Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1229 E. 2022/550 K. 08.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1229 Esas
KARAR NO: 2022/550
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2017
KARAR TARİHİ: 08/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE: Davacı vekili, mahkememizin —- Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesiyle, o dosyanın davalısı olan — ve bu dosyanın davalısı olan —- — çektiği krediye gayrimenkul teminatı verdiklerini; bu çerçevede müvekkiline ait- banka lehine ipotek koydurduklarını; borçlu şirketler krediyi ödemeyince bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla —- üzerinden icra takibi başlattığını; o dosyadan yazılan talimatla —- Talimat dosyası üzerinden taşınmazın satıldığını, bu şekilde kredinin —ödendiğini belirterek; mahkememizin – sayılı dosyasında —- Esas sayılı dosyasında ise—–itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş;
—— Esas sayılı dosyasıyla birleştirmiş ancak kök dosyanın davalısı olan—– iflas etmesi nedeniyle görülen lüzum üzerine mahkememizle birleştirilen dosya tefrik edilen —– Esas sayılı dosyamıza kaydedilmiş ve —–aleyhine açılan davaya mahkememizin —– sayılı dosyası üzerinden bakılmış,
O dosyada davanın kısmen kabulüyle—- tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalı —— alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş;
Mahkememiz kararı kesinleşmiştir.
İş bu dosyada ise, —— yönünden davaya devam edilmiş olup,
Dava, banka borcuna teminat veren ve ipotekli taşınmazının satışından sonra kök borçlulara rücu eden davacı tarafından açılan rücuan alacak davasıdır.
Banka tek bir krediyle hem ——– kredi kullandırmıştır. Davacı ise, bu kredi ilişkisine ipotek vermek suretiyle katılmış olup; kredinin kök borçlular tarafından ödenmediği, bu nedenle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takibin başlatıldığı, bu takibin kesinleştiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonunda da davacıya ait taşınmazın —- tarihinde yapılan ihale sonunda —- üçüncü bir şahsa ihale edildiği ve ihale sonrasında bankaya intikal eden —- takibe konu risklerine mahsup edildiği, — ise davalımız olan —- borcuna mahsup edildiği gelen —- tarihli banka cevap yazısıyla anlaşılmıştır.
Davacımız,——–çekmiş bulunduğu krediye teminat vermiş; kendisine ait olan taşınmazı ipotek göstermiş olup, ipotekli taşınmazı satıldığından; borcu ödenen şirketlere, borçtan kurtuldukları miktarla sınırlı olarak rücu hakkı mevcuttur. Bu hakka dayanılarak açılan davada; davacının ne miktarda rücu edebileceği mahkememizce tartışılmış olup; bizzat bankadan gelen yazı cevabına göre, davalımız—– borcunun ödendiği belirlenmiştir. Diğer dosyanın davalısı—– borcu ödenmiştir. Satış bedelinden geriye kalan—– dosya masrafları, satış masrafları ve harçlar olup bu miktardan her iki şirket ödenen borç miktarları nispetinde sorumludur. Bu nedenle yapılan orantılamada davalımız olan — içindeki sorumluluk miktarı ——
Bu nedenle davacımızın, ——- ödenen borcu ve satış / dosya giderlerinden düşen bedel olarak toplam —- yönünden rücu hakkının mevcut bulunduğu kabul edilmiş; bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının borcu satış tarihi itibariyle ödenip, davacının da taşınmazı bu tarih itibariyle elinden gittiği için —– olan ihale tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Davacı, hem mahkememizin —-Esas sayılı dosyasında hem de iş bu dosyada her iki şirket aleyhine açtığı davada da dava değeri olarak ———-gösterip bu bedelin her iki dosyada da faiziyle tahsilini talep etmiştir. Taşınmazda bu bedele satılmıştır. Bu taleplerde, davacımızın her iki şirketinde müteselsilen bu borcun tamamından sorumlu tutulacağını düşündüğü; iki ayrı dava açarak bu miktarı bir bütün olarak her iki şirketten de istediği, muhtemelen “tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ” her iki şirketin bu borcun tamamından sorumlu olduğunu düşündüğü; oysa bankanın tek bir kredi işlemiyle bu iki şirkete kredi kullandırmasına rağmen her bir şirkete ödenen paranın ayrı olduğu bu nedenle borçlu şirketlerin sorumluluklarının kendilerine ödenen parayla sınırlı olduğu; alınan kredinin tamamından sorumlu olmadıkları, nitekim ipotek bedeli de şirket borçlarına mahsup edilirken bir oran dahilinde farklı farklı rakamların mahsup olunduğu nazara alınarak;
Davalımızın esasen —- sorumlu olacağı, buna da ——– itibaren ticari faiz uygulanacağı belirlenmiş,
Ancak, davalımızın iflasına karar verildiği nazara alınarak,
İş bu kararın kesinleşmesi ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmiş,
—– İflas dosyası üzerinden verilen cevapta, —- hakkında verilen iflas kararının kesinleştiği, —– tarihinde ikinci alacaklılar toplantı nisabı hasıl olmadığından yapılamadığı; —– oluşmasının bu nedenle söz konusu olmadığı, bu aşamada tasfiye işlemlerinin resen müdürlük tarafından yürütüldüğü; davacının —-alacağının masa tarafından tamamen kabul edilip, sıra cetvelinin buna göre düzenlendiği ve sıra cetvelinin kesinleştiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce de davacının—— alacağının bulunduğu tespit edilmiş ise de, hüküm verilse dahi bu alacağın hüküm kesinleştiğinde sıra cetveline kaydı gerektiği, oysa zaten kaydedilmiş olduğu nazara alınarak davanın konusuz kaldığı belirlenmiş,
Yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden ise;
Masa tarafından alacak kabul edildiğinden ve esasen bu davalının borcu nedeniyle davacının verdiği ipotek sonunda taşınmaz satılıp davalımızın borcu ödenmiş bulunduğundan bu ödemeye isabet eden — —- yönünden de dava anında davacımız haklı bulunmuş olup, yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalıya yükletilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının davalı şirkette — alacağının olduğu, bunun —— itibaren işleyecek ticari faiziyle alacaklı olduğunun tespitine,
Ancak bu miktar alacak zaten iflas masasına kaydı yapıldığından ve sıra cetveli kesinleşmiş bulunduğundan,
DAVA KONUSUZ KALMAKLA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davanın —– sayılı resmi gazetede yayınlanan 690 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ve kayyımlık görevi ——–yürütülen şirketlerin açtıkları davalarda harçtan muaf bulunmaları nedeniyle harçsız olarak açılması sebebiyle alınması gereken 80,70 TL maktu harcın davalıdan tahsiline, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 3 normal 4 elektronik tebligat gideri 60,00 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, 84.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.07/07/2022