Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1242 E. 2020/441 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1219 Esas
KARAR NO : 2020/505
DAVA : Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 01/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, —– tarihinde gerçekleşen kazada davalılardan —sürücüsü, —- maliki,——-olduğu —- plakalı aracın yaya olan müvekkiline çarptığını ve onun yaralanmasına neden olduğunu; ———– sayılı dosyasında sürücü aleyhine yargılamaya başlandığını; kazada tamamen davalı sürücünün kusurlu olduğunu belirterek; müvekkilinin kaza nedeniyle malul kaldığını ve tedavi sürecinde kazanç kaybına uğradığını belirterek, fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik —-maddi tazminatın ve —- manevi tazminatın ———— davalılardan müşterek ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiş;
Bilahare vermiş bulunduğu dilekçeyle maddi tazminat talebini ıslah yoluyla —— çıkartmış; müvekkilinin yargılama sırasında davalı sürücü ve malikten almış bulunduğu ——–manevi tazminattan düşülerek ——- yönünden de manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı sigorta şirketi vekili; kaza anında —— plakalı aracın—–olduklarını ancak sorumluluklarının sürücünün kusur oranı ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu; davadan ——– ödediklerini; bu ödemenin çok düşük bulunması halinde raporla belirlenen tarihe güncellenip zarardan düşülmesi gerektiğini; davadan önce kendilerine bir temerrüt ihtarı yapılmadığından davadan önceki bir tarihten başlanarak faiz istenemeyeceğini savunmuş ve bu çerçevede davanın reddini talep etmiş;
Diğer davalılar vekili de, talebin zaman aşımına uğradığını, davalı sürücünün tam kusurlu olmadığını, kusura itiraz ettiklerini; ceza davasının bekletici mesele yapılmasını; faizin başlangıcına da itiraz ettiklerini bildirerek davanın reddini savunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce kaza tespit tutanağı incelenmiş, ———— sayılı dosyası takip edilmiş; taraf delilleri toplanmış, tarafların sosyo-ekonomik durumları tespit edilmiş; taraf delilleri değerlendirilmiş, kusur ve adli tıp kurumundan maluliyet yönünden rapor alınmış; maddi hesap bilirkişisinden rapor alınmış ve tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, davacı asil mahkememize başvurarak yazılı dilekçe vermiş, —- tarihli yazılı dilekçesiyle davalılar——– karşı olan davasından feragat etmiş; dilekçe ekinde de ——– tarihli feragat name / ibranameyi sunmuştur. İş bu dilekçe mahkememizce kimlik tespitiyle birlikte alınmış olup; davacı —– doğumludur, dava tarihi itibariyle reşit olup; davacı asilin her zaman davadan feragat hakkı mevcuttur. Bunun için vekilinin iznine gerek olmayıp feragat geçerlidir.——– tarihli bu dilekçede davacı maddi ve manevi tazminatı ayırmaksızın “davadan feragat” ettiğini bildirmiştir. Ayrıca dilekçe ekinde kendisinin sunduğu protokol ve ibra başlıklı yazıda da hem maddi hem manevi tazminat alacakları yönünden davalı sürücü ve işleteni ibra ettiğini bildirmekle ayrıca bu davalılara karşı vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden de ibrada bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davacı vekili aksini iddia etse dahi artık davalı ———– hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davasından feragat edildiği nazara alınarak hüküm oluşturulmuştur.
Ayrıca feragate ekli protokol ve ibrada “maddi ve manevi tazminat alacaklarına karşılık ——— alındığı” yazılı olup; bu bedelin ne kadarı maddi tazminat ne kadarı manevi tazminat için alındığı belli olmadığından; ve artık bu belgeden sonra taraflardan da bunun ne kadarının manevi tazminata ne kadarının maddi tazminata ilişkin olduğunun sorulması yoluyla tespiti mümkün bulunmadığından ( elbette davacı tarafın kendi lehine olarak manevi tazminata ilişkin olduğu davalı tarafında maddi tazminata ilişkin olduğunu ileriye süreceği sebebiyle ) alınan——- yarısının maddi tazminata yarısının manevi tazminata ilişkin olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm oluşturulmuştur.
Her ne kadar bu tür davalarda, davadan önce sigortaya başvurmak dava şartı ise de, bunun tamamlanabilir bir dava şartı olduğu, davadan sonra bir başvuru ve sigorta tarafından yapılan bir ödeme gerçekleştiği için dava şartınında davadan sonra sağlandığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Her ne kadar sürücü ve malik davalılar zaman aşımı itirazında bulunmuşlarsa da, fiilin aynı zamanda ceza zaman aşımına tabi olması sebebiyle ve ceza zaman aşımı dolmadığından mahkememizce zaman aşımı define de itibar edilmemiştir.
Mahkememizce alınan kusur raporunda davalı sürücünün %25 kusurlu olduğu zira aracıyla seyir ederken yeteri kadar dikkatli ve tedbirli davranmadığı, aracının hızını yola uygun ayarlamadığı, bu nedenle karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıya çarpmak zorunda kaldığı belirlenmiş; davacı olan yayanın ise, kara yolundan karşıdan karşıya geçerken yaklaşan araçların mesafe ve hızlarını dikkate almadığı, kendi güvenliğini emniyet altına almadan kara yoluna indiği, bu nedenle KTK’nun 68/b/3 ve Kara Yolları Trafik Yönetmenliğinin 138/b/3 maddelerindeki kusuru işlediği sebebiyle 575 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş; mahkememizce bu kusur oranı kabule şayan bulunmuş ve hükme esas alınmış; ——— tarihli raporuyla ise kaza tarihindeki yönetmenliğe uygun olarak belirlenen —- ay geçici iş göremezliğe ilişkin tespitleri de mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Tespit edilen bu doneler çerçevesinde, maddi hesap bilirkişisinden rapor alınmış olup; hesap bilirkişisi bu raporunda, davalı sürücünün %25 kusuruna isabet eden maddi tazminatı belirlerken; davacının sigorta şirketinden aldığı —- —- ödemesini rapor tarihine güncellediği; bu şekilde — ödenmemiş sürekli iş göremezlik zararının oluştuğunu, kaza tarihinde —-yaşında olmasından dolayı ve çalıştığını ispat edemediğinden ötürü geçici iş gücü kaybı—talep edemeyeceğini tespit ettiği; bu raporunda mahkememizce kabule şayan bulunduğu ancak tespit edilen —– yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde sürücü – malikten alınan —- yarısı olan —– düşülmesiyle mahkememizce sadece ————-maluliyet tazminatına karar verilebileceği, diğer taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiş;
Dava dilekçesinde her ne kadar maddi ve manevi tazminat davalılar ayrılmaksızın talep edilmişse de; davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi ile sınırlı olarak talepte bulunulduğu, sigorta poliçesinde de manevi tazminat yönünden bir ödeme klozu bulunmadığı dikkate alınarak davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talep edilmemiş olduğu kabul edilmiş aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Davacı taraf her ne kadar davalı sürücü ve malik yönünden davadan feragat etmişse de, dilekçesi ekinde ibraname ve faragatname sunduğundan ve bu ibraname ve feragatname de bir kısım ödeme yapılarak imzalandığı, ilgili davalılarında yargılama gideri ve vekalet ücreti, masraf gibi taleplerinin bulunmadığı açıkça ibranamede yazılı olduğu nazara alınarak davalı—— lehine de yargılama gideri ve vekalet ücreti taktir edilmemiş; davalı sigorta şirketi yönünden sadece reddedilen —– maddi tazminat üzerinden lehine vekalet ücreti taktir edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacı tarafından açılan trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının davalılar ——- yönünden FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Davacının maddi tazminat talebinin sigorta şirketi yönünden KISMEN KABULÜ ile;
—— itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı sigorta şirketinden tahsiline; davacıya verilmesine, sigorta aleyhine fazlaya dair taleplerin reddine,
Davanın adli yardımlı olarak açıldığı, sadece ıslah harcı yatırıldığı nazara alınarak alınması gereken 6.641,86 TL harçtan yatırılan 1.814,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 4.827,86 TL harcın davalı ——– alınarak hazineye irat kaydına,
Yargılama giderlerinin tamamı suç üstü giderinden karşılandığından; 22 tebligat gideri 232,00 TL ile kusur ve hesap bilirkişileri için harcanan toplam 2.000,00 TL bilirkişi gideri ve adli tıp rapor gideri olan 562,00 TL’nin toplamı 2.794,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranı gereğince 772,13 TL’sinin davalı sigorta şirketinden 2.021,87 TL’sinin ise davacımız ——– alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince davacı lehine 13.187,00 TL nispi vekalet ücreti taktiri ile davalı ——– alınıp, davacıya verilmesine,
Reddedilen 10.000,00 TL yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı———- verilmesine,
Davacı ile diğer davalılar arasındaki protokol gereğince, davacı ile davalılar ——– arasındaki talepler yönünden herhangi bir vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.01/10/2020