Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1279 E. 2021/914 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1279 Esas
KARAR NO: 2021/914
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/11/2017
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında —- makine alımı sözleşmesi imzalandığını—- mutabakata vardıklarını, bu sözleşmeye göre davalı tarafından sipariş edilen makinelerin Müvekkili tarafından hazır edilmesi ve davalı tarafından makine bedeli olarak — ödenmesinin kararlaştırıldığı, davalı şirketin teslim alma yükümlülüğünü ve ödeme yapma yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine —-yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide ettiklerini, ancak ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, davalı şirket aleyhine sözleşmeden doğan ve zamanında ödenmeyen —- sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafça sözleşmedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesi ile borca itiraz ettiğini, davalının itirazının kötü niyetli olduğunu, somut olaydaki temerrütünü bu haksız iddiaya dayandırdığının anlaşıldığını, gelinen noktada davalı tarafın sözleşmeyi ihlal ettiğinden ve bu durumun müvekkilini zarara uğrattığını iddia ile davalının sözleşme bedelini ödemeye ve müvekkilinin uğradığı zararlar nedeniyle şimdilik—-sözleşmede belirtilen —- oranındaki faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde davalının haksız bir şekilde sözleşmeden rücu ettiği kabul edilerek —- göre, satış bedelinin —– oranındaki faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili muhabere kanalı ile göndermiş olduğu dilekçede cevap verme süresinin uzatılmasını talep etmiş isede verilen süreye rağmen herhangi bir cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle sözleşmeye aykırılıkdan kaynaklı maddi zararların tazminine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
——dosyası celp edilip incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı ile davalı arasında imzalandığı iddia edilen sözleşme gereğince davalıdan sözleşme bedeli yada sözleşmeden rücu edilmiş ise sözleşme bedelinin %20’sinin talep edilip edilemeyceği noktasında toplandığ anlaşılmıştır.
Davacı vekili —-tarihli celsede; “bizim davamız kısmi dava niteliğindedir, bu konudaki beyanlarımızı tekrar ederiz, biz davamızı sözleşmenin ifası ile ilgili olarak talebimizden vazgeçiyoruz davamız sözleşmeden cayma nedeni ile sözleşme bedelinin —- talep etmekteyiz” şeklinde beyanda bulunmuş, aynı celsede; Davacı vekili sözleşmenin ifası konusundaki talebinden vazgeçmiş olmakla, cayma bedeline ilişkin davanın —– kısmi dava olarak görülmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafın bildirmiş olduğu tanıklar davetiye ile çağrılmak suretiyle duruşmada bilgi ve görgülerinin nelerden ibaret olduğu hususunda dinlenmişlerdir.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, davalı vekilinin defterlerinin ——-olduğu bildirildiğinden davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi raporunda; 60 eirmeler neticesinde; Dava konusu uyuşmazlığın tarafların aralarında yapmış oldukları sözleşmedeki edimin yerine getirilmediği iddiası ile ilgili olduğu, Davalı vekilinin dava ile ilgili cevap dilekçesi vermek için ek süre talep ettiği, sayın mahkemenin—- tarihli ara kararı ile Cevap verme süresinin bitiminden itibaren İKİ HAFTA ek süre verildiği halde davalı taraf ve davalı vekili tarafından bu sürenin geçmesine —- CEVAP DİLEKÇESİ vermediği, Davalı şirket —–münferiden temsile yetkili kılındığı, yetkilendirme ortaklar kurulu kararının —– tarafından tescil edildiği , Davalı vekilinin davalı defter ve kayıtlarının bulunduğu yer olan— incelenmesi talebi ile ilgili olarak davalı talebinin sayın mahkemece — tarihli ara kararında belirtildiği üzere duruşmada değerlendirileceğine karar verildiği , İncelenen davacı şirkete ait —— açılış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne Uygun yaptırılmış olduğu , davalı —-mükellefi olması dolayısıyla—-yıllarına —yüklemelerini ——sistemine süresi içerisinde aktardığı ——— süresi içerisinde alındığı, davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Dava konusu olan uyuşmazlık ile ilgili olarak , davacı tarafın yasal defter kayıtları Üzerinde yapılan incelemede , davalı taraf ile ilgili olarak —- kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının talepleri ve dosya içerisinde bulunan sözleşmelerin hukuki açıdan değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda dosya sorumluluk ve sözleşme/hesap konusunda uzman bir bilirkişiye tevdii ile rapor alınmıştır.
Sözleşme uzmanı bilirkişi raporunda; Yapmış oldu inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; Davacı şirketin, davalı şirketten dava tarihi itibariyle dava konusu sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir alacağı bulunmadığı, bu davadaki taleplerinin yerinde olmadığı kanaat ve sonucuna varıldığını bildirmiştir.
HMK 281, HMK 222. TTK 83 Maddeleri gereğince dosyada bulunan rapor bu aşamada hüküm kurmaya elverişli olmadığından öncelikle davalının ticari defter ve kayıtlarının —- tarafından incelenmesi için ——talimat yazılmasına karar verilmiştir.
—– sayılı talimatı ile alınan bilirkişi raporunda; Taraflar arasında kayden izlenebilen bir ticari ilişkinin bulunmadığını, Davalıya ait ticari defterlerin varlığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun şekilde ve zamanında yaptırıldığı yevmiye ve kebir kayıtlarının birbirini doğrular şekilde yapıldığı ve ticari defterlerin sahipleri lehine delil olma niteliği taşıdığını, Davalı ticari defterlerinde davacıya ait herhangi bir kayda rastlanmadığı sonucuna varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle sözleşmeye aykırılıkdan kaynaklı maddi zararların tazminine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, davalı vekilinin defterlerinin —- olduğu bildirildiğinden davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde —- bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirildiği, düzenlenen raporda, incelenen davacı şirkete ait —- yıllarına ait ticari defterlerinin —-açılış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne Uygun yaptırılmış olduğu , davalı şirketin —-mükellefi olması dolayısıyla —-yıllarına ait —-yüklemelerini —– süresi içerisinde aktardığı ve e-defter beratlarının süresi içerisinde alındığı, davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Dava konusu olan uyuşmazlık ile ilgili olarak , davacı tarafın yasal defter kayıtları Üzerinde yapılan incelemede , davalı taraf ile ilgili olarak —- konu bir ticari — kaydının bulunmadığı, Davalı ———– tarafından tescil edildiği, sözleşmenin imzalandığı tarihte davalı şirketi temsile —- yetkili olmadığı tespit edilmiştir. Akabinde HMK 222 gereğince tek taraflı defter inceleme ile dava sonuçlanamayacağından, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için —-Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.—–talimatı ile alınan bilirkişi raporunda; Taraflar arasında kayden izlenebilen bir ticari ilişkinin bulunmadığını, Davalıya ait ticari defterlerin varlığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun şekilde ve zamanında yaptırıldığı yevmiye ve kebir kayıtlarının birbirini doğrular şekilde yapıldığı ve ticari defterlerin sahipleri lehine delil olma niteliği taşıdığını, Davalı ticari defterlerinde davacıya ait herhangi bir kayda rastlanmadığı sonucuna varıldığı, davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan —— dosyasında, davalı şirket tarafından takibe konu sözleşmenin yetkili temsilci tarafından imzalanmadığı beyan edildiği, davacı tarafça gönderilen ihtarname davalı şirkete gönderildiği, yetkisiz temsilciye çekilen ihtar olmadığından ve sözleşmeyi imzalayan kişi de yetkisiz temsilci gözüktüğünden, sonuçları yetkili temsilciyi bağlamayacağından, BK 46. Maddeye göre yetkisiz temsilcinin imzaladığı sözleşme temsil edileni bağlamayacağından, şirket yetkilisinin, —– daha öncede de şirket adına işlem yaptığına ve teamül haline gelen bir işlem olduğuna ilişkin bilgilerin dosya kapsamında mevcut olmadığı, sözleşmenin imzalanmasınından sonra davalı tarafça ödeme olmadığından sözleşmeye icazet verilmediği, sözleşmenin davalı şirketi bağlamayacağı, yetkisiz temsilci tarafından imzalanan sözleşmeye sonradan icazet verilip verilmediği hususu ancak yazılı delillerle ispatlanacağından, dosyaya davacı tarafça sunulan yazışmaların davalı şirket yetkilisi ile olmadığı, fotokopi olduğu, kime ait olduğu belli olmadığı, davacıya yapılan bir ödemede olmadığından davacının dinlenen tanık beyanları davayı tam olarak aydınlatmadığından, belirtilen hususların yazılı deliller ispatı gerekeceğinden ispat yükü davacıda olduğundan bu nedenle tanık beyanlarına itibar edilmeyerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 59,30 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 282,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, Davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti kabul edilen davalı vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.08/12/2021