Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1232 E. 2018/382 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/1232 Esas – 2018/382
.
GEREKÇELİ KARAR
.

ESAS NO : 2017/1232 Esas
KARAR NO : 2018/382

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin …için akdedilen Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi ile davalı şirketin abonesi olduğunu, bu sözleşme kapsamında davalının müvekkilinden elektrik satış bedeli haricinde “kayıp kaçak bedeli” adı altında bir takım bedeller tahsil ettiğini, oysaki taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının Kayıp Kaçan bedeli tahsil etme hakkının olmadığını, davacının müvekkilinden …. tarihli tüketim dönemlerine ait meblağların kayıp kaçak bedelini haksız olarak tahsil ettiğini belirterek tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinden 22.914,12 TL nin davalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21/03/2016 tarihli dilekçesiyle davadaki talebini 18.569,71 TL arttırarak 41.483,83 TL olarak ıslah ettini beyan ederek ıslaha ilişkin harç makbuzunu sunmuştur.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar sözleşme hükümleri ile kararlaştırılmamışsa da müvekkili şirketin kayıp kaçak bedelini ilgili mevzuat hükümleri gereğince tahsil ettiğini, doalyısıyla bu bedellerin haklı olarak tahsil edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında düzenlenen abonelik sözleşmesi kapsamında davalıdan tahsil edilmiş olan kayıp – kaçak elektrik bedellerinin tahsili talebine ilişkindir.
Davanın, mahkememizin 2015/108 E. Sayılı dosyasında yapılan yargılamada … sayılı 06/06/2016 tarihli kararı ile “Yapılan yargılama, toplanan deliller tarafların iddia ve savunmaları ve bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; taraflar arasında düzenlenen abonelik sözleşmesi kapsamında 41.843,83 TL kayıp – kaçak bedeli tahsil edildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, istikrar kazanan…..nin kararları ile sabit olduğu üzere enerji nakli sırasında meydana gelen kaybın tüketiciden tahsil edilmesi açıkça hakkaniyete aykırı olup, temel tüketici haklarını ihlal niteliğinde görüldüğünden davacının ıslah dilekçesindeki talebi ile bağlı kalınarak 41.843,83 TL kayıp – kaçak bedelinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafça davadan önce davalının temerrüte düşürüldüğü kanıtlanamadığından ödeme tarihinden değil dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine” karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davalı tarafça temyiz edilmiştir. Yargıtay ….. E ve K sayılı 12/06/2017 tarihli kararı ile mahkememiz kararının bozulmasına karar vermiştir.
Bozma ilamı gereğince dava mahkememizin iş bu esasına kaydedilmiş, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava tarihinden sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Yasanın 21. Maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesinin birinci , üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fakrasının a-ç-d ve f bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen onuncu bent ile ” kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi , bu bedellerin kurumun düzenlediği işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca 6719 sayılı Yasa ile eklenen geçici 19. Maddede ” bu maddeyi ihdas eden kanunla ön görülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve geçici 20. Maddede ise ” kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi , dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyeti ve Mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri , geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım , sayaç okuma, perakende satış hizmeti , iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konudaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunu DENETİMİ İLE SINIRLANMIŞTIR.Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ve yapılan değişikliklerin 17/06/2016 yürürlük tarihinde önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayalı olarak tahsil edilmiş ve dava konusu edilmiş olan kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedellerin ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da GEÇMİŞE ETKİLİ OLACAK ŞEKİLDE UYGULANMASI GEREKTİĞİ ANLAŞILMAKTADIR.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller göz önünde bulundurulduğunda, davanın devamı sırasında dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi veya dava konusu gayrımenkulün tahliye edilmesi hallerinde davanın konusuz kalacağı ve karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilebileceği, ancak davanın devamı sırasında yürürlüğe giren yeni yasanın geçmişe etkili olarak yasalaşması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği, yargılamanın devamı sırasında yapılan yasal değişiklikle fazla yapılan tahsilatların ödenmemesi değil EPDK mevzuatına uygun yapılan tahsilatların iadesinin mümkün olmadığının düzenlendiği, yasanın geçmişe etkili olarak çıkarıldığı ve Anayasa Mahkemesi kararının geçmişe yürümeyeceği, geçmişe etkili olarak çıkarılan yasa nedeniyle, yasanın dava
açılırken varmış gibi kabul edilerek hüküm kurulması gerektiğinden aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir, ancak 21/05/2014 tarihli HGK gereğince 6719 sayılı yasa kabul edilmese talep ettiği tahsilatı geri alabilecek konumda olan davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu, yargılamanın devamı sırasında yapılan yasa değişiklik nedeniyle davanın konusu kalmadığı dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği yada içtihadı Birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı 6100 S.Y 331 maddesinde hakimin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre davanın görülmesi sırasında geçmişe yürür yasa gereğince davanın konusuz kalması dikkate alınarak davacı lehine maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği anlaşımış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
6719 sayılı yasanın 21 ve 6446 sayılı yasanın 17/1-3-4 ve geçici 19-20 maddeleri gereğince konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL harcın dava açılırken alınan 391,32 TL harç ile 317,12 TL ıslah harcı toplamı 708,44 TL harçtan mahsubu ile bakiye 672,54 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yatırılan peşin 63,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Avukatlık Asgari ücret tarifesi gereğince Davacı vekili için takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafça sarf edilen posta gideri ve bilirkişi ücreti toplamı 944,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.