Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1278 E. 2018/470 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1278 Esas
KARAR NO : 2018/470

DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkiline her ay abonesi olduğu davalı tarafça, ikametinin bulunduğu adresinde kullandığı elektrik tüketim miktarına göre fatura tahakkuk ettirildiğini, bu faturalarda hizmet bedeli karşılığı olmayan K/K bedeli adı altında kayıp kaçak bedeli olduğunun tespit edildiğini, bu faturalarda bir hizmet bedeli karşılığı olmadığı açıkça belli olan kötüniyetli diğer kullanıcıların kaçak kullanımı ve tedarikçi elektrik dağıtım firmasının ağır ihmal ve kusurları ile alt yapısının yetersizliklerinden kaynaklanan kayıp ve kaçak tüketimlerinin bedeli karşılığı olarak müvekkili gibi dürüst bir aboneye yansıtılmasının kabul edilemeyeceğini, “K/K” bedeli adı altında yaklaşık % 15 oranında veya daha üzeri oranlarda kayıp/kaçak bedeli adı altında ücret yansıtıldığını, ilgili yasa hükümleri gereğince, EPDK ‘nin kayıp/kaçak bedellerinin abone faturalarına yansıtılması hususunda aldığı mevcut yasal hükümlere aykırılık teşkil ettiğini iddia ederek, kayıp/kaçak bedeli adı altında haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 3.783,24 TL (K/K bedeli) bedelin,ödendiği tarihten itibaren değişen yasal faizi ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevli olmadığını, davanın konusunun idarenin düzenleyici işlemine dayandığını; … 28.10.2010 tarihli 2999 sayılı kurul kararıyla uygulamaya konulan fiyat tarifeleri tablosunda yer alan kayıp/kaçak bedelin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun geçici 9. Maddesi Yüksek Planlama Kurulunun 14.2.2008 tarihli 2008/T-S sayılı kararı ile kabul edilen Enerji Teşekküllerinin uygulayacağı maliyet Bazlı Fiyat Mekanizması Usul ve Esaslarına göre
uygulamaya konulduğunu, EPDK’nın 7.12.2011 tarihli duyurusunda da kayıp kaçak bedelin kurumun Kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve kanunun temel amaçlarına uygun şekilde belirlediği bir bedel olduğunun belirtildiğini, düzenleyici işlemin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı niteliğe haiz olduğunu, tarifelerin uygulanmasının perakende satış lisansı sahibi şirketler bakımından yani müvekkili kurum yönünden yasal bir zorunluluk olduğunu, daha önce aktif tüketim birim fiyatı içerisinde yer alan kayıp/kaçak bedelinin, EPDK ‘nın …. sayılı Kurul kararı gereği, 1.1.2011 tarihinden itibaren aktif fiyattan ayrıştırılarak faturalarda yer aldığını savunarak davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyleelektrik abonesinin faturasına yansıtılan kayıp/kaçak bedelin tahsili ilişkindir.
Dava dosyasının mahkememizin …. E. Sayılı dosyası ile yapılan yargılaması sonunda …. tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafın kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesi … E ve K sayılı ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına karar vermiştir.
Bozma ilamı uyarınca dava, mahkememizin … E sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonunda … tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafın kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesi…. E ve K sayılı ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına karar vermiştir.
Bozma ilamı uyarınca dava dosyası mahkememizin …. E sırasına kaydedilmiş, usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava tarihinden sonra ….6 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Yasanın 21. Maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesinin birinci , üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fakrasının a-ç-d ve f bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen onuncu bent ile ” kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi , bu bedellerin kurumun düzenlediği işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca 6719 sayılı Yasa ile eklenen geçici 19. Maddede ” bu maddeyi ihdas eden kanunla ön görülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve geçici 20. Maddede ise ” kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi , dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyeti ve Mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri , geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım , sayaç okuma, perakende satış hizmeti , iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konudaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunu DENETİMİ İLE SINIRLANMIŞTIR.Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ve yapılan değişikliklerin 17/06/2016 yürürlük tarihinde önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayalı olarak tahsil edilmiş ve dava konusu edilmiş olan kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedellerin ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da GEÇMİŞE ETKİLİ OLACAK ŞEKİLDE UYGULANMASI GEREKTİĞİ ANLAŞILMAKTADIR.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller göz önünde bulundurulduğunda, davanın devamı sırasında dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi veya dava konusu gayrımenkulün tahliye edilmesi hallerinde davanın konusuz kalacağı ve karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilebileceği, ancak davanın devamı sırasında yürürlüğe giren yeni yasanın geçmişe etkili olarak yasalaşması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği, yargılamanın devamı sırasında yapılan yasal değişiklikle fazla yapılan tahsilatların
ödenmemesi değil EPDK mevzuatına uygun yapılan tahsilatların iadesinin mümkün olmadığının düzenlendiği, yasanın geçmişe etkili olarak çıkarıldığı ve Anayasa Mahkemesi kararının geçmişe yürümeyeceği, geçmişe etkili olarak çıkarılan yasa nedeniyle, yasanın dava açılırken varmış gibi kabul edilerek hüküm kurulması gerektiğinden aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir, ancak 21/05/2014 tarihli HGK gereğince 6719 sayılı yasa kabul edilmese talep ettiği tahsilatı geri alabilecek konumda olan davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu, yargılamanın devamı sırasında yapılan yasa değişiklik nedeniyle davanın konusu kalmadığı dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği yada içtihadı Birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı 6100 S.Y 331 maddesinde hakimin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre davanın görülmesi sırasında geçmişe yürür yasa gereğince davanın konusuz kalması dikkate alınarak davacı lehine maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği anlaşımış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
6446 S.y 17 geçici 19 ve 20 Maddeleri gereğince konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL harcın dava açılırken alınan 56,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 20,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yatırılan peşin 57,05 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Avukatlık Asgari ücret tarifesi gereğince Davacı vekili için takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafça sarf edilen posta gideri ve bilirkişi ücreti toplamı 684,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..