sorumluluklarının dondurulup dondurulamayacağı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; davalı — ————-sicil numarasıyla kayıtlı olup, inşaat işleri konusunda faaliyet göstermek üzere ———— tarihinde tescil edilerek kurulduğu, davalı şirketin üç ortaklı olduğu, davanın iki ortak tarafından şirkete karşı açıldığı, davacı iki ortağın sermaye oranlarının toplamının ———— olduğu, dava dışı üçüncü ortak sermayenin geri kalan ————– oranına sahip olup, ————tarihine kadar şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili müdür olduğu, davalı şirketin söz konusu genel kurul toplantılarını yaptığına dair gerek dosyada ve gerekse———– belge olmadığı, davalı şirketin defter ve belgelerini ibraz etmediği, vergi dairesine verdiği ————–senesine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesine göre; davalı şirketin zarar etmekte olduğu, zarar nedeniyle sermayesinin tamamını zayi etmiş olduğu, eksi ————- farkla borca batık hale geldiği, buna rağmen şirket müdürünün, Türk Ticaret Kanunu’nun 376 ıncı maddesindeöngörülen şekilde hareket etmediği, durumu mahkemeye bildirmediği ve gerekli önlemleri almadığı, davalı şirketin zarar ettiği ve dağıtılacak kâr bulunmadığı halde, şirket müdürü ——- şirketten ———–para çekerek şirkete borçlandığı, buna karşılık davacı …’in şirketten —— alacağı bulunduğu, borca batık hale gelen ve zarar eden şirketin kasasında ————–TL para gözükmesi hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, şirketin çeklerinin karşılıksız çıkmakta olduğu, davacı ortaklarının da bilgi alamadıkları konusunda yakındıkları, davalı şirketin yıllık genel kurul toplantılarını yapmaması, ortakların bilgi sahibi olmasını engellediği, bilindiği üzere limited şirketlerde şirket ortakları müdür olmasalar bile şirketin vergi borcundan ötürü sermayeleri oranında sorumluluğu bulunduğu,——– tüzel kişiliğinden tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcunun şirket ortaklarından tahsil hakkı alacaklı vergi dairesine yani idareye ait olduğu, bunun için öncelikle kanuni temsilcilerin takibine de gerek bulunmadığı, davacı ortakların, davalı şirket ortaklığından çıkmalarına izin verilmesi için yeterince haklı neden oluştuğu, ancak dosyada mübrez belgelere göre yapılan inceleme neticesinde; davalı şirket kaydi ——— değerlere sermayesini zayi etmiş olarak gözüktüğünden ve zarar ettiğinden, davacı ortaklara ödenecek ayrılma payı bulunduğu, davalı şirketin defterleri ibraz edilmediği ve rayiç değer tespiti de yapılamadığı için ayrılma payının hesap edilemediği, ancak dosyada mübrez belgelere göre ayrılma payının çıkmasının mümkün gözükmediği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın TTK 638/2 maddesine göre açılan ———- ilişkin olduğu, davacıların—————- numarası ile sicile kayıtlı olduğu, davacılardan … ın ——-TL sermayeli şirkette ——-diger davacı ———— TL ortaklığı bulunduğu davalı şirketin 3 ortaklı olduğu davacıların toplam payının % 39 diğer ortağın % 61 paya sahip olduğu, dava dışı üçüncü ortağın şirketi ——– tarihine kadar münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu, TTK 617/1 maddesine göre olağan —— her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren — ay içinde yapılması gerekirken yapılmadığı, davalı şirketin meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen defter ve belge sunmadığı, ————-verilen ———– yılı kurumlar vergisi beyannamesine göre ——————— TL zarar beyan ettiği, davalı şirket zarar ettiği halde şirket müdürünün şirketten ——– TL para çektiği, davalı şirketin çeklerinin karşılıksız çıktığı, davalı şirketin ——–yapmadığı ve ortaklarının bilgi sahibi olmasını engellediği, davacıların ortak olmaları durumunda risklerinin arttığı, davacılar yönünden davalı şirketten çıkmalarının yasal koşulu oluştuğu, davacılar tarafından her ne kadar çıkma payı istenilmiş ise de karar tarihine en yakın tarih itibarı ile sermayenin rayiç değerinin hesaplanması gerektiği halde davalı şirketin sermayesini zayi etmiş olduğu, zarar ettiği, davacılar yönünden hesaplanacak bir ayrılma payının bulunmadığı, bu konudaki taleplerinin reddi gerektiği, davacıların kamusal borçlar nedeni ile sorumluluklarının dondurulup dondurulmayacağı yönündeki taleplerinin ise davacıların şirketteki ortaklıklarının devam ettiği sürece vergi borcundan —– kişiliğinden tahsil edilemeyen vergi borcunun şirket ortaklarından tahsil hakkının idareye ait olduğu, davacıların kamu borçlarından ortak oldukları dönem için sorumluluklarının dondurulmasına yönelik taleplerinin de reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davacılar ——- davalı ————–TTK 638/2 md. gereğince şirketten çıkmalarına,
Davacıların diğer taleplerinin ayrı ayrı reddine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 54,40 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı taraflar kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacı taraflarca yapılmış 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 62,80 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.132,00 TL masraf olmak üzere toplam 1.194,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———–Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2020