Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1110 E. 2022/188 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1110 Esas
KARAR NO : 2022/188
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/10/2017
KARAR TARİHİ: 16/03/2022
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, —-olup davalı tarafın inşaat işlerini —- — işlerini yerine getirdiğini, müvekkili şirketçe üstlenilen işlerin eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça müvekkili şirketin hakediş bedelinin eksik ödendiğini, toplam —– bakiye alacağının her türlü ihtara rağmen ödenmediğini, üstelik davalı tarafın müvekkili şirkete yaptırılan işler için düzenlediği hakedişleri iş sahibinden tahsil etmiş olmasına rağmen haksız ve kötü niyetli olarak müvekkil şirkete ödeme yapmadığının öğrenildiğini, takip dosyasında ve ticari defter ve kayıtlarında da görüleceği üzere alacağımıza konu faturanın davalı şirketin şantiye şefine tebliğ edildiğini, hiçbir itiraza uğramadığını, bu aşamada takibe itiraz edilmesinin açıkça hakkaniyete aykırı ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın teslim aldığı faturaya itiraz etmeyerek kısmi ödeme yapmış olması, itiraz edilen alacaklarının hakedişlerle kendi iş sahibinden tahsil edilmiş olmasının da açıkça itirazın kötü niyetli olduğunu ispat ettiğini, önemle belirtmek isteriz ki davalı tarafça haksız şekilde ödenmeyen alacağın müvekkili şirketin ticari hayatı açısından çok önemli bir tutar olup davalı tarafça —– yılı aşkın bir süredir oyalanarak ödenmemesinin alacağı aşar miktarda müvekkili şirketi zarara uğrattığını, davalı tarafın piyasaya borçlu bulunduğu ve mal kaçırma kastıyla hareket ettiği öğrenildiğinden, itiraza uğramayan faturaya dayalı alacaklarına ilişkin öncelikle ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile neticeten haksız itirazın iptali ile takibin devamına davalı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek davalı tarafça —— sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı tarafın piyasaya yüksek miktarda borçlu olduğu ve mal kaçırma amacıyla hareket ettiği öğrenildiğinden mahkememizce uygun görülecek teminat mukabilinde alacağı karşılamaya yeter miktarda mal, hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; söz konusu huzurdaki davanın her türlü usul ve hukuki dayanaktan yoksun olup işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın husumet yokluğundan reddinei karar verilmesi gerektiğini, işbu davanın ve davanın dayanağı icra takibinin müvekkili şirkete değil, davacının hafriyat işini yapmış olduğu —- yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili şirket ile dava dışı —– incelendiğinde inşaatın haftiyat işlerinin; müvekkili şirkete değil, dava dışı —– olduğunun görüleceğini, taraflar arasındaki sözleşme ekinde müvekkili şirkete ait işlerin —- kalem olarak belirtildiğini, bu edimler arasında hafriyat işlerinin müvekkili şirkete ait olacağına ilişkin herhangi bir ibarenin yer almadığını, söz konusu işlerin yapımı, denetimi, organizasyonu, talimatları, ödemeleri tümüyle dava dışı —-tarafından yapıldığını, dava dışı şirket ya da grup firması tarafından hafriyat işlerinin önce — yaptırıldığını, daha sonra—–aralafındaki sözleşmenin —– anlaşma yapıldığını, —- faturasının müvekkili şirkete kesilmesinin, müvekkili şirketten de yansıtma faturasının dava dışı —-kesilerek ödemelerin aylık hak edişler olarak dava dışı şirket tarafından müvekkili şirket üzerinden yapılmasına karar verildiğini, bu şekilde— tarihinde davacı —-fatura kestiğini, aynı bedelin —dava dışı —- olarak kesildiğini, —–fatura kesildiğini, aynı ay bu bedelin— dava dışı —- kestiğini, aynı bedelin —- olarak dava dışı —- edildiğini, ancak dava dışı şirketin müvekkili şirketin hak edişlerini ödemediğinden taraflarınca dava dışı şirket aleyhine —- sayılı dosya sında alacak, tazminat ve kesilen haksız cezaların iptali içerikli dava ikame edildiğini, bu nedenle huzurdaki davanın da dava dışı —- yöneltilmesi gerektiğini, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, husumet ile ilgili taleplerinin kabul görmemesi halinde; müvekkili şirket ile dava dışı —— taraflar arasında sözleşme çerçevesinde dava dışı işverenden —– kaynaklı gecikmeler neticesinde yüklenici müvekkili şirketin oluşan ek maliyetlerinin, yapılan işlerin tespiti, ödenmeyen bedellerin, müteahhitlik kar payı genel gider ve haksız fesih nedeniyle kar kaybının tespiti ve tahsili, dava dışı şirketin kusurundan dolayı yaşanan gecikme sebebiyle uygulanan cezaların iptali amacıyla—– sayılı dosyasında dava ikame edilmiş olup; söz konusu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, zira söz konusu dava dosyasında davalı olarak yer almakta olan dava dışı —- dava dosyasına sunmuş olduğu cevap dilekçelerinde ve delil dilekçelerinde hafriyat işlerinin kendilerine at olduğu, kesilen faluraların yansıtma faturaları olduğunun ikrar edildiğini, dava dışı şirket yine söz konusu dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesinde hafriyatın kendilerince önce ——-verildiğini kabul ettiğini, müvekkili şirketin davacı——firmasıyla herhangi bir anlaşmasının mevcut olmadığını, —— taraflarınca yapılmadığının müvekkili şirket ile dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmede dava dışı şirketin kusurundan kaynaklı gecikmelere ilişkin yazışmalardan da görüleceğini, zira müvekkili —- müvekkil şirket yetkililerinin, dava dışı şirket yetkililerine hafriyatın ne durumda olduğu ve hafriyatta yaşanan gecikmeler nedeniyle dava dışı şirketin bu duruma müdahale etmesini, sözlü ve elektronik posta yoluyla bildirdiğini, huzurdaki davaya konu işin sözleşme dışı olduğunu, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı şirketten kesilen faturaların yansıtma faturaları olup hak ediş olarak dava dışı şirkete kesilen faturaların hiçbirinin taraflarına ödenmediğini, dava dışı şirket tarafından —–ilkesi terk edilerek keyfi cezalar uygulandığından ve yeni hak edişleri ödenmediğinden müvekkili şirketin mağdur edildiğini, müvekkilinin hafriyat konusunda davacı ile bir sözleşmesinin bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarımız saklı kalmak üzere öncelikle davacının davasının husumet yokluğundan reddine, taleplerinin kabul görmemesi halinde, —– dosyasının yukarıda açıklamış oldukları nedenlerle bekletici mesele yapılmasına, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının esastan reddine, alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen—- dosyasının incelenemesinde; faturaya dayalı—– alacağın tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı şirketin hafriyat şirketi olduğu, davalı tarafın ise inşaat işlerini —- getirdiğini, davacı şirketçe üzerine düşen edimlerini eksiksiz yerine getirdiği ve davalı tarafın ise —- hak ediş bakiye alacağının yapılan ihtarlara rağmen ödenmediğinin iddia olunduğu, davacı tarafın alacağın tahsili amacıyla—– dosyasıyla takip başlatıldığı, ancak işbu takibe davalı tarafça itiraz edildiği belirtilerek itirazın iptali, takibin devamı ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği, davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde ise öncelikle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin talep edildiği, zira taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin düzenlenmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde —–inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez —- tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
—– sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı —-aleyhine taraflar arasında—- tarihinde imzalanan —– davalı işverenden kaynaklı gecikmeler neticesinde yüklenici —–maliyetlerinin, yapılan işlerin tespit, ödenmeyen bedellerin, müteahhitlik kar payı genel gider ve haksız fesih nedeniyle kar kaybının tespiti ve tahsili, davalı şirketin kusurundan dolayı yaşanan gecikme sebebiyle uygulanan cezaların iptali/tenzili ve tahsili talebi ile açılan davanın halen derdest olduğu görülmüştür.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; tarafların ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, kendi lehlerine delil niteliğinde bulunduğu, davacı şirketin düzeltilmiş cari hesabı ile davalı şirketin cari hesabı arasında uyumsuzluk bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen —adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının asıl alacağının—– olduğu, dosya kapsamında keşide edilmiş bir ihtarname bulunmamasına göre temerrüt oluşmadığı, davacının birikmiş faiz talebine iştirak edilmediği, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesini isteyebileceği, tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamı mahkememize ait olmak üzere kanaatlerini bildirmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davacı tarafından alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine—- başladığı, davalı borçlu tarafından ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edildiği, iş bu da davalının itirazının iptali ile yüzde yirmiden aşağıda olmamak üzere icra inkar tazminatına ilişkin olarak dava süresi içerisinde açılmıştır. Tarafların tacir oldukları, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaba bağlı alacak nedeniyle takibe başlandığı, tarafların tacir olması nedeniyle her iki tarafından ticari kayıtları üzerinde mali müşavir tarafından inceleme günü verildiği, alınan bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından kesilen — adet faturanın davalının ticari kayıtlarına kayıt edildiği, tarafların ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, kendi lehlerine delil niteliğinde bulunduğu, davacının davalıdan ——-alacağının bulunduğunun tespit edildiği, her ne kadar davalı, dava dışı —– tarihli sözleşme ile kendilerinin hafriyat işlerinden sorumlu olmadığını iddia etmiş ise de, davacı tarafından kesilen faturaların davalı adına kesildiği, faturaların davalının ticari kayıtlarına işlediği, süresi içerisinde faturaları iade edilmeyerek kabul edildiği, tacirin basiretli iş adamı olarak davranması gerektiği nazara alınarak davalının savunmasına itibar edilmediği ve davacının davalıdan alacaklı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Asıl alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan —–oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, sehven verildiği, davacının işlemiş faize dair davasının bulunmadığı sadece asıl alacağa ilişkin itirazın iptali davası açıldığı, mahkememizce sadece taleple bağlılık ilkesi uyarınca asıl alacak olan—- hüküm altına alındığı bu nedenle davanın kabulü olması gerektiği ve yargılama giderleri davanın kabulüne göre karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının —-dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak—- Üzerinden aynen devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibarin ticari faiz işletilmesine,
3-Fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine,
4-Asıl alacak olan 204.487,94 TL.nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 13.968,57 TL. Harçtan peşin alınan 3.492,15 TL. Harcın mahsubu ile bakiye 10.476,42 TL. Harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 31,40 TL. Başvurma harcı ile mahsup edilen 3.492,15 TL. Peşin harcın toplamı 3.523,55 TL. Harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan bilirkişi, tebligat, müzekkere gideri toplamı 935,13 TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan 150,00 TL. Yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 22.764,16 TL. Vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 16/03/2022