Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1184 E. 2019/145 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1184 Esas
KARAR NO : 2019/145
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2017
KARAR TARİHİ : 13/02/2019
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının alkollü ürünlerin satışının yapan bir firma olduğunu, davalı ile olan ticari münasebeti sebebiyle ürün satışı yaptığını ve karşılığında takibe konu faturaları düzenleyerek tebliğ ettiğini, fakat alacaklarını tahsil edememeleri sebebiyle davalı hakkında İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğünün ———- E. sayılı dosyası ile ilamsız takip ikame olunduğunu, davalının iş bu takibe itiraz ettiğini davalıya yapılan ürün satışı sebebiyle, takibe konu farklı tarih ve meblağda faturalar düzenlendiğini ve davalıya gönderildiğini, davalının tüm uyarılara rağmen faturalara havi cari hesap borcunu ödemediğini, bu sebeple iş bu davaya konu takibin başlatıldığını, davalı tarafından iş bu takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, Davalının haksız itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalının takibe yaptıkları itirazında kötü niyetli ve süre kazanmak amacıyla likit olan alacağa itiraz ettiğini, davalının takibe borçlarının olmadığını, dilekçe ekinde sunulan cari hesap ekstresinde ve icra dosyasında görüleceği üzere itiraz ettiği borcu kısım kısım ödemeye devam ettiğini, takibe konu alacağın faturaya dayalı cari hesap alacağı olup likit olduğunu belirterek davanın kabulüyle, takipten sonra lakin iş bu davanın ikamesinden evvel davalı şirketçe yapılan ödemeler hariç olmak üzere, kalan meblağa ilişkin davalı şirketin takibe yapmış oldukları haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazının (işlemiş faiz yönünden yapmış olduğu itiraz hariç olmak üzere) iptali ile takibin devamına, likit olan fatura alacağına kötü niyetle zaman kazanmak amacıyla itiraz eden davalı aleyhine itiraz ettiği asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili tarafından verilen dilekçesinde özetle; davacının, davalının kendisine borçlu olduğunu, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, itirazdan sonra da ödeme yapıldığını, bu sebeple davalının itirazının iptali ile itiraz ettiği tüm meblağ üzerinden icra inkar tazminatma hükmedilmesini talep ettiğini, dava dilekçesi incelendiğinde harca esas değerin 4.963,40 TL. olarak ifade edildiğini, ancak davalının itiraz etmiş olduğu takip miktarı üzerinden icra inkar tazminatı ödemesi talep edildiğini, davacının tahsil etmiş olduğu alacak yönünden itirazın iptalini talep etmesinin mümkün olmadığı gibi itirazın iptali davası açılmadan önce yapılan tahsilatlar için icra inkar tazminatı talep etmesinin de mümkün olmadığını, bu talebinde hukuki yarar olmadığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarının da bu şekilde olduğunu, davacının iddia ettiği gibi davalının itiraz ettiği takip miktarının tamamı üzerinden değil, itirazın iptali davasının açıldığı tarihte borç var ise o borç üzerinden icra inkar tazminatı ödenmesi gerekeceğinin içtihatlarda açıkça belirtildiğini, bu sebeple davacının aksi yöndeki taleplerinin reddine karar verilmesini, Davalının davacıya takibe konu asıl alacak bakımından bir borcu bulunmadığını, davalı tarafından huzurdaki dava açıldıktan sonra da ödeme yapıldığını, davacının iddia ettiği gibi davalının kötü niyet ya da zaman kazanma amacı olmadığını, davalının takip açılmadan önce de, sonrasında da davacıya ödeme yaptığını, hatta bu hususta sözlü olarak davacı asil ile mutabık kalındığını, buna rağmen davacının takip başlatınca aralarındaki sözlü mutabakata aykırı bir durum olması sebebi ile davacı tarafından takibe itiraz edildiğini, davacı tarafından sözlü mutabakat uyarınca ödemelerin tamamlandığını, davalının davacıya her hangi bir borcu bulunmadığını, davacının, itiraz edilen takip miktarı üzerinden icra İnkar tazminatı talep etmesinde hukuki yarar bulunmadığını, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, dava açıldıktan sonra da davalı tarafından davacıya ödeme yapılarak asıl alacağın ödendiğini, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Mahkememizce uyuşmazlığın takipden sonra davadan önceki ödemeler düşüldükten sonra davacı tarafından takibe konu ürünler davalıya teslim edilmiş ise ödenmeyen cari hesap alacağı varsa miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
İstanbulAnadolu 20.İcra Müdürlüğünün ———E. sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 26.531,29 TL ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya———- tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 26/09/2017 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği, takibin durdurulduğu, Mahkememize açılan itirazın iptali davasının İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tüm yasal ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 22/10/2018 tarihli raporunda, davacı tarafın incelenen ticari defter kayıtlarına göre 21.09.2017 tarihi itibarı ile 25.463,40.TL asıl alacak ve 1.067,89.TL işlemiş faiz (tarafımızca hesaplanan 1.129,11 TL) olmak üzere 26.531,29.TL alacaklı olduğu davacı tarafın 01.11.2017 dava tarihi itibarı ile 9.830,80.TL asıl alacağının olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili rapora bir diyecekleri olmadığını, talepleri gibi kabul verilmesini talep etmiştir.
Davanın İİK 67 maddesi gereğince açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu 23. İcra Müd.———— E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, borçluya ——– tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun —— tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olmakla ve takip dayanağı taraflar arasındaki cari hesaba dayalı olduğundan ve taraflar tacir olmakla mali müşavir marifeti ile defter üzerinde inceleme yapılmış ve taraf defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve HMK 222 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu, davacı kayıtlarına göre 54.082,88 TL lik fatura kesildiği davalının bu faturalardan 44.786.98 TL lik faturaları kendi kayıtlarına aldığı, davacı tarafından kesilen 5.649,28 TL ve 3.646,62 TL lik faturaların davalı kayıtlarında görünmediği ancak davalıya kesilen her iki faturanında irsaliyeli faturalar olduğu, davacının kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davalı tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra davacının davalıdan 4.963,40 Tl alacaklı olduğu bu miktar üzerinden itibarın iptali ile taraflar tacir olmakla takip tarihinden itibaren bu miktara 3095 S.Y 2/2 maddesi gereğince avans faizi işletilmesi gerektiği, davalı tarafından inkar edilen asıl alacak likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan davalının İİK 67/2 maddesi gereğince 4.963,40 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davanın KABULÜ ile davalının İst. And. 20 İcra Md. nün——— E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 4.963,40 TL üzerinden İPTALİ ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara 3095 sayılı yasanın 2/2 md. gereğince avans faizi uygulanmasına,
2-Davalının İİK 67/2 md. gereğince inkar edilen 4.963,40 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 339,05 TL harçtan peşin alınan 84,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 254,28 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 84,77 TL harç, 31,40 TL başvurma harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 135,50 TL tebligat ve yazı gideri ki cem’an 1.051,67 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 13/02/2019