Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1180 E. 2018/1201 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1180 ESAS
KARAR NO : 2018/1201

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2017
KARAR TARİHİ : 05/12/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Dava dışı borçlu—————. ile davacı ——- arasında —– tarihinde Kredi Genel Sözleşmesi imzalanmış, kredi tahsisi yapılmış ve işbu sözleşme, davalı tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, Davalı ve dava dışı borçlu şirket tarafından krediler ödenmediği, Davalıya ve borçlu şirkete —————. Noterliği’nin 12.09.2017 tarih ve ——– yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek hesap özeti gönderildiği, İhtarnameye rağmen ödeme yapmayan davalı hakkında T.C. İstanbul Anadolu ——————. İcra Müdürlüğü’ııün 2017/25678 Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız icra takibin başlatıldığını, Ödeme emri ve belge suretleri, Davalıya 20.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği davalı, vekilleri aracılığıyla 23.10.2017 tarihinde icra dosyasına sunmuş oldukları dilekçe ile takibe, borca, faiz ve tüm ferilere itiraz ettiğini, ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarını, İşbu itirazların haksız ve yersiz olduğunu, bunların reddinin gerektiğini, Borçlunun, borca ve icra takibine itirazları üzerine bu davanın açılmasının gerektiğini, davalı borçlunun, takibe esas alnan alacağın zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazlarında yerinde olmadığını, TBK. 146 vd. maddeleri uyarınca davacının Banka alacağı zamanaşımına uğramamış olduğunu, davalıların bu yöndeki itirazlarını kabul etmediklerini, İmzalanan sözleşmede temerrüt faizinin hangi orandan uygulanacağı ayrıca gösterdiğini, davacı Bankaca yayınlanan tebliğler ile de bu faiz oranlarının ne olduğu açık gösterildiğini, İstenen gecikme faizinin bu düzenlemelere uygun olduğunu, Bu nedenle davalıların faize itirazlarının haklı bir gerekçesi bulunmadığını, Davalılara gönderilen Ödeme emri konulu tebligat zarfları içerisinde; takibe konu dayanak evraklar mevcut olduğunu, gönderilen tebligatların üzerinde buna dair açıklamanında ayrıca belirtildiğini, bu nedenlerle, davalının yetkiye, takibe, borca, faiz ve tüm ferilere yönelik ve ayrıca davacı Banka alacağının zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazlarının haksız ve sadece zaman kazanmaya yönelik olduğunu söz konusu kredilere ilişkin banka kayıtları ve sözleşmeler incelendiğinde itirazların haksızlığının görüleceğini, davalının icra dosyasına vaki itirazlarının iptalini, takibin devamını ve alacak likit olduğundan %20’den az olmayacak inkar tazminatına karar verilmesini davalının T.C. İstanbul Anadolu —————. İcra Müdürlüğü’nün 2017/25678 Esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetle yapmış oldukları İtirazların İptaline, Davalıdan takip tarihi itibariyle faiziyle 127.241,21-TL alacaklı olduğunun tespitine, Yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlendiğini örneklerinin dilekçeye eklenerek mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması gerektiğini, kefalet sözleşmesinin asılı ya da onaylı suretinin dosyaya sunulmamış olduğunu ve taraflarına tebliğ edilmediğini, Kredi Genel Sözleşmesinin 100 sayfasınında dosyaya sunulmadığını, bu eksikliklerin savunma haklarının tamamıyla kısıtladığını, ayrıca dava dışı————–ile davacı arasında 10/11/2011 tarihinden sonra bir kaç defa yeni Genel Kredi Sözleşmesi daha imzaladığını, bu sözleşmelerde davalının imzasının bulunmadığını, daha sonra imzalanan sözleşmelerin önceki sözleşmeleri geçersiz kılacağı hukuken tartışmasız olduğunu, davalı bu sözleşmelere delil olarak dayandığını, davacının davaya konu olarak Genel Kredi Sözleşmesi ile akdedilen Kefalet sözleşmesini delil olarak gösterdiğini, sunulan belgelerden anlaşılacağı üzere davalı dava konusu sözleşmede kefil olarak gözüktüğünü bu sözleşmenin 2011 yılında imzalandığını dolayısıyla zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalının hukuken geçerliliğini kabul etmediğini, davalının bu borcu ödemek zorunda kalması halinde asıl borçlulara rücu etme ihtimalinin bulunduğunu, davanın aşağıda belirtilen dava dışı şirket ve gerçek kişiye ihbarını talep ettiğini, dava konusu sözleşmeler ile delil olarak dayandıkları diğer tüm sözleşmelerin asıllarının dosyaya sunulması yönünde davacıya kesin süre verilmesini ve onaylı suretleri taraflarına tebliğ edilinceye kadar her türlü itiraz ve def’i haklarının , delil ve karşı delil sunma haklarının saklı tutulmasını, davanı asıl borçlu şirket—————- ve Gerçek kişi ——— ihbarını, haksız ve hukuki temelden yoksun olan davanın zamanaşımı nedeni ile esasdan reddini, haksız ve kötü niyetli icra takibi sebebiyle davacı aleyhine, davalı lehine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar taziminatına hükmedilmesini, dava masrafları ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, davalının icra dosyasına vaki itirazlarının iptalini, takibin devamını ve alacak likit olduğundan %20’den az olmayacak inkar tazminatına karar verilmesini davalının T.C. İstanbul Anadolu —————-. İcra Müdürlüğü’nün 2017/25678 Esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetle yapmış oldukları İtirazların İptaline, Davalıdan takip tarihi itibariyle faiziyle 127.241,21-TL alacaklı olduğunun tespitine, Yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talebinden ibarettir.
Uyuşmazlığın davacı banka tarafından dava dışı —————- kullandırılan kredi sözlşemesi davalı tarafından usulüne uygun olarak müteselsil kefil olarak imzalanmış ise davalının sorumlu olduğu borç miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın davacı banka tarafından davalının kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davası olarak açıldığı, 19.06.2018 tarihli celsede alacağın banka tarafından kullandırılan kredinin miktarı ile ödenmeyen kısmının belirlenmesi için bankacı bilirkişi ile inceleme yapılmasına karar verildiği ve delil avansı olarak 800,00 TL bilirkişi ücretinin ödenmesinin talep edildiği ancak inceleme gününe kadar davacı banka tarafından bir müracaat olmadığı gibi delil avansının da dosyaya ödenmediği, mevcut delilinin davanın esasını çözme konusundaki delil olup, uzmanlık gerektiren bir inceleme olması ve davacı tarafından verilen kesin süreye rağmen ödenmemesi nedeni ile davanın ispatlanmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Verilen kesin süreye rağmen gerekli gider avansı yatırılmamış olduğundan itirazın iptali isteminin USULDEN REDDİNE,
Şartları bulunmadığından davalının da tazminat talebinin reddine,
2-Peşin alınan 1.001,18 TL harçtan alınması gereklisi 35,90 TL harcın mahsubu ile 965,28 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı —————— tarifesi uyarınca davalıyararına taktir olunan davanın usulden reddedilmiş olması nedeni ile 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yatırdığı 150,00 TL avansı kullanılmadığından hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
6-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.