Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1230 E. 2021/419 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1230 Esas
KARAR NO: 2021/419
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 14/11/2017
KARAR TARİHİ: 02/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ——- müvekkili ———– arasında gerçekleşen ticari iş gereği davalı fîrmanın müvekkilinden birtakım kimyasal maddeler satın aldığını, müvekkilinin bu satım sözleşmelerine ilişkin faturalarını düzenlediğini ve davalı firmaya teslim ettiğini, ancak davalı firmanın faturaya konu borcunu müvekkili firmaya ödemediğini, bu malların satımına ilişkin davalının— tarihi itibariyle müvekkiline ——- borçlu olduğunu belirten mutabakat mektubu imzaladığını, iş bu mutabakat mektubu ile davalı firmanın müvekkile olan borcunu teyit ettiğini, davalı borçlunun mutabakat tarihinden sonra —– tutarında bir ödeme yapmış olmasına rağmen bakiye borcunu ödememesi nedeniyle —yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bakiye -ödenmesini aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, söz konusu ihtarnamenin– tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiğini, söz konusu ihtarname tarihinden sonra davalı borçlunun — tutarında bir kısmi ödeme daha yaptığını, ancak toplam bakiye borcun ——–müvekkiline ödediğini, bakiye alacağın tahsili amacıyla —– numaralı dosyası ile icra takibi yoluna gidildiğini, davalının söz konusu takibe —— tarihinde itiraz ettiğini, süresinde olan bu itirazin dairece kabul edilerek takibin durdurulduğunu belirterek borçlunun ——- sayılı dosyadaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlu aleyhine, takip tutarının tamamı üzerinden, %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın talep ettiği alacağa dayanak ürünlerden sadece ——— numune kısmının müvekkiline teslim edildiğini, numune alınan bu ürünün müvekkilinin talep ettiği standartlarda ürünler olmadığından bu ürünlerin peşin alınmış olan faturasının iptal edilmesi ve numunuenin geri alınmasının davacı şirketten talep edildiğini, bu talebin hem davacı şirket ortaklarına hemde o dönem ilgili ürünleri müvekkili şirkete pazarlayan davacı şirket tarafından yetkilendirilmiş ——– iletildiğini, bu ürünlerin müvekkilinin ihtiyacı olan standartlarda olmadığı ve geri alınması gerektiğinin davacı şirket tarafından kabul edildiğini, ancak haksız ve kötü niyetli davacı şirketin elindeki usuli üstünlüğe dayanarak haksız kazanç elde etme gayreti içerisine girmiş bulunduğunu, davacı yanın alacak talep ettiği fatura alacağı içeriğindeki ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, davacı yanın dayanak olarak gösterdiği mutabakat metninin fotokopi evrak olup hiç bir hukuki bağlayıcılığının olmadığını, dayanak belge üzerindeki imzanın şirket yetkisine ait olmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen —– sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafından ———– bedelli faturaya dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince —- yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, araflar arasında mevcut olan iş gereği davalı tarafın davacıdan satın aldığı belirtilen emtialardan kaynaklı——-Bakiye borcun ödenmediği iddia olunarak davalı aleyhine —– dosyasında takip başlatıldığı ve takibe davalı tarafça itiraz edildiği belirtilerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı tanıklarının beyanları alınarak değerlendirilmiştir.
Dosyada mübrez —tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı yanın, sözleşmeye konu malı ya da malları tam olarak—– ettiğini irsaliyeli fatura ile ya da başkaca yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, somut olayda davacı tarafından sunulan faturalar mevcut olmakla birlikte bunların malın teslim edildiğini gösteren irsaliyeli fatura olma özelliğine sahip olmadığı, ayrıca —- istikrarlı biçimde vurguladığı üzere faturanın tek başına alt ilişkiyi ispat etmemesi karşısında davacı yanın HMK m.200 gereğince kesin delille malların sözleşmeye uygun olarak eksiksiz biçimde teslim edildiğini ispat etmesi gerektiği, davacı yanın bu yönde bir ispat faaliyetinde bulunduğundan söz etmenin şu aşamada mümkün görünmediği, davalı yanın belirtmiş olduğu biçimi ile teslime konu olan malların olması gereken standartlarda bulunmadığına ilişkin iddiası malların ayıplı olduğuna ilişkin bir iddia olup, bu hususun davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, ancak dosya kapsamının incelenmesinden, gerek davacı tarafından keşide edilen faturalara itiraz edilmemiş olması, gerekse malların ayıplı olduğuna ilişkin olarak herhangi bir ihtar ya da benzeri bir yazının davalı tarafından davacıya iletilmemiş olması karşısında bu savunmanın dinlenebilir olmadığı, bununla birlikte dosya kapsamında mevcut olmamakla birlikte malların ayıplı olduğuna işaret eden bazı mail yazışmalarından söz edildiği, malların ayıplı olarak teslim edildiğini gösteren mail yazışmaları var ise bunun dosyaya getirtilmesinden sonra değerlendirme yapılmasının daha uygun olacağı, zira mail yazışmalarının belirli şartlar altında HMK m. 199 ve m.202 bağlamında delil olarak değerlendirilebileceği, davalı yanın, davacı tarafın dayanak olarak gösterdiği mutabakat mektubunun fotokopi olduğunu, hiçbir hukuki bağlayıcılığı olmadığını ayrıca dayanak belgedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ifade ettiği, —— göre, senedi vücuda getiren kimsenin imzasını taşımayan belgenin senet olarak nitelendirilemeyecek bulunması nedeniyle bir fotokopinin senet olarak kabul edilmesinin mümkün olamayacağı, davalı yanın fotokopide yer alan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığına ilişkin savunmasının adi senette yazı veya imza inkarı bağlamında değerlendirilebilmesi için (HMK m.209) öncelikle fotokopi mahiyetindeki belgenin aslının dosyaya sunulmasının yararlı olacağı, davacı tarafından malın tam olarak ve ayıpsız biçimde teslim edildiğinin sabit olması halinde dosya üzerinde yapılan incelemede; davacı alacağının ——- olduğu bildirilmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda mahkememiz dosyası ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ———- tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dava konusu malların teslim edilmiş olduğu hususunda mahkememizin kanaatinin oluşması halinde davacı yanın alacağının kök raporda belirtildiği miktar ölçüsünde sabit hale gelmiş sayılabileceğinin değerlendirildiği bildirilmiştir.
Davacının davalı aleyhine fatura alacağına ilişkin takibe başladığı, davalının süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ettiği, davacının süresi içerisinde dava konusunun itirazının iptali ile alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına ilişkin olduğu, davacının dava konusu malların davalıya tam olarak teslim ettiğine dair irsaliyeli fatura yada başka yazılı delil ile ispat edemediği, yine teslim edildiğine dair bir irsaliyeli faturanın bulunmadığı, yine davalının BA kayıtlarında bu faturanın davalı tarafından bildirilmediği, davacının sadece fatura düzenlemesi malın teslim edildiğine karine olarak kabul edilmediği, malın teslim edilmesi hususu davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği nazara alınarak davacının malın teslimini ispat edemediği anlaşıldığından açılan davanın reddine davacı ile davalı arasında bir ticari ilişki bulunduğu, ancak davacının alacağını ispat edemediği yine davacının kötü niyetli olduğunu davalının ispat edemediği anlaşıldığından kötü niyet takip tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet takip tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL. harcın peşin alınan 844,13 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 784,83 TL. harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 7.225,76 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 02/06/2021