Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1210 E. 2023/115 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1210 Esas
KARAR NO: 2023/115
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ: 16/02/2023

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili, müvekkili aleyhine——-dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin bir bonoya dayandırıldığını ancak bononun sahte olduğu; bonoya kambiyo senedi niteliği kazandırmak içinde keşide yeri de ——kelimesinin bilahare eklenmiş olduğunu belirterek; müvekkilinin —- yaşayan zengin bir bayan olduğunu, takip dayanağı senette keşideci olarak yer verildiğini, senedin lehtarının —— olduğunu, bu şahısla müvekkili arasında senedi gerektirecek hiçbir ilişki bulunmadığını, aralarında ev sahibi kiracı ilişkisi bulunduğunu, davalı —– müvekkilin evinde kiracı oturduğunu, bu davalının aynı dönemlerde 450.000,00 TL ye bir daire aldığını, satış parasına göre kredi çekmek sureti ile sağlamış iken müvekkiline senet bedeli olan 4.900.000,00 TL borç vermesinin hayatın olağan akışına da uygun olmadığını, onun senedi ciro ettiği davalı ——olduğunu, onunda senet bedeli kadar bir işleme girmesinin mümkün bulunmadığını; senedin delillerinin de muavazaalı olduğunu belirterek mahkememizden takibin iptaline karar verilmesini, icra takibi nedeniyle ödenen 98.406,66 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ve senet bedeli üzerinden kötü niyetli takip tahsili tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı —–vekili, davalı savunmalarını doğru olmadığı; müvekkilinin davacıya ait iş yerini bir emlakçı firması olan —– yılında kiraladığını, 3 yıl ikamet ettiğini, 3 yılın sonunda davacının bu yeri satmaya karar verdiğini, davalıya teklif ettiğini, davalının yıllara yayılacak bir ödeme yoluyla alabileceğini belirtmesi üzerine bu ödeme şeklinin davacı tarafından kabul edildiğini, müvekkili tarafından ödemelerin yapıldığını, davacının talebi ile bu ödemelerin “kira” şeklinde gösterildiğini, ödenen bu taksitlerin satış bedelinden düşüreceğinin kararlaştırıldığını; davacının ——- satıştan vazgeçtiğini, vazgeçme konusunda müvekkilinin de davacı ile anlaştığını; fakat müvekkili tarafından yapılan ödemelerin/satış taksitlerinin karşılığında takibe konu senedin davacı tarafından verildiğini, senetteki imzanın davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, Davalılar ——– söz konusu olan senede ciro silselise ile hamil olduğunu, senedi hamil sıfatı ile icraya koyduğunu, lehtar ve keşideci arasındaki ilişkiyi bilmelerinin mümkün bulunmadığını, bu nedenle davanın kendileri yönünden reddi gerektiğini, kambiyo hukuku gereğince davacı keşidecinin lehtar ile aralarındaki ilişkiyi kendilerine karşı ileriye sürmesinin mümkün bulunmadığını savunmuş, Davalı —— ise icra takibinin —— vekili olarak başlatan avukat olduğunu, kambiyo senedi ciro yoluyla sahip olan şahsın vekili olarak takibi başlattığını, keşideci ve lehtar arasındaki ilişkiyi kendisinin yada müvekkilinin bilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi senede keşide yeri yönünden herhangi bir müdahalesinin bulunmadığını, icra takibine konan senet üzerinde yer alan ve —— tevsik eder nitelikteki yazılı imzanında —– ait olmadığını savunmuş, Diğer davalı ——-davaya cevap vermemiş, duruşmaları takip etmemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle İİK 72 Md. Gereğince açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır.
—– sayılı dosyası ile davalılarımızdan — tarafından davacımız—— keşide tarihli, —— bedelli bonoya dayalı olarak işlemiş faiz ve bono konusunu eklemek sureti ile 5.472.897,25 TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlatılmıştır. Davacımız bu takibe itiraz etmemiş, takip davacının üzerinden kesinleşmiş, işbu dava bilahare açılmıştır.
Davacı taraf, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmektedir. Mahkememizce davacının örnek imzaları toplanmış, huzurda da kendisinden yeteri kadar ve usulüne uygun imza alınmıştır. Davalı taraf her ne kadar imzaların yokluklarında alınmasına itiraz etmiş ve bunun usulsüz olduğunu ileri sürmüş iseler, davacının——- yaşadığı, ——- geleceği tarihin belli olmadığı ve bu nedenle celse arasında gelip bir sonraki celseden öncede gideceğini beyan etmesi sebebiyle imzalarının duruşma dışı olarak mahkeme salonunda alınması, mahkeme heyetinin önünde imzaların alınması karşısında; alınan imzaların geçerli olacağı Mahkememizce kabul edilmiş, Yurt dışında yaşayan davacının yeniden davalıların huzurunda ve duruşmada imzalarının alınması için ———-getirtilmesine gerek görülmemiştir. Mahkememizce ——- rapor alınmış olup, —– toplanan örnek imzalar ve mahkeme huzurunda alınan imzalara göre icra takibine konu senet üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını belirlemiştir. Bu tür raporların hangi metodlar ve hangi aletler kullanılarak sonuca ulaşıldığını bildirmesi gerektiğinden, ancak bunlar raporda yer almadığı için mahkememizce —– ek rapor alınmış, ek raporda bu eksiklik giderilmiştir. Davalı taraf her ne kadar ek rapor hazırlanırken senet aslının —— incelenemediğini bildirmiş ve senedin aslının mahkemece yeniden temini gerektiğini ileriye sürmüş ise de; imzanın davacıya ait olmadığını belirleyen ilk —–Raporunda senedin aslının—-gönderildiği, —– senet aslını inceleyerek imzanın davacıya ait olmadığını belirlediği; ek raporun sadece ilk raporun hangi metod ve aletler kullanılarak hazırlandığının açıklanması için alındığı; bu nedenle artık —– senet aslının yeniden görülmesinin gerekmediği değerlendirilerek davalıların bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
İmza sahteliğinde, imzası sahte olarak atılan şahıs senetten sorumlu olmaz. Senedin son hamilinin, imzası sahte olmayan diğer senet sorumlularından hakkını araması gerekir. Bu çerçevede mahkememizce davacının icra takibinden sorumlu olmadığına kanaat edilmiş ve icra takibinin davacı yönünden iptaline karar verilmiştir. Takip başladıktan sonra davacı bu icra takibi nedeniyle 98.406,66 TL ödeme yapmış olup, ödemeyi 16/12/2018 tarihinde yaptığı icra müdürlüğünün 07/02/2023 tarihli yazısı ile sabit olduğundan; bu bedelin de icra takibini başlatan ve ödemeye alan —– ödeme tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 2. Maddesi gereğince hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
İcra takibine konu olan senette davacımız keşideci, davalı —- lehtar olarak yer alır. —- imzası ile davalılarımızdan — ciro edilmiş —– tarafından da onun imzası ile elden çıkmış gözükmektedir. İcra takibinin davalı —– başlatmış olup, —— vekili olarak icra takibini başlatan avukattır. İcra takibi senedin fotokopisi ile başlatılmış olup, senet fotokopisi üzerinde—–adı ve imzası ıslak yazı ve imza şeklinde yer almaktadır. Ancak —–yazı ve imzaya itiraz etmiş olup, Mahkememizce davadan sorumluluğu yönünden bu yazı ve imzada inceletilmiş —– olmadığı belirlenmiştir. Bu husus kötüniyetli takip tazminatı yönünden önem arz edip, icra takibine senedin fotokopisi konulmuştur. Davalı —— tarihinde gerçek senedin davalımız —– tarafından ve takibin iptali ile ödeme emrinin iptali davasında dava dilekçesi ekinde icra mahkemesine sunulduğunu bildirmiş, mahkememizce senet aslı bu şekilde ele geçirilip ilk——- alınmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere davalımız —–icra takibini başlatırken senet aslına sahip değildir. Takip alacaklısı senet aslına sahip değil iken ve senet fotokopisi ile de takip başlatırken, vekilinin imzasının vekiline ait olmadığı sebebi ile, senedin sahte senet olduğunu bilerek işlemde bulunduğu, icra takibini başlattığı mahkememizce kabul edilmiş bu nedenle hakkında kötüniyetli takip tazminatına hükmedilmiş; senedin lehtarı —— ve sahte imzanın onun tarafından atıldığı kabul edilse de kötüniyetli takip tazminatının ancak icra takibi başlatandan istenebileceği sebebiyle bu davalı kötüniyetli takip tazminatından sorumlu tutulmamış, diğer davalı —– senette zaten ciranta olarak yer alması nedeniyle kötüniyetli takip tazminatından sorumlu tutulmamış, Bu gerekçelerle dava açılmasına —- ve davacı imzasının sahte olmasından lehtar olarak ilgili olması sebebiyle —- sebep olduğu nazara alınarak bu davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmiş, Davanın niteliği gereği icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu,—— senedin ciro silsilesinde yer almadığı, sadece vekil olarak takibi başlattığı bu nedenle davada kendisine husumette düşmediği sebebiyle bu davalı yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, Bu gerekçelerle aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN DAVALILARDAN —— YÖNÜNDEN HUSUMETTEN REDDİNE,
DAVANIN DİĞER DAVALILAR YÖNÜNDEN KABULÜ İLE;
Davalılardan — tarafından başlatılan——dosyasıyla başlatılan icra takibinde, takibin dayanağı senetteki imzanın davacıya ait olmadığı sebebiyle davacının davalılara borçlu olmayacağı tespit edildiğinden; bu icra takibinin davacı yönünden İPTALİNE,
Davacının bu icra takibi sebebiyle ödediği ——– itibaren işleyecek ve 3095 sayılı yasanın 2. Maddesi gereğince hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte davalı —- tahsiline, davacıya verilmesine,
Davacının kötü niyetli takip tazminatı talebinin diğer davalılar yönünden reddine, Davalı —– yönünden KABULÜ ile;
Takip konusu senet bedeli olan 4.900.000,00 TL üzerinden %20 kötü niyetli takip tazminatının davalı — alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 373.860,00 TL harçtan, peşin alınan 83.679,75 TL karar harcının mahsubu ile eksik 290.180,25 TL harcın davalılar —– müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 37.420,46 TL peşin ilam harcı ve başvurma harcı toplamı ile, 1 adet elektronik 66 adet normal tebligat gideri (haklarındaki dava reddedilen —- çıkan tebligatlar hesaplanmaksızın) 671,50 TL ve 1.555,00 TL Adli Tıp Rapor ücretleri toplamı 39.646,96 TL yargılama giderinin davalılar —- müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde dosyada bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine 286.000,00 TL nispi vekalet ücreti taktiri ve davalılar —–müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren —- lehine 9.200,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
Dair karar, Davacı Vekili —— ile Davalı —— yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.16/02/2023