Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1245 E. 2018/1186 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1245 Esas
KARAR NO : 2018/1186

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalının sahibi olduğu, —— davacıdan cam satın ve karşılığında ——– numaralı, 14/09/2017 tarihli, 45.000,00 TL bedelli çeki keşide ederek verdiğini, davalıda çekin ön yüzüne şirket kaşe ve imzası haricinde ad soyadını ve kimlik numarasını yazarak avalist olduğunu, davalı tarafın arkası yazılmasın diye davacıya beklemesini söylemiş davacıda ödeme yapacağını düşünerek çeki yazdırmadığını, çekin ibraz süresi geçtiğinde, çekle ilgili davacı tarafından İst. And.———-. İcra Müdürlüğü’nün 2017/24883 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığı, davalının davacı tarafının borçlu olduğu kendisinin borçlu olmadığını iddia ederek takibe itiraz ettiğini, itirazın taraflarına tebliğ edilmediğinden, 09/11/2017 tarihinde dosya kontrolü sırasında itirazdan haberdar olduklarını, bu nedenle bu davayı açma zaruriyetinde olduklarını beyan etmiş, davalı … davacı firma arasında gerçekleşen cam alım ve satımı davacı kendine düşen yükümlülüğü eksiksiz ve sağlam olarak yerine getirdiğini, herhangi bir hasar ya da ziyanın söz konusu olmadığını, satıma ilişkin faturalar düzenlendiğini ve davalının sahip olduğu şirket teslim edildiğini, davacı tarafından takibi yapıldıktan sonra kendisinin borçlu olmadığını belirterek itiraz etmesi davalının kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile davalı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmaması koşulu ile icra inkar tazminatına karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talep edilen ilgili icra dosyası kapsamında —————. tarafından keşide edilen çek dayanak belge olarak ilamsız icra yoluyla takibe konulmuş olduğu borçlu olarak davalı ile ———————.’ye ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı tarafından takibe karşı yasal süresi içerisinde itiraz edildiği,davacı, takibe dayanak çekin ön yüzünde şirket kaşe ve imzası haricinde müvekkilin ad-soyad ve vatandaşlık numarasının bulunmasından bahisle avalist sıfatıyla sorumlu olduğunu iddia etse de işbu iddianın yerinde olmadığını, icra dosyasının incelenmesinde de anlaşılacağını, davalının sorumluluğuna ilişkin aval verme işleminin çekte bulunmadığını, senedin yazı ile bedel yazılması lazım gelen bölümünde mevcut olan bedelin açık ve anlaşılır olmaması nedeniyle yeniden okunaklı biçimde bedel yazılmış olduğunu, davalı senetteki düzeltmenin kanuna uygun olabilmesi amacıyla yeniden yazılan bedelin tam üzerini paraf ettiğini, şirketin adının yazılı bulunduğu kısmın altında ise ,şirket adına borçlanmaya ehil kimsenin imza ve ad, soyad yazması gerekliliğine binaen davalı şirket yetkilisi sıfatı ile senedi imzaladığını, Borçlu veya avalist sıfatı bulunmayan davalı aleyhine şirket borçlarından dolayı icra takibi başlatılması kötü niyetli olup bu hususta kötü niyet tazminatı talep ettiklerini, davalı icra takibine itiraz ederken açıkça şirket borçlarından şahsen sorumlu olmadığını, borcun şirkete ait olduğunu, davalı avalist sıfatı ile de sorumlu bulunmadığını, Senedin bedel bölümündeki imzanın paraf olmadığının, aval hükmünde olduğunun kabulü halinde ise senet üzerine ekleme yapıldığının ve çekin geçersiz olduğunun kabulünün gerektiğini, Şirket yetkilisi/ortağını şirket borcundan sorumlu tutmak ve ödeme emri tebliğ etmenin hukuka aykırı oluduğunu, alacaklı kötü niyetli şekilde icra takibi ve itirazın iptali davası ikame ettiğinden talep edilen alacağın en az %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini vekaleten arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, inkar tazminatının davalı aleyhine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tarafa tahmiline karar verilmesi talebinden ibarettir.
Usulünce duruşma açılarak davalının yetkilisi olduğu şirket ile davacı arasında ticari alışveriş ihtilafsız olup bu ilişki nedeni ile dava dışı şirket tarafından çek verildiği ve bu çekin davalı tarafından da imzalandığı ancak çekin süresinde bankaya ibraz edilmemesi nedeni ile davalının sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılarak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Her iki tarafından tüm yasal ticari defterleri, üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez 19/10/2018 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda sonuç olarak; bilirkişinin 19/10/2018 tarihli raporunda davalının avalinin varlığı saptanamadığı gibi, varsayım olarak aval vermiş olsaydı dahi bankaya ibraz edilmeyen çekin kambiyo hukukunda kaynaklı sonuçlarının ortadan kalktığını, yazılı delil başlangıcı olduğu, bu kapsamda keşideciye başvurulabileceği, artık davalının sorumluluğundan söz edilemeyeceğinin yüksek yargı uygulamasıyla benimsendiğini, dava konusu çekin davacı ticari tefterlerinde yer aldığı gibi, dava dışı keşidecinin defterlerinden yer aldığının görüldüğü, tutarın 45.000,00 TL olduğu; bu kabul ve ihtimalinde dahi genel hükümlere göre sorumluluk söz konusu olduğunda, takipteki birikmiş faizin koşullarının gerçekleşmediğini rapor etmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu ————-.İcra müdürlüğünün 2017/24883 E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığı ödeme emrinin davalıya 09.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği davalının 13.10.2017 tarihinde itiraz ettiği ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İİK 67 maddesine görülen itiraz iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğu, davacı tarafından 14.09.2017 keşide tarihli süresinde bankaya ibraz edilmeyen belgenin dayanak yapılarak takibin başlatıldığı, ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen çekin yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu belge üzerinde dava dışı —————– kaşesi ile bir imza bulunduğu ve çek hesabının da bu şirkete ait olduğu, belge üzerinde davalının ismi bulunduğu ancak kaşe üzerinde tek imza bulunduğu, tarafların kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı ile dava dışı———— kayıtlarında defterlerin TTK 64 ve devamı ile V.U.K göre usulüne uygun olarak tutulduğu, her iki şirket kayıtlarında da alacağın var olduğu, davacı tarafından yapılan takipte davalının itirazının incelenmesinden takip konusu belge üzerindeki imzanın davalı yönünden avalist sayılıp sayılmayacağının tartışılması gerektiği, TTK 701 maddesi gereğince keşidecinin imzası dışındaki her imzanın aval şerhi sayılması gerektiği, ancak takibe dayanak belgenin kambiyo senedi vasfında olmaması nedeni ile avalin varlığının söz konusu olmadığı, davacının kambiyo hukukuna dayalı talep hakkını kaybettiği, belgeye ancak yazılı delil başlangıcı olarak dayanabileceği ve davasını her türlü delille ispat edebileceği, dava konusu belge üzerinde şirket ünvanı altında keşidecci imzası bulunduğu başkaca bir imza bulunmadığı genel hükümlere göre sorumluluğunun doğmadığı, sebepsiz zenginleşmeden dolayı da davalının aval niteliğinde bir imzası bulunmadığından davalı yönünden açılan itirazın iptali davasının reddi ile davacının takibi yapmakta açıkça hem haksız hemde kötüniyetli olduğuna ilişkin delil bulunmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklandığı üzere;
İtirazın iptali davasının REDDİNE.
Davalının şartları bulunmayan İİK 67 mad. Kötü niyet tazminatı talebininde REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı —————- tarifesi uyarınca davalıyararına taktir olunan 5.300,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.